Çelik: Gençlerin kanı üzerinden siyaset yapıyorlar

‘28 Şubat’ın payandaları da hesap vermeli. Mahşerin beş atlısı nerede?’ diyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik sadece askeri yargılamanın, hukuk, medya, sermaye ve sivil toplum ayağını es geçmenin adil olmadığını söyledi

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 14 Eylül 2013 08:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Çelik: Gençlerin kanı üzerinden siyaset yapıyorlar

HAKKI KURBAN

AKŞAM Ankara Bürosu'nu ziyaret eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 28 Şubat'tan demokratikleşme paketine, Gezi olaylarına kadar gündemdeki pek çok konu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

- Başbakan'ın, “28 Şubat'ın sivil ayağı neden yargılanmıyor?” sözleri yankı yarattı. Kimler kastediliyor?

Türkiye'de, sivillerle bütünleşmemiş, üniversiteden fetva almamış, gazeteleri yanına almamış, sermaye gruplarını kendine ram etmemiş hiçbir darbe gerçekleşti mi bugüne kadar? 28 Şubat sürecinin bir yargı, medya, sermaye, STK ayağı yok muydu? Mahşerin beş atlısı nerede? 28 Şubat'ın şakşakçısı ve destekçisi, bunun payandası olan insanların hiçbirisi yargılanmazsa, o zaman asker demez mi; “Eğer yanlış bir şey yapıldıysa, niye sadece askere el uzanıyor?” diye. Dolayısıyla, bir soygunda arabayı kullananın “Ben ne kasayı görmüşüm, ne parayı görmüşüm, elim bile değmemiş” demesi onu mesuliyetten kurtarmaz. Eğer 28 Şubat bir post modern darbeyse ki mahkeme öyle olduğunu kabul etti, bu sivil ayakta sadece Kemal Gürüz mü vardı? Hukukta müteselsil sorumluluk diye bir şey var. Sadece yargılama askerlerle sınırlı kalırsa, bu durumu kamu vicdanı da tatmin etmez, hakkaniyetli de olmaz. O günün belli başlı aktörleri var. Bunu medya da biliyor, yargı da biliyor, asker de biliyor. Dolayısıyla bunu söylemek yargının işine karışmak da değil. Bu, sadece AK Parti'nin meselesi de değil, Türkiye'nin meselesidir.

EVREN CEZAEVİNE GİRSE...

- Böyle bir süreç başlarsa, nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?

28 Şubat zaten kamu vicdanında, milletin vicdan mahkemesinde mahkum olmuştur. Bugün ortaya çıkıp da demokrat kesilen, AK Parti'yi diktatörlükle suçlaya köşe yazarları var. Bu adamların maskesinin ortaya çıkarılıp düşürülmesi lazım. Burada esas olan cezalandırma da değil. Mühim olan o mahkumiyettir. Bizim, “Şunu cezalandırın, şunu içeri atın” diye bir talebimiz yok. 90 yaşındaki Kenan Evren bugünden sonra cezaevine girse ne olur, girmese ne olur? Ama Kenan Evren ve arkadaşlarının yaptığının tarihe kayıt olarak düşülmesi lazım.

AHMET MALZEME YAPILIYOR

- Gezi olayları ve ODTÜ gösterilerinin ardından, son olarak Ahmet Atakan'ın ölümü gerekçe gösterilerek eylemler yapılıyor. Bu olayların tekrar şiddetlenmesini nasıl yorumluyorsunuz?

Buradan herkese sesleniyorum: Ölen Ahmet Atakan'a ve diğerlerine rahmet diliyorum. Ailelerinin acılarını paylaşıyoruz. Birileri Kürt çocuklarının, Türk çocuklarının, Alevi çocuklarının kanı üzerinden siyaset yapıyor. Görünen o ki, muhaliflerimiz, siyaseten AK Parti'yi yenemeyeceklerini görüyor. Siyaset dışı ideolojik muhalifler de baktılar ki siyasi muhaliflerden bir şey olmayacak, bu yolu deniyorlar. Bunların içinde illegal örgütler var. Onlar, “ağaç, çevre duyarlılığı” gibi bazı masum ambalajlarla ortaya çıktılar. Doğrudan “Biz hükümeti beğenmiyoruz, hükümeti sıkıntıya sokmak için bu eylemleri yapıyoruz” demiyorlar. Vaktiyle birinci köprüye karşı çıkan o gerici, bağnaz zihniyet ile bugünkü aynı. Şimdi Ahmet Atakan'ın ölümü de bunlar için malzeme. Ve istismar kapıları devam etsin diye kan lazım bunlara, cenaze lazım. Ben onların yerinde olsaydım, Ahmet Atakan'ın yüksekten kendiliğinden düştüğü ortaya çıktığı zaman utanırdım.

2001'DE ÇÖZÜM ORTADA YOKTU

“Demokratikleşme Paketi” için, İmralı'nın onayının alındığı haberleri bazı gazetelerde yer aldı. Bu iddialar için ne diyeceksiniz?

Biz daha partimizi kurarken, demokratikleşme konusundaki hedefimizi ortaya koymuşuz. Seçim beyannamelerimizde, “Hedef 2023” adını verdiğimiz beyannamemizde vurgulamışız. 4. Olağan Kongremizden önce de “Siyasi Vizyon Belgesi” diye 63 madde olarak benim maddeleştirdiğim iradeyi deklare etmişiz. Bunları yaptığımızda daha çözüm süreci ortada yoktu. 2001'de çözüm süreci mi vardı?

DOĞU'DA 55'İ GEÇERİZ

- Son kamuoyu araştırmalarında tablo nasıl? Özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki dengeler konusunda farklı değerlendirmeler yapıldı?

Şu anda AK Parti'de olan 49 il belediyesi var. Son anketlere bakılırsa, bu sayı 55'i geçecek gibi görünüyor. Doğu ve Güneydoğu'da BDP'nin önde olduğu bazı iller var. Tunceli, Diyarbakır, Hakkari, Şırnak, Van, Batman, Mardin gibi 5-6 ilde şimdilik durum böyle. Ama Doğu ve Güneydoğu'nun 23 vilayeti var. Bunların çoğunda da AK Parti açık ara önde görünüyor. Niye AK Parti önde. Halk, sosyal devletle tanışmaya başladı. Vatandaş kendi hayatına olan olumlu yansımaları gördüğü için oy veriyor.

BÜYÜMEDEN RAHATSIZLAR

“Türkiye'nin yükselişi rahatsız ediyor. Yüzde 4.4 ilk yarıdaki büyüme. Peki Batı'da ne? 28 AB ülkesinde sıfır. İlk çeyrekte de eksiydi.”

SANDIKTA YENEMEYİNCE

- Sözlerinize karşın, toplumda giderek bir kamplaşma oluyor..

Şimdi sandıkta iktidarı elde edemeyenler, “sokakları hareketlendirerek bir şeyler elde edebilir miyim” gayretine girdi. “Ben Gezi Parkı eylemlerinin rüzgarıyla yelkenlerimi şişirebilir miyim” diyen illegal örgütler, siyasi partiler, bazı dernekler var. 12 Eylül'den önce gençlerin kanı üzerinden siyaset yapanlar keyif sürmeye devam ettiler. Bu ülkenin 5 bin genci sokakta birbirini boğazladı. Bir kısmı cezaevine girdi bir kısmı da mezarlığa gitti. Şimdi bundan ders ve ibret almaları gerekir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber