Arınç: Askerler artık köşe kapmaca oynamıyor, topuk selamı veriyor/ Video

Kaynak : Vatan
Haber Giriş : 14 Mayıs 2011 09:33, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Yardımcısı Arınç, Cumhurbaşkanı Gül'e selam vermeyen, eşinin elini sıkmayan askerlerin artık topuk selamı verdiğini söyledi. E-muhtırayı örnek veren Arınç, ?28 Nisan sabahı derslerini aldılar? dedi

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa Girişimci İşadamları Derneği İnegöl Şubesi tarafından düzenlenen '2023 Yılında Nasıl Bir Türkiye? konulu yemekli toplantıda asker-siyaset ilişkisi konusunda ilginç açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin yakın tarihinden örnekler veren Arınç şunları söyledi:

SEN KİMSİN BE

Cumhurbaşkanı seçimlerinde Abdullah Gül'ü aday gösterdik. 300'den fazla milletvekilimiz var. Ortalığı birbirine kattılar. 'Efendim Milli Görüş geleneğinden geliyor, Cumhurbaşkanı olmaz', 'Nerede yazıyor bu', 'Yazmıyor ama ben öyle söylüyorum', 'Eşinin başı örtülü cumhurbaşkanı olamaz', 'Nerede yazıyor bu?', 'Yazmıyor ama ben öyle söylüyorum...' Sen kimsin be sen kimsin?

DARBECİLİK SEVDASI

Sonunda işin 27 Nisan akşamı bir bildiriye kadar vardı. ?Sözde değil özde laik olanlar seçilmeli, biz böylesine karşıyız, biz bunu istemiyoruz. Cumhuriyete, rejime sahip çıkmasını biliriz...' Ooo bildik laflar depreşti yine darbecilik sevdası. Cumhurbaşkanlığı seçiminde 27 Nisan akşamı bize aba altından sopa gösteriyorlar, 'Siz bunu seçemezsiniz.' Sanıyorlar biz korkup kaçacağız.

DERSLERİNİ ALDILAR

Geçmişte bunun örnekleri var. Şapkasını zor kurtardı birileri. Kaçarken ilk kurtarılacak şapka, onu aldı kaçtı. Eskiden devlet dairelerinde dolapların üzerine kağıt yapıştırırlar kasaların üzerine, 'yangında ilk kurtarılacak' diye. Babanın da en kıymetli şeyi şapkası, aldı gitti. Sordular 'neden gittin?', 'Ne yapacaktım yani, elbette şapkamı alıp gidecektim' dedi. Bizi de öyle sandılar. 28 Nisan sabahı derslerini aldılar.

MEMURUMSUN

Sen benim emrimde memursun, anayasa babayasaya karışma. Cumhurbaşkanını parlamento seçecek, bu görevini yapacak sen de oturduğun yerde oturacaksın. İş bitti cumhurbaşkanını seçtik. 2007'nin Ağustosu geldi. Ne garip şeyler. Türkiye nelerle meşgul? AK Parti'nin, Hükümetin yaptıklarını çocuklara ders olarak okutacaklar. Türkiye'nin demokratikleşmesi, özgürleşmesi konusunda neler yapıldı, diye doktora tezleri hazırlayacaklar, mastırlar, yüksek lisans çalışmaları yapacaklar.

ZAMBİYA'NIN BAŞKANI MI?

Seçimin ardından 30 Ağustos törenleri sırasında Cumhurbaşkanı Gül, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne gitti. Cumhurbaşkanı bulunduğu yerde selamlanır. 'Sayın Cumhurbaşkanım' diye selamlanır. Kürsüye geçti, ?Sayın cumhurbaşkanı' dedi. Zambiya'nın cumhurbaşkanından bahseder gibi, üçüncü kişi.

KÖŞE KAPMACA

Yurt dışına gitti arkasında hanımefendi var. Uçaktan iniyorlar. Sırayla herkesin elini sıkacaklar. Bu tarafta değerli bir komutan var. Eski oyuncakları aklına geldi köşe kapmaca oynamaya başladı. Oradan buraya zıpladı, atladı, hopladı. Hanımefendinin elini sıkmaktan kaçıyor. Aradan 3 yıl geçti her şey normalleşti. Artık topuk selamı veren, 'Sayın Cumhurbaşkanım' diye söze başlıyor. Köşe kapmaca oynamaktan da vazgeçtiler. Şimdi hepsi sırada. 'Hanımefendi saygılar sunuyorum, hoşgeldiniz' diyorlar.

TAYYİP BEY'İN SABRI:

Bize düşen sabır. Türkiye'nin menfaati, hayrı için bize düşen sabırdır. Gelecek nesillerin daha özgür yaşaması için bize düşen sabırdır. Ben daha sabırsızım ama Allah Tayyip Bey'den razı olsun. O sabır örneği bir insan, Hazreti Eyüp gibi maşallah. Nelere sabrediyor bir bilseniz. Bir insan düşünün 22 saat ayakta. Millet için gözünü kırpmadan çalışıyor.

Eşimi değiştirecek halim yok

Arınç konuşmasında TBMM Başkanı'yken yaşadığı olaylardan da örnekler verdi: Cumhurbaşkanı Sezer, hanımıyla yurt dışına gidecek. Özel kalem müdürüne sordum; 'Cumhurbaşkanı giderken biz ne yapıyoruz?', 'Eşiyle giderken eşiyle uğurluyorsunuz, yalnız gidiyorsa yalnız uğurluyorsunuz.' Kimle gidiyor?', 'eşiyle gidiyor', 'peki ne yapmam gerekli?' Bilmeyiz biz bu işleri, biz masum Anadolu çocuğuyuz, nereden bilelim protokol işlerini. Dediler ki, 'Efendim eşiniz kucağına bir çiçek alacak, giderken hanımefendiye verecek, uğurlayacak.' Biz de seviniyoruz, Cumhurbaşkanı eşini uğurlayacağız. Efendim hanımı o gün değiştirecek halim yok, çift hanımım yok, farklı hanımım yok, bir tane var. Bir Çerkez kızı, başını örtmüş. Cumhurbaşkanı eşini uğurlayacağım diye başını açacak hali yok. Bunu ne ben söyleyebilirim ne kendisi kabul eder. Bu insanlık dışı bir olay. Biz havaalanına gittik. Neredeyse ihtilal oldu. 'Nasıl olur da kamusal alana Meclis Başkanı'nın eşi, başında örtüyle gelir?' Ben de şaşırdım, bu düşmanlık neyin nesi. Kendimizi savunduk. Neresi kamusal alan? Havaalanına gelmiş her insanın başındaki örtüyü mü çıkarttıracaksın? Kamusal alan kamuya ait alandır, herkesin istifade edebileceği alandır. Anayasa'nın başka bir yerinde bir tarif mi var? Eşimin başındaki örtüsüyle iftihar ediyorum ona uzanacak dilleri de lanetliyorum.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber