OHAL Komisyonu'na başvuran FETÖ'cüleri mağdur ilan ettiler
ABD Dışişleri Bakanlığı, 2020 İnsan Hakları Raporu'nda darbe girişiminden bu yana 60 binden fazla FETÖ'cü asker, polis ve diğer memurların görevden alınmasını yine gündeme getirip gözyaşı döktü. Raporda FETÖ'ye "Gülen yapılanması" denilerek örgüt bağlantılı kişilerin tutuklanması eleştirildi. Bir diğer skandal, ihraç edilen 125 bin memurun tamamının savunulması. Bu ABD'nin, darbenin TSK'daki bir numarası Akın Öztürk dahil OHAL Komisyonu'na başvuran tüm FETÖ'cüleri mağdur olarak gördüğü anlamına geliyor.

Yıllardır FETÖ ve PKK'ya arka çıkan Amerika, hazırladığı raporla örgütlere kalkan olmaya devam ediyor. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında "Bizim çocuklar harekete geçti" diye açıklamaya yaparak, darbecilere arka çıkan Amerikan yönetimi, darbenin başarısız olmasının ardından örgüte olan desteğini sürdürdü.
MÜTTEFİKLERİMİZ TUTUKLANDI DEMİŞTİ
Ortadoğu'daki ABD operasyonlarını yöneten CENTCOM'un eski Komutanı General
Votel, darbeden kısa bir süre sonra, "ABD'nin Türk ordusundaki yakın müttefikleri
tutuklandı" açıklamasını yaptı. Votel, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin
başarısız olmasının ardından ikili ilişkiler adına 'endişeli' olduklarını belirterek,
ABD'nin bölgedeki operasyonlarının zayıflayacağı tehdidinde bulunmuştu. Darbe
sonrası FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'i iade etmeyen ABD, örgüte kucak açmıştı.
Örgüte her türlü desteği veren ABD yönetimi, dün hazırladığı skandal Türkiye
raporuyla bir kez daha "çocuklarına" ağladı. Dışişleri Bakanlığı'nın ülkeler
bazında yayımladığı 2020 yılı İnsan Hakları Uygulamaları Raporu'nun Türkiye
bölümünde FETÖ'ye toz kondurmayan ABD, Türkiye'yi suçladı. Örgütle ilgili en
ufak bir eleştirinin dahi yer almadığı raporda, darbeye kalkışan cuntacılar
da masum gösterilmeye çalışıldı. 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında
60 bini aşkın polis ve asker ile 125 bin memurun meslekten ihraç edildiği aktarılan
raporda, devletin en kılcal damarına sızan örgüt üyeleriyle ilgili bir bilgiye
yer verilmedi.
BAŞVURAN HERKESİ MAĞDUR YAPTILAR
Raporda FETÖ'ye "Gülen yapılaması" denilerek örgüt bağlantılı kişilerin tutuklanması eleştirildi. Bir diğer skandal ihraç edilen 125 bin memurun tamamının savunulması. Bu ABD'nin, darbenin TSK'daki bir numarası Akın Öztürk dahil OHAL Komisyonu'na başvuran tüm FETÖ'cülerin mağdur olarak gördüğü anlamına geliyor.
DARBECİLER İÇİN GÜLEN HAREKETİ İFADESİ
Raporda, darbe girişiminde yer alan yüzlerce vatandaşın şehit olmasına yol
açan darbecilerin sanki keyfi uygulamalarla açığa alındığı izlenimi sergilenmeye
çalışıldı. Ergenekon, Balyoz, Hrant Dink ve Selam Tevhid gibi davalarda yer
alan örgüt üyesi yargıçların tahliyesine de üzülen ABD, raporda yargı üzerinde
baskı oluşturulduğu iddiasında bulundu. Raporda FETÖ'cülerin cezaevinde işkence
gördüğü iddiası da ortaya atıldı.
ABD'ye kaçan FETÖ'cülerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik çirkin saldırıları
devam ediyor. Temsilciler Meclisi üyelerine mektup yazdırarak Türkiye'yi ve
Erdoğan'ı şikayet eden FETÖ'cüler bu kez de New York'un en işlek caddelerinden
birinde yer alan reklam panosuna çirkin ifadelerin yer aldığı ilanlar verdi.
FETÖ'nün ABD'deki platformlarından olan 'Silenced Turkey' oluşumu, New York'un
en işlek caddesi Time Square'de yer alan reklam panolarına 'Stop Erdoğan' yazdırdı.
Türkiye'den sert tepki: Hala idrak edemediler
Dışişleri Bakanlığı, Amerika'nın Türkiye Raporu'na tepki gösterdi. FETÖ'den "Gülen hareketi" olarak bahsedilmesini eleştiren Bakanlık, "ABD, bu terör örgütüyle haklı mücadelemizi halen idrak edemedi. ABD malum çevrelerin görüşüne alet oldu" açıklamasını yaptı. Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığının "2020 Türkiye İnsan Hakları Raporu'nun bu yıl da kaynağı belirsiz iddialar temelinde, objektiflikten uzak bir şekilde kaleme alındığı ve Türkiye'ye yönelik asılsız iddialar ve ön yargılı yorumlar içerdiğinin görüldüğünü" bildirdi.
FETÖ GÖRÜŞÜNE ALET OLDU
Açıklamada, raporu hazırlarken de yine malum çevrelerin görüşlerine alet olduğunu gösterdiği vurgulandı. Türkiye'nin Suriye'deki terörle mücadele harekatları bağlamındaki iddiaların da kabul edilemez olduğunun altı çizilen açıklamada, bu iddiaların, daha önce çeşitli vesilelerle reddedilmesine rağmen tekrarlanmasının izahının bulunmadığı kaydedildi. Açıklamada, raporda muhtelif hak ihlalleri bağlamında atıfta bulunulan PKK/YPG terör örgütünün Suriyelilere yönelik terör eylemlerine değinilmemesi ve Suriye'nin toprak bütünlüğü aleyhine attığı ayrılıkçı adımlarına yer verilmemesinin ise dikkat çekici olduğuna işaret edilerek "Raporda, PKK bağlamında bu örgütün terörist kimliğini göz ardı eden ve terörle iltisaklı çevrelerin söylemlerine destek mahiyetindeki iddialara yer verilmesi de keza kabul edilemezdir" ifadesi kullanıldı. Türkiye'nin, insan haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik iradesinin tam olduğunun altı çizilen açıklamada, iki yıl önce açıklanan Yargı Reformu Stratejisi'nin ardından ahiren kamuoyuyla paylaşılan İnsan Hakları Eylem Planı'nın, bu iradenin somut göstergesi olduğu kaydedildi.