Bakan Ziya Selçuk'un TBMM'deki konuşmasının tam metni

Memurlar.net olarak Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un, TBMM Genel Kurulunda, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesiyle ilgili olarak yaptığı konuşmayı yayımlıyoruz.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 13 Aralık 2020 21:29, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58
Bakan Ziya Selçuk'un TBMM'deki konuşmasının tam metni

Memurlar.net olarak Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un, TBMM Genel Kurulunda, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesiyle ilgili olarak yaptığı konuşmayı yayımlıyoruz.

MİLLİ EĞİTİM BAKANI ZİYA SELÇUK - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu, Yükseköğretim Kalite Kurulu, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı, Üniversitelerin program bütçeye uygun olarak hazırlanan 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tekliflerini sunmak ve bakanlık faaliyetlerimizle ilgili hedeflerimiz hakkında bilgi vermek üzere huzurlarınızda bulunmaktayım. Bu vesileyle Genel Kurulumuzun Sayın Başkan ve tüm üyelerini saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Milli Eğitim Bakanlığı olarak herkesin eğitim öğretime adil şartlar altında erişmesi, çağın gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve davranışı kazanması, milli ve evrensel değerleri içselleştirmesi, öğrenmeye açık, sağlıklı, mutlu bireyler yetişmesi önceliklerimizdir. Milletin temsilcisi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinin her bir üyesinin de bu milletin çocuklarının geleceği için aynı hedef ve öncelikler içinde olduğunun farkındayız. Bu güvence içinde tarihsel birikimimizle güncel olanı yerel, milli değerlerimizle, evrensel olanı birlikte ele alarak yolumuza devam ediyoruz. Elbette eğitim çok büyük bir gemi gibi derinlik ve zaman isteyen bir surette hareket ediyor. Önemli olan istikamet ve bu doğrultuda yapılacak sağlamalar. Bunu yaparken çocuğun üstün yararını kollamak, yaradılışına hürmet etmek, bilimin ölçütleri doğrultusunda kararlar almak son derece önemli.
İş ve işlemlerimizdeki ölçütlerimizin uluslararası standartlar açısından değerlendirilmesini ve bu standartlar doğrultusunda yorumlanmasını önemsiyoruz. İçinde bulunduğumuz şartlar bunu daha da zorunlu kılıyor. Bu çatının ve duvarların uzun zamandır görmediği zorlu bir gündemi, salgın gündemini bütün dünyayla birlikte paylaşıyoruz. Salgın hepimize yeni mecburiyetler getirdi ve çalışmalarımızın seyrini, günlük hayatımızın akışını değiştirdi. Bununla birlikte, vatandaşlarımızın ve özellikle de çocuklarımızın yüksek yararı için alınan, uygulanan kararlara ilişkin çözüm önerileri, getirilen eleştiriler, çocuklarımızın, öğretmenlerimizin yüksek menfaati için çaba gösterilmesi bizi mutlu ediyor, memnun ediyor; bunun için, bütün getirilen öneriler ve eleştiriler için teşekkür ediyoruz.

Temsil ettiğiniz her ilimizde, ilçemizde, köyümüzde Milli Eğitim Bakanlığının bir öğretmeni, bir öğrencisi, bir velisi var. Öğretmenlerimiz ve eğitim çalışanlarımız bizim nezdimizde bambaşka bir anlam ve yere sahipler. Öğretmenlerimizi ayırmadan, ötekileştirmeden, her birini eğitim ailemizin değerli ve saygın fertleri olarak görüyoruz, her öğretmenimizin emeğinin kutsallığına inanıyoruz. Öğrencilerimiz ve velilerimiz de mevcudumuzu temsil eden sayılar değildir bizim için; her biri üzerinde tek tek düşünülmesi, ilgilenilmesi, dikkate alınması gereken bireylerdir, Milli Eğitim Bakanlığının da varlık gayesidir.

Salgın, her bireyin hayatında çözülmesi gereken yepyeni sorunlar ortaya çıkardı. Bu yeni ve öngörülemeyeceğini kabul edeceğinizi düşündüğüm sorunlar bizim yeni çözüm önerileri bulmamızı, bulduğumuz çözümleri uygulamak için yeni çalışmalara yönelmemizi ve bunları uygulamaya koymamızı da sağladı. Bazı sorunlar hızlıca çözüme kavuşup uygulamaya alınırken bazı kararların uygulanması teknik imkanlar, fiziki koşullar ve altyapı hazırlıkları dolayısıyla zaman aldı. Gerek burada düzenlediğimiz nöbet saatlerinde gerekse telefonla, kendi temsilindeki ilin eğitim sorunlarıyla yakından ilgilenerek süreç hakkında bilgi alan vekillerimizin ilgisi ve takipleri için ayrıca teşekkür etmek isterim; işbirliğinizle, sorunlarımızın, eksiklerimizin üstesinden hep birlikte geleceğimize kaniyim.

Eğitimi bir sorundan ziyade çözüm alanı olarak gören bir bakış açısıyla, çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin başarısıyla ilgili güzel haberleri de paylaşıyoruz. 2019 Aralıktaki PISA sonuçları her şekilde, bütün dünyayla karşılaştırıldığında ya da ülkemizin kendi içindeki seyri dikkate alındığında büyük bir ilerlemeyi gösteriyor.

TIMSS'TEKİ 500 PUAN ÜZERİNE OLAN SIÇRAMA İLK KEZ OLUYOR

Diğer yandan, geçen hafta TIMSS'le ilgili burada sayın milletvekillerimiz çeşitli değerlendirmelerde bulundular, teşekkür ederim bu konuyu gündeme getirdikleri için. TIMSS 2019'da Türkiye tüm alanlarda puanlarını artırdı. Burada önemli olan şu: Bizim ülkemiz içerisinde yaptığımız izleme ve değerlendirme çalışmaları var ve bu çalışmaları da belli aralıklarla yayımlıyoruz. Ülke içinde yapılan değerlendirmelerin subjektif olarak algılanması ya da çeşitli şekillerde yorumlanması ihtimali söz konusu olabilir fakat iş uluslararası değerlendirmelere gelince bu biraz daha farklı ve çok daha objektif olarak değerlendirilmesi mümkün olan sonuçları ihtiva ediyor. Elbette bu TIMSS konusundaki ilerleme, bütün dünya ülkeleri içerisinde -burada tek tek rakamları söylemeyeceğim ama- çok ciddi bir sıçramayı ve 500 puanın üstüne, ortalamanın üstüne ilk kez çıkan bir durumu gösteriyor.

5. SINIFLARIN TIMSS'E GİRMESİ, BİLİMSEL AÇIDAN SIKINTILI DEĞİL

Bu arada TIMSS'de 5'inci sınıfa girilmesi meselesine de çok kısaca açıklık getirmek isterim. Burada önemli olan yaş gruplarıdır ve Türkiye'de çeşitli nedenlerden dolayı 4'üncü sınıftaki çocuklarımızın yaş ortalaması 9,5 civarındadır ancak TIMSS ortalaması 10,2'dir. Bu yüzden bazı ülkeler 2015'te de olduğu gibi -İngiltere gibi, Norveç gibi, Güney Afrika gibi, Yeni Zelanda gibi- 5'inci sınıfta ve hatta bu sene de 9'uncu sınıfta öğrencilerini soktular, 8'inci sınıfta sokmadılar, 9'da soktular yaştan dolayı. O yüzden, biz yaşa baktığımızda, 10 yaşta elbette şu anda 5'inci sınıf çocuklarımız girdiler, 8'ler zaten normal sınıflarında girdiler. Bundan dolayı da burada herhangi bir bilimsel ölçütte bir sıkıntı olmadığını da ifade etmek isterim.

Eğitimde kalite artışımızın bu şekilde uluslararası standartlarda tescillenmesi elbette bizim açımızdan çok önemli ve bize bu gururu yaşatan ülkemin güzel çocuklarına, fedakar öğretmenlerine, onların ailelerine ve tüm Milli Eğitim camiasına teşekkürü bir borç bilirim. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)

Uluslararası verilerde ve ulusal verilerde yükselişe geçmek, sistematik uygulamalar ve bilimsel yöntemlerle güç değildir. Bunu kanıtlamış olmak ve uluslararası arenada kanıtlamış olmak bizi memnun ediyor ve umutlarımızı artırıyor. 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi'nde de hangi konuda, hangi sene, hangi ay nereye geleceğimiz, fizibilitesiyle ortaya konmuş durumda. Dolayısıyla, kaliteli ve evrensel manada rekabet edebilir bir eğitim sistemi için, adım adım yirmi yıl, otuz yıl sonrasını biçimlendiren politikalarla ilgili çalışmaya devam ediyoruz ve bunun bireysel olan ve sosyoteknik olan arka planını da çalışıyoruz.

2021 PROBREM BÜTÇESİNDE 67 HEDEFİMİZ VAR

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğiniz gibi, eğitim bütçemiz 211 milyar 993 milyon 156 bin Türk lirası olarak belirlenmiştir. Bu rakam 2021 yılı merkezi yönetim bütçesinin yüzde 15,7'sini oluşturmaktadır. 2021 program bütçemizde bulunan 67 adet performans göstergesiyle, programlar, yıllık belirlenen ölçülebilir hedeflerle takip edilecek ve bunun için de özel bir yazılım geliştirdik. Yazılımın otomasyonu bize bir kolaylık sağlıyor.

YATIRIM BÜTÇESİNİ YÜZDE 94 ARTIRIYORUZ

Tekli eğitime geçiş, okul öncesi eğitimdeki zorunluluk hedefi, uzaktan eğitime ilişkin birtakım standartların geliştirilmesi, depremle ilgili güçlendirme faaliyetleri ve meslek liselerinin atölye altyapısı gibi çok özel önem verdiğimiz alanlar için yatırım bütçemizi 5,8 milyar Türk lirasından 11,3 milyar Türk lirasına çıkarıyoruz; bu da yüzde 94 oranında bir artışı gösteriyor. 2021 yılında Bakanlığımıza tahsis edilen bütçeyle, e-öğrenme sisteminin etkin kullanımıyla dijitalleşme stratejisine uygun müfredat düzenlemesine, öğrenme kazanımları itibarıyla uluslararası standartların yakalanması amacıyla ölçme değerlendirme kapasitesinin güçlendirilmesine, güvenli eğitim ortamlarının sağlanmasına, okul öncesi eğitimin daha da yaygınlaştırılmasına, öğrencilerin ruhsal ve bedensel gelişimlerini gözeten eğitim ortamlarının geliştirilmesine, tasarım, beceri atölyelerinin Türkiye çapında yaygınlaştırılmasına, yabancı dil eğitiminde ihtiyaç temelli ve katmanlı bir yapı oluşturulmasına, öğretmenlerin mesleki gelişiminin desteklenmesine öncelik verilecektir. Diğer taraftan, 2021 yılı bütçemizden, öğrencilerimize doğrudan, nakdi ve ayni olarak önemli destekler sağlamayı da sürdüreceğiz. Ortaöğretim kurumlarının her türlü ihtiyacının karşılanması, tüm öğrencilere ücretsiz ders kitabı verilmesi, pansiyon hizmetlerinin kalitesinin artırılması ve burs imkanları için de 2021 yılı bütçemizde ortaöğretim programına 42 milyar 478 milyon Türk lirası kaynak ayrılmıştır.

Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; yaşamakta olduğumuz salgın sürecinde okullarımızın ne denli büyük bir toplumsal işleve sahip olduğunu bir kez daha idrak etmiş olduk. Salgının başından beri, dünyadaki tüm gelişmeleri günlük olarak, haftalık olarak izliyor ve buna uygun da süreç planlamalarımızı yürütüyoruz. Ülkemizdeki salgının seyri konusunda Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun tavsiyeleri neticesinde alınmış olan kararlar doğrultusunda da biliyorsunuz, 23 Kasım Pazartesi gününden itibaren TRT EBA, EBA platformu ve canlı sınıf uygulamaları, basılı ve dijital yardımcı kaynaklarla 4 Ocak 2021'e kadar uzaktan eğitim sürecini başlatmış olduk. Önümüzdeki tüm konular, salgın sürecinin seyrine göre değerlendirilecek ve ayrıca duyurulacaktır. Burada bizim için esas olanın yüz yüze eğitim olduğunu ve bir an önce de yüz yüze eğitime geçilmesi için şartların olgunlaşmasını beklediğimizi ifade etmek isterim. Çocuklarımızın yüz yüze eğitimle daha fazla avantajlar elde edebilmesi için de bildiğiniz gibi köy okullarının ve benzeri durumdaki çocuklarımızın okullarının beş gün açılması konusunda hususi kararlar da almıştık, bu kararlara uygun zamanlarda tekrar devam edeceğiz.

Uzaktan eğitimin ana mecrası olan TRT EBA'da, çocuklarımızın tüm eğitim sistemi için, öğrenme hayatı için, sınavlar için ne gerekiyorsa yani sınavların içeriğinde ne varsa TRT EBA'nın içeriğinde o var. Yani çocuklarımızın televizyon izleyerek tüm ihtiyaçlarını gidermesi noktasında çabalarımız devam ediyor, ders ve etkinlik çekimlerimiz sürüyor; bu arada ders videoları EBA internet portalına hem de TRT İzle platformuna yükleniyor, tekrar izlenebilmesi için.

EBA internet platformunun anlık erişim kapasitesinin artırılmasına da hız veriyoruz, EBA platformunda bugün 1.700'den fazla ders, 40 binin üzerinde zenginleştirilmiş etkileşimli içerik öğrencilerimizin kullanımına sunulmuş durumda. EBA'da konu ve kazanımlarla eşleştirilmiş videolu veya etkileşimli anlatımlar, alıştırmalar, özetler, infografikler, proje dokümanları, öğretmenlere özel içerikler, 5 binden fazla kitap, 240 binden fazla soru çocuklarımızın, öğretmenlerimizin hizmetinde.

EBA DÜNYADA EN FAZLA KULLANILAN EĞİTİM PLATFORMUDUR

Salgın sürecinde, uzaktan eğitimin başladığı 23 Mart tarihinden itibaren bugüne kadar 12 milyar 249 milyon kez ziyaret edilen bir EBA platformundan söz ediyoruz. Dünyada da eğitim kategorisinde öğretmenler ve öğrenciler tarafından en fazla kullanılan eğitim sitesi olarak karşımızda duruyor. Canlı sınıf ve alternatif uygulamaların sisteme entegrasyonuyla, EBA'da günlük yaklaşık 3 milyon ders yapabiliyoruz yani öğrenci sayısı tabii ki 3 milyon değil, açılan ders sayısı 3 milyon.

DÜNYADA SADECE 4 ÜLKE ÖĞRETİM KADEMELERİ İÇİN 3 AYRI TV KURABİLDİ

Her ülkenin EBA ve benzeri siteleri var ancak dünyada öğretmen ve öğrenciler tarafından en sık kullanılan, en fazla kullanılan site olarak EBA'nın uluslararası standartlı olduğunu da ifade etmek isterim. Şimdi, tekrar veriye dayalı olarak ifade ediyorum: Dünyada sadece 4 ülkede öğretim kademeleri için 3 ayrı televizyon kanalı kurulabildi, bunlardan birisi de Türkiye ve bunu da çok kısa bir süre içinde hayata geçirdik.

YAPAY ZEKA DESTEKLİ EBA ASİSTAN DÜNYA BİRİNCİSİ OLDU

Salgın döneminde topluma verilen hizmet kalitesi için geçtiğimiz haftalarda çağrı merkezimiz dünya 2'nciliği ödülü aldı, kitleye verilen salgın dönemi hizmeti için. Yapay zeka desteklik sanal robotumuz EBA Asistan ise dünya 1'inciliği ödülünü aldı. EBA Asistan halen dünyanın en fazla kullanılan sanal asistanları arasında yer alıyor.

Sunduğumuz tüm bu eğitim hizmetlerine adil erişim için de yoğun şekilde çalışıyoruz. Bilgisayar ve internet erişimi konusunda desteğe ihtiyacı olan öğrencilerimiz için Türkiye genelinde 13.900 salon hazırladık ve bunların her birinde asgari 8-10 bilgisayar olan EBA destek merkezleri söz konusu. 162 mobil EBA destek aracı da ilgili yerlerde dolaşıyor, hizmet vermeye gayret ediyor. EBA destek noktalarımızın sayısını da en kısa zamanda 20 bine çıkarmaya kararlıyız. Öğrencilerimiz ve velilerimiz kendilerine en yakın, evlerine en yakın destek noktasına giderek buradan istedikleri kadar hizmeti ücretsiz alabilirler.

21 ARALIK TARİHİNE KADAR 200 BİN TABLET DAHA DAĞITACAĞIZ

Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, ihtiyaç sahibi olan öğrencilerimizin uzaktan eğitim sürecindeki tablet ve bilgisayar gereksinimleri için de çalışıyoruz. Şimdiye kadar çeşitli kuruluşların desteğiyle 150 bin civarında tablet dağıtıldı. Bakanlık olarak çalışmalarımız devam ediyor: 21 Aralık tarihine kadar 200 bin tableti daha dağıtmış olacağız -yarın da başlıyoruz bu sürece tekrar- 2021 Ocak ortasına kadar da 300 bin ilave tableti daha dağıtmış olacağız. Bu tabletlerin tamamı internet bağlantılı yani çocuklarımız tableti aldıktan sonra bağlantı sorunu çekmesinler diye. Çocuklarımızın kardeş sayılarına göre, yüz yüze eğitime devam etme durumuna göre, özel eğitime gereksinimi olup olmadığına göre bazı kıstaslar açısından bu tabletlerin öncelikli olarak kimlere verileceği noktasında bazı ölçüler de belirlemiş olduk ve tabletlerle ilgili çalışmalarımız bu 500 bin tabletten sonra yine devam edecek. Ayrıca yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla da ayni ve nakdi bilgisayar destekleri konusunda iş birliğimiz devam ediyor.

1 MİLYON ÖĞRETMENE EĞİTİM VERDİK

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eğitim sistemimizin başarısı büyük ölçüde öğretmenlerimizin ve okul yöneticilerimizin mesleki yeterlilikleri ve adanmışlıklarına bağlı. Bu kapsamda Türk eğitim tarihinin en kapsamlı öğretmen eğitimi çalışmasını da başlatmış olduk. Öğretmenlerimiz için oluşturduğumuz bu yeni mesleki gelişim sürecinde fen eğitiminden matematikte yeni eğilimlere, drama eğitiminden masal anlatıcılığına, müze eğitiminden afet eğitimine, bilgi işlem, düşünme eğitiminden Türkçenin doğru kullanımı ve diksiyon eğitimine, rehberlik eğitiminden teknoloji eğitimlerine kadar birçok alanda ulusal ve uluslararası sertifikalar vermek suretiyle bu hizmetleri yürütüyoruz ve salgın koşullarına rağmen 1 milyon öğretmenimizle 1.046.809 mesleki gelişim eğitimini de başarıyla gerçekleştirdik.

Her fırsatta ifade ediyorum: Zor bir dönem, zor bir iş ve uzaktan eğitim yüz yüze eğitimden çok daha zorlayıcı. Bu vesileyle, her gün ekran başına geçip öğrencilerin eğitimi için çabalayan, evinin her yanını sınıfa çeviren öğretmenlerimize sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür etmek isterim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MEVCUT ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 62'Sİ 40 YAŞ ALTINDADIR

Sayın Başkan, Bakanlığımıza bağlı resmi eğitim kurumlarında görev yapan 974.837 öğretmenimiz bulunmaktadır. Hükümetlerimiz döneminde atanan öğretmen sayımız, mevcut resmi öğretmen sayısının yüzde 71'ine karşılık gelmektedir. Bu, aynı zamanda genç bir öğretmen kadrosuna sahip olduğumuzu gösterir. Nitekim 40 yaş ve altındaki öğretmen sayımız, toplam öğretmen sayımızın yüzde 62'sine tekabül etmektedir. Bu süre içinde öğretmen başına düşen öğrenci sayımız: İlköğretimde 28'de 16'ya, ortaöğretimde ise 18'den 11'e düşmüştür. Ülkemizin tüm coğrafi bölgelerindeki öğretmen doluluk oranı birbirine yakın bir seviyeye de gelmiştir. Norm kadro doluluk oranları: Doğu Anadolu Bölgesinde yüzde 95, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yüzde 93, ülke genelinde ise yüzde 92 seviyesindedir.

9/1'DEKİ ÖĞRETMENİN MAAŞI 1/7/2020 TARİHİ İTİBARİYLE 4.369 TL'DİR

Öğretmenlerimizin mali ve sosyal haklarında da önemli iyileştirmeler yapılmış olup 01/07/2020 tarihi itibarıyla Bakanlığımız bünyesinde göreve başlayan dokuzuncu derece, birinci kademedeki bir öğretmenimizin maaşı da 4.369 TL'dir, ek ders ücretinin saati de net 18,22 TL'dir. Ayrıca tüm öğretmenlere her eğitim öğretim yılı başında da 1.210 lira ödenek verilmektedir. Bakanlığımızın üst yönetimine ilişkin hizmetler, yardımcı hizmetler, hukuki danışmanlık, muhakemat hizmetleri, insan kaynakları yönetimi, idari ve mali hizmetler, danışma ve denetimleri içeren 2021 yılı bütçemizin yönetim destek programına 11 milyar 225 milyon lira kaynak ayrılmıştır.

DERSLİK BAŞINA ÖĞRENCİ SAYISI İLKÖĞRETİMDE 36'DAN 24'E DÜŞTÜ

Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Bakanlığımız 2023 eğitim vizyonu çerçevesinde veriye dayalı bir yönetim anlayışını tercih ettiği için bakanlığımıza ait konum, imar planı, mülkiyet, tapu, yüz ölçümü, bina temel bilgileri, okul türü gibi tüm taşınmaz bilgileri Coğrafi Bilgi Sistemi'yle elektronik ortama taşınmıştır. Böylece Bakanlık bilgi sistemlerinin konumsal altyapısı da tamamlanmıştır. Bu kapsamda 43.235 eğitim alanı, 183.811 eğitim parseli, 45.093 kampüs, 132.500 bina kayıt altına alınmıştır. Bu çerçevede, 2003 yılından bugüne kadar 53.601 adedi hayırseverler tarafından olmak üzere toplam 336.355 yeni dersliğin yapımı da tamamlanmıştır. Bütün bu çalışmalar sonrasında derslik başına düşen öğrenci sayısı, ilköğretimde 36'dan 24'e, ortaöğretim de 30'dan 19'a düşmüştür.

10 BİNE YAKIN BECERİ ATÖLYESİ OLUŞTURDUK, BUNU 100 BİN ATÖLYEYE ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ

Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; sadece bilen değil, yapabilen çocuklar yetiştirmek için okullarımızda tasarım beceri atölyeleri oluşturduk. Çocuklarımız okullarda aldıkları akademik bilgileri, atölye ortamlarında üretime dönüştürebilsin diye bu atölyeleri kuruyoruz. Çocuklarımızın gelişiminde düşünce, duygu ve eylem bütünlüğünü sağlamaya çalışıyoruz. Atölyelerimizi bilhassa öz kaynakları yetersiz, okul aile bütçeleri sınırlı olan okullarımızda oluşturuyoruz çünkü eğitimde adaleti sağlamak için öncelikle bu okullara temas etmek gerekiyor. Okullarda robotik, ahşap, seramik, teknoloji, drama, bahçe, hayvan bakımı, tarım gibi alanlar başta olmak üzere 9.479 tasarım beceri atölyesini tamamlamış bulunuyoruz, bunu da 100 bin atölyeye çıkarmayı hedef olarak görüyoruz.

OKULLARIMIZA AKILLI TAHTA'LARI KURMAYA DEVAM EDİYORUZ

Öğrenme süreçlerinin teknolojik altyapıyla desteklenmesi için bugüne kadar yarım milyona yakın etkileşimli tahta "FATİH Projesi" çerçevesinde okullarımıza kurulmuştur. 2020 yılı sonuna kadar da 1.350 okul için 26 bin adet etkileşimli tahtanın kurulumu tamamlanmış olacaktır. 15 binden fazla okulda, okul içi ağ yapısı tesis edilerek 1 milyonun üzerinde ağ ucu kurulumu yapılmıştır. Bu kapsamda, 13.800 okulumuza VPN hizmeti sağlanmış olup, bu hizmet 13 bin civarındaki okulumuzda aktif olarak şu anda kullanılmaktadır. 2021 yılı içerisinde de 3.500 okulumuza daha ağ altyapısı kurmayı hedefliyoruz. Yine, 2021 yılı içerisinde 23 bin etkileşimli tahta alım ihalesi yapılması ve yıl sonuna kadar da bunların kurulması hedeflenmiş bulunuyor. 2012 yılında kurulumu yapılan ve birinci faz olarak planlanmış olan 20 bin tahtanın da donanım iyileştirmesi yapılıyor.

MESLEKİ EĞİTİME KAYIT OLAN ÖĞRENCİ SAYISI YÜZDE 63 ARTTI

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; mesleki ve teknik eğitimin beşeri ve fiziki teknolojik altyapısı ile yönetim organizasyonunu iyileştirmek adına da adımlar atmaya gayret ediyoruz. Sektörlerle kapsamlı ve güçlü iş birlikleri kurduk, müfredatı ulusal meslek standartlarıyla uyumlu hale getirdik. Mesleki ve teknik eğitimde kalite güvence sistemi kurduk ve sektör temsilcilerinin bu sürece aktif olarak katılımlarını sağladık. Sektörlerin güçlü temsilcileriyle birlikte attığımız adımlar kısa sürede sonuç verdi, mesleki ve teknik eğitimi tercih edip bu okullara yerleşen öğrenci sayısı yüzde 63 arttı. Meslek alan ve atölye öğretmenlerimize yönelik işbaşı ve mesleki gelişim öğretmenlerimizin yüzde 85'ine de bu eğitim imkanını sağlamış olduk. Ayrıca yüzde 1'lik başarı dilimine sahip öğrenci alan okullarımızın sayısı da hızla artıyor mesleki okullarda.

40 ARGE MERKEZİ 20 İLDE KURULDU

Eğitim öğretim istihdam ilişkisini güçlendirmek için dış paydaşların da katılımıyla teknolojik altyapısı güçlendirilmiş, yerli ve milli altyapıya sahip 40 AR-GE merkezi 20 ilde kuruldu ve bu merkezlerin üretim yapacağı ürünler belirlendi. Yani hangi merkezde hangi ürünü üreteceğiz, bunlar planlandı. Döner sermaye işletmeleri aracılığıyla öğrenciler, sektörün talep ettiği becerileri gerçek iş ortamlarında kalıcı ve sağlam bir şekilde kazanarak istihdama hazır bir mezuniyeti de görecekler. Bu nedenle de mesleki ve teknik öğretim kurumlarının döner sermaye gelirlerinden alınan yüzde 15'lik hazine kesintisi yüzde 1'e düşürüldü ve daha fazla öğrencinin gerçek iş ortamında işe dayalı bir eğitimle öğrenim görmesinin önü açılmış oldu. Döner sermaye gelirleri bir önceki yıla göre yüzde 43 oranında artış gösterdi.

OKULLARIMIZDA N95 MASKE, SOLUNUM CİHAZLARI ÜRETTİK

Salgınla mücadeleye destek kapsamında bakanlığımıza bağlı mesleki teknik eğitim okul ve kurumlarında da çok çeşitli malzemeler üretildi; n95 maskeler, yüz koruyucu siperlikler, solunum cihazları ürettik ve bu üretimler devam ediyor. Yüzey temizleyici, dezenfektanlar vesaire hepsi hız kesmeden devam ediyor ve artık ihracata yönelmiş olan okullarımız da var. Ayrıca salgın sürecinde ihtiyaç duyulan diğer ürünlerin üretilmesini sağlamak amacıyla da altyapısı güçlü merkezlerimizde, meslek liselerimizde solunum cihazı, UVC hava sterilizasyon cihazı, video laringoskop cihazı, izole numune alma ünitesi, temassız kızılötesi termometre cihazı, yoğun bakım yatağı gibi çok sayıda ürünü okullarımız halen üretiyor ve bunun satışı da yapılıyor.

Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; bizim eğitim kurumlarımızda 3 yaşından 80 yaşına kadar her yaştan öğrencimiz var, her bir vatandaşımızın hayat boyu öğrenmede bulunmasını çok önemsiyoruz ve bunu 2007 yılında 1,8 olan hayat boyu öğrenmeye katılım oranımız yüzde 222 oranında artarak 2019 yılında yüzde 5,8'e ulaşmış oldu.

ÖZELİM EĞİTİMDEYİM MOBİL UYGULAMASINI GELİŞTİRDİK

Milli Eğitim Bakanlığı olarak özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerimize bireysel yetenekleri doğrultusunda ihtiyaç duydukları alanlarda kendilerini geliştirmeleri için de destek olmaya gayret ediyoruz. Salgın nedeniyle eğitim faaliyetlerimizi uzaktan eğitim döneminde özel eğitim ihtiyacı olan çocuklarımızın ihtiyaçlarına uygun içeriklere hazırlıyoruz. Mobil uygulamalar gerçekleştiriyoruz, bu da dünyada ödül alan uygulamalarımızdan bir tanesi "Özelim Eğitimdeyim" adlı mobil uygulama. Ayrıca özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin eğitim süreçlerini eğitim araçlarıyla zenginleştirmek, somutlaştırmak, öğrencilerin yaparak öğrenmelerini sağlamak için "Özel Çocuklara Özel Materyaller" adı altında bazı kitler de oluşturmuş durumdayız. Ayrıca üstün yeteneklilere, özel yeteneklilere ilişkin birtakım çalışmalarımız var, bu kapsamda 2020 yılında 17 yeni bilim ve sanat merkezini hizmete sunduk. Toplamda 183 bilim sanat merkezinde 62 bin özel yetenekli öğrencimiz de bu hizmetten yararlanıyor. Engelli vatandaşlarımızın eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanabilmeleri öncelik verdiğimiz konulardan biridir. Görme, işitme, zihinsel, bedensel yetersizliği olan bireyler ile dil, konuşma, özel öğrenme güçlüğü, otizm spektrum bozukluğu olan bireylerden Özel Eğitim Değerlendirme Kurulları tarafından destek almaları uygun görülenlerin giderleri Bakanlığımız tarafından karşılanmaktadır.

2021 yılı bütçemizde engellilerin toplumsal hayata katılımı ve özel eğitim programına 7 milyar 568 milyon TL kaynak ayrılmıştır. 2020-2021 yılında örgün eğitimin tüm kademelerinde toplam 14 bin 466 özel okul bulunmaktadır. Özel okullarda kayıtlı öğrencilerin toplam öğrenci sayısına oranı yüzde 8,8'dir. 2018-2019 eğitim öğretim yılında özel okullarda öğrenim gören öğrencilere yönelik, eğitim öğretim desteği uygulamasının kademeli olarak kaldırıldığını biliyorsunuz. 2019-2020, 2020-2021 döneminde de eğitim öğretim desteği kapsamına yeni öğrenciler dahil edilmedi.

Eğitim sürecinin önemli boyutlarından birisi de şüphesiz ölçme değerlendirmedir. Bakanlık olarak, ölçme ve değerlendirme çalışmalarımızın İSO 9001 Kalite Yönetim Sistemi ve İSO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi'ne sahip olması için adım attık ve Milli Eğitim Bakanlığı olarak, bu her iki belgeyi de aldık. Çocuklarımızın izlenmesi, değerlendirilmesi, yönlendirilmesi, geliştirilmesi amacıyla da e-Portfolyolar oluşturuldu, bunların dijital alt yapıları kuruldu. Çocuklarımızın kendilerini tanımaları için oluşturulan bu sistemde, öğrencinin ilgi ve merakı yıllar itibarıyla izlenip her birine, kişiye özel rehberlik yapılma imkanı da oluşturulmuş oldu. Tüm bu alanlarda, eğitim kademelerinde öğrencilerimizin yeterliklerini izlenmesi için de değerlendirilmesi için de ölçme, seçme ve yerleştirme programımıza da 69 milyon 132 bin Türk lirası kaynak ayrılmıştır.

1416 KAPSAMINDA YURT DIŞINA GİDEN ÖĞRENCİLERİMİZİZN YÜZDE 97'Sİ DÖNDÜ

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2021 yılı bütçemizde uluslararası eğitim işbirlikleri ve yurt dışı eğitim programına 1 milyar 645 milyon lira kaynak ayrılmıştır. Ayrıca yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ve soydaşlarımızın eğitim çağındaki çocuklarının ülkemizle bağlarını korumak, Türkçeye, Türk kültürüne dair eğitim ihtiyaçlarını karşılamak da bizim için önemli bu amaç doğrultusunda 61 ülkede toplam 89 temsilciliğimiz var ve Türkiye Türkçesi öğretim merkezi toplam 65 okul ve kurumumuzla da bu hizmetler devam ediyor. 1416 sayılı Kanun kapsamında, ülkemizin yetişmiş insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla da yurt dışına, biliyorsunuz, yüksek lisans ve doktora öğrencileri gönderiyoruz. Bu öğrencilerin geri dönüş oranı yüzde 97 yani yüksek lisans ve doktoraya giden öğrencilerimizin geri dönüş oranı yüzde 97.

2020 yılında 503 farklı alanda 1.250 kontenjan ayrıldı.

Bilindiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti devleti adına yurt dışında, insanlığın ortak birikim ve değerlerini esas alarak, örgün ve yaygın eğitim hizmetleri vermek amacıyla 2016 yılında Türkiye Maarif Vakfını kurduk. Bugün itibarıyla, Maarif Vakfı 104 ülkeyle resmi temas sağlamış, 67 ülkede faaliyet gösteriyor, 52 ülkede de temsilcilik açmıştır. Bizim bütçeden -vakıflar üzerinden- 422 milyon civarında bir ödemeden söz edildi. Maarif Vakfı dışında herhangi bir vakfa 1 TL ödeme yapmamız söz konusu değil. Bunu da Maarif Vakfını anlatırken ifade etmek isterim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayıştay Başkanlığınca hesap verme sorumluluğu çerçevesinde gerçekleştirilen denetimleri, Bakanlığımızdaki eksiklerin görülmesi ve giderilmesi için bir fırsat olarak görüyoruz.

SAYIŞTAY RAPOLARI İÇİN GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMAYA DEVAM EDİYORUZ

Sayıştay denetim raporunda yer alan bulgular Bakanlığımız tarafından detaylı bir şekilde inceleniyor ve gerekli tedbirler alınıyor, istişareler yapılıyor. Burada, Sayıştay raporunda yer alan birçok konuda hangi tedbirlerin alındığı konusunda ayrıntılar var ama bunu çeşitli şekillerde paylaşma imkanımız söz konusu.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2019 yılı Bakanlığımız kesin hesap verilerinden bahsetmek isterim. 2019 yıl sonu itibarıyla, 81 milyar 750 milyon personel gideri, 12 milyar 881 milyon Sosyal Güvenlik Kurumu giderleri, 12 milyar 617 milyon mal ve hizmet alım giderleri, 3 milyar 604 milyon cari giderler, 7 milyar 278 milyon sermaye giderleri, 21 milyon 952 bin lira da sermaye transferleri olmak üzere, toplam 118 milyar 155 milyon TL harcama yapılmıştır.

Bir diğer konuya geçecek olursam, bugün itibarıyla da 129'u devlet, 74'ü vakıf olmak üzere 203 üniversitemiz var.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kapsamda yapacağımız faaliyetler için bütçenin ayrıntılarını daha önce paylaşmıştık ve bu ayrıntılara girmeden, eğitimin, ülkemiz için yarınları şekillendiren çok mühim bir unsur olduğunu tekrar etmek isterim. Hükümetimiz bu bilinçle hareket etmekte, eğitim alanına yönelik yatırımlarını bilimsel ve pedagojik gerekçelerle sürdürmektedir.

Milli Eğitim Bakanı olarak şahsım, eğitim camiamız ve milletimiz adına, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere bu sürece katkısı olan ve bize destek veren herkese teşekkür ediyorum.

Eğitimin ortak memleket meselesi olarak kabul edilmesinin ve sürdürülmesinin önemli olduğunu tekrar ifade etmek isterim. Genel Kurulumuzun da bu desteği sağlayacağına olan inancım tamdır. Vereceğiniz destek için tekrar teşekkür ediyorum.

Bütçemizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber