Danıştay bankalar yeminli murakıp yardımcısını haklı buldu

Danıştay 12. Dairesi, Kurumunda bankalar yeminli murakıp yardımcısı olarak görev yapan davacının, mali ve sosyal haklarının 15/01/2012 tarihinden önce göreve başlayan murakıp yardımcıları ile eşitlenmesi talebiyle yaptığı başvuruyu haklı buldu.

Haber Giriş : 29 Temmuz 2022 00:03, Son Güncelleme : 29 Temmuz 2022 00:09
Danıştay bankalar yeminli murakıp yardımcısını haklı buldu

Aksi yönde karar veren mahkeme kararı bozuldu.

Danıştay 12. Dairesi şu değerlendirmeyi yaptı:

Davalı kurumda 15/01/2012 tarihinden sonra göreve başlayan davacının mali, sosyal hak ve yardımlarına sınırlama getiren 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Ek 11. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "murakıp" ibaresi Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiğinden ve 15/01/2012 tarihinden önce ve sonra göreve başlayan bankalar yeminli murakıp yardımcıları arasındaki mali, sosyal hak ve yardımlarına ilişkin farklılığa yol açan sınırlamanın yasal dayanağı kalmadığından, davacının 15/01/2012 tarihinden önce göreve başlayan personel ile aynı mali ve sosyal haklardan yararlanması gerekeceği açıktır.

Bu durumda, davacı tarafından mali, sosyal hak ve yardımlarının 15/01/2012 tarihinden önce göreve başlayan personelle eşitlenmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

T.C.

DANIŞTAY

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No: 2019/6746

Karar No: 2022/152

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .

KARŞI TARAF (DAVALI) : . Kurumu

VEKİLİ: Av. .

İSTEMİN KONUSU:

. İdare Mahkemesinin. tarih ve E:.., K:. sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

... Kurumunda bankalar yeminli murakıp yardımcısı olarak görev yapan davacının, mali ve sosyal haklarının 15/01/2012 tarihinden önce göreve başlayan murakıp yardımcıları ile eşitlenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin . tarih ve . sayılı işlemin iptali, göreve başladığı 07/01/2013 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 11. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

.. İdare Mahkemesince, Danıştay Onbirinci Dairesinin 28/04/2016 tarih ve E:2015/4426, K:2016/2228 sayılı kararı ile bozulması üzerine dosya yeniden incelenerek; 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 11. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan ''...murakıp ve...'' ibaresi Anayasa Mahkemesinin 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 22/10/2015 tarih ve E:2015/1, K:2015/91 sayılı kararıyla iptal edilmiş olmakla birlikte, Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük işlerinin kanunla düzenlenmesinin zorunlu olması, ayrıca, iptal kararının, 15/01/2012 tarihinden sonra göreve başlayanların mali ve sosyal haklarının, 15/01/2012 tarihinde kurum kadrolarında bulunan personel hakkında uygulanması öngörülen ve anılan tarihten önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre ödenmesi zorunluluğunu getirdiğinden söz edilemeyeceği, öte yandan, iptal kararı nedeniyle oluşan kanun boşluğunun yasama organı tarafından giderilmiş olması karşısında, 15/01/2012 tarihinden sonra göreve başlayan davacının mali haklarının, bu tarihten önce başlayan aynı unvan ve görevdeki kişilerle eşitlenmesi hukuken olanaklı olmadığından, davacının bu yöndeki başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine ilişkin kararında ısrar edilerek, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Kurum personelinin ücret ile diğer mali haklarının, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin yürürlüğünden önce 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca kurumun karar organı olan kurul tarafından belirlendiği, ancak 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca mali ve sosyal haklara ilişkin yeniden düzenleme yapıldığı, 15/01/2012 tarihinden önce göreve başlayan bankalar yeminli murakıp yardımcıları ile kadro, görev ve sorumlulukları aynı olmasına karşın, mali ve sosyal haklarının düşük olarak belirlendiği, öte yandan, Anayasa Mahkemesinin E:2015/1 sayılı kararıyla, dava konusu işlemin dayanağını teşkil eden 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında bulunan ''...murakıp ve...'' ibaresinin iptaline karar verildiğinden, davanın reddi yolundaki kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

15/01/2012 tarihinden sonra göreve başlayan davacının mali ve sosyal haklarının, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 11. maddesi ve bu madde uyarınca yürürlüğe konulan Bakanlar Kurulu Kararındaki ilgili hükümler ve belirlemelere göre tespit edildiği, her ne kadar Anayasa Mahkemesinin E:2015/1 sayılı kararıyla, anılan Kanun Hükmünde Kararname'deki ibarenin, yetki kanununa aykırılıktan dolayı iptaline karar verilmişse de, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği ilkesi göz önüne alındığında, tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uyarınca gerçekleştirilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, 6704 sayılı Kanun'un 30. maddesiyle, 15/01/2012 tarihinden sonra ilk defa veya yeniden atanan bankalar yeminli murakıp yardımcıları ile bankacılık uzman yardımcılarının maaşlarının ödenmesine ilişkin esasların belirlendiği, böylece, Anayasa Mahkemesinin iptal kararına konu 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 11. maddesinin kanun maddesi haline geldiği belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Davacının temyiz isteminin kabulüyle, davanın reddine ilişkin kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24/06/2019 tarih ve E:2018/3519, K:2019/3248 sayılı kararıyla, Danıştay Onbirinci Dairesinin bozma kararı üzerine verilen . İdare Mahkemesinin temyize konu kararının, ısrar kararı niteliği taşımadığı gerekçesiyle, temyiz incelemesi için Dairemize gönderilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

... Kurumunda bankalar yeminli murakıp yardımcısı olarak görev yapan davacının, mali ve sosyal haklarının 15/01/2012 tarihinden önce kurumda göreve başlayan murakıp yardımcıları ile eşitlenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin . tarih ve . sayılı işlemin iptali, göreve başladığı. tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 11. maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istemiyle, bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun "Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu" başlıklı 83. maddesinde, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun, Kurumun karar organı olduğu, Kurulun; biri başkan, biri ikinci başkan olmak üzere yedi üyeden oluştuğu ve Kurul Başkanının Kurumun da başkanı olduğu; "Kurum personeli" başlıklı 92. maddesinde, Bu Kanun ile Kuruma verilen görevlerin gerektirdiği sürekli görev ve hizmetlerin, bankalar yeminli murakıpları ve yardımcıları, bankacılık uzman ve yardımcıları, hukuk uzman ve yardımcıları, bilişim uzman ve yardımcıları ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu uzman ve yardımcılarından oluşan meslek personeli ve idari personel eliyle yürütüleceği; "Ücretler, mali ve diğer sosyal haklar" başlıklı 102. maddesinin birinci fıkrasında, Kurul Başkanına Başbakanlık Müsteşarı için belirlenen her türlü ödemeler dahil mali ve sosyal haklar tutarında aylık ücret ödeneceği, Başbakanlık Müsteşarına ödenenlerden, vergi ve diğer yasal kesintilere tabi olmayanların bu Kanun'a göre de vergi ve diğer kesintilere tabi olmayacağı, Kurul üyelerine ise Kurul Başkanına yapılan ödemelerin yüzde doksanbeşi oranında aynı usül ve esaslara göre ödeme yapılacağı belirtilmiş, ikinci fıkrasında ise, Kurumun kadro karşılığı sözleşmeli personelinin ücretleri ile diğer mali ve sosyal haklarının birinci fıkrada belirlenen ücret tavanını geçmemek üzere Kurul tarafından tespit edileceği kurallarına yer verilmiştir.

02/11/2011 tarih ve 28103 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Ek 11. maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde, 5018 sayılı Kanun'a ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumların kadro ve pozisyonlarına ilk defa veya yeniden atanan kurul başkanı, kurul üyesi ve başkan yardımcısı ile murakıp ve uzman unvanlı meslek personeline, ilgili mevzuatı uyarınca ödenen her türlü maaş, aylık, ücret, ek ücret, prim, zam, tazminat, ikramiye, fazla çalışma ücreti, kar payı ve her ne ad altında olursa olsun yapılan diğer ödemeler ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılan bütün ayni ve nakdi ödemelerin bir aylık toplam net tutarının; kurul başkanı için bakanlık müsteşarı, kurul üyesi için bakanlık müsteşar yardımcısı, başkan yardımcısı için bakanlık genel müdürü, murakıp ve uzman unvanlı meslek personeli için Başbakanlık uzmanlarına mevzuatında kadrosuna bağlı olarak mali haklar ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılması öngörülen ödemelerin bir aylık toplam net tutarını geçemeyeceği ve bunların, emeklilik hakları bakımından da emsali olarak belirlenen personel ile denk kabul edileceği kurala bağlanmıştır.

5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile Kurum personelinin mali ve sosyal hakları Kurul tarafından belirlenirken, 15/01/2012 tarihinde yürürlüğe giren 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Ek 11. maddesi ile 15/01/2012 tarihinden sonra göreve başlayan kurul personeline her ne ad altında olursa olsun yapılan bütün ayni ve nakdi ödemelerin bir aylık toplam net tutarının, murakıp ve uzman unvanlı meslek personeli için Başbakanlık uzmanlarına mevzuatında kadrosuna bağlı olarak mali haklar ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılması öngörülen ödemelerin bir aylık toplam net tutarını geçemeyeceği düzenlenmiştir. Dolayısıyla bu düzenlemenin yürürlük tarihi olan 15/01/2012 tarihinden sonra göreve başlayan personele mevzuatı uyarınca ödenecek tüm mali, sosyal hak ve yardımlara ilişkin bir sınırlama getirilmiştir. 11/10/2011 tarih ve 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Ek 11. maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "...murakıp ve..." ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 22/10/2015 tarih ve E:2015/1, K:2015/91 sayılı kararıyla, 6223 sayılı Yetki Kanunu kapsamında olmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Anayasa'nın 153. maddesinde yer alan, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının geriye yürümeyeceği kuralı, iptal edilen hükümlere göre kazanılmış olan, doğumu anında hukuka uygun olarak tamamlanmış ve böylece kişiye özgü, lehe sonuçlar doğurmuş, daha sonra mevzuat değişikliği veya işlemin geri alınması gibi nedenlere rağmen, hukuk düzenince korunması gereken haklara yönelik olup, Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş bir düzenlemeyle ilgili uyuşmazlıkların, Anayasa'ya aykırılığı saptanmış hükümler dikkate alınarak çözümlenmeleri Anayasa'nın üstünlüğü ve hukuk devleti ilkesine aykırılık teşkil edecektir.

Buna göre, davalı kurumda 15/01/2012 tarihinden sonra göreve başlayan davacının mali, sosyal hak ve yardımlarına sınırlama getiren 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Ek 11. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "murakıp" ibaresi Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiğinden ve 15/01/2012 tarihinden önce ve sonra göreve başlayan bankalar yeminli murakıp yardımcıları arasındaki mali, sosyal hak ve yardımlarına ilişkin farklılığa yol açan sınırlamanın yasal dayanağı kalmadığından, davacının 15/01/2012 tarihinden önce göreve başlayan personel ile aynı mali ve sosyal haklardan yararlanması gerekeceği açıktır.

Bu durumda, davacı tarafından mali, sosyal hak ve yardımlarının 15/01/2012 tarihinden önce göreve başlayan personelle eşitlenmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine lişkin temyize konu . İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26/01/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:

. İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının, usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber