'Cumhurbaşkanı Erdoğan planı start aldı'

Haber Giriş : 27 Mayıs 2005 07:12, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AK Parti Lideri Tayyip Erdoğan, 3 Kasım 2002 seçimlerinde siyasi yasağı nedeniyle milletvekili seçilemeyince başbakanlık görevini Kayseri Milletvekili Abdullah Gül üstlendi. Abdullah Gül başbakan olup 58'inci hükümeti kurduktan birkaç ay sonra siyasi yasağı kaldırılan Erdoğan, Siirt'ten milletvekili seçilerek Meclis'e girdi. Gül'den başbakanlığı devralan Erdoğan, kabinede hiçbir değişiklik yapmadan yoluna devam etti. Bu süreçle birlikte AK Parti parti içindeki güç dengeleri hassas bir zeminde gelişti.

Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül arasında kurulan bu dengeye rağmen sonradan görüş ayrılıkları ortaya çıktı. Erdoğan, kabinede yapmak istediği değişiklik konusunda Gül ile uzlaşamadı. Kapalı kapılar ardında yaşanan bu pürüz kamuoyuna pek yansımadı. Erdoğan ile Gül arasındaki ikinci pürüzü 6 Ekim AB İlerleme Raporu ile 17 Aralık Zirvesi oluşturdu. Başbakan Erdoğan, İlerleme Raporu'nu 'ılımlı, dengeli' olarak nitelerken, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 17 Aralık Zirvesi'nden sonra AB'ye bir nota vererek, alınan kararların kabul edilmeyeceğini bildirdi.

Kulislerde konuşulanlar

Erdoğan ile Gül arasındaki uzlaşmazlık başmüzakerecinin seçimini geciktirdi. Başbakan, sürpriz bir kararla Abdullah Gül'e yakınlığıyla bilinen Devlet Bakanı Ali Babacan'ı başmüzakereci olarak atadı. Bu gelişme siyasi kulislerde çeşitli senaryoların dile getirilmesine neden oldu. Senaryolara göre AK Parti'nin 'kutup başları' olarak nitelendirilen Erdoğan ile Gül arasındaki dengelerin yeniden kurulduğu, bunun da muhtemel erken seçim, cumhurbaşkanlığı seçimini ve Erdoğan sonrası AK Parti üzerine yapılan hesapları derinden etkileyeceği önü sürülmeye başlandı. Başta AK Parti olmak üzere siyasi kulislerde konuşulan senaryolar şöyle:

Seçimin işaretleri

IMF ile yapılan yeni stand-by anlaşmasında mali aflar çıkarmayacağını taahhüt eden hükümet, buna rağmen Bağ-Kur ve SSK prim borçlarına yönelik af hazırlığında ayrıca tarım kesimine yönelik yeni prim destekleri verdi. Bütün bunlar hükümetin erken seçime hazırlandığını gösteriyor.

Erdoğan'ın 6-10 Haziran arasında ABD'ye yapacağı ziyaret de erken seçimle ilgili. Bu ziyaretin ardından Erdoğan, ABD ile Türkiye arasındaki pürüzleri giderecek. Hemen ardından Türkiye'yi hızlı bir biçimde erken seçim sürecine sokacak.

Erken seçim 2005 sonbaharında olabilir. Eğer mümkün olmazsa 2006 yılında seçim kaçınılmaz. Muhtemelen 3 Ekim'deki müzakerelerin ardından erken seçim gündeme gelecek.

Cumhurbaşkanlığı seçimi

Başbakan Erdoğan cumhurbaşkanı seçiminde aday olmalı. AK Parti'nin Meclis'te 360 milletvekili bulunuyor. Eğer erken seçim olmazsa AK Parti'nin oyları, kendi adayını Çankaya Köşkü'ne çıkarmasına yetiyor. Bazı dinamikler, Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını engelleyebilir. Engellenirse Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Adalet Bakanı Cemil Çiçek gündeme gelir.

Lider kim olacak?


Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olursa çok zayıf bir ihtimal de olsa AK Parti'yi Ali Babacan'a teslim edebilir.

Parti Gül'e kalacak

Erdoğan Köşk'e çıkarsa yeni lider Abdullah Gül olur. Abdullah Gül, 58'inci hükümet döneminde olduğu gibi başbakan seçilir. Gül'e yakınlığıyla bilinen Ali Babacan'ın başmüzakereci olarak görevlendirilmesi, Erdoğan ile Gül'ün, cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık konusunda anlaştıklarını gösteriyor.

Erken seçimle engellenecek

Kulislerde konuşulan bir başka senaryoya göre AK Partili birinin cumhurbaşkanı seçilmesini engellemek için erken seçime gidilecek. Buna göre, 'AK Partili birinin Çankaya Köşkü'ne çıkmaması için erken seçim 2007'deki cumhurbaşkanlığı seçiminden önce yapılabilir. Bu durumda Meclis'te en az üç parti yer alır. AK Parti, CHP ve MHP mutlaka Meclis'e girer, DYP'nin de Meclis'e milletvekili sokması güçlü bir ihtimal.

AK Parti tahminen Meclis'te 200-250 milletvekili ile temsil edilir. Sahip olacağı bu oylar AK Parti'nin istediğini cumhurbaşkanı seçtirmesine izin vermez.'

akşam

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber