Tekstil ve giyimde sıra iflas, kapanma ve konkordatolarda
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, iç piyasa ve dış pazardaki olumsuz koşullar nedeniyle tekstil ve giyimde sıkıntıların giderek arttığını söyledi.
 
			Tekstil ve hazır giyim sektöründe istihdam kaybının 200 bini aştığını söyleyen TGSD Başkanları Ramazan Kaya ve Sanem Dikmen, bundan sonraki dönemde iflas, şirket kapanması ve konkordatoların görüleceği konusun da uyarıda bulundu.
Ekonomi'den Yener Karadeniz'in haberine göre; tekstil ile birlikte hazır giyim sektöründe de geçen yıl başlayan daralmanın yol açtığı istihdam kaybı, son 1 yılda 200 bine yaklaştı. Kapasitelerin de aynı sürede yüzde 50'ye yakın gerilediğine dikkat çeken Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TSGD) Başkanı Ramazan Kaya, "Şirketler işçi çıkarmada sona geldi. Artık çıkaracak işçi kalmadı. Bundan sonraki dönemde şirket kapanmalarını ifl asları, konkordatoları göreceğiz. 2024 de bu yıldan daha iyi olmayacak. İkinci yarından önce toparlanma beklemiyoruz" dedi. TGSD Başkanları Ramazan Kaya ve Sanem Dikmen, Nisan ayında Adıyaman OSB'nin yanında kurudukları 310 konteynerlik bir yaşam alanını ziyaret ederek konteyner kentte yaşayanların kış mevsimine yönelik ihtiyaçlarını ve sektördeki firmaların durumunu yerinde tespit etmek üzere Adıyaman'da temaslarda bulundu. Etkinlikte Gelişim Tekstil'in Adıyaman tesisinde basın mensupları ile bir araya gelen başkanlar hem bölgedeki son duruma hem de sektörde yaşanan son gelişmelere yönelik değerlendirmelerde bulundu.
TYP ve 2 bin TL'lik yevmiye işçi bulmayı zorlaştırıyor
  Depremden etkilenen bine yakın vatandaşın Nisan ayından bu yana TGSD tarafından 
  hayata geçirilen konteyner kentte yaşadığını belirten Ramazan Kaya, "OSB'ye 
  ait 22 dönüm arazi üzerinde konumlanan yaşam alanında 328 adet konteynerin 280 
  tanesi dolu. Yerleşimler AFAD tarafından organize ediliyor. Belirli aralıklarla 
  da gelip ihtiyaçları yerinde tespit ederek çözümler geliştiriyoruz" dedi. Kaya'nın 
  verdiği bilgilere göre sektör istihdamının yüzde 20'si depremden etkilenen illerde 
  gerçekleştiriliyordu. Bölgenin sektör kapasitesinden aldığı pay ise yüzde 9 
  civarında idi. Adıyaman ise bu 11 il arasında hazır giyim sektörü açısından 
  en önemli illerin başında geliyor. Şimdilerde fabrikalarda çarklar dönüyor ancak 
  göç ve Toplum Yararına Programlar (TYP) ve kimi alanlarda günlük 2 bin TL'ye 
  ulaşan yevmiyeler nedeniyle çalışanlar hazır giyim sektöründe çalışmaktan imtina 
  ediyor" dedi. Kapasiteler düşük olmasına rağmen eleman arayan ama bulamayan 
  işletmeler bulunduğunu vurgulayan kaya, "Yarın işler düzeldiğinde hiç eleman 
  bulunamayacak. Yetişmiş elemanlar bölgeyi ve sektörü terk etti" diye konuştu.
Yıl, 19,6 milyar dolar ihracat ile kapanacak
  Ramazan Kaya ve Sanem Dikmen, ihracat ve iç tüketim verilerine yönelik de değerlendirmelerde 
  bulundu. Kaya, "Kasım ayının 21'i itibariyle ihracatta yüzde 9 ciro kaybı, yüzde 
  15,5 de adet bazlı düşüş var. Birim fiyatta ise yüzde 10 artış söz konusu. Geçen 
  seneyi 21,2 milyar dolar ihracatla kapatmıştık. Bu sene 23 milyar dolar hedef 
  vardı ama 19,6 milyar dolar ile kapatacağız. Sektörün genel durumuna bakıldığında 
  kağıt üzerinde iyimser bir tablo ile karşı karşıyayız. Sektör genelinde yüzde 
  40'lara varan kapasite düşüşleri var" dedi.
"Askeri kıyafet ihracatı düşüşün önünü kesti"
  Bunun rakamlara neden bu kadar düşük yansıdığı konusunda ise Kaya, şu değerlendirmeyi 
  yaptı: "Büyük firmalar bu talepsizlikten daha fazla etkilendi. Küçük firmalar 
  ise bu avantajlarını kullanarak hızlı hareket edebildi. Rusya-Ukrayna savaşı, 
  şimdi İsrail-Filistin savaşı askeri kıyafet ihracatını artırdı. Bu, ihracat 
  düşüşünün önünde az da olsa bariyer oluşturdu. Bu sene sektör zor bir yıl geçiriyor. 
  Sıkıntı 2022'nin son çeyreğinde başladı. Ana pazarlarda yaşanan resesyon ve 
  enflasyonist baskı nedeni ile tüketiciler önce giyim alışverişini kesti. Tekstil 
  ve hazır giyim sektörlerinde 200 binin üzerinde çıkış oldu. Artık çıkış olmaz, 
  çıkarılacak adam kalmadı. Optimum noktalar bozuldu. Sektörün karsızlık ve para 
  kazanamama durumu var. Şu anda herkes konkordato çalışıyor. Kondisyon düşerse 
  konkordato olur" dedi. 2024 için de işlerin çok parlak olmadığını dile getiren 
  Kaya, "Minimum 6 ay daha bu şekilde gider. İkinci yarıda faizin durumuna göre 
  sektör yön bulacak. Haziran- Eylül arasında hareketlilik başlar ama 2024'te 
  de 2023'ten farklı bir yıl görmeyeceğiz" dedi.
İki sektörde eşik değerin altında
  Sektöre yönelik veriler de benzer bir durumu işaret ediyor. Sosyal Güvenlik 
  Kurumu tarafından son açıklanan verilere göre 2022 Ağustos ayından 2023 ağustos 
  ayına kadar geçen sürede tekstil ve hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren 
  şirket sayısı 311 adet azalırken istihdam sayısı ise 1 milyon 246 binden 1 milyon 
  80 bine düştü. Ağustos ayı itibariyle 165 bini aşan istihdam kaybının 200 bini 
  geçtiği tahmin ediliyor. Giyim sanayiinde kapasite kullanım oranı ise Ekim 2023 
  itibariyle yüzde 76,4 iken bu oran tekstilde 70,7'de bulunuyor. Yine Ekim ayı 
  İSO PMI sektör verilerine göre de 45,1 ile en düşük PMI verisinin tekstil sektöründe 
  iken hazır giyim de 46,1 ile eşik değerin altında kaldı.
AB'de yüzde 70 olan pay yüzde 59'a düştü
  Ramazan Kaya, yapılması gerekenlere ilişkin olarak şu görüşleri paylaştı: "Ar-Ge 
  tasarım ve aktif pazarlama gibi kaslarımızı güçlendirmemiz, ürün çeşitliliği 
  ve gamını artırmamız lazım. Pazar çeşitliliği diyoruz ama yeni pazarlarda finansal 
  yapılar bize hizmet etmiyor. Sigorta, garanti gibi yapılar iş dili anlamında 
  alışkın olmadığımız şekilde. O yüzden yeni pazarlar bulmak zor. Bulduklarımızda 
  gelişmeliyiz. AB'nin ihracatımızdaki payı yüzde 70 civarında idi şimdi yüzde 
  59'a kadar geriledi. AB'nin genel ithalatında da düşüş var ama bizim bu düşüşten 
  payımıza yüzde 11 düştü. Payımızı rakipler kaptı. ABD'de geçen sene 1,1 milyar 
  dolar olan sektör ihracatımız 900 milyon dolara geriledi."
Çin bariyeri farklı ülkelere yatırımlarla aşıyor
  600 milyar dolarlık dünya hazır giyim sektörü ihracatından Türkiye'nin aldığı 
  payın yüzde 3,5 seviyesinde olduğunu anlatan Kaya, rakip ülkelerin agresif bir 
  şekilde ilerlediğine dikkat çekti. Kaya, "Çin, kısıtlamaları aşmak için üretimini 
  farklı ülkelere kaydırıyor. Şimdi Bangladeş, Vietnam ve Mısır'da Çinli yatırımcılar 
  var. Uygulanan vergi ve ambargoları bu şekilde aşıyor. Dünya durmuyor. Rakiplerimizle 
  rekabet etme gücümüz yok. 350-400 dolarlarda olan işçilik maliyetlerimiz 900 
  dolarlara ulaştı. Eskiden yüzde 10-15 pahalı idik şimdi ciddi pahalı hale geldik" 
  dedi.
 
		
 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										 
											
										