YÖK kararı sonrası üniversitelerde araştırma görevlisi istihdamı azaldı!

Yükseköğretim Kurulunun, araştırma görevlilerinin talepleri halinde lisansüstü eğitim gördükleri üniversitelere görevlendirilmelerine imkan veren kararı sonrası, özellikle yeni kurulan yükseköğretim kurumlarında araştırma görevlisi istihdamı azaldı!

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 13 Mayıs 2021 00:04, Son Güncelleme : 12 Mayıs 2021 17:45
YÖK kararı sonrası üniversitelerde araştırma görevlisi istihdamı azaldı!

Bilindiği üzere, 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren yürürlüğe giren düzenleme sonrası, yükseköğretim kurumlarında araştırma görevlisi istihdamı, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun ek 38 inci maddesi çerçevesinde aynı kanunun 50/d statüsünde yapılmaktadır. Bu usulde atanan kişiler, lisansüstü eğitimleri süresince görev yapmakta, doktora eğitimlerini tamamlayanların kadrolarıyla ilişikleri kesilmektedir.

Diğer taraftan, yasal düzenleme sonrası atanan kişilerin lisansüstü eğitimlerinin farklı sebeplerle sekteye uğramaması ve yapılan bazı şikayetlerden dolayı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından alınan kararla, ilgililerin talepleri halinde kadrolarının 2547 sayılı Kanunun 35 inci maddesi uyarınca kadroları geçici olarak eğitim gördükleri üniversitelere tahsis edilmektedir.

Alınan karar araştırma görevlilerinin lehine iken, özellikle yeni kurulan ve lisansüstü eğitim altyapısı henüz oturmamış üniversiteler için ise oldukça aleyhte bir durum oluşturmuştur. Bu durumdaki üniversiteler, bünyelerinde lisansüstü eğitim olmayan bölümlerde araştırma görevlisi istihdamı yapmaya ön yargılı bakmaya başlamıştır. Bunun temel sebebi, alınacak araştırma görevlisinin talep etmesi halinde lisansüstü eğitim gördüğü üniversiteye doğrudan gidebilmesi ve doktora eğitimi tamamlandıktan sonra herhangi bir mecburi hizmeti bulunmadan ilişiklerinin kesilmesidir.

Sadece 2021 yılının ilk dört aylık periyoduna baktığımızda toplam 112 ilanın, 83 adedini öğretim görevlisi kadroları oluşturmaktadır. Öğretim görevlisi alımları bu denli yüksek sayıda iken, üniversitelerin araştırma görevlisi istihdamını sınırlı sayıda tercih etmesinin en büyük sebebinin Yükseköğretim Kurulunun yukarıda özetlediğimiz kararının sonucu olarak düşünüyoruz. Çoğu üniversite, kendi bünyesinde lisansüstü eğitim programı olsa dahi, kişinin talep etmesi halinde eğitim gördüğü üniversiteye geçebileceği riskini göz önüne almak suretiyle ilana çıkmamaktadır.

Şayet bu duruma yönelik yeni bir politika geliştirilmezse, üniversitelerin büyük bir çoğunluğunda araştırma görevlisi ilanlarının giderek azalacağı kesindir.

Bu çerçevede bizim önerimiz,

-Her yıl verilen öğretim elemanı atama izinlerinin en az %50-60'ının araştırma görevlisi kadrolarına ayrılmasına yönelik yönetmelikte düzenleme yapılması,

-Eğitim ve öğretime başlanması ve sürdürülebilmesi için gerekli asgari koşullar içerisinde araştırma görevlisi istihdamını tüm lisans programlarında zorunlu hale getirilmesi ve bazı programlarda uygulandığı gibi eğitim-öğretimin 4 üncü yılına kadar her yıl araştırma görevlisi alınmasının zorunlu hale getirilmesi,

-Yıl içerisinde ayrılan araştırma görevlisi olursa yerine alınabilecek öğretim elemanının sadece araştırma görevlisi kadrolarında kullanılabilmesi,

-Ek olarak ilgili bölümün Doktora programı varsa araştırma görevlisi istihdamını teşvik amacıyla ilave araştırma görevlisi istihdamı imkanı sağlanmasına olanak verilmesi,

Hususlarının mevzuat düzenlemesi haline getirilmesi ile bu konunun çözüme kavuşturulabileceğini düşünüyoruz. Aksi takdirde her geçen gün Üniversiteler tarafından liyakatsiz öğretim görevlisi ilanları ile karşı karşıya kalmaya devam edileceğini üzülerek belirtmek isteriz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber