Bakanlık'taki 'yumruk yumruğa kavga' yargıyı böldü!
Ankara'da bir bakanlıkta personel arasında 7 yıl önce yaşanan kavga yargıyı böldü. Bakanlığa bağlı iş arkadaşları, yumruk yumruğa kavga etti. Kavgada arkadaşıını yaralayan personel, kasten yaralamadan 11 ay hapis cezası aldı. Bunun üzerine personel, memuriyetten çıkarıldı. İşten atılan memur, konuyu yargıya taşıdı. İdare mahkemesi davanın reddi yönünde karar alırken, Danıştay ise memuriyetten çıkarılma cezasını ağır bularak kararın bozulmasına hüküm altına aldı.

Ankara'da bir bakanlıkta personel arasında 7 yıl önce yaşanan kavga yargıyı böldü. Bakanlığa bağlı iş arkadaşları, yumruk yumruğa kavga etti. Kavgada arkadaşıını yaralayan personel, kasten yaralamadan 11 ay hapis cezası aldı. Bunun üzerine personel, memuriyetten çıkarıldı. İşten atılan memur, konuyu yargıya taşıdı. İdare mahkemesi davanın reddi yönünde karar alırken, Danıştay ise memuriyetten çıkarılma cezasını ağır bularak kararın bozulmasına hüküm altına aldı. İşte kararın ve olayın ayrıntıları:
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2019/2539 E. , 2021/1156 K. nolu Kararı ile Kanunda
geçen ince ayrıntıya dikkat çekerek memuriyetten çıkarma cezasını iptal etti.
İptal Kararı karar düzeltmede verildi. Memuriyetten çıkarma cezasını gerektiren
olayda neler yer alıyor?
Bi Mola ile bir ara verip paylaşım yapmak için TIKLAYINIZ
Davacı iş arkadaşını darp ederek 657 sayılı Kanun'un 125/E-(f) maddesinde yer alan "Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak" disiplin suçunu işlediği gerekçesiyle Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmıştır. Açılan dava neticesinde İdare Mahkemesi davayı reddetmiştir.
İdare Mahkemesinin ret kararında şu gerekçelere yer verilmiştir.
Davacının, iş arkadaşını darp ederek 657 sayılı Kanun'un 125/E-(f) maddesinde
yer alan "Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde
bulunmak" disiplin suçunu işlediği gerekçesiyle Devlet memurluğundan çıkarma
cezasıyla cezalandırıldığı; her ne kadar davacı tarafından, yaralama fiilinin
ast-üst ilişkisi var olmayan iş arkadaşı ile yaşandığından bu hükmün uygulanamayacağı
iddia edilmiş ise de; maddenin bütünü değerlendirildiğinde, bu bent ile, iş
ortamında fiili saldırıda bulunulmasının cezalandırılmasının amaçlandığı, eylemin
ast veya üste ya da iş sahiplerine yapılınca cezalandırılıp iş arkadaşına karşı
işlendiğinde cezasız bırakılmasının düşünülemeyeceği, 657 sayılı Kanun'un 125.
maddesinde yer alan "...disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve
hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı
neviden disiplin cezaları verilir." hükmü de dikkate alındığında, kanun
koyucunun, maddede sayılmayan aynı nitelik ve ağırlıktaki eylemlerin cezalandırılmasını
amaçladığı sonucuna varıldığı; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile
ceza yargılaması sonucunda verilen Mahkeme kararlarının birlikte değerlendirilmesinden,
davacıya isnat edilen fiilin subuta erdiği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık
bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 14/01/2019 tarih ve E:2018/8296
K:2019/15 sayılı kararıyla; temyize konu İdare Mahkemesi kararı hukuk ve usule
uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.
Karar düzeltme hangi gerekçe ile verilmiştir?
Ekonomi Bakanlığı Ekonomik Araştırmalar ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü'nde
. olarak görev yapan davacının, 22/12/2014 tarihinde görevini ifa ederken aynı
birimde görevli iş arkadaşı B.T. ile tartıştığı, tartışmanın kavgaya dönüştüğü
ve davacının iş arkadaşını darp ettiği; bu olay nedeni ile açılan kamu davası
neticesinde, . Asliye Ceza Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararı ile,
davacının "kasten yaralama" suçundan dolayı 11 ay, 20 gün hapis cezası
ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği;
bu arada, davalı idare tarafından yürütülen disiplin soruşturması neticesinde
tesis edilen Bakanlık Yüksek Disiplin Kurulunun . tarih ve . sayılı işlemi ile,
davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-(f) maddesi gereğince
Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırıldığı, bakılan davanın bu
işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (B)
bendinin (g) alt bendinde, "İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve
iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak", aynı bendin (h) alt bendinde,
"İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak" kınama
cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış; aynı fıkranın (D) bendinin
(l) alt bendinde de, "Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş
sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek" kademe ilerlemesinin
durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller arasında düzenlenmiştir.657
sayılı Kanun'un dava konusu işleme dayanak alınan 125. maddesinin birinci fıkrasının
(E) bendinin, 13/02/2011 tarih ve 6111 sayılı Kanun ile değişik (f) alt bendinde
ise, ''Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak''
fiili, Devlet memurluğundan çıkarma disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller
arasında sayılmıştır.Öte yandan, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin dördüncü
fıkrasında, "Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil
ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibarıyla benzer eylemlerde bulunanlara da
aynı neviden disiplin cezaları verilir." hükmüne yer verilmiştir.
İş arkadaşına fiili tecavüzde bulunmak bu kapsama girer mi?
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının iş arkadaşına fiili tecavüzde bulunduğu
tartışmasızdır. Ancak, dava konusu işleme dayanak alınan 657 sayılı Kanun'un
125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (f) alt bendinde, "iş arkadaşlarına
fiili tecavüzde bulunmak" ibaresine yer verilmediğinden; iş arkadaşlarına
yönelik fiili tecavüz eyleminin, disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil
ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibarıyla benzer eylemlerden olduğundan bahisle,
bu bende göre cezalandırılıp cezalandırılamayacağının belirlenmesi gerekmektedir.657
sayılı Kanun'un 125. maddesinin yukarıda yer verilen hükümlerinden anlaşıldığı
üzere, kanun koyucu, disiplin cezası verilecek fiil ve halleri belirlerken iş
arkadaşlarına yönelik fiilleri göz ardı etmemiş, aksine, iş arkadaşlarına yönelik
birtakım fiilleri ve karşılığında verilecek cezaları açıkca düzenlemiştir.
Buna karşın, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrası (E) bendinin
(f) alt bendinin ilk hali, ''Amirine ve maiyetindekilere fiili tecavüzde bulunmak''
şeklinde iken, 13/02/2011 tarih ve 6111 sayılı Kanunun 111. maddesiyle bu bende,
''iş sahipleri'' ibaresi eklenmek suretiyle, halen yürürlükte bulunan "Amirlerine,
maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak," düzenlemesi
yapılmış ise de, kanun koyucu tarafından, söz konusu düzenlemeye "iş arkadaşlarına"
ibaresinin eklenmesi yoluna gidilmemiştir.
Kaldı ki, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılanlar bir daha Devlet memuru olarak göreve alınamayacaklarından, bu bentde sayma suretiyle belirlenen disiplin suçlarının, benzeri fiil ve haller kapsamında bulunduğundan bahisle yorum yoluyla genişletilmesinin hak ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacağı da açıktır.Bu durumda; iş arkadaşına fiili tecavüzde bulunmuş olan davacının, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin yukarıda belirtilen dördüncü fıkrasından hareketle, üzerine atılı fiilin, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (f) alt bendinde yer alan "Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak." hükmüne kıyasen uyduğundan bahisle Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. Bu gerekçelerle karar düzeltme sonucunda karar oyçokluğuyla bozularak memuriyetten çıkarma cezası iptal edilmiştir.