Psikolojik Rahatsızlık Nedeniyle Devamsızlık Memuriyetten Çekilmiş Sayılmayı Gerektirir mi?

657 sayılı Kanun, Danıştay Kararları ve Mülga DPB Görüşü birlikte ele alındığında, sağlık sorunu nedeniyle (psikolojik rahatsızlıklar da dahil) memurun görevinde çekilmiş sayılması için sağlık raporunun geçersizliğine bağlı olup idareler de memurun bu tür bir sağlık probleminin olup olmadığını tespit etmelidir.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 12 Ekim 2025 00:10, Son Güncelleme : 06 Ekim 2025 10:07
Psikolojik Rahatsızlık Nedeniyle Devamsızlık Memuriyetten Çekilmiş Sayılmayı Gerektirir mi?

657 sayılı Kanuna göre çekilmiş sayılma, bir memurun kanunda öngörülmüş koşulların gerçekleşmesi halinde idarenin yapacağı bir işlemle istifa etmiş sayılmasıdır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "çekilme" başlıklı 94'üncü maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

"Devlet memuru bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabilir. Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır.

Çekilmek isteyen memur yerine atanan kimsenin gelmesine veya çekilme isteğinin kabulüne kadar görevine devam eder. Yerine atanan kimse bir aya kadar gelmediği veya yerine bir vekil atanmadığı takdirde, üstüne haber vererek görevini bırakabilir.

Olağanüstü mazeretle çekilenler, üstüne haber vermek şartıyla bir ay kaydına tabi değildirler."

Danıştay 12. Dairesi kararında (Tarih No: 23.03.2022, Esas No : 2018/8257 Karar No : 2022/1386); davacının, aday memur olarak atandığı tarihten itibaren devam eden bir psikolojik rahatsızlığı bulunduğu, değişik hastanelerde yapılan muayenesi sonucunda düzenlenen raporlarda, Bipolar Affektif Bozukluk tanısı konulan ve bir süre yatarak tedavi görev davacının, hastalığının iyileşip iyileşmediği ve görevine devam edip edemeyeceği konusunda takip önerilerinin idarece tam olarak yerine getirilmediği, bu duruma göre; davacının hastalığının, sağlık raporlarında belirtildiği üzere takibinin yapılarak netleştirilmesi, tanı doğrultusunda tedavisinin sağlanması ve Devlet memurluğu görevine devam edip edemeyeceğinin kesin olarak belirlenmesi gerekirken, uyuşmazlık konusu dönemde temyiz kudretini etkileyen bir sağlık sorunu bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin, izin prosedürüne uymadığından bahisle tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Mülga Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşünde (Tarih: 13.02.2017, Sayı: 897); izinsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin kesintisiz on gün süreyle terk edilmesi halinin, sadece yazılı müracaat şartını ortadan kaldırdığı, bu husus dışında çekilme prosedüründe bir farklılık bulunmadığı, memurca görevinin terki halinde, ilk günden itibaren bu durumun izinsiz veya kurumca kabul edilen bir mazeretten kaynaklanıp kaynaklanmadığının araştırılması gerektiği, bu araştırmaya başlanılması için on günlük sürenin tamamlanmasının beklenmesine gerek olmadığı, izinsiz veya kurumunca kabul edilen mazereti olmaksızın görevini kesintisiz on gün süreyle terk eden memur, onuncu günün bitimi itibariyle görevinden çekilme isteğinde bulunulmuş sayılacağından, takip eden ilk iş gününde durumun kurumunuzca tutanak vb. marifetiyle tespit edilerek aynı gün kabule ilişkin onayın alınması gerektiği, çekilme isteğinin kabulüne ilişkin onay tarihine kadar memurların aylık ve özlük haklarından yoksun bırakılamayacakları, memurluktan çekilenlere, çekilme isteğinin kabulüne ilişkin onay tarihinden itibaren, o aya ait peşin ödenen aylıkların geri alınması gerektiği denilmiştir.

Danıştay 12. Dairesi kararında (Tarih: 15.03.2023, Esas No: 2018/8262, Karar No: 2023/1220); davacı hakkında . Sağlık Kurulu Raporu ile de 'F-25-tedavi ile çalışma olanağı olmayan şizoaffektif bozukluk' tanısının konulduğu ve % 85 engelli olduğu ve ayrıca rahatsızlığının süreklilik arz ettiği ve şuur kaybına neden olabileceğinin bildirildiği anlaşılmakla, davalı idarece göreve gelmediği tarihlerde bu rahatsızlığından dolayı mazeretli sayılması gerekirken, 13/05/2016, 16/05/2016, 17/05/2016, 18/05/2016, 20/05/2016, 23/05/2016, 24/05/2016, 25/05/2016, 26/05/2016 ve 27/05/2016 tarihlerinde görevine gelmediğinden bahisle görevden çekilmiş sayılmasına yönelik tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararında (Tarih: 16.05.2013, Esas No: 2009/2959, Karar No: 2013/1947); mazeret olarak kabul edilecek sağlık sorunlarının bulunduğunu ortaya koyan bir sağlık raporu ya da tedavisinin yapıldığını gösteren bir belgeyi sunmayan memurun, göreve gelmediği tarihlerden sonra konulan "depresyon" tanısının göreve gelmediği tarihler için mazeret olarak kabulüne olanak bulunmadığı değerlendirildiğinde, davacının görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığına hükmedilmiştir.

Mülga Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşünde (Tarih: 25.04.2011, Sayı: 8596); yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; psikiyatrik rahatsızlıklara dayalı olarak 18 ay hastalık izni verilen ve bu sürenin sonunda iyileştiğine dair sağlık raporu veya hastalığının devam ettiğine dair resmi sağlık kurulu raporu ibraz etmeyen ilgilinin, 657 sayılı Kanunun 94'üncü maddesi uyarınca Kurumunuzca kabul edilebilir mazereti olmaksızın görevini terk etmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi kaydıyla, çekilmiş sayılması gerektiği mütalaa edilmektedir denilmiştir.

Mülga Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşünde (Tarih: 29.06.2012, Sayı: 9834); yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde,

- İlgilinin kontrol muayenesi sonrasında 10 günü aşan raporunu sağlık kurulundan alması gerekirken tek hekimden alması nedeniyle raporun usule aykırı olarak alındığı, ayrıca, ilgilinin raporunu hastalık iznine çevrilmek üzere aslının veya bir örneğinin en geç raporun düzenlendiği günü takip eden mesai saati bitimine kadar bağlı olduğu disiplin amirine intikal ettirme yükümlülüğünü yerine getirmediği,

- Usulüne aykırı olarak alınmış bu hastalık raporlarının izne çevrilemeyeceği, ilginin müstafi sayıldıktan sonra raporu ibraz etmesi, dolayısıyla kendisine raporun usule aykırı olduğunun bildirilmesinin mümkün olmaması nedeniyle, mezkür Yönetmeliğin 7/5 maddesinin uygulama kabiliyetinin bulunmadığı,

- Danıştay Onikinci Dairesinin Esas No: 2004/2273 Karar No: 2007/607 sayılı Kararında, usulüne aykırı rapor aldığı halde, kurumuna bunu bildirmeyen ve görevine gelmemeyi sürdüren kişi hakkında tesis edilen müstafi sayılma işleminin hukuka aykırı olmadığı belirtilmiştir. Danıştayın Kararı da dikkate alınarak, zamanında bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen, bununla birlikte usule aykırı rapor aldığı tespit edilen personel hakkında 657 sayılı Kanunun 94'üncü maddesi çerçevesinde işlem tesis edilmesinde hukuki olarak bir engel bulunmadığı,

Mütalaa edilmektedir denilmiştir.

657 sayılı Kanunun 94'üncü maddesinde; Devlet memurunun bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde ("çekilmiş sayılma" aynı zamanda "müstafi sayılma/addedilme" anlamına gelir) bulunabileceği; mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Yine, aynı Kanunun "disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller" başlıklı 125'inci maddesinde, özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek aylıktan kesme cezasını; özürsüz ve kesintisiz 3-9 gün göreve gelmemek de kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır. 657 sayılı Kanunda yer alan bu kuralların birlikte değerlendirilmesinden anlaşılacağı üzere; Devlet memurlarının 10 güne kadar olan devamsızlıkları disipline konu bir suç olarak değerlendirilirken, 10 gün ve aşan devamsızlık halinde ilgilinin memuriyetini kendi iradesiyle sonlandırmış olduğu kabul edilerek idari bir tasarrufta bulunulmaktadır. Bu düzenlemenin amacı ise, 657 sayılı Kanuna tabi memurların yürüttüğü kamu hizmetinin niteliğinden kaynaklanmaktadır. Devlet memurlarının devamsızlıklarının yürüttüğü hizmete doğrudan etkisinin bulunduğu tartışmasızdır. Bahsi geçen 657 sayılı Kanunun 94'üncü maddesinde kabul edilebilir bir mazeretin olmamasından söz edildiği, sağlık raporunun ise kuşkusuz kabul edilebilir mazeret kapsamında olduğu dikkate alındığında idare tarafından ilgili rapora ve içeriğine yönelik bir itirazda bulunulmamış ise memurun görevinden çekilmiş sayılmasına gerekçe alınan on gün süreyle kesintisiz ve mazeretsiz göreve gelmeme koşulunun gerçekleşmiş sayılmasına olanak bulunmamaktadır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber