'Dokunulmazlığıma dokundurmam'

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 29 Aralık 2005 12:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Erdoğan katıldığı bir tv programında gençlerin 301. madde ve dokunulmazlıklarla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı: Birilerine çelik çomak olmak istemiyoruz.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk Ceza Kanunu'nun ''Türklüğe hakaret'' suçunu düzenleyen, yazar Orhan Pamuk'un yargılandığı 301. maddesiyle alınacak kararların geleceğe yönelik içtihatları oluşturacağını söyledi.

Erdoğan, ''Çok acele etmemek lazım. Daha yeni çıkarılmış olan bir yasa bu. Bir yürüyüşü görelim, bakalım ne gibi kararlar çıkacak. Bunun aksamaları ciddi manada varsa, o zaman tabii ki yasama oturacaktır, bununla ilgili yeni bir değerlendirme yapıp yeni bir kararı da alacaktır'' dedi. Erdoğan, ATV'de yayınlanan ''Siyaset Meydanı'' programında, ülkenin çeşitli yerlerinden gelen gençlerin sorularını yanıtladı.

Programa Şemdinli'den katılan bir gencin, yaşadığı yerdeki öğretmen ve okul açığını dile getirmesi üzerine Erdoğan, bölgede okul sayısının artırılması için çaba gösterdiklerini söyledi. Buradaki sınıf öğretmeni açığının kapatılmasının ardından, branş öğretmeni açığının kapatılması için çalışacaklarını bildiren Erdoğan, bunun için sözleşmeli öğretmen uygulamasına geçileceğini söyledi.

Erdoğan, bölgeye Toplu Konut İdaresi'nce öğretmen, polis, yargı ve sağlık mensupları için lojman inşa edileceğini de bildirdi. Selimcan isimli bir gencin yolsuzlukla mücadeleye ilişkin bir sorusunu da yanıtlayan Erdoğan, 3 yıl önce iktidara gelmelerinin ardından bu konuda başlattıkları çalışmaları anlattı. Muhalefet partilerinin yolsuzlukla ilgili birtakım iddialar dile getirdiklerini kaydeden Erdoğan, iddianın ispatı gerektirdiğini, ancak bu iddiaların ispatının olmadığını söyledi.

Yaptıkları ihaleleri kazanan yabancı sermayenin Türkiye'ye girmesinin bir avantaj olduğunu belirten Erdoğan, bundan korkulmaması gerektiğini bildirdi. Erdoğan, şu anda Meclis'te AK Parti Grubu'nda yolsuzluklara bulaşmış, hakkında hukuki dava süreci olan kimse bulunmadığını da söyledi.

Parti programına dokunulmazlıklarla ilgili anlayışlarını koyduklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: ''Ama burada sadece siyasetçinin dokunulmazlığının kaldırılması değil. Bu Türkiye'de siyasetin yıpratılmasına yönelik bir adım olur. Eğer dokunulmazlıkların kaldırılması isteniyorsa, bu ülkede ne kadar dokunulmaz varsa hepsinin dokunulmazlığı kaldırılsın.

Bu bizim programımızın içerisinde var. Önce bunun bir defa halli gerekir. Hep birlikte bu olursa eyvallah. Ama aksi takdirde bu siyaset kurumunun yıpratılmasını getirir ki, çok ciddi bir yanlıştır. Biz o zaman siyasiler olarak birilerinin elinde çelik çomak haline geliriz. O bakımdan söylediğimiz, sadece siyaset müessesi veya siyasetçiyle değil bütün dokunulmazlıkları olanlarla ilgilidir. Bu hep birlikte olursa bunun yanında varız.''

TÜRKİYE'NİN AB'YE ÜYELİK SÜRECİ

Bir başka soru üzerine, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde bugüne kadar yaşanan gelişmeleri de anlatan Erdoğan, iktidarları döneminde Kopenhag siyasi kriterlerinin halledildiğini, müzakere süreciyle ilgili tarih alındığını ve halen tarama sürecinin devam ettiğini söyledi. Erdoğan, 2006 yılının Mart ayından itibaren de müzakerelere başlanacağını söyledi. Bunun uzun bir yolculuk olduğunu ve sıkıntıları bulunduğunu kaydeden Erdoğan, İngiltere'nin müzakere sürecinin 11 yıl devam ettiğini anımsattı. Serbest dolaşımın yeni bir olay olmadığını ifade eden Erdoğan, bu süreç içinde birçok şeyin değişeceğini söyledi.

Erdoğan, ''Önce bu tarama ve müzakere süreci içerisinde muhataplarımızla, gerek Avrupa Birliği Komisyonu üyeleriyle gerekse konsey üyeleri ki bunlar devlet başkanlarıdır, başbakanlardır, bunlarla münasebetlerimizi gayet iyi götürmemiz lazım'' dedi. Uyum yasalarının çıkarıldığını ama bunların hayata geçirilmesinin esas olduğunu belirten Erdoğan, bu süreçte en önemli adımın Mastrih kriterleri olduğunu söyledi.
Erdoğan, ''Bunları da süratle halletmemiz gerekecektir. Bunları da gerek tarama, gerek müzakerede halledip uygulamaya koyduğumuz andan itibaren biz görevimizi yapmış oluruz. Bundan sonraki görev konsey üyelerine aittir, bunu da bekleme hakkımız doğacaktır'' diye konuştu.

ORHAN PAMUK HAKKINDAKİ DAVA

Erdoğan, yazar Orhan Pamuk hakkındaki dava ve Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinin değiştirilmesi için hazırlık olup olmadığı sorusu üzerine de şunları söyledi: ''301. madde Avrupa Birliği'nde, komisyonda bunlar da görüşüldü ve 305 ile ilgili mesela olumsuz yaklaşım sergilendi, onların arzu ettiği şekilde düzenlemelere gittik.

301 ile ilgili böyle bir muhalefet gelmedi. Şu anda ise daha işin başındayız. 1 Haziran'da başladı bu süreç 6 ay oldu. Alınacak kararlar geleceğe yönelik içtihatları oluşturacak. Bunda tabii çok acele etmemek lazım. Daha yeni çıkarılmış olan bir yasa bu. Sayın Gül'ün dediğini ben de paylaşıyorum ama, burada bir yürüyüşü görelim, bakalım ne gibi kararlar çıkacak.

Bir yerde hakikaten bunun aksamaları ciddi manada varsa, o zaman tabii ki yasama oturacaktır bununla ilgili yeni bir değerlendirme yapıp, yeni bir kararı da alacaktır. Ben şu anda biraz izlemeliyiz diyorum. Eğer biz 56 ayda kanun yapıp kanun bozarsak doğru olmaz. Biraz bu süreci izlemekte fayda var diye düşünüyorum. Ama buna rağmen arkadaşlarımızla oturur değerlendirmelerimizi yaparız, eğer gerekiyorsa bu adımı gene atarız. Burada bir sıkıntımız yok.

Özellikle insan eksenli düşünme bizim için ideal olduğundan, özgürlükler bizim açımızdan çok çok önemli olduğu için özgürlüklerin sınırı burada kısıtlanıyorsa böyle bir şey varsa o zaman bu adım evrensel değerlere denk düşmelidir, adım atılır.'' Yargıtay'ın, daha önceki Türk Ceza Kanunu'nda yer alan 159. madde ile bir karar verdiği, yeni TCK'da bunun yerini 301. maddenin aldığı anımsatılarak, ''Sanki top Adalet Bakanı'na geçmiş gibi gözüküyor. Bu içtihat kabul edilerek 301'de acaba Adalet Bakanı devreye girebilir mi?'' sorusu üzerine de Erdoğan, Pazartesi günü toplanacak Bakanlar Kurulu'nda bu konunun da değerlendirileceğini bildirdi.

Erdoğan, ''Bu değerlendirmeleri yaptıktan sonra olması gereken adımı hep birlikte atarız. Bu konuda şöyle olur dersek bu yanlış olur. Çünkü burada geleceğe yönelik bir karar verilecek. Bunların hepsi birer aynı zamanda içtihat oluşturacak. Dolayısıyla bunun değerlendirmesini yapacağız, bu konudaki danışmanlarımızın kanaatlerini alacağız. Bakanımız çalışmalarını yapıyor ondan sonra kararımızı vereceğiz'' diye konuştu.

Erdoğan, bu konudaki kanaatinin sorulması üzerine de, ''Özgürlüklerin gereği neyse bu olmalıdır diye düşünüyorum, inanıyorum ve ben bu işin bedelini, faturasını ödeyerek gelmiş birisiyim. Bundan dolayı da yapılması gereken neyse yürütme olarak bizim yapabileceğimiz bir şey varsa bu yapılır'' dedi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber