15 Temmuz'da Sultanbeyli'deki olaylara ilişkin dava yeniden başladı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Sultanbeyli ve Mehmetçik Vakfı mevkisinde meydana gelen olaylara ilişkin Yargıtayın bozma kararının ardından 15'i eski askeri öğrenci, 16 sanığın yargılandığı davada cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 01 Ocak 2023 11:38, Son Güncelleme : 01 Ocak 2023 11:39
15 Temmuz'da Sultanbeyli'deki olaylara ilişkin dava yeniden başladı

İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay'ın bozma kararının ardından 15'i eski askeri öğrenci, 1'i eski yüzbaşı olan sanıkların yargılamasına yeniden başladı.

Marmara Cezaevi'nin karşısında salonda yapılan duruşmaya, 15 tutuklu sanık, başka suçtan hükümlü 1 sanık ve avukatlarının yanı sıra müştekiler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Savunma Bakanlığı avukatları katıldı.

Mahkeme başkanı, Yargıtay ilamını okuyarak, taraflara ilama uyulup uyulmamasına ilişkin görüşlerini sordu.

Duruşma savcısı, bozma ilamına uyulmasını talep ederken, ilamın tamamına katılmadıklarını belirten sanıklar, karara uyulmasını istedi.

Mahkeme, Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına oy birliğiyle karar verdi.

İlama uyulmasının ardından devam edilen duruşmada, cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.

- "Önceden haberleri olmadığı darbenin icrasında kolaylaştırıcı eylemde bulunuldu"

FETÖ'nün faaliyetleri ve darbe girişimi gecesi yaşananlara yer verilen mütalaada, olay tarihinde askeri öğrenci olan sanıklar Abdussamet Asan, Vedat Çengelci, Burak Cansever, Esat Yener, Ercan Aydemir, Muhammed Kenan Türkoğlu, Adil Ömer Alkaya, Ahmet Büyükateş, Ahmet Yalçın, Furkan Garip, Hakan Yüksel, Muhammed Yusuf Samandağ, Osman Üyal, Ozan Taşar ve Samet Macit'in İstanbul'a gelmek üzere silahlı ve tam teçhizatlı olarak hareket ettikleri hatırlatıldı.

Mütalaada, Tuzla'daki Mehmetçik Vakfı mevkisine ulaştıktan sonra kolluk görevlileri ve vatandaşların tüm uyarılarını göz ardı ederek eylemlerine son vermeyen sanıkların, darbe kalkışmasından haberdar oldukları halde eylemlerini sonlandırmadıkları ve kolluk görevlileri ile silahlı çatışmaya girdikleri belirtildi.

Kolluk görevlilerini etkisiz hale getirdikten sonra intikale devam eden sanıkların Sultanbeyli'ye ulaştıkları aktarılan mütalaada, şunlar kaydedildi:

"16 Temmuz 2016 günü sabah saatlerine kadar eylemlerini sürdüren ve teslim olmamakta ısrar eden sanıkların, örgütsel faaliyet kapsamında gerçekleştirilen 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçuna ilişkin planlanan hazırlık ve icra organizasyonundan önceden haberdar olduklarını kanıtlayan her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ancak suçun icrasına başlanmasından sonra katılma iradelerini açıkça ortaya koyan sanıkların bu eylemlerinin zaman, nitelik ve yakın zarar tehlikesine yaptıkları katkı itibarıyla bütün olarak darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelik olduğu anlaşılmıştır."

Mütalaada, sanıkların darbe girişiminden bihaber oldukları şeklinde olayı anlatıp silahlarının yanlarında olduğunu ancak polis ve vatandaşlara yönelterek kullanmadıklarını, kendilerinin saldırıya maruz kaldıklarını, üstlerinden aldıkları kanuna uygun emirleri uyguladıklarını, kaldı ki kendilerine verilen emirlerin içeriğine bakılmaksızın uygulamak zorunda olduklarını, askeri hiyerarşi içerisinde başka bir tercihin olamayacağı yönünde ifadeler verdikleri kaydedilen mütalaada, bu savunmalarına itibar etmenin mümkün olmadığı vurgulandı.

Savcılık mütalaasında, suç tarihinde Hava Harp Okulu öğrencisi olan sanıkların, her ne kadar darbenin icra edileceğinden başlangıçta haberleri olduğu ispat edilemese de darbenin icrasını öğrendikleri andan itibaren, katılma iradelerini açıkça ortaya koydukları ve eylemin gerçekleşmesi için gerekli yardımda bulunduklarının anlaşıldığı aktarıldı.

- 15 sanığa 30 yıla kadar hapis talebi

Mütalaada, 15 sanığın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım" suçundan 22 yıl 6 aydan 30'ar yıla kadar cezalandırılmasına ve tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi talep edildi.

Ayrıca mütalaada, sanık Sinan Canlı'nın darbe girişimi gecesi yakın mesafeden, hedef gözeterek, silahla ateş etme şeklindeki eylemleriyle Aydoğan Onmaz, Osman Nuri Esen ve Yakup Udun'un hayatlarına kastettiği, sanığın mesleği gereği o mesafeden yapılan atışların öldürücü nitelikte olduğunu bildiği ve bu sebeple müştekileri öldürmek niyetiyle ateş ettiği ancak elinde olmayan sebeplerle kastın gerçekleşmediği belirtildi.

Mütalaada, bu nedenle Canlı'nın 3 kişiye karşı "nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 58,5 yıldan 90 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

- Sanıklar tahliye talep etti

Mütalaaya karşı savunma yapan sanıklar, suçlamaları kabul etmeyerek, 6,5 yıldır tutuklu bulundukları gerekçesiyle tahliyelerini istedi.

Müştekilerin avukatları sanıkların mütalaa doğrultusunda cezalandırılmasını isterken, sanık avukatları savunma yapmak için süre talep etti.

Mahkeme heyeti, 15 sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, sanık avukatlarının mütalaaya karşı savunmalarını hazırlaması için duruşmayı erteledi.

- Dava dosyası üçe ayrıldı

Öte yandan, yerel mahkemeye geri gönderilen dava üçe ayrıldı. Bu kapsamda, dosyası tefrik edilen 35 sanık 31 Ocak-2 Şubat tarihinde, 66 sanık ise 14-16 Mart'ta hakim karşısına çıkacak.

- Davanın geçmişi

İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi, 122 sanık hakkında görülen davada kararını 25 Mayıs 2018'de açıkladı.

Kararda, rütbeli sanıklar Yüzbaşı Sinan Canlı, Üsteğmenler Aydın Gülşan ve Ali Apaydın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Eski Hava Harp Okulu öğrencisi olan 116 sanığı "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptıran mahkeme, sanıkların duruşmalardaki iyi halini göz önüne alarak cezalarını müebbet hapse düşürdü.

Heyet, suç tarihinde filo komutanı olan Kurmay Yüzbaşı sanık Sinan Canlı'nın 3 müştekiye yönelik "kasten yaralama" suçundan toplam 19 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına, sanıklar Sinan Canlı, Aydın Gülşan ve Ali Apaydın'ın da 3 müştekiye yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan toplam 45'er yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti.

Olay tarihinde er olan 3 sanığın ise beraatine hükmetti.

- Yargıtayın incelemesi

Yargıtay 3. Ceza Dairesi yerel mahkemenin kararında yaptığı temyiz incelemesinde, sanık eski yüzbaşı Sinan Canlı ile eski üsteğmenler Aydın Gülşan ve Ali Apaydın'a "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları ile olay tarihinde er olan 3 sanık hakkındaki beraat hükümlerini onadı.

Olay tarihinde Hava Harp Okulu öğrencisi olan 116 sanığın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılması kararları ise bozuldu.

Dairenin kararında, bu sanıklardan 15'inin darbe girişiminden daha önceden haberdar olduklarının kanıtlanamadığı, ancak olaylar sırasında kendilerine karşı koyan vatandaşlarla polis memurlarını havaya ateş ederek yere yatırdıkları ve silahlarını alarak etkisiz hale getirmeye çalıştıkları belirtildi.

Bu 15 sanığın, suçun icrasına başlanmasından sonra suça katılma iradelerini açıkça ortaya koydukları vurgulanan kararda, sanıkların, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım"dan cezalandırılmaları gerektiği aktarıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber