Sosyal medyadan hükümeti eleştiren imama çifte ceza!
Danıştay, kamu personelinin sosyal medya üzerindeki paylaşımları ve hükümete yönelik yaptığı siyasi eleştirilerle ilgili örnek olabilecek bir karara imza attı. Diyanet İşleri Başkanlığı, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarda ve cemaat ile yaptığı sohbetlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile hükümeti eleştiren imam hakkında, aylıktan kesme cesası verilmesini karar verdi. Diyanet aynı imam hakkında, başka ile atanmasına yönelik de karar aldı.

İşte bu karar İdare mahkemesine ve Danıştay'a taşındı. Danıştay ise emsal niteliğinde karar verdi.
Danıştay 5. Dairesi, imamın başka ile atanmasına ilişkin idari kararın hukuka uygun olduğunu hüküm altına aldı. Danıştay, idare mahkemesinin başka ile atanması yönünde idare mahkemesinin verdiği yürütmeyi durdurma kararının da bozulmasını hükmetti.
İşte kararın ayrıntıları...
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2016/25632 E. , 2020/3749 K. "İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/25632
Karar No : 2020/3749
İSTEMİN KONUSU: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının
temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: ... ili, ... ilçesi, ... Camii İmam Hatibi olarak görev
yapan davacının, hakkında yapılan şikayet üzerine düzenlenen soruşturma raporunda
... ili dışına naklen atamasının teklif edilmesi üzerine ... ili, ... ilçesi,
... Mahallesi Camii İmam Hatipliğine atanmasına ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın
... tarih ve ... sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:
..., K: ... sayılı kararında; davacının hakkında soruşturma başlatılmasına sebep
olan fiilleri işlediği ve atama işlemine konu beyanlarının siyasi konuları içermesi
nedeniyle özellikle icra ettiği görevi bakımından cemaatinde ayrılığa ve mesleğine
olan güvenin zedelenmesine sebep olacağı gibi, şahsına ve yürüttüğü din hizmetlerine
de zarar vereceğinin açık olduğu, bu bağlamda idarece davacının aynı yerde görev
yapmasında kamu yararı kalmadığı görüşünün benimsenmesinin, davacının yürüttüğü
kamu hizmetinin niteliği gereği mevzuata uygun olduğu, ancak davacının durumu
Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nde yer alan "haklarında
yapılan teftiş veya soruşturma sonucu o yerde kalmalarında sakınca görülmüş
olması" kapsamında değerlendirilirken, işlenilen fiilin ağırlık derecesinin,
görev yapılan ilin büyüklüğünün ve davacının geçmiş hizmetlerinin de dikkate
alınması gerektiği, küçük illerde meydana gelen olaylarda atamanın il dışına
tayin şeklinde yapılması hizmetin gereği olarak kabul edilebilirse de büyükşehirlerde
takdir hakkının bu minvalde kullanılmasının hakkaniyet ilkesine ters düşebileceği
anlaşıldığından, davacının ailevi durumu da dikkate alınarak il içinde başka
bir bölgede görevlendirilmesi gerekirken dava konusu işlemle ... ili, ... ilçesi,
... Mahallesi Camii İmam Hatipliğine naklen atanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı
sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar
verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından; davacı hakkında düzenlenen
soruşturma raporunda bahsi geçen hususlar dikkate alındığında davacının görev
mahallinde yıprandığı, kaliteli ve verimli hizmet sunma imkanının kalmadığı,
tarafsızlığını kaybetmesi nedeniyle aynı yerde görev yapmasında kamu yararı
bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare
Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten
ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin
durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İmam hatip olarak görev yapan davacı hakkında; 17/12/2013 tarihinden sonra
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin liderliğini F.G. adlı şahsın yaptığı cemaate
haksızlık yaptığı, bazı basın yayın organlarında çıkan yolsuzluk haberlerine
yönelik yanlı fikir beyanında bulunduğu, hükümete yönelik birçok ortamda ve
facebook hesabında yapılan suçlamalara destek olduğundan bahisle yapılan şikayet
üzerine disiplin soruşturmasına başlanmıştır.Bahse konu soruşturma sonucunda;
davacının Cumhurbaşkanına karşı hakarette bulunduğu, bu duruma tepki gösteren
ve arkasında namaz kılmak istemeyen bir şahsa "Ne yani Allah'a, kitaba,
peygambere mi sövdük" şeklinde ifadeler kullanarak kendisini savunduğu,
Cumhurbaşkanının bir siyasi partinin adayı olarak halk tarafından seçilmiş olması
nedeniyle doğrudan siyasi kimliğini hedef aldığı, çeşitli ortamlarda hükümet
ile F.G. adlı cemaat lideri arasındaki mücadelede kimin haklı kimin haksız olduğu
hususunun 2015 yılında yapılacak milletvekili seçimlerinde ortaya çıkacağını
dile getirerek, anılan cemaatin söz konusu seçimlerde ortaya koyacağı stratejiye
ve çalışmaya vurgu yapmasının görevli olduğu çevrede şüyu bulması ve söz konusu
beyanlarının şahsına ve yürüttüğü din hizmetine zarar vereceğini dile getiren
meslektaş ve arkadaşlarının ikazlarını dinlememesi nedeniyle aynı yerde görev
yapmasında kamu yararı kalmadığı belirtilerek, disiplin yönünden 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (a)
alt bendi uyarınca 1/15 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması,
idari yönden ise, doğrudan herhangi bir partinin yarar veya zararını hedeflememiş
olsa bile, Hükümetin, bir cemaatin suça karışan üyelerine yönelik olarak başlattığı
operasyonları çeşitli ortamlarda haksızlık ve zulüm olarak değerlendirmesi,
bu cemaate destek veren beyanlarda bulunması, çeşitli basın yayın organlarında
gündeme gelen yolsuzluk iddialarının doğru olduğunu söylemesi, Hükümetle bu
cemaat arasındaki mücadelede kimin haklı kimin haksız çıkacağının 2015 yılı
seçimlerinde ortaya çıkacağını dile getirmesi hususları dikkate alındığında
aynı yerde kalmasında kamu yararı bulunmadığı gerekçesiyle İstanbul ili dışında
başka bir yere ve durumuna uygun bir göreve naklen atanması teklif edilmiştir.
Anılan raporda getirilen teklif doğrultusunda tesis edilen Diyanet İşleri Başkanlığı
Atama ve Yer Değiştirme Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile, davacının
il dışında başka bir yere naklinin uygun olacağına karar verilmiş ve bu karar
Diyanet İşleri Başkanlığınca onaylanarak ... tarih ve ... sayılı işlemle davacının
Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 36/1-(b). maddesi
uyarınca ... ili ... ilçesi, ... Mahallesi Camii İmam Hatipliğine atanmasına
karar verilmiştir.
Bunun üzerine, atama işleminin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 76. maddesinin 1. fıkrasında; "Kurumlar,
görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları
bulundukları kadro derecesine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde
daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler."
hükmüne yer verilmiştir.Öte yandan, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme
Yönetmeliği'nin "Hizmet gereği görev veya yer değiştirme" başlıklı
36. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, haklarında yapılan teftiş veya soruşturma
sonucu o yerde kalmalarında sakınca görülenlerin hizmet gereği olarak yer değiştirme
suretiyle atamalarının yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuatın değerlendirilmesinden, davalı idarece mevzuatın
öngördüğü takdir yetkisi çerçevesinde soruşturma sonucundan bağımsız olarak
her zaman naklen atama işlemi tesis edilmesi mümkün olduğu gibi Diyanet İşleri
Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 36. maddesi uyarınca teftiş
veya soruşturma sonucu o yerde kalmalarında sakınca görülenlerin de hizmet gereği
olarak yer değiştirme suretiyle atamalarının yapılması mümkündür.
Uyuşmazlıkta, davacının 17/12/2013 tarihinden sonra Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin
F.G.'nin lideri olduğu cemaate haksızlık yaptığı, bazı basın yayın organlarında
çıkan yolsuzluk haberlerine yönelik yanlı fikir beyanında bulunduğu, Hükümete
yönelik birçok ortamda ve facebook hesabında yapılan suçlamalara destek olduğu
şeklinde ki soruşturmaya konu eylemlerin görev yerinin bölge bazında değiştirilmesini
gerektirecek nitelik ve ağırlıkta olduğu ve bu nedenle bulunduğu bölgede verimli
bir şekilde din hizmeti sunamayacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda, kamu yararı ve hizmet gerekleri uyarınca tesis edildiği anlaşılan
dava konusu naklen atama işleminde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında
hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin
kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize
konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.