Üniversitede sadece bilim değil, sanat da da bitmiş

Gazetelerde küçük bir haber: İstanbul'da bundan üç sene önce açılan ressam Miro sergisi ile ilgili dava sonuçlanmış, sahte tabloları gerçekmiş gibi sergileten bir galeri sahibi dört buçuk sene hapse ve 40 bin lira para cezasına mahküm edilmiş...

Kaynak : Habertürk
Haber Giriş : 28 Mart 2016 22:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Üniversitede sadece bilim değil, sanat da da bitmiş
Murat Bardakçı

Daha anlaşılır şekilde ifade edeyim: Sergilenen eserlerinin sahte olduğu ortaya çıkan sanatçı, 1893 ile 1993 arasında, yani tam bir asır yaşayan, 20. yüzyılın en önemli ve en pahalı ressamlarından Joan Miro idi. Bir organizasyon şirketi, Mimar Sinan Üniversitesi'ne Ankara'da bir sanat galerisinde bulunan ve Katalan ressam Miro'ya ait olduğu iddia edilen 60 kadar tabloyu İstanbul'daki Tophane-i Amire binasında sergilemeyi teklif etmişti. Üniversite ile karşı taraf arasında protokol yapılmış, tablolar önce İzmir ve Gaziantep'te sergilenmiş, asıl büyük sergi de Tophane'de ala-yı vala ile açılmıştı...

Derken, tabloların sahte olduğu yolunda bir ihbar geldi. Sergi açılışından bir ay sonra apartopar kapatıldı, İspanya'daki Miro Vakfı'ndan bilirkişilik yapması istendi ve Mimar Sinan'ın rektörü de o arada sergiye başından itibaren karşı olduğunu açıkladı...

İstanbul'a gelip eserleri inceleyen vakıf yetkilileri ile Miro uzmanı İspanyollar daha sonra tabloların sahte olduğu yolunda rapor gönderince serginin düzenlenmesinde görev alan rektör yardımcısı istifa etti, derken iş mahkemeye gitti ve kamu davası açıldı...

Geçenlerde hapis ve para cezası ile sonuçlanan Miro davası, işte böyle bir rezaletin neticesi idi!

SIRADAN BİR OKUL DEĞİL AMA...

Ortada hakikaten büyük bir sanat eseri sahtekarlığı mevcut ama meselenin çok daha önemli bir tarafı daha var: Sergiyi açan ve sergi mekanının sahibi olan kurumun özelliği...

"Sahte Miro Eserleri Sergisi"ni Veterinerlik, Jeoloji, Eczacılık yahut Fen Fakültesi değil, Mimar Sinan Üniversitesi açtı! Tam adı ile "Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi", yani uzmanlık alanlarının arasında ve belki de en başında resim bahsinin geldiği eğitim kurumu...

Meselenin üzerinde durulması gereken önemli tarafı, işte buradadır: "Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi", bir zamanlar memleketin en önemli sanatkarlarının hocalık ettiği ve daha dünya kadar sanatçının yetiştiği meşhur "Akademi"nin modern versiyonudur...

Güzel sanatlar, özellikle de resim alanında Türkiye'deki önde gelen eğitim kurumlarından olduğu söylenir ama bu üniversitedeki akademik unvanlı resim üstadları artık Miro gibi dünya çapında bir ressama atfedilen eserlerin sahte olup olmadıklarını bile anlayamamaktadırlar!

Üniversitelerimizin bilimsel seviyelerini gayet yakından biliyordum ama sanat alanında da benzer bir girdabın içerisine düşmüş olduklarını Miro rezaleti sayesinde öğrendim!

ARTIK ELDEN ALMAK LAZIM

Düşünün! Bir organizasyon şirketi uzman olması gereken bu üniversiteye "Ankara'daki bir galeride dünya çapında bir ressamın çok sayıda tablosu var, eserleri sizin mekanınızda sergileyelim, sonra da sergiyi memleketin bir ucundan diğer ucuna gezdirelim" diyor; üniversitenin resim profesörleri zahmet buyurup tabloları önceden inceliyorlar mı bilmiyorum ama hiçbirinden "Bunlar sahte! Aman dikkat, kandırılıyoruz!" diye bir uyarı gelmiyor... Neticede düzmece eserler önce ala-yı vala ile iki şehirde dolaştırılıyor, sonra İstanbul'un Üniversite'ye ait olan en önemli sanat mekanlarından birinde sergileniyor. Üstelik bu düzmece karalamaların arasında çocuklar için atelyeler kuruluyor ve taraflardan biri "Filanca hanımefendi de teşrif buyurup sergimizi gezdi" diye hava bile atıyor!

Miro rezaleti, en namlı üniversitelerimizin bile kendi uzmanlık alanlarında nasıl bir hale gelmiş olduklarının mükemmel bir örneğidir!

Paraları bol resim kolleksiyoneri beyefendiler ve hanımefendiler: Bu işin üstadlarının bile böyle aciz kaldıkları bir ortamda canınız tablo almak istediği zaman mutlaka hayatta olan ressamlara gidin ve resmi elden alın! Zira ressamı ahırete göçmüş olan bir tabloya sahip olmaya kalktığınız takdirde hem duvarınıza düzmece bir çiziktirme asmanız, hem de paranızı savurmuş olmanız ihtimali artık hayli yüksektir!

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber