Yıpranma payı ikramiye ödemesi için 3600 gün dikkate alınmaz mı?

Fiili hizmet süresi zammı, bir diğer ifadesi ile yıpranma payı, emeklilik hizmet toplamına eklenen ve aylık ve ikramiye hizmet hesabında dikkate alının bir süredir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 13 Mayıs 2023 14:00, Son Güncelleme : 09 Mayıs 2023 21:46
Yıpranma payı ikramiye ödemesi için 3600 gün dikkate alınmaz mı?

Soru: Merhaba, 1996 ve 2005 yılları arasında polis memuru olarak görev yaptım bu süreyle ilgili 8 yıl 5 ay fiili hizmet 2 yıl 1 ay fazla hizmet süresi olarak yani yıpranma payı olarak toplam 10 yıl 6 aylık primim mevcut 31 Mart itibarıyla özel bir bankadan SGK'lı olarak emekli oldum emekli ikramiyesini talep ettiğimde 3.600 günden daha az priminiz var denilerek ret cevabı geldi benim sorum emekli ikramiyesi için prim gün sayısı hesaplanırken 2 yıllık fazla hizmet sürem neden dikkate alınmıyor bu uygulama doğru mudur bu mağduriyetimle ilgili dava açma hakkım var mıdır teşekkür ederim iyi çalışmalar dilerim

Detaylar/Değerlendirmeler:

Memurlardan emekli olunma esnasında, memurluk hizmet sürelerine emekli ikramiyesi ödenmesinde aranılan şartlar değiştirilmiştir. Bu değiştirilme işlemi 6270 sayılı Kanunla 5434 sayılı Madde 89 hükmüyle yapılmıştır.
Konuyu kısaca özetlemek gerekirse;

1- Tüm çalışma süreleri memurluk hizmeti olanlar açısından emeklilikleri veya görevden ayrılma şartları açısından herhangi bir ön şart aranmamakta, memur ister görevinden atılsın, ister istifa etsin fark etmeksizin emekli aylığı bağlanmasında tüm hizmetleri memurluk olduğu için memurluk hizmet toplamının her yılına emekli ikramiyesi ödemesi yapılmaktadır.

2- ANCAK, emekli aylığı bağlanmasında memurluk hizmeti dışında işçi veya esnaflık sürelerine ait çalışmaları var ise 1 inci maddede açıkladığımız durumun dışına çıkılmakta ve bazı şartlar aranmaktadır. Bu şartlara da 1475 sayılı Kanun Madde 14 hükmüne bakılmaktadır. Yani, kıdem tazminatı ödenmesi şartları kıyas alınmaktadır.
1475 sayılı Kanun Madde 14 hükmü şartları arasında, kıdem tazminatı ödenmesini sağlayacak durumlardan birisi; 8 EYLÜL 1999 tarihi öncesi SGK primleri ödenmiş şekilde çalışmaya başlamış olanlardan, bu tarihten sonra görevlerinden istifa etmek suretiyle ayrılmaları halinde ayrılma tarihinde 15 yıllık sigortalılık süresini doldurmuş olmaları ve bu süre içerisinde de 3600 gün SGK primleri ödenmiş hizmetlerinin olması şartı bulunmaktadır.

2008 yılı Ekim ayından önce çalışmaya başlayan, çalışmaları halen devam eden memurlara 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu Madde 32 ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Madde 40 hükümlerinde belirlenen kurallara göre fiilen çalışılan hizmet sürelerine ilave olarak verilen hizmet süreleri olmaktadır.
5434 sayılı Kanun Madde 32 hükmünde fiili hizmet süresi zamlarına ilişkin günlerin memurların hizmetlerine ekleneceği, Madde 33 hükmünde de fiili hizmet müddeti zamlarının emeklilik işlemlerinde fiili hizmet gibi işlem göreceği açık olarak belirtilmiştir.

Dolayısıyla, fiili hizmet süresi zammı normal çalışılmış olan fiili hizmet gibi değerlendirilmekte bu süre de esas alınarak fiilen çalışılan sürelerin toplamı üzerinden emekli aylığı hesaplanmakta ve toplam hizmete dahil olan bu sürelere de emekli ikramiyesi ödemesi yapılmaktadır. Sadece, bu süreler memurların intibak işlemlerinde kullanılmamaktadır.

Açıklamalarımız bağlamında konuyu ve sizin durumunuzu değerlendirmelerimiz şöyle olacaktır:

İşçi ve memurluk hizmetleri üzerinden emekli aylığı bağlanacak olanlarda aranacak kriter 1475 sayılı İş Kanunu Madde 14 hükmü olmaktadır.

Bu madde hükmünde, 8 Eylül 1999 tarihinden önce çalışmaya başlayıp bu tarihten sonra istifa edenlerde aranacak şart 15 yıllık sigortalılık süresi ve bu süre içinde 3600 gün SGK na tam prim ödenmiş hizmetin olması şartıdır.

Sizin durumunuzdaki sorundan anladığımız 1475 sayılı İş Kanunu Madde 14 kapsamındaki 3600 gün tam prim ödenmiş hizmete memurluk hizmetinden kazandığınız fiili hizmet süresi zammının dahil edilip edilmeyeceği konusudur.

Yukarıda belirttiğimiz 5434 sayılı Kanun Madde 32 ve 33 hükümlerinde fiili hizmet süresi zammının da fiili hizmet gibi işlem göreceği belirtilmiş, ancak 1475 sayılı Kanun Madde 14 hükmünde de dolayısıyla 506 sayılı Kanuna atıf yapıldığında fiili olarak SGK primlerinden bahsedilmekte olduğundan, 3600 gün hesabına bunun da dahil edilmemesi yönünde işlemlerin yapılabileceğini değerlendirmekle birlikte, bu konunun yoruma açık bir konu olduğunu, dolayısıyla da 3600 gün hesabında da sayılması gerektiğini de değerlendirebiliriz.

Ayrıca, memurların hak etmiş oldukları fiili hizmet süresi zammına ait süreler 2829 sayılı Hizmet bütünleşmesini sağlayan Kanuna göre yapılan hizmet bütünleşmesi işlemlerinde de dikkate alınan bir süre olmaktadır.

ANCAK, sizin durumunuzdan gözden kaçırılmaması gereken bir durumda memurluktan istifa edip ayrıldığınızda 15 yıllık sigortalılık süresinin olup olmadığı konusudur. Durumunuzdan anladığımız yaptığımız değerlendirmeler kapsamında 3600 gün tamamlanmış olsa da bu defa 15 yıllık sigortalılık süreniz yokken istifa etmiş olduğunuzu anladığımızdan bu durumda da şartları yerine getiremeyeceğinizi görmekteyiz.

Değerlendirmemiz bu şekildedir. Ancak SGK uygulamaları fiili hizmet süresi zammının 3600 gün hesabına dahil edilmemesi yönünde ise, yazılı olarak müracaat edip sadece 3600 ü tamamlama konusunda yukarıda belirttiğimiz gerekçeler doğrultusunda dava açmanızda mümkün olabilir.

Yine de dava ile kazanmış olsanız da bu defa sigortalılık süresi yani 15 yıllık sigortalılık süreniz yokken, yani 1996-2005 arası 9 yıla yakın bir sigortalılık süreniz olduğundan bu bakımdan da ikramiye alamayacağınızı değerlendirmekteyiz. SGK tarafından gönderildiğini belirttiğiniz ret yazısında da muhtemelen bu şartın da belirtilmiş olması gerektiğini düşünmekteyiz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber