İDDK 'tebligatın bırakıldığı kişi benim komşum değil' iddiası haklı buldu

Danıştay İdari ava Daireleri Kurulu yen, tarihli bir kararında, tebligatın belirtilen usule uyularak yapıldığını gösteren tüm hususların, tebliğ memurunca, tebliğ evrakı üzerinde açık ve eksiksiz biçimde gösterilmesi gerektiğini, tebliğ yapılan evrak üzerindeki kayıtların kanunun öngörüldüğü şekilde yapılması, davanın esası bakımından yargılama yapan yargı merciileri için önem taşıdığını belirtti

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 31 Ocak 2024 00:10, Son Güncelleme : 20 Ocak 2024 12:15
İDDK 'tebligatın bırakıldığı kişi benim komşum değil' iddiası haklı buldu


Olay:

.17/02/2022 tarihinde davacının bilinen adresinde tebligat yapılabilecek kimse bulunmaması üzerine, 7201 sayılı Kanun'un 21/1. maddesi uyarınca mahalle muhtarı H.G.'ye imza karşılığı bırakılmak, buna ilişkin ihbarname kapıya yapıştırılmak ve komşusu F.D.'ye haber verilmek suretiyle usulüne uygun olarak tebliğ edildiği.

Davacı: Tebligatın bırakıldığı kişi benim komşum değil

Kapıya yapıştırılması zorunlu olan haber kağıdının kapıya yapıştırılmadığı, tebliğ mazbatasında komşusu olduğu beyan edilen kişinin komşusu olmadığı, konuya ilişkin olarak. Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunulduğu, temyize konu kararı tesadüfen Vatandaş UYAP üzerinden öğrendiği ileri sürmüştür.

Tebligat nasıl yapılır?

Muhatabın bilinen adresine yapılan tebligatlarda, bilinen adreste kendisine tebligat yapılacak kimse ya da kanunen bu kişi yerine tebligatı alabilecek kimselerden hiçbirisinin bulunmaması halinde, tebliğ memurunun, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim etmesi, tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırması ve adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerekmektedir.

İDDK: Davacının iddiası araştırılmalıydı

Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, tebliğ mazbatası üzerinde komşusu olarak belirtilen kişinin komşusu olmadığı ve tebligata ilişkin ihbarnamenin kapıya yapıştırılmadığı ileri sürülerek ilgili posta memuru hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ve konuya ilişkin olarak. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açıldığının beyan edildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, Dairece, .Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında yapılan tespitler dikkate alınarak, tebliğ mazbatasında davacının komşusu olarak belirtilen F.D.'nin ev ve işyeri adresinin gerekirse muhtarlık ve ilçe nüfus müdürlüğü kanalı ile araştırılmak ve adı geçen şahsın tebligat adresi ile davacıyla komşuluğunun bulunup bulunmadığının tespiti ile temyize konu karar evrakının davacıya Tebligat Kanunu'nda öngörülen usule uygun olarak tebliğ edilip edilmediği hususu değerlendirilmek suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.

T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No: 2022/3788
Karar No: 2023/894

İSTEMİN KONUSU:
Danıştay Beşinci Dairesinin 06/06/2022 tarih ve E:2016/56016, K:2021/2849, Temyiz No:2022/590 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:
667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun. tarih ve. sayılı kararının iptaline ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

Daire kararının özeti:
Danıştay Beşinci Dairesinin 30/09/2021 tarih ve E:2016/56016, K:2021/2849 sayılı kararıyla, davanın reddine karar verilmiş; bu kararın bozulmasına yönelik davacının temyiz isteminin, Danıştay Beşinci Dairesinin 06/06/2022 tarih ve E:2016/56016, K:2021/2849, Temyiz No:2022/590 sayılı karar ile temyize konu Daireleri kararının, 17/02/2022 tarihinde davacının bilinen adresinde tebligat yapılabilecek kimse bulunmaması üzerine, 7201 sayılı Kanun'un 21/1. maddesi uyarınca mahalle muhtarı H.G.'ye imza karşılığı bırakılmak, buna ilişkin ihbarname kapıya yapıştırılmak ve komşusu F.D.'ye haber verilmek suretiyle usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen günden itibaren başlayan 30 günlük temyiz süresinin son günü olan 19/03/2022 tarihinin hafta sonu tatiline denk gelmesi sebebiyle en geç 21/03/2022 (Pazartesi günü) tarihinde mesai saati bitimine kadar temyiz başvurusunda bulunulması gerekmekte iken, 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde belirtilen 30 (otuz) günlük temyiz süresi geçirildikten sonra 20/04/2022 tarihinde. Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı kayıtlarına giren dilekçe ile temyiz isteminde bulunulduğu gerekçesiyle, süresi içinde yapılmayan temyiz başvurusunun süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin birinci fıkrası uyarınca kapıya yapıştırılması zorunlu olan haber kağıdının kapıya yapıştırılmadığı, tebliğ mazbatasında komşusu olduğu beyan edilen kişinin komşusu olmadığı, konuya ilişkin olarak. Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunulduğu, temyize konu kararı tesadüfen Vatandaş UYAP üzerinden öğrendiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ .'İN DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:

Danıştay Beşinci Dairesinin davanın reddine ilişkin 30/09/2021 tarih ve E:2016/56016, K:2021/2849 sayılı kararı, 17/02/2022 tarihinde davacının bilinen adresinde tebligat yapılabilecek kimse bulunmaması üzerine, 7201 sayılı Kanun'un 21/1. maddesi uyarınca mahalle muhtarı H.G.'ye imza karşılığı bırakılmak, buna ilişkin ihbarname kapıya yapıştırılmak ve komşusu F.D.ye haber verilmek suretiyle tebliğ edilmiş, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen günden itibaren başlayan 30 günlük temyiz süresi geçirildikten sonra 20/04/2022 tarihinde. Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı kayıtlarına giren dilekçe ile temyiz isteminde bulunulduğu gerekçesiyle Dairece davacının temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar karar verilmiştir.

Bunun üzerine davacı tarafından, tebliğ mazbatası üzerinde komşusu olarak belirtilen kişinin komşusu olmadığı ve tebligata ilişkin ihbarnamenin kapıya yapıştırılmadığı ileri sürülerek ilgili posta memuru hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, konuya ilişkin olarak. Cumhuriyet Başsavcılığınca. soruşturma numarasına kayden soruşturma açıldığı davacı tarafından beyan edilmiştir.

Vatandaş UYAP uygulaması üzerinden temyize konu kararı 18/04/2022 tarihinde öğrendiğini beyan eden davacı tarafından, temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kararın bozulması istenilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle değiştirilen "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde; Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin, sayma suretiyle belirtilen davalar hakkında verdikleri kararların, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay'da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği belirtilmiş; "Temyiz Dilekçesi" başlıklı 48. maddesinin 6. fıkrasında ise, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde, kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği kurala bağlanmıştır.

7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun, "Bilinen adrese tebligat" başlıklı 10. maddesinin 1. fıkrasında; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21. maddesinin 1. fıkrasında ise; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere, muhatabın bilinen adresine yapılan tebligatlarda, bilinen adreste kendisine tebligat yapılacak kimse ya da kanunen bu kişi yerine tebligatı alabilecek kimselerden hiçbirisinin bulunmaması halinde, tebliğ memurunun, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim etmesi, tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırması ve adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerekmektedir.

Bununla birlikte, tebligatın yukarıda belirtilen usule uyularak yapıldığını gösteren tüm hususlar, tebliğ memurunca, tebliğ evrakı üzerinde açık ve eksiksiz biçimde gösterilmesi gerekmektedir. Tebliğ yapılan evrak üzerindeki kayıtların kanunun öngörüldüğü şekilde yapılması, davanın esası bakımından yargılama yapan yargı merciileri için önem taşımaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, tebliğ mazbatası üzerinde komşusu olarak belirtilen kişinin komşusu olmadığı ve tebligata ilişkin ihbarnamenin kapıya yapıştırılmadığı ileri sürülerek ilgili posta memuru hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ve konuya ilişkin olarak. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından. soruşturma numarasına kayden soruşturma açıldığının beyan edildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, Dairece, .Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında yapılan tespitler dikkate alınarak, tebliğ mazbatasında davacının komşusu olarak belirtilen F.D.'nin ev ve işyeri adresinin gerekirse muhtarlık ve ilçe nüfus müdürlüğü kanalı ile araştırılmak ve adı geçen şahsın tebligat adresi ile davacıyla komşuluğunun bulunup bulunmadığının tespiti ile temyize konu karar evrakının davacıya Tebligat Kanunu'nda öngörülen usule uygun olarak tebliğ edilip edilmediği hususu değerlendirilmek suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 06/06/2022 tarih ve E:2016/56016, K:2021/2849, Temyiz No:2022/590 sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 03/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber