Cumhur İttifakı yeni anayasa için kararlı
Erdoğan ile Bahçeli'nin son görüşmesinin ana eksenini oluşturan yeni anayasa konusunda Cumhur İttifakı "kararlı" çalışma yürütecek. Muhalefet desteklemese de yeni teklif kamuoyuna sunulacak

Milliyet'ten Önder Yılmaz'ın haberine göre: AK Parti ve MHP, muhalefet destek vermese de yeni anayasa teklifini kamuoyuna deklare ederek, Meclis'e sunacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin görüşmesinde "yeni anayasa" konusunda muhalefetten gelen açıklamaların olumlu yaklaşım içermediği tespiti yapılırken, "muhalefet desteklemese de teklifimizi kamuoyuna açıklayıp, sunalım" değerlendirmesi dillendirildi.
Ortak komisyon
AK Parti ve MHP, hazırlıklarının olgunlaşmalarıyla birlikte en kısa sürede "ortak komisyon oluşturarak" anayasa yazım çalışmalarına başlayacak. Bu süreçte destek verecek olan siyasi partiler, üniversiteler, alanında otorite isimlerin tecrübelerine başvurulacak. 60 madde üzerinde uzlaşmaya varılan 2011 yılındaki TBMM Uzlaşma Komisyonu çalışmalarından da yararlanılacak.
Ortaya çıkan çalışma muhalefet partilerine götürülerek, kamuoyuna deklare edilecek
ve Cumhur teklifi olarak Meclis'e sunulacak. Erdoğan ve Bahçeli görüşmesinde,
muhalefetin yeni anayasa konusunda direnç gösteren samimiyetsiz bir tavır sergilediği
tespiti yapılırken, "muhalefet desteklemese de teklifimizi kamuoyuna açıklayıp
sunalım" yönünde kararlı yaklaşım sergilendi.
Alınan bilgilere göre görüşmede, anayasanın ilk dört maddesinde vücut bulan
kuruluş felsefesinin korunması konusunda değerlendirme yapıldı, Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemi'ni zaafa uğratacak herhangi bir değişikliğe izin verilmeyeceği
de teyit edildi.
'Plan kaos çıkarmak'
Erdoğan Bahçeli görüşmesinde Boğaziçi Üniversitesi'ndeki eylemler de gündeme geldi. Üniversite gençliği üzerinden sokakların karıştırılarak ateşe verilmek istendiği, dış mihrakların, içerideki iş birlikçileriyle birlikte Türkiye'de "kaos" ortamı yaratmayı amaçladıkları dile getirilen görüşmede, buna karşı her türlü tedbirin kararlılıkla alınması gerektiği değerlendirmesi de yapıldı. Özellikle bazı muhalefet partilerinin terör örgütlerinin yönlendirdiği bu yasadışı eylemleri "ifade özgürlüğü" kılıfıyla sahiplenici tavrının kabul edilemeyeceğinin de altı çizildi. Öğrencilerin terör örgütlerinin eline düşmemesi için kucaklayıcı bir söylem kullanılmasının değerlendirildiği görüşmede, özellikle ailelerine çağrı yapılarak gençlerin sokak eylemleriyle hayatlarını karartmalarının önüne geçilmesi gerektiği tespitinde bulunuldu.