Ahmet Özal'ın babam dediği kişi koruması çıktı/ Video

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 27 Aralık 2012 07:33, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Özal'ın babama ait dediği fotoğraf başkasına aitmiş

Ahmet Özal bugün yine Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Oğul Özal, toplantıda babasının öldürüldüğü ile ilgili kuşkulara işaret ettiğini savunduğu bazı fotoğraflar gösterdi. Ancak fotoğrafların aslı Ahmet Özal'ı yalanladı.

Ahmet Özal babasının saçını haftaya yetklililere teslim edeceklerini ve şimdiye kadar neden teslim etmediklerini açıkladı ve bir fotoğraf gösterdi. Fotoğrafın merhum Cumhurbaşkanı'nın hastaneye götürülürken çekildiğini iddia etti ama fotoğraf yalan çıktı.

FOTOĞRAFLARI ÇEKEN MUHABİR: SEDYEYLE GETİRİLDİ

Fotoğrafları çeken eski Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Selahattin Yılmaz, bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada, Turgut Özal'ın hastaneye sedyeyle getirildiğini söyledi.Gazeteci olduğu için hastaneye alınmadığını belirten Yılmaz, ?Sedyeyle getirildi, içeriye sedyeyle alındı? diye konuştu.

Eski AA Foto Muhabiri Yılmaz, en sağlıklı bilginin Özal'ın o dönemki korumalarından alınabileceğini de ifade etti.

Tanık doktor: Sedyedeydi

Devlet Denetleme Kurulu'nun raporunda yer alan doktor beyanlarında, Turgut Özal'ın hastaneye ölü geldiği görüşü dile getiriliyor. Dr. Mustafa Kadri Altundaş'ın 25.05.2011 tarihli beyanı şöyle: ?(...) Ben ve diğer doktor arkadaşlar ile yardımcı sağlık personeli Sn. Cumhurbaşkanını karşıladık. Ambulansın sedyesini çıkartmakta bayağı zorlandık. Rahmetli sedyede yatıyordu, vücudunun baş kısmının bulunduğu sedyenin arka kısmı 30-45 derecelik bir açıyla nispeten dik duruyordu. Rahmetlinin başı yana doğru kaymıştı. Benim ilk gördüğümde bilinci yoktu ve solunumu durmuştu. Ayrıca tansiyonunu ve nabzını alamadık. Muhtemelen kalbi ve solunumu önceden durmuştu. Rahmetlinin bu haline halk dilindeki tanımlama ile ölü diyebiliriz, ancak o anki bulgulara baktığımızda tıbbi anlamda öldüğünü söyleyemeyiz.(...)?

Kaya Toperi: Hayal mahsulü

Turgut Özal'ın başdanışmanı Kaya Toperi şunları söyledi: ?Adam ambulansa zor bindirilmiş. Hacettepe'ye yürüyerek girmesi mümkün değil. Ahmet Özal'ın böyle bir şey demesi için engin bir hayal mahsulü olması lazım. Ben hastanede yoğun bakımdayken gittim ve sonra vefat etti. Yürüyecek halde olmadığını biliyorum.?

'FAİLİ MEÇHULLERDE ZAMANAŞIMI OLMASIN'

Adli Tıp Kurumu tarafından yayımlanan raporun güvenilir olmadığını savunan Özal, "Adli Tıp Kurumu'nun teknik bulguları sadece ihtisas kurumunun elinde olmamalı. Yurtiçi yurtdışında teknik uzmanlara da inceletilmeli. Bir teknik bilgi nasıl olur da oylanabilir" diye konuştu.

Kendisine en çok ?Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili niye şimdiye kadar konuşmadınız da şimdi konuşuyorsunuz?? sorusunun yöneltildiğini belirten Ahmet Özal, şöyle konuştu: ?İnsanlar bunu haklı olarak sorabilirler, çünkü yaptıklarımı bilmiyorlar. Ben, 1993 yılından itibaren bu işle mücadele ettim. 1997 yılında sesimi duyurabildim. Arşivden bulunabilir, kasım ayı Tempo dergisinde, bugün söylediklerimin tümü vardır. Sadece babamla ilgili değil, Türkiye'nin en karanlık yılı 1993'ün meseleleriyle ilgili. 1998'de Fatih Altaylı'nın 'Teke Tek' programında da bu konuyu tartıştım. Hatta o dönemde yapılan anket çalışmasında da halkımızın yüzde 95'i inanmadığını söylemişti. Ben o zaman da 'Kamuoyu vicdanını rahatlatmak için bu işin incelenmesi gerekir' demiştim. Meclis'te 1999'da milletvekili olduğum zaman önerge vermiştim. Ben o zaman da 25 milletvekili arkadaşımla babamın ölümü ve 93 yılının aydınlatılması için Meclis'te komisyon kurulması için uğraştım. Maalesef kimse bunları ciddiye almadı ve önergem rafa kaldırıldı.? Turgut Özal'ın ölümünü, gündeme gelmek için kullandığı yönündeki iddiaların kendisini üzdüğünü dile getiren Ahmet Özal, ?Ben 10 sene boyunca Başbakanlık Köşkü'nü de Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nü de gördüm. Benim şov yapmaya, dikkat çekmeye ihtiyacım yok, bu konuda hevesim de yok. Bunu yazan arkadaşlar, buraların kapısını dahi görmemiştir? diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber