Öğretmenlerin Trajedileri
Öğretmenlerin Trajadileri Yıllardır öğretmenlerin ücretlerinin düşüklüğü, çalışma şartlarının olumsuzluğu anlatılır ve bu sorunlar genel hatlarıyla sadece öğretmenlerin ve onlarla ilgili kurumların değil kamuoyunun malumudur. Ancak bilinmeyen, ekranlara, haberlere yansımayan ve insanların hayatının kolayca nasıl alt üst edildiğini gösteren olumsuzluklar da yaşanmaktadır. Bınlardan birkaçını sıralamak istiyorum ve eminim öğretmenlerimiz bunları okuduklarında kendilerinin de en az birini yaşamış olduklarını düşüneceklerdir. Devamı için başlığa tıklayın.
1-Yer değiştirmeler. Bu konuda yönetmelikler düzenlenmiş olumlu gelişmeler olmuştur,hatta şaibeleri ortadan kaldırmak için yer değiştirme işlemleri bir süredir bilgisayar ortamında yapılmaktadır. Ancak yer değiştirmelerde kriter olarak alınan hizmet puanlarının her nedense herkese kriter olarak uygulanmadığına şahit oluyoruz. Bu konuda yapılan itirazla da olumlu cevap alınamamaktadır. Sadece memurlar.net'in forum sayfalarında mağdur onlarca öğretmen vardır.
Bu konuda diğer bir husus iller arasında uygulanan (ya da uygulandığı söylenen) hizmet puanları il içi atamalarda şeffaf bir çekilde uygulanmamaktadır. Öğretmenlerimiz gittikleri illerdeki yerleri belirlenirken hangi öğretmenin kaç puanla nereye atandığını bilmeden görev yapmakatadır.
2-Yer değiştirmelerde özür durumları. Tek örnek vererek yorumu okuyuculara bırakacağım. Sağlık kurulu raporu almak için belli bölümlerin bulunduğu Tıp Fak.Hastanelerini ya da Eğitim Hastanelerini isteyen bir hastalığı bulunan birisi için nasıl oluyorda hastanesi olmayan bir yerleşim yerinde yaşaması isteniyor.(Bu hastalığın bulunduğu kimse yönetmelik gereği sadece yukarıda bahsettiğim hastanelerden sağlık kurulu raporu alabiliyor)
3.MEB'in branşlaşmaya verdiği önem. MEB. bürokratları her fırsatta ekranlara çıkıp her öğretmenin kendi branşında atanacağını il içi atamalarının da branşlarında yapılacağını deyim yerindeyse bağırarak söylerler.Gelin görünki durum hiç de öyle değil. Norm kadro uygulamasına taban taban zıt hatta traji-komik bir durumdur bu. Forum sayfalarında çokça bahsedildiği gibi öğretmenlerimizin hiç de azımsanmayacak kısmı asıl branşlarında ders verememektedir. Hatta yıllarca çalışıp tecrübe kazandığı branşının bir günde başka bir branşa dönüşüverdiğini görüyor. Örneğin,bu yer değiştirme döneminde yüzlerce Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni,ki liselerde görev yaparlar,bir günde Türkçe öğretmeni(ilköğretimde görev yaparlar)oluverdiler. Öyleki lise ile ilköğretimde görev yapmanın çok farklı şeyler olduğunu sanırım anlatmama gerk yok.
4-Öğretmenin imajı. Öğretmenlik mesleğini yasalar uzmanlık alanı olarak belirlemiştir;ama bugünkü aktif öğretmen kadrolarının yaklaşık %25'i öğretmen yetiştiren kurumlardan mezun olmamıştır. Bu ve bunun gibi birçok olumsuz durum mesleğimizin imajını zedelenmiş,toplumdaki saygınlığını yitirmeye başlamıştır. Fakat siyasilere ve bürokratlara sorarsanız öğretmenlik mesleği kutsaldır,meşakkat gerektirir,fedakarlık gerektirir ve her nedense bunlar öğretmenlerin sosyal,ekonomik ve özlük haklarının gündeme geldiği zamanlarda söylenir;ama ya unutulan ya gözardı edilen ya da işlerine gelmeyen bir durum var ki o da öğretmenlerin de İNSAN olduğudur. Bu nedenle kimse asgari yaşam standartları dahi sağlanmayan öğretmenlerden 21.yüzyıl insanı yetiştirmesini bekleyemez.
Bizim de ilgilenmiz gereken bir ailemiz,özlemlerimiz,hayallerimiz,ihtiyaçlarımız var. Güvenli,asgari imkanların sağlandığı, hastalarımızı tedavi ettirebileceğimiz, çocuklarımızın ihtiyaçlarını görebileceğimiz, yolu, suyu, elektriği olan yerlerde insanca yaşamak istiyoruz.
"Haber Gönder" yoluyla haberi yazan: Öğretmen