Kılıçdaroğlu: İlk üç madde dışında kırmızı çizgimiz yok

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 18 Haziran 2011 09:17, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

HABİB GÜLER Anayasa değişiklikleriyle ilgili bizim tutumumuz belli. İlk 3 madde bizim için kırmızı çizgi. Önce Sayın Erdoğan'ı bir dinleyeceğiz, neyi değiştirmek istiyorlar. Eğer bizim düşüncelerimizle örtüşürse, bir sorunumuz yok.

Kurultay, normal zamanında yapılacak. CHP'lilerin medya üzerinden eleştiri yapmalarını doğru bulmuyorum. Hele hele yıllarca parti yönetiminde görev almış ve aynı şeyden şikâyet etmiş arkadaşlarımın yapması hiç doğru değil.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni anayasa konusundaki ılımlı tavrını sürdürüyor. Daha önce Başbakan Erdoğan'a "Kapımız açık." mesajını ileten Kılıçdaroğlu, dün de gazetecilerle yaptığı kahvaltıda ilk 3 madde dışında kırmızı çizgileri olmadığını açıkladı. Bunun dışında her konuyu müzakere edebileceklerini söyledi. Anayasa'nın ilk 3 maddesi konusunda AK Parti'nin tutumu da aynı. Başbakan Erdoğan, daha önce bu maddelerin değiştirilmesine gerek olmadığını söylemişti. Anayasa'nın ilk üç maddesi özetle şöyle: 1- Türkiye Devleti bir cumhuriyettir. 2- Türkiye Cumhuriyeti... demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Kemal Kılıçdaroğlu, dün gazete ve televizyonların CHP'yi takip eden muhabirleriyle kahvaltıda bir araya geldi. CHP lideri, "Anayasa değişiklikleriyle ilgili bizim tutumumuz, tavrımız ve düşüncelerimiz belli. Bunları açıkladık. Eğer bizim önerilerimizle örtüşüyorsa bir sorunumuz yok." şeklinde konuştu. TBMM Başkanı'nın çağrısıyla bütün partilerin eşit sayıda katılımıyla bir komisyon oluşturulmasını istedi. Yeni anayasaya dair bazı taleplerini de şöyle sıraladı: "Örneğin milletvekili dokunulmazlığı AB standartlarına çıkarılsın diyoruz. YÖK kaldırılsın diyoruz. Bizim temel saydığımız konulardan birisi de yargı bağımsızlığıdır. Bakanın ve müsteşarın HSYK'da yer almasını istemiyoruz. İlk üç madde bizim için kırmızı çizgi. Kurucu iradenin iradesini gösterdiği için. Orada da hiçbir tereddüdümüz yok. Atatürk'ün vasiyetine uygun olarak Türk Dil Kurumu, Türk Tarihi Kurumu'nun eski konumuna getirilmesini istiyoruz."

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın 'helalleşme' çağrısına ise olumsuz cevap verdi: "Balkon konuşmasının bir jest olduğuna inanmıyorum. Eğer bir insan yanlış yaptığını bilir ve o ifadesini kullandıktan hemen sonra bunu düzeltirse onun iyi niyetinden kimsenin kuşkusu olmaz. Ama 'ben her türlü hakareti, her türlü kötülüğü yapayım, nasıl olsa ben seçimden sonra gider balkonda bir konuşma yaparım, herkesin gönlünü alırım' diye düşünüyorsa, bunun adı ikiyüzlülüktür, samimiyet değildir. Helalleşme hiç değildir."

"Siz de Başbakan gibi bir helallik talebinde bulunuyor musunuz?" sorusuna da, "Ben haksız yere hiç kimsenin kalbini kırmadım ki! Tam tersine bana hakaret edildi, ses çıkarmadım." iddiasında bulundu ve herhangi bir helallik istemeyeceğine işaret etti. Erdoğan'ın, kendisine hakaret edildiği iddiasıyla açtığı davaları geri çekmesinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi: "Başbakan'ın geri çektiği davaların büyük bir kısmını kazanamayacağı belli. Bunun helalleşmeyle, yeni bir beyaz sayfayla bir ilgisi yok. Ben davalarımı geri çekmeyeceğim. Bana hakaret edildi, 'yalancı' denildi, açıkça."

HABERAL KONUSUNDA YORUM YAPMADI

CHP Genel Başkanı, seçim sonuçlarını değerlendirirken, "AKP'nin yüzde 50'lik oy almasında ülke açısından bir kaygı duymadım." ifadesini kullandı. Milletvekili çıkarmayı beklediği Elazığ, Kütahya, Batman ve Düzce'nin kendisini hayal kırıklığına uğrattığını söyledi. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, kendisini yalanlayarak, "Haberal ismini ben önerdim." açıklamasının hatırlatılması üzerine, "O konuda düşüncemi açıkladım; herhangi bir yorum yapmak istemem." karşılığını verdi. Demirel'e yakın isimlerin ayrı bir grup kuracakları yönündeki iddialar için de, "Sadece gülüyorum. İnandırıcılığı olmayan şeyler." yorumunu yaptı. Kurultay, zamanında yapılacak

CHP lideri Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarının ardından istifa çağrısı yapan muhaliflerin kurultay girişimine, "Kurultay, normal zamanında yapılacak." cevabını verdi. Eski Genel Başkan Deniz Baykal'a, isim vermeden, "Medya üzerinden eleştirme, yüz yüze konuşalım." mesajı gönderen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Kurultay istemek de, istememek de ayıp bir şey değil. Beklediğimiz oyu aldık mı, hayır. Hezimet olarak değerlendirmek gerekir mi, ona da hayır. İnsaflı bir değerlendirme yapmamız lazım. CHP'lilerin medya üzerinden eleştiri yapmalarını doğru bulmuyorum. Ben genel başkanım, varsa eleştirilecek bir şey randevu alınır, gelinir, eleştiriler yapılır, yanlışlarımız söylenir, biz herkese saygı duyarız ve dinleriz. Medya üzerinden konuşmak doğru değil, hele hele bunu yıllarca parti yönetiminde görev yapmış arkadaşlarım, bu şikayetleri o dönem dile getirdiklerini ben biliyorum. Aynı şikayetleri dile getirenlerin bugün aynı konuma düşmelerini doğru bulmuyorum." Çözüm için İmralı ile görüşülebilir

Kılıçdaroğlu, dün bir gazetede "İmralı'yla görüşülebilir'' şeklindeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine şunları kaydetti: "Görüşmeler çok eski tarihten itibaren var. AKP hükümetinden önce de görüşmeler var. Ecevit hükümeti döneminde de İmralı ile görüşmeler yapıldı. Eğer bir ülkede var olan bir sorunun çözümü için bütün taraflarla görüşülecekse, 'hayır, böyle bir görüşme yapılmamalıdır' demeyi doğru bulmuyoruz. Doğrular bazen acı olabilir. Malum, bizim güzel bir atasözümüz var, 'doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar' diye. Biz onuncu köye de gideceğiz gerekirse. Artık siyasette yalana yer vermememiz lazım. Erdoğan gelecek, soracağız kendisine. O görüşmeler (İmralı) nedir? O görüşmelerde siz hangi pazarlıkları yaptınız, hangi sonuçlara ulaştınız? Niçin böyle ikide bir eylemsizlik kararları erteleniyor. Herhalde anlatacaklar bize."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber