Başbakan Erdoğan: Yeni nesli kinle donatmak devlet adamlığına yakışmaz

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 27 Temmuz 2011 17:42, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan'ın, Dağlık Karabağ ve Ağrı konusundaki açıklamalarına ilişkin olarak, ''Bu bir devlet adamlığına veya bir cumhurbaşkanına yakışan bir ifade, bir yaklaşım tarzı değildir. Gelecek kuşakları, yeni nesilleri kin ve nefretle donatmak devlet adamlığına yakışmaz'' dedi.Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Zagulba Sarayı'nda düzenledikleri ortak basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İki ülke arasındaki doğalgazın taşınmasına ilişkin anlaşmayla ilgili bir soru üzerine Erdoğan, bu konudaki ilgililerin yarın biraraya geleceklerini, bazı maddeler üzerinde bir çalışma yapacaklarını söyledi. Erdoğan, ''Öyle zannediyorum ki yarın yapılacak görüşmeler sonucunda burada neticeye varacağız. Zaten bakan arkadaşlarımıza talimatları verdik. 'Bu işi artık bitireceksiniz ve neticeyi de bize yarın vereceksiniz' dedik. Ben kendi tarafımı takip edeceğim, Cumhurbaşkanımız da kendi tarafını takip edecek, sonuçlandıracağız'' dedi.

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, ''Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan'ın 'Dağlık Karabağ'ı biz aldık, yeni nesil de bundan sonra Ağrı'yı ele geçirsin' şeklinde bir mesajı vardı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine, konuyla ilgili çok sert bir açıklamayı Dışişleri Bakanlığının yaptığını hatırlattı.

Erdoğan, şunları söyledi:

''Bu bir devlet adamlığına veya bir Cumhurbaşkanına yakışan bir ifade tarzı değildir, bir yaklaşım tarzı değildir. Gelecek kuşakları, yeni nesilleri kin ve nefretle donatmak, devlet adamlığına yakışmaz. Burada Sarkisyan'ın yaptığı bir tahriktir. Kin ve nefretle kendi gençliğini donatma gayretidir. Dolayısıyla Ermenistan gençliğinin geleceği ne olacaktır? Bu gidişle karanlık olacaktır. Bu olaylara hep bu karanlık gözlükle bakacaktır. Şunu kesinlikle bilmeleri gerekir, şu anda Yukarı Karabağ'da bir işgal vardır ve işgalci olanlar bellidir. Bunu zaten bizler söylemiyoruz. Birleşmiş Milletler de söylüyor, tescilli. Bunun çözümü gerekir. Çözümü noktasında da şu ana kadar olumsuz yaklaşım Ermenistan tarafındadır. Azerbaycan devamlı olumlu yaklaşımını ortaya koymuştur. 'Siz şu anda Karabağ'ı teslim aldınız bizden, biz ölüp gideceğiz, Ağrı'yı da siz halledeceksiniz'. Böyle bir mantık olur mu, böyle bir anlayış, böyle bir istikamet, böyle bir ufuk gençliğe verilir mi? Bu ne demektir, 'Ermenistan Türkiye ile ey gençler, bundan sonra istediği gibi istediği şekilde bir savaşa da girebilir'. Bunların hepsini reddediyoruz, böyle bir devlet adamlığı, böyle bir diploması olmaz. Sarkisyan burada çok ciddi bir yanlış yapmıştır, tarihi bir yanlışın altını bizzat kendisi tescilleyerek çizmiştir. Özür dilemesi lazım ve bu yanlışından dönmesi lazım.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dünyada terör örgütlerine karşı bir ortak mücadelenin verilmesi gerektiğini belirterek, ''Yıllarca İslamafobia diye ortaya çıkanlar, buna duyarsız kalanlar şu andaki gelişmeler karşısında hala söylenmesi gerekeni söyleyemiyorlar. Ne kadar bu konuyu saklarlarsa saklasınlar; ne kadar gizlerlerse gizlesinler, işte bu şunu gösteriyor; zihinlerinin arkasındaki faturadır bu, bedeldir bu'' dedi.

Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Zagulba Sarayı'nda baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlediler.

Türkiye'de göreve gelen yeni hükümetlerin ilk yurt dışı ziyaretlerini geleneksel olarak ya KKTC'ye ya da Azerbaycan'a yaptığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, 12 Haziran'da gerçekleştirilen milletvekili genel seçimlerinin ardından kendisinin de ilk ziyareti KKTC'ye ikincisini de Azerbaycan'a yaptığını söyledi.

Ziyareti kapsamında Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile baş başa ve heyetler arası görüşmeler yaptıklarını ikili ilişkileri ve bölgesel sorunları gözden geçirdiklerini belirten Erdoğan, enerji konusunun gündemin önemli bir maddesi olduğunu, ancak hepsinden önemli Yukarı Karabağ konusunu tekrar değerlendirdiklerini bildirdi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

''Yukarı Karabağ konusundaki tavrımız, kanaatimiz, her şeyimiz, mücadelemiz Azerbaycan için Yukarı Karabağ konusu ne denli bir kanayan yaraysa bilinmelidir ki bizim için de o denli kanayan bir yaradır. Bundan farklı bir düşünce bizde asla varid olamaz. Bu konunun da sonuna kadar takipçisiyiz, bundan sonra da takipçisi olmaya devam edeceğiz. Tabii askeri, siyasi, ekonomik, ticari, kültürel bütün bu alanları değerlendirirken biz bugün burada kendi evimizde, kendi vatanımızda olduğumuzu hissediyoruz, böyle değerlendiriyoruz. Bundan sonraki sürece yönelik atacağımız adımlar içerisinde de özellikle bizim Türkiye Azerbaycan arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantımız da gerçekten heyecanla beklediğimiz toplantı olacak. Dışişleri Bakanlarımız aralarında görüşmek suretiyle ilk adımı da bunda atacağız. Geniş çaplı bir toplantıyı inşallah gerçekleştirmiş olacağız.''

Erdoğan, Türkiye ile Azerbaycan arasında 2010 yılı itibarıyla dış ticaret hacminin yaklaşık 2,5 milyar dolar olduğunu belirten Erdoğan, 2011 yılının ilk beş ayına bakıldığında bu rakamın 1,4 milyar dolara ulaştığını, yıl sonu itibarıyla 3 milyar doların hedeflendiğini söyledi.

Bütün bunların yanında Türkiye-Azerbaycan arasındaki doğalgaz hattının büyük önem arz ettiğini belirten Erdoğan, ''Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hattı önemli bir durum arz ediyor. Ve doğalgazda Türkiye'nin Azerbaycan'la ilişki bir farklılığı ortaya koyuyor'' dedi.

Erdoğan, iki ülke arasındaki enerji projelerinin önemine dikkati çekerek, bu stratejik konularla ilgili olarak iki kardeş ülkenin mutabakat içinde olduğunu kaydetti.

Erdoğan, bütün bunların yanında bir diğer adımın Kars-Tiflis-Bakü demiryolu hattı olduğunu ve büyük önem taşıdığını dile getirerek, ''Bu işin ilk etabıdır. Bunu biz daha da ilerilere Orta Asya'ya taşımayı hedefliyoruz. Böyle bir büyük proje. Tabii bunun şu anda memnuniyet verici bir hızla devam etmesi ayrıca bizleri birbirimize stratejik olarak bağlıyor'' dedi.

-''TERÖRE KARŞI ORTAK MÜCADELE''-

Aliyev'in konuşması sırasında Türkiye'deki şehitlere yönelik yaklaşımını ve PKK terör örgütüne yönelik ortaya koyduğu tavra millet adına teşekkür eden Erdoğan, bunun iki ülkenin kardeşliğinin, birlikteliğinin en güzel ifadesi olduğunu belirtti.

Erdoğan, şöyle devam etti:

''Ortak mücadelemiz sadece bir ülkeye karşı değil. Aslında dünyada terör örgütlerine karşı bir ortak mücadelenin verilmesi gerekiyor. Ortak mücadele platformunun oluşturulması gerekiyor. Şu son günlerde Norveç'teki olayı görüyoruz. Bir kişinin 93 kişinin hayatına kıyması olayını basit bir refleks olarak veya basit bir delilik olarak veya sıradan bir olay olarak değerlendirmek yanlıştır. Yıllarca İslamafobia diye ortaya çıkanlar, buna duyarsız kalanlar, şu andaki gelişmeler karşısında hala söylenmesi gerekeni söyleyemiyorlar. Ne kadar bu konuyu saklarlarsa saklasınlar; ne kadar gizlerlerse gizlesinler, işte bu şunu gösteriyor; zihinlerinin arkasındaki faturadır bu, bedeldir bu.

Belki orada bizim de bir kızımız gitti. Dün annesiyle, babasıyla görüştüm hala bir umut bekliyorlar. Gizem kızımızı bekliyorlar. Biz de umut ediyoruz ki inşallah ölmemiştir. Allah annesine, babasına, dolayısıyla milletimize kavuşma durumu olur. Ama ölmüşse kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Ve bütün bu olanlar bize bir şeyi gösteriyor ki biz dünyadaki bu gelişmeler karşısında el ele vereceğiz Türkiye'nin bu noktadaki sıkıntısı inanıyorum ki Azerbaycan'ın sıkıntısıdır. Azerbaycan'ın terörle ilgili böyle bir sıkıntısı olsa bizim sıkıntımızdır. El ele vererek bu süreçleri inşallah aşacağız.''

Türk girişimcilerin Azerbaycan'daki yatırımlarının da memnuniyet verici olduğunu ifade eden Erdoğan, Cumhurbaşkanı Aliyev'in bu konuda ortaya koyduğu olumlu tavrın süreci farklı kıldığını sözlerine ekledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber