Çalışanın beyan hatası 89.000 TL'sine mal oldu!

Alacağına ilişkin yanlış hesabı beyanına geçirince 89 bin TL'lik kayıp yaşadı. İşçi tarafından işverene gönderilen ihtarname işçiyi bağlar! İşçi tarafından işverene gönderilen açık ve kesin beyanlar içeren ihtarname işçiyi bağlar. İşçi, dava aşamasında bu beyanların aksini iddia edemez.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 01 Şubat 2022 18:23, Son Güncelleme : 01 Şubat 2022 18:23
Çalışanın beyan hatası 89.000 TL'sine mal oldu!

Alacağına ilişkin yanlış beyan yüzünden 89.000 TL'lik kayıp yaşadı. Noterden keşide ederek gönderdiği alacağı için dava açan işçi alacağının hesabını yanlış yapınca büyük bir maddi kayba uğradı.

İşçi tarafından işverene gönderilen ihtarname işçiyi bağlar! İşçi tarafından işverene gönderilen açık ve kesin beyanlar içeren ihtarname işçiyi bağlar. İşçi, dava aşamasında bu beyanların aksini iddia edemez.

NOTER VASITASIYLA ALACAKLARINI İSTEDİ

Çalışanların dikkat etmesi gereken beyanlarda Yargıtay'dan kritik bir karar daha çıktı. Çalışanın noterden keşide ederek gönderilen 40.000 TL'lik alacağı olduğu beyanı çalışanın 89.000 TL'lik kaybına neden oldu. Yargılama neticesinde 129.000 TL'lik prim alacağı olduğu hesap edilen çalışan için Yargıtay verdiği beyanda 40 bin TL olarak ifade etmesini kişiyi bağlayacağını ifade ederek yerel mahkemece yüksek miktarda hüküm kurulmasını bozdu. Çalışan 89 bin TL'lik kayba uğramış oldu.

YEREL MAHKEME KISMEN KABUL ETTİ

Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak tanık anlatımlarından işyeri devrinin söz konusu olduğu, bu nedenle davacının 15/05/1993-14/08/2013 tarihleri arasında çalıştığı, en son net 2.000,00-TL aylık aldığı, davalı işverence iş akdinin ihbar önelleri kullandırılarak feshedildiğinden kıdem tazminatı talebinin haklı olduğuna değindi. İmzalı izin belgelerine göre davacının 32 gün yıllık izin kullandığı, izin konusundaki yeminli beyanı dikkate alındığında yıllık izin miktarından taktiren 1/2 hakkaniyet indirimi yapıldığı, primlerin ödendiğinin işverence kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

YARGITAY: İŞÇİ BEYANI KENDİSİNİ BAĞLAR

Yargıtay kararında yerel mahkemece, davacının 129.000,00 TL. net prim alacağı olduğu hüküm altına alınmış olduğuna değinerek davacı çalışanın gönderdiği ihtarnameye dikkat çekti. Çalışanın bu ihtarnamede istediği alacak ücretini 40.000 TL olarak ifade ettiğini yine işveren tararından 40.000 TL'nin ödenmemesi halinde haklarımın tespiti ve tahsili için yargıya başvuracağını noter vasıtasıyla ihtar ettiğine ilişkin beyanına değindi.

Yargıtay bu beyanın (40.000 TL alacağı olduğu) çalışanın kendisini bağlayacağını ve Prim alacağının buna göre hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde daha yüksek miktarda (129.000 TL)hüküm altına alınmasını hatalı bulup kararı bozmuştur.

İşte o karar:

9. Hukuk Dairesi 2015/24623 E. , 2018/8335 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10/04/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin 15/05/1993-14/08/2013 tarihleri arasında davalıya ait iş yerinde çalıştığını, iş akdinin haksız olarak fesih edildiğini, iş yerinde satış ve pazarlama elemanı olarak çalıştığını, davacıya ihbar öneli kullandırılarak iş akdinin sonlandırıldığını, son aldığı aylık ücretin net 2.500,00 TL. olduğunu, resmi kayıtlarda düşük ücret gösterildiğini, iş yerinde 20 yıla yakın çalışmasının olduğunu, kendisine kıdem tazminatı ödenmediğini, yıllık izin alacaklarının ödenmediğini, davalı şirkette maaş + satış primi ile çalıştığını, ayda yaklaşık 3.000,00 TL. prim alacağının oluştuğunu, 2010 yılı Ocak ayından bu yana prim alacaklarının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, prim ve yıllık ücretli izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının daha önceden 16-07-2013 tarihinde ... 25. İş Mahkemesi'nde açtığı davada en son aldığı ücretin net 2.000,00-TL olduğunu beyan ettiğini, oysa ki bu davada 2.500,00-TL'ye yükselttiğini, o davada iş sözleşmesinin haksız olarak fesih edildiğini ve işe iadesini talep ettiğini, davacının aylık ücretinin net 2.000.-TL olduğunu, davalının bildirim şartına uyduğunu, kıdem tazminatının tahakkuk ettirildiğini, ancak davacının şirkete olan borcundan dolayı kendisine ödeme yapılmadığını, bu hususun noterden çekilen ihtarname ile davacıya bildirildiğini, davacının ihtarnameye verdiği cevap ile bu borcunu inkar ettiğini, bu hususun banka kayıtları ile ispat edileceğini ve prim alacağı diye bir alacağının olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak tanık anlatımlarından işyeri devrinin söz konusu olduğu, bu nedenle davacının 15/05/1993-14/08/2013 tarihleri arasında çalıştığı, en son net 2.000,00-TL aylık aldığı, davalı işverence iş akdinin ihbar önelleri kullandırılarak feshedildiğinden kıdem tazminatı talebinin haklı olduğu, işveren tarafından ... Bankası ... şubesine her ay düzenli olarak davacının kredi taksidinin yatırıldığından davacının bu borcunun kıdem tazminatı tutarından fazla olması nedeniyle kıdem tazminatı ödemesi yapılmadığı savunulduğundan hesaplanan kıdem tazminatı tutarından bu miktarın mahsup edildiği, imzalı izin belgelerine göre davacının 32 gün yıllık izin kullandığı, izin konusundaki yeminli beyanı dikkate alındığında yıllık izin miktarından taktiren 1/2 hakkaniyet indirimi yapıldığı, primlerin ödendiğinin işverence kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı taraflar temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1-Yıllık ücretli izin alacağı takdiri indirime tabi bir alacak kalemi olmadığından, bu alacağa indirim uygulanması hatalı ise de; bu noktadan davacı temyizi bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.

2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

3-Davacının hak kazandığı yıllık ücretli izin süresi açıklığa kavuşturulması gereklidir.

Mahkemece davalı işyerinde 15/05/1993-14/08/2013 tarihleri arasında çalışan davacı işçinin yıllık ücretli izni, kıdemine göre belirlenip kullandığı ispatlanan 32 gün izin süresinin mahsubu ile bu konudaki davacının yeminli beyanına da dikkate alınarak ½ oranında indirim uygulanmak suretiyle hüküm altına alınmıştır.

Davacı tarafça fesih tarihinden sonra noterden keşide edilen dosya içeriğindeki 02.09.2013 tarihli ihtarnamenin, "talep konusu" kısmında ". kullandırılmayan son 5 yıllık izin ücretlerimin ödenmesi talepli ihtarımdır." şeklinde açıklama yapıldıktan sonra içeriğinde de ". 20 yıllık çalışmamın karşılığını oluşturan kıdem tazminatı ve son 5 yıllık izin ücretim tarafıma ödenmemiştir. . Muhatap Şirket 5 yıllık ücretli izin hakkımı kullandırmadığı gibi ücretini de ödememiştir. . ve 5 yıllık ücretli izin alacağımın tarafıma ödenmesi aksi halde haklarımın tespiti için yargıya başvuracağımı tarafınıza ihtar ederim." yönünde beyanlar ile talepte bulunmuştur. Davacının açık ve kesin bu beyanları kendisini bağlar.

Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, davacının yıllık ücretli izin talebinin son 5 yıllık çalışmasına hasren değerlendirilip hüküm altına alınmasından ibarettir.

4-Taraflar arasında prim alacağı da uyuşmazlık konusudur.

Mahkemece, davacının 129.000,00 TL. net prim alacağı olduğu hüküm altına alınmıştır.

Davacı tarafça noterden keşide edilen ve yukarıda bahsedilen 02.09.2013 tarihli ihtarnamede, ". Muhatap Şirket 2010 yılından bu yana prim ödemelerini aksatmaktadır. Muhatap Şirketten 40.000 TL. prim alacağım olmasına rağmen bugüne kadar ödememiştir. . Bakiye 40.000 TL. prim alacağımı, . tarafıma ödenmesi aksi halde haklarımın tespiti ve tahsili için yargıya başvuracağımı tarafına ihtar ederim." yönünde açıklamalar yaparak talepte bulunmuştur. Davacının bakiye prim alacağının 40.000 TL. olduğuna ilişkin bu beyanı kendisini bağlar. Prim alacağının buna göre hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde daha yüksek miktarda hüküm altına alınması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.630.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber