Muğla olayında, bir kez olsun siyasi hesaplardan uzak açıklamalar yapılmalıydı

Muğla SGK İl Müdürü 8 Nisan 2011 tarihinde uğradığı silahlı saldırada hayatını kaybetti. Saldırı sonrasında Türk Büro Sen ile Büro Memur Sendikaları bir basın açıklaması yayınlamış, Büro Memur Sen ise sadece cenaze törenine katılımları dolaysıyla bir haber metni yayımlamıştır. Büro hizmetleri kolunda örgütlü olan ve memurları temsil konumunda olan sendikaların açıklamaları, ne yazıkki sadece "Ben olgusu" üzerine kurulmuştur. Bu konuya ilişkin bir değerlendirme yapma gerekliliği duyuyoruz.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 11 Nisan 2011 00:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Cuma günü yaşadığımız menfur olay, tüm memur camiasını derinden etkilemiştir. Zira, bu ülkede modern kamu yönetimi kurulduğundan bu yana, yer değiştirme işlemleri yapılır veya disiplin işlemleri uygulanır. Ama ilk kez böyle bir olayda, bir şef bir il müdürünü öldürme dengesizliğini gösterebilmiştir. Silahının tutukluk yapması ise bir çok İl Müdürünün canını korumuştur.

Yaşadığımız olayda, memurlar.net olarak bizleri en çok tedirgin eden uslüp ise bir kısım personelin, olayı haklı göstermeye çalışmasıdır. Memurlar.net olarak gerekçesi ne olursa olsun, bir personelin amirini canice silahla öldürmesini kabul edilir bulmadığımızdan söz konusu yorumları sitemizden çıkardık.

Ortada, öldürülen bir il müdürü ve yetim kalan iki çocuk ile dul kalan bir eş bulunmaktadır. Caninin masum eşini ve iki çocuğunu da düşündüğümüzde acının hangi boyutlarda olduğunu görürüz. Biz ve tüm memur ziyaretçilerimize düşen, en azından "saygılı" olmaktır. Hiçbir mazeret bir insanın hayatına kastetmeyi gerektiremez ve masum gösteremez.

TÜRK BÜRO SEN AÇIKLAMASI

Türk Büro Sen, olay vesilesiyle yaptığı açıklamada "SGK yönetimi, sendikamızda defalaca uyarılmıştı" başlığı altında, "2006 yılında, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun üç kurumun birleştirilmesiyle oluşturulmasının ardından, maalesef ki SGK'da huzur ortamı kalmamıştır. Çalışanlar arasında yapılan ayrımcılık, liyakatsiz ve haksız atamalar, keyfi yönetim anlayışı çalışma barışını yok etmiştir." değerlendirmesini yapmıştır.

Olay vesilesiyle olsa dahi bir sendikanın, çok yaygın bir kullanım olan "Ben demiştim" değerlendirmesinde bulunarak olayı masum göstermesi ve bu olayı SGK yönetimine bir tehdit mesajına dönüştürmesi çok vahimdir ve sorumlu sendicılık anlayışına yakışmamıştır. Üstelik değerlendirmenin, saldırıyı ima yoluyla da olsa doğruluyor görünmesi çok vahimdir.

Türk Büro Sen'in bu habere ilişkin olarak memurlar.net'e gönderdiği açıklamaya ulaşmak için tıklayınız.


BÜRO EMEKÇİLERİ SENDİKASININ AÇIKLAMASI

Büro Emekçileri Sendikası ise failin kendi sendikasına üye olmadığını belirttikten sonra, "Ölen de kurban, öldüren de.." diyerek tüm suçu sisteme yüklemiştir. BES açıklamasında, aynen Türk Büro Sen gibi, SGK yönetimini ne kadar uyardıklarına dikkat çekmiştir.

Bu açıklama da bize göre sorunludur. Daha önce de belirttiğimiz üzere hiçbir idari işlem amiri katletmeyi gerektirmez.


BÜRO MEMUR SEN SENDİKASININ HABERİ

Yaşanan vahim olayla ilgili en ilginç tavır ise Büro Memur Sen'de yaşanmıştır. Sendika yönetimi, olayla ilgili olarak sadece Başkan ve genel sekreterin de katıldığı cenaze töreni olayını haberleştirmiş, haberde de iki yerde Büro Memur Sen Başkanının resimleri kullanılmıştır.


SON BİR DEĞERLENDİRME

Böyle bir günde, Türk Büro Sen'in ve Büro Emekçileri Sendikasının açıklamaları, daha duyarlı olmalı, cani bir şekilde hayatı sona erdirilen İl Müdürünün ailesi gözetilmeli, acılarına yeni bir acı katılmamalı bir kez olsun siyasi hesaplardan uzak bir değerlendirme içermeliydi. Ayrıca, büro hizmetleri kolunda örgütlü her iki sendikanın da, cenaze törenine katılmasını beklerdik. Böyle bir günde, en güzel davranış bu olurdu.

Büro Memur Sen'in tavrı ise memurları temsil konusunda çok daha büyük zaafiyet içermektedir. Bu derece önemli bir olayda sadece sendika başkanlarının resimlerinin yer aldığı bir cenaze töreni haberi ile yetinmek, memurları temsil etmek değildir.

Dengesini kaybetmiş bir caninin hayatını aldığı merhumun cansız bedeninin yanında saatlerce sağo sola tehditler savurarak beklemesini ve birçok il müdürünü öldürmeye teşebbüs etmesini ve rehin tutmasını hangi saikle olursa olsun masum göstermeye çalışmak ve bu olayı vesile ederek gözdağı vermeye kalkışmak sorumlu insanların yapacağı bir davranış değildir. Birlik ve bütünlüğe ihtiyaç olan böyle bir günde birlik ve bütünlük mesajları verelim ve bir daha böyle acıların yaşanmamasını Allahdan dileyelim.

Unutmayalımki insan hayatından daha değerli bir şey yoktur. Hiçbir neden, bu tespiti değiştirmemelidir.

Hayatını kaybeden Muğla SGK İl Müdürü Naci ŞAHİN'e Allahtan rahmet, kederli ailesine ve tüm SGK camiasına başsağlığı diliyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber