Davutoğlu: Artık İsrail için bedel ödeme vakti gelmiştir

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 03 Eylül 2011 07:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

?İsrail geri adım atmadıkça ilişkiler düzelmez? diyen Türkiye, Mavi Marmara saldırısı için özür dilemeyen İsrail'e yönelik 5 maddelik yaptırım planı açıkladı. Davutoğlu ?Artık, İsrail hükümetinin, kendisini uluslararası hukukun üzerinde gören eylemlerinin sonucuna katlanması ve bedel ödemesinin vakti geldi? dedi.

Zeynep Tuğrul

BİRLEŞMİŞ Milletler (BM) Soruşturma Komisyonu'nun Mavi Marmara raporununun BM Başkanı'na bile sunulmadan basına sızması üzerine Türkiye İsrail'e yönelik bir dizi tarihi karara imza attı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı'nda yaptığı basın toplantısında Türk-İsrail ilişkileri konusunda Hükümetçe alınmasına karar verilen 5 maddelik tedbirleri açıkladı. Gelinen noktanın sorumlusunun İsrail hükümeti olduğunu vurgulayan Davutoğlu ?İsrail, gereken adımları atmadıkça bu noktadan geri dönülmesi söz konusu olmayacaktır? dedi. Davutoğlu'nun açıkladığı 5 maddelik tedbir paketi şöyle:

İşte 5 maddelik yaptırım paketi

1- Türk İsrail diplomatik ilişkileri ikinci katip düzeyine indirilecek. Bunun üzerindeki tüm görevliler, başta büyükelçi, en geç Çarşamba günü ülkelerine geri dönecekler.

2- Türkiye ile İsrail arasıdaki tüm askeri anlaşmalar askıya alındı.

3- Doğu Akdeniz'de en uzun kıyısı bulunan devlet olarak Türkiye, Doğu Akdeniz'de seyrü sefer serbestisi için gerekli gördüğü her türlü önlemi alacak.

4- Türkiye İsrail'in Gazze'ye uygaladığı ablukayı tanımamaktadır. İsrail'in 31 Mayıs 2010 tarihi itibariyle Gazze'ye yönelik uyguladığı ambargonun Uluslararası Adalet Divanı'nda incelenmesi sağlanacak. BM Genel Kurulu'nu harekete geçirmek için girişime başlanıyor.

5- İsrail saldırısının Türk ve yabancı tüm mağdurlarının mahkemelerdeki hak arama girişimlerine gereken destek verilecek.

Bütün ertelemeler İsrail'in talebiydi

Amaçlarının tarihe mal olmuş Türk-Yahudi dostluğuna halel getirmek değil, İsrail hükümetinin bu istisnai dostluğa sığmayan bir yanlışını düzeltmek olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Türkiye'nin bu konuda talep ve beklentilerini net bir şekilde ortaya koyduğunu ve üzerine düşeni yaptığını dile getirdi. Davutoğlu ?Tekrar altını çizmek istiyorum. Bugün geldiğimiz noktanın sorumlusu İsrail hükümetidir. İsrail, gereken adımları atmadıkça bu noktadan geri dönülmesi söz konusu olmayacaktır? dedi.

İsrail hükümetinin, Türk halkından özür dilemek, saldırılarda ölenlerin ailelerine ve yakınlarına tazminat ödemek perspektifiyle Türkiye ile görüşmeye hazır olduğunu bildirmesi üzerine dört tur görüşme süreci gerçekleştirildiğini anlatan Davutoğlu, ?Bu süreçte Palmer Komisyonu'nun raporunun yayımlanmasındaki ertelemelerin hepsi İsrail hükümetinin, özür ve tazminat konusunda iç mutabakatı sağlamak için zamana ihtiyacı olduğunu bildirmesi üzerine, yani İsrail'in talebi sonucunda gerçekleşti. İsrail'in son defa önerdiği 6 aylık uzatma talebi ise tarafımızdan kabul edilmemiştir. Çünkü bu uzatmaların konuyu zamana yayma amacına yönelik olduğu ortaya çıkmıştır? dedi.

İsrail devlet ciddiyeti sergilemedi

Gerek Türkiye'nin gerek İsrail'in taraf olmadığı ve sadece Başkan Palmer ve yardımcısı Uribe'nin imzalarını taşıyan raporun henüz BM Genel Sekreteri'ne resmen sunulmadan basına sızdırılmasının çok düşündürücü olduğunun altını çizen Davutoğlu şöyle konuştu: ?Bu konuyu BM Genel Sekreteri ile de açık bir şekilde konuştum. Kendisi, raporun detaylarını daha bilmediklerini ve bu sızma karşısında büyük bir üzüntü ve şaşkınlık içinde olduklarını ifade ettiler. Maalesef bu süreçte İsrail tarafı hiçbir zaman devlet ciddiyeti içinde ve mahremiyeti içinde davranmamıştır.?

Hükümet de asker de hesap verecek

Mavi Marmara saldırısı ile İsrail'in uluslararası hukuku, insanlık vicdanını, en temel insani değer olan yaşam hakkını çiğnediğini belirten Dışişleri Bakanı Davutoğlu ?Bir hususun daha bilinmesi gerekmektedir. Hiçbir devlet hukukun üstünde değildir. Dünya değişmek- te, sivilleri katledenler, insanlığa karşı suç işleyenler er ya da geç adalet önüne çıkmaktadır. Ne Mavi Marmara'ya saldırı emrini verenler ne de saldırıyı gerçekleştirenler hukukun üstündedir. Hepsi hukuka hesap verecek? dedi.

Hukuk üstü olmadıklarını görecekler

?Taleplerimiz bilinmektedir. Bu koşullar yerine getirilmedikçe İsrail'le ilişkilerimiz normalleşmeyecek? diyen Davutoğlu, ?Artık, İsrail hükümetinin, kendini uluslararası hukukun üzerinde gören, insanlık vicdanını hiçe sayan gayrımeşru eylemlerinin sonuçlarına katlanmasının ve bir bedel ödemesinin vakti gelmiştir. Bu bedel, herşeyden önce Türkiye'nin dostluğundan mahrum kalmaktır? diye konuştu.

TÜRKİYE ?Yaptığına pişman edeceğim' dedi

DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun açıkladığı hükümetin İsrail'e yönelik 5 maddelik yaptırım planını değerlendiren dış politika ve siyaset bilimi uzmanları, Türkiye'nin diplomatik bir dille İsrail'e, ?Mavi Marmara'da yaptıklarından dolayı seni pişman edeceğim? dediğini ifade ettiler. Uzmanlar, Türkiye'nin ?Gazze ablukası' ve ?Seyrüsefer' çıkışına dikkat çekti.

- GÖKHAN BACIK (Doç. Dr): Açıklamanın ana omurgası, Gazze ablukasının resmen tanınmamasıdır. İkinci önemli nokta, Akdeniz'de seyrüseferle ilgili mesele. Şimdi Türkiye uluslararası hukukun verdiği imkanlarla Akdeniz'de ticaret alanını da kullandırmamak istiyor İsrail'e. Yani ?Ben, uluslararası hukuk çerçevesindeki haklarımla seni bu yaptığına pişman etmek için her imkanı kullanacağım? demek istiyor. Seyrüsefer yani sivil denizcilik dahil Türkiye her konuda hakkını kullanmak istiyor, bu da gayet normal. Bu yaklaşımlar, Türkiye'nin her fırsatta İsrail'i daha dar bir alana hapsedeceğini gösteriyor.

- VEYSEL AYHAN (Doç. Dr): Açıklama, İsrail'in politikasının değişip değişmeyeceğinden çok Türkiye'nin kendi politikasının arkasında sağlam bir şekilde durduğunu tüm dünyaya göstermiş olması bakımından çok önemli. İsrail hâlâ her şeyi eskisi gibi sanıyor, günümüz gerçeğini okuyamıyor. İlişkilerin iyileştirilebilmesi için İsrail'in politikalarında ciddi değişiklikler yapması lazım. Ablukanın ötesinde bağımsız Filistin devletini tanıması gerekir örneğin.

- M. HAKKI CAŞIN (Prof. Dr): Netanyahu- Liberman hükümeti kafasına taş bağlayıp kendini denize atıyor. Ben İsrail'le yapılan askeri anlaşmalarda yer almış biriyim. Askeri anlaşmalarda biz en büyük darbeyi 1974'ten sonra ABD'den aldık. Uçaklarımız parçasızlıktan yerde kaldı. Şimdiyse savunma sanayimiz büyük bir atakta. Ordumuzun ihtiyacının yaklaşık yüzde 60'ını kendimiz karşılıyoruz. Kötü komşu insanı mal sahibi yapar derler.

- M. AKİF OKUR (Doç. Dr): Davutoğlu açıklamasında Türkiye'nin, uluslararası hukukun tüm imkanlarını kullanacağı söyledi. Bu önemli. Uzun yıllardır uluslararası hukukun, evrensel değerlerin dilini unutan bir coğrafyaya, hukuksuzluğa karşı bu şekilde yani uluslararası hukuk ve evrensel değerlerin diliyle mesafe alınabileceğini gösteriyor.

- İNAL BATU (Emekli Büyükelçi): İsrail'in ırkçı, Siyonist unsurları dolayasıyla ilişkide bugüne geldik. İsrail her konuda olduğu gibi Amerika'nın kayıtsız şartsız desteğine güvendi, Amerika da destekledi. İlk cinayet işlendiğinde Güvenlik Konseyi'nden karar çıkmasını Amerika engellemişti.

- GÜNER ÖZKAN (Yadr. Doç): Bu işten İsrail zararlı çıktı. Türkiye Akdeniz'de ben de varım dedi ve İsrail kendisi ile doğru ilişki kuran tek Müslüman ülke Türkiye'yi bu hareketiyle yitirmiş oldu. İsrail, şimdi hem Türkiye'nin yaptırımlarına karşı durmak, hem de kendi hükümetinin dağılmasını önlemek sorunları ile karşı karşıya kalacak.

- HASAN KÖNİ (Prof. Dr. Uluslararası İlişkiler ve AB Uzmanı): Türkiye ipleri sıkılaştırdı ama İsrail'in arkasında ABD var. İsrail kapasitesindeki bir ülkenin tüm dünyaya kafa tutmasının nedeni ABD'nin ekonomik yönetiminin İsrailli iş adamlarının elinde olmasıdır. O işadamları da ABD seçimlerini etkileyen isimlerdir. Dolayısıyla İsrail'e yönelik her hareket ABD'yi ilgilendirir. Türkiye'nin açıkladığı kararlar, İsrail'in Türkiye gibi Balkanlar'dan İran'a kadar uzanan bir coğrafyadaki Müslüman ve demokrat ülke olarak onu kaybetmesi anlamını taşır.

- MURAT BİLHAN (TASAM 2. Başkanı):

İsrail'le askeri ilişkilerin askıya alınması en çok İsrail'e zarar verecek. İsrail güvenlik ve stratejik açıdan zarara uğrayacak. Belki ticari açıdan büyük zararları olmayacak ama bu durum güvenliği için zararlı. Türkiye açısından bakıldığında ise Yahudi lobilerinin desteğini kaybetmesi söz konusu.

- MUSTAFA DESTİCİ (BBP Genel Başkanı): Açıklanan eylem planını destekliyoruz. Bundan sonra bizim değil, İsrail'in düşüneceği' bir süreç yaşatılmalı'

- MUSTAFA KAMALAK (Saadet Partisi Genel Başkanı): Bu rapor BM'nin ikiyüzlülüğünün, çifte standardının bir göstergesidir.

- HANİN ZUABİ (İsrail Parlamentosu milletvekili): Türkiye'nin attığı adım İsrail'in insan hayatına karşı sürekli saygısızlığına karşı doğru bir cevaptır. Türkiye, İsrail'in saldırganlığı ve kibirliliğine son verecek son ülke olmayacaktır.

- AHMET TİBİ (İsrail Parlamentosu'ndaki Birleşik Arap Listesi Ta'al'in Başkanı): ?Bugünlerde öldüren bedelini ödüyor. Nihayetinde İsrail'in kibri, İsrail hükümetlerinin en aşırı ve en kibirli özrüne yol açacak. Türkiye'de, öldürülenlerin kanları, toprak ve denizden gelen çığlıklar duyulabiliyor.

- SAMİ EBU ZUHRİ(Hamas Sözcüsü): Türkiye'nin bu kararını memnuniyetle karşılıyoruz ve bu kararı ablukayı delmeye çalışan uluslararası filoya karşı işlenen suçlara uygun bir cevap olarak görüyoruz. HABERMERKEZİ

YÜRÜYEN Ortak askeri projeler 500 milyon dolar

Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun, İsrail'le askeri anlaşmaların askıya alındığını açıklamasının ardından dikkatler savunma ihalelerine çevrildi. Türkiye ile İsrail arasında imzalanan savunma projelerinin hacmi 500 milyon doları buluyor. Heron ve keşif kodları dışında büyük proje bulunmazken, İsrail'den daha çok kritik teknolojiler alınıyordu. Kaynaklara göre, 20 yıldır İsrail'den askerî araç-gereç alan Türkiye'nin ödediği para 4,5 milyar doları buluyor. Büyük projeler sona erdi; sadece küçük, fakat kritik teknolojilere sahip olanlar devam ediyor.

- Elektro Optik Keşif Kodu: F-4 ve F-16 savaş uçakları için elektro optik keşif kodları eklenmesi, iki büyük projeden biri. 300 milyon dolarlık projede İsrail'in payı 180 milyon dolar. Uçaklara eklenecek sistemle Güneydoğu'da görev yapan savaş uçakları Irak hava sahasını ihlal etmeden (100 kilometre uzaktan) PKK ile ilgili istihbarat amaçlı fotoğraf çekecek.

- M-60 tank modernizasyonu: 170 adet M-60 tankının modernizasyonu 650 milyon dolara İsrail'e verilmişti. Modernize edilen tankların teslimatı tamamlandı. Türkiye, artık tanklarını kendi modernize ediyor.

- AWACS'a yeni donanım: Hava Kuvvetleri'nin, Barış Kartalı Projesi kapsamında aldığı 4 AWACS (havadan uyarı ve kontrol sistemi) uçağına yeni donanım ve yazılımlar eklenecek. TAI'nın ana yüklenici olduğu 1,5 milyar dolarlık projeye İsrailli IAI-Elta firması Elektronik Destek Sistemi'ni temin edecekti. İsrail, bu sistem için 25 milyon dolar alacaktı.

- MRAP üretimi: Mayın ve patlayıcı korumalı personel taşıyıcı ihalesini alan Türk BMC, araçları İsrailli Hetehof lisansıyla üretiyor.

- HERONLAR: İsrail'den 15 milyon dolara iki Heron kiralayan Türkiye, daha sonra 183 milyon dolara 10 Heron aldı. Heron'ların bakımları halen İsrail'de yapılıyor

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber