Vücutta eriyen materyaller cerrahinin geleceği olacak

Ameliyat sonrası kendiliğinden eriyen suni damarlar, kalp kapağı halkaları yakın gelecekte cerrahinin imdadına yetişecek. Böylece enfeksiyon, doku reddi ve özellikle çocuklarda rastlanan gelişme problemi ortadan kalkacak.

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 05 Haziran 2013 09:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Vücutta eriyen materyaller cerrahinin geleceği olacak

Özlem Yurtçu

Dünyada her yıl 250 milyon, yani günde 700 bine yakın ameliyat yapılıyor. Bu ameliyatların yüzde 3 ila 5'inde çeşitli sebeplerle komplikasyonlar meydana geliyor. Bunların önüne geçebilmek için binlerce araştırma yapılıyor. Bu alandaki en yeni çalışmaları paylaşmak üzere Avrupa Cerrahi Araştırmaları Derneği (ESSR) tarafından kongrenin 48.'si bu yıl 29 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleştirdi. 16 ülkeden 400'e yakın genç hekimin katıldığı kongrede Derneğin Genel Sekreterliğini yapan Cenevre Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Bölümü'nden Doç. Dr. Mustafa Çıkırıkçıoğlu, derneğe yeni başkanı seçildi. Doç. Dr. Çıkırıkçıoğlu, en yeni konu başlıklarını star'la paylaştı. Doç. Dr. Çıkırıkçıoğlu, “Doku mühendisliği cerrahinin geleceği olacak” dedi ve ekledi: Vücutta eriyen, yani emilebilir materyaller, yakın gelecekte cerrahinin imdadına yetişecek. Halk arasında 'alınmayan dikiş' olarak bilinen vücutta eriyen dikiş iplikleri bunun ilk örnekleriydi. Ancak teknolojideki ilerlemeler sayesinde şimdi eriyebilen kalp kapağı halkalarından damarlara kadar yelpaze oldukça genişledi” dedi.

Çocuk hastalar için umut

Kendisinin 10 yıldır üzerinde çalıştığı projenin de bu alanda olduğunu anlatan Doç. Dr. Çıkırıkçıoğlu, “Vücutta eriyebilen damarlar üzerine çalışıyorum. Hayvan deneyleri başarılı. Sonuçlar dünyanın en saygın dergilerinden 'Journal of Vascular Surgery'de yayınlandı. 3-5 yıl içinde de hastalarda kullanmaya başlayabileceğiz. Bypass'tan travmalara kadar pek çok kalp ameliyatında hastaya suni damar takmak zorunda kalıyoruz. Üzerinde çalıştığımız yeni nesil eriyebilen damarlar sayesinde enfeksiyon riski, kan sulandırıcı kullanma mecburiyeti, vücudun dokuyu reddetme riski, özellikle de çocuk hastalarda suni damarın sebep olduğu gelişme problemi ortadan kalkacak. Suni damar takılan çocuk gelişimini tamamlayamadığı için yeniden ameliyat geçirmek zorunda kalıyordu. Artık buna gerek kalmayacak çünkü bu biyomedikal malzeme sayesinde takılan damar da vücuttaki değişimlere ayak uyduracak ve doku, çocukla beraber büyüdüğü için hasta sanki ameliyat geçirmemiş gibi normal hayatına devam edebilecek” dedi.

Hocasının izinden gidiyor

2003'de Cenevre Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne giden 43 yaşındaki genç hekim Çıkırıkçıoğlu, şimdilerde Şef Yardımcısı olmaya hazırlanıyor. Yabancılara bölüm başkanlığı verilmeyen üniversitede “Bakanlar Kurulu” kararıyla kürsü başkanlığına atanan tek hekim olan ve iki kez Nobel'e aday gösterilen Rum asıllı Türk hekim Prof. Dr. Afksendiyos Kalangos'un asistanı olarak İsviçre'ye giden Çıkırıkçıoğlu, üniversitede 15 yıldır verilmeyen “hem cerrahlık hem akademisyenlik” kadrosunu almayı başarmış.

İSKELET YOK OLSA DA YAPI YIKILMIYOR

Eriyebilen materyallerin en büyük özelliğinin vücut dokusunu taklit edebilmesi olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Çıkırıkçıoğlu, “Aslında petrol bazlı moleküllere dayanan materyalden bir iskelet oluşturuyorsunuz, vücut onu kendi dokusu gibi algılayıp hücrelerle üzerini sarıyor. 6 ila 12 ay içinde o malzeme vücuttan idrar yoluyla atılıyor ve hasta sanki hiç ameliyat geçirmemiş gibi hayatını sürdürebiliyor. Yani iskelet yok olsa da yapı yıkılmıyor. Eriyebilen kalp kapağı halkalarında hastalar üzerinde uygulamaya başlandı. Şimdi damarlar için de bu çalışmalar sürdürülüyor” dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber