Hukukçular uyardı: Tasarı fişlemeye yasal kılıf olmasın

Haber Giriş : 04 Aralık 2005 01:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42


Zaman'ın dün manşetine taşıdığı ?Fişleme yasal hale geliyor' başlıklı haber yankı uyandırdı.

Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı'na tepki gösteren hukukçular, siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşları, düzenlemenin ?fişlemeye yasal kılıf' getirmesinden endişe ediyor. Milli güvenlik, kamu düzeni, suçu önleme, devletin ekonomik çıkarları gibi gerekçelerle insanlar hakkında bilgi toplamaya imkan sağlayan tasarının fişleme konusundaki suiistimalleri artıracağı belirtiliyor. TBMM Anayasa Komisyonu Sözcüsü Mehmet Ali Bulut, hukuka dayalı demokratik sistemin Türkiye'de oturmaması sebebiyle fişleme gibi uygulamaların istismara yol açtığını vurguluyor. Dedikodu ve duyumlarla vatandaşlar hakkında bilgi toplandığına dikkat çeken Bulut, daha sonra bu kişilerin mağdur edildiğini kaydediyor.

Tasarıda yer alan güvenlik, kamu düzeni gibi kavramların belirsiz olduğuna işaret eden Bulut, "Bu sorunun çözülmesi için kanun çıkarılması, kişisel verilerin belli kurallara göre toplanması ve denetlenmesi bir ihtiyaçtır. Ancak kişiler hakkında hangi kurumların ne tür bilgileri kayıt altına alacağının somut ve objektif kriterlerle belirlenmesi gerekir. Aksi halde muğlak kavramlar nedeniyle fişleme yasal hale getirilmiş olur ve insanlar mağdur edilir." diye konuştu. Bulut, tasarı Meclis'e sevk edildikten sonra eleştiri konusu olan maddelerin komisyonlarda tartışılacağını ve düzeltilebileceğini ifade etti.

CHP Niğde Milletvekili ve Adalet Komisyonu Üyesi Orhan Eraslan da kişisel verilerin kaydedilmesinin çok hassas bir konu olduğuna dikkat çekerek bu konuda yasal düzenleme yapılırken, devletin güvenliğiyle kişilerin özel hayatlarının korunması arasında dengenin çok iyi sağlanması gerektiğini ifade etti. Tasarıyı inceleme imkanı bulmadığını söyleyen Eraslan, "Hukuk devletinin korunması ve sürdürülmesi için güvenlik amacıyla birtakım bilgilerin toplanması gerekmektedir. Ancak hukuk devletini sürdüreceğim diye her şeyi fişleme konusu yaparsanız kişi özgürlüklerini daraltmış olursunuz. Bunun optimum bir noktada değerlendirilmesi gerekir." diye konuştu.

Mazlum-Der Genel Başkanı Cevat Özkaya, her devletin güvenlik gerekçesiyle vatandaşlar hakkında birtakım bilgiler toplayabileceğini; ancak hangi kurumların ne tür bilgileri kayıt altına alacağının açık ve net kurallarla sınırlandırılması gerektiğini ifade etti. Tasarıda kişisel verilerin kaydı açısından istisna kapsamında yer alan güvenlik, kamu düzeni gibi gerekçelerin her şeyi içine alabileceğini anlatan Özkaya, 28 Şubat sürecinde lokantaların bile güvenlik gerekçesiyle fişlendiğini hatırlattı. Özkaya, insan haklarıyla ilgili bu tür kanunlarda isteyenin istediği gibi esnetebileceği kavramlara yer verilmesinin sakıncalı olduğunu vurgulayarak, "Bu şekilde bir düzenleme yapılırsa şimdiye kadar gayri meşru biçimde sürdürülen fişleme uygulamalarının yasal kılıfa büründürülme tehlikesi ortaya çıkacaktır." dedi.

Hukuk ve Yaşam Derneği Başkanı Hayrettin Açıkgöz, tasarıda yer alan istisnaların kapsamının neredeyse bütün genel hükümleri bertaraf edecek kadar geniş olduğuna dikkat çekti. Vatandaşların fişlenmesi yönündeki istismarın önlenebilmesi için hangi kurumun ne tür kişisel verileri toplayacağının yasayla netleştirilmesinin önemine değinen Açıkgöz, hazırlanan tasarıda bu konunun somut bir düzenlemeye kavuşturulmadığını, aksine muğlak ve yuvarlak kavramlarla keyfi uygulamalara kapı açıldığını ifade etti.

Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da demokratik devletlerin vatandaşlarının siyasi düşünceleriyle, inançlarıyla, ırklarıyla ve ideolojik kimlikleriyle uğraşmadığına işaret ederek tasarıda birtakım gerekçelerle bu tür kişisel verilerin kayıt altına alınmasına imkan sağlandığını kaydetti. Bu tür fişlemeler sonucunda kişilerin inançlarından ve görüşlerinden dolayı mağdur edildiğini anlatan Gündoğdu şunları söyledi: "Genellikle yasalarda vatandaşlara birtakım güvenceler getirilirken daha sonra ?ancak' denilerek birtakım istisnalarla bunlar geri alınıyor. Bu tasarıda da güvenlik, kamu düzeni gibi gerekçeler kişisel verilerin toplanması konusunda istismar edilecektir. Verilen yetkinin nasıl kullanılacağı ilgili kurumun başındaki kişinin inisiyatifine bırakılmaktadır. Bu yetkilerin yerinde kullanılması ve insanların mağdur edilmemesinin bir garantisi yoktur."

?Fişleme' kurallara bağlanıyor

Zaman'ın dün duyurduğu "Fişleme yasal hale geliyor" başlıklı manşet haberinde Adalet Bakanlığı'nca hazırlanan "Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı"yla fişleme uygulamalarına ilişkin yasal düzenleme yapıldığı aktarılmıştı. Tasarıyla fişlemeyi kurallara bağlayan sınırlamalardan milli güvenlik, kamu düzeni, suçun önlenmesi, devletin ekonomik çıkarları gibi gerekçelerle toplanacak bilgiler istisna tutuluyor. Buna göre ilgili kurumlar; güvenlik, kamu düzeni, suçun önlenmesi ve devletin ekonomik çıkarlarının gerektirmesi halinde vatandaşların ırk, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep bilgileri ile özel yaşamları konusunda kişisel bilgi kaydı yapabilecek.

M.Ali Bulut: Tasarıdaki muğlak ifadeler nedeniyle fişleme yasal hale getirilmiş olur ve insanlar mağdur edilebilir.

Orhan Eraslan: Hukuk devletini sürdüreceğim diye her şeyi fişleme konusu yaparsanız özgürlükleri daraltmış olursunuz.

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber