Kırıkhan'daki TIR devlet sırrı çıktı

Kırıkhan’da durdurulan TIR’la ilgili hazırlanan savcılık tutanağına göre, TIR’da ‘devlet sırrı’ niteliğinde malzeme bulunduğu, bu nedenle arama izni verilmediği ortaya çıktı.

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 03 Ocak 2014 07:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde önceki gece ihbar üzerine durdurulduğu belirtilen ve silah yüklü olduğu iddia edilen TIR'la ilgili iddialar dün kamuoyunun gündemine oturdu. İddialar ve açıklamalar ardı ardına gelirken savcılık tutanağının internete yayımlanmasıyla olay ayrıntılarıyla açığa çıktı.

İnternette yer alan Kırıkhan Cumhuriyet Başsavcılığı Olay Yeri Tespit Tutanağı'na göre, tüm gün merak uyandıran arama krizinde ilginç ayrıntılar yer aldı. Cumhuriyet Başsavcısı Yaşar Kavalcıoğlu ile Cumhuriyet Savcısı Yunus Alkan'ın imzasını taşıyan tutanakta Kırıkhan İlçe Jandarma Komutanlığı'na gelen ihbar üzerine Savcı Alkan ve Kavalcıoğlu'nun olay yerine gittiği, Kırıkhan-Reyhanlı karayolu üzerinde hem TIR hem de bu araca eskortluk yapan otomobilin jandarmalar tarafından durdurulduğu, personelin MİT personeli olduklarını ve malzemelerin devlet sırrı niteliğinde olduğunu beyan etmeleri üzerine TMK ile yetkili olan ve Reyhanlı'daki patlamayı da soruşturan Adana Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman'ın da olay yerine çağırıldığı anlatıldı. Tutanağa göre Jandarma ekiplerince durdurulan araçtaki kişilerin MİT personeli olduğu kayda geçilirken, bu sırada aracı durduran Kırıkhan İlçe Jandarma Komutanı'nı arayan Hatay İl Jandarma Alay Komutanı'nın TIR'ın ve MİT görevlilerinin bırakılması talimatını verdiği belirtildi.

Vali talimat verdi

İlçe Jandarma Bölük Komutanı Yüzbaşı Kubilay Ayvaz'ın ise olay yerinde talimat verme yetkisinin Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman'a ait olduğunu belirterek komutana emrini yerine getiremeyeceğini bildirdiği ifade edildi. Savcı Şişman olay yerine beklendiği sırada ise Hatay Valiliği'nin aracın ve MİT personelinin serbest bırakılması yönünde yazılı talimatının geldiği kaydedildi. Ayvaz'ın da bu talimat üzerine araç ve şahısların serbest bırakılması talimatını verdiği ancak Kavalcıoğlu'nun durumu bildirmesi üzerine Şişman'ın TIR'ın kesinlikle bulunduğu yerden hareket ettirilmemesi ve şahısların serbest bırakılmaması talimatı verdiği sırada TIR'ın Reyhanlı istikametine doğru yola çıktığı belirtildi.

Bu gelişme üzerine hareket eden aracın jandarma bölgesi olmadığı için Muaratpaşa mevkiinde Hatay Terörle Mücadele Şube ekipleri tarafından tekrar durdurulduğu tutanağa yansıdı. Savcı Şişman'ın olay yerine gelmesinin ardından da Kırıkhan Cumhuriyet Başsavcılığıı personelinin olay yerinden ayrıldığı kaydedildi.

TIR ve tutanakta Linea marka olduğu belirtilen eskort araçta 15 MİT personelinin olduğu iddia edilirken, söz konusu TIR'ın trafiğe kayıtlı olduğu plaka ile dorsesindeki plakanın da farklı olduğu öne sürüldü.

İddiaya göre TIR'ı durduran polisler de görevden alındı. TIR'ı takibe alan terör ve organize polislerin olay yerinde oldukları sırada gelen talimatla görevden alındıkları öne sürüldü.

Aramayı valilik talimatı durdurdu

İçinde füze başlığı olduğu iddia edilen TIR'ı Hatay Valiliği'nin 'arama isteğinin usulüne uygun olmaması nedeniyle' engellediği öne sürüldü. Hatay Valisi Celalettin Lekesiz imzasıyla Vali Lekesiz'in imzasıyla gönderilen yazının bilgi için Başbakanlık, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'na da gönderildiği anlaşıldı.


BİR SAVCI VAKASI DAHA MI?

Aranmayan TIR'la ilgili tartışma birçok açıdan önem taşıyor. Savcının "yetki aşımı" yaparak hareket ettiği, açık kanuni hükümlere rağmen TIR'ı aramakta ısrarcı olduğu belirtiliyor.

Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde önceki akşam durdurulan, Suriye'ye silah götürdüğü öne sürülen, savcının talebine karşın aranamadığı belirtilen TIR'la ilgili tartışma birçok açıdan önem taşıyor.

Birincisi; Türkiye'nin Suriye'deki rejim muhaliflerine silah yardımı yaptığı yolundaki tartışmaları yeniden gündeme getirmesi.

TIR vakasının tartışılması gereken ikinci boyutu ise aracın aranması konusunda yaşanan ve birçok idari koridoru geçerek Ankara'ya kadar uzanan çekişme.

Çekişme kelimesini seçerek kullanıyorum. Çünkü, Ankara kulislerine yansıyan bilgiler, savcının odağında olduğu bir "yetki aşımı" iddiasına işaret ediyor.

Ankara kulislerine yansıyan bazı bilgileri şöyle sıralayabilirim:

1 TIR durdurulduğunda, ilk olarak sosyal medyaya İnsani Yardım Vakfı'na ait kamyondan mühimmat çıktığı yönünde haberler yansıdı. Ancak ilerleyen saatlerde TIR'ın, İHH ile hiçbir ilgisinin olmadığı kesinleşti. Ankara'daki kaynaklar da bu konunun altını özellikle çiziyor. TIR'ın ne İHH ne de başka bir sivil toplum kuruluşu ile uzaktan yakından ilgisinin olmadığını belirtiyor.

2 TIR, Suriye Türkmenlerine gidiyor. Biz bu bilgiye ulaştıktan kısa bir süre sonra Meclis'te yemin eden İçişleri Bakanı Efkan Ala da kamuoyuna bu bilgiyi resmi olarak duyurdu.

3 Ankara'da TIR'daki malzemeden "yardım" olarak söz ediliyor. Yardımın içeriği detaylandırılmıyor. Örneğin "insani yardım" ya da "gıda yardımı" gibi ifadeler kullanılmıyor.

4 Hatay Valisi Celalettin Lekesiz ve savcılık tarafından düzenlenen tutanaklar, TIR'da MİT mensuplarının olduğunu ortaya koydu. Lekesiz, imzalı belgede, "Bahsi geçen görevlilerin bağlı oldukları 2937 sayılı kanuna göre personelin özel statüleri ve doğrudan Başbakanlık makamına bağlı çalışmaları dolayısıyla usulüne uyulmaksızın alıkonulmaları cezası sonuç doğuracağından, ilgililerin kimliklerinin belirlenip serbest bırakılmalarını önemle rica ederim" ifadeleri yer alıyor. Bu ifadeler, TIR'ı aratmamakta ısrar eden idarenin MİT Yasası'nı esas aldığını gösteriyor.

5 Ankara'da, TIR'ın durdurulması, aranmak istenmesi, bu nedenle bir süre alıkonulması ve ancak valilik emriyle aramanın önlenebilmesi konusunda çarpıcı yorumlar yapılıyor. Olay anından itibaren savcının "yetki aşımı" yaparak hareket ettiği, açık kanuni hükümlere rağmen TIR'ı aramakta ısrarcı olduğu belirtiliyor. Ankara'daki "yetki aşımı" değerlendirmesinin esas dayanağı MİT Kanunu'na sonradan eklenen düzenleme. Bilindiği gibi, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da aralarında olduğu, çözüm sürecinde etkin rol oynayan isimlere yönelik İstanbul Başsavcılığı'nın 7 Şubat operasyonunun ardından, kanuna jet hızıyla düzenleme eklenmişti. Fidan'ın hakkında çıkartılan "yakalama kararı" nedeniyle, Başbakan'ın görevlendirdiği personelle MİT mensuplarının ancak Başbakan izniyle soruşturulabileceği hükmü MİT Kanunu'na yerleştirilmişti. O dönemde, MİT'in kapısına kadar giden ve arama yapmak isteyen savcılık, ancak kanuni düzenleme yoluyla engellenebilmişti. Ankara, önceki akşam yaşananları, bu sürece de atıf yaparak değerlendiriyor. Konunun, "MİT'in kanuni haklarının gasp edilmesi konusunda taviz verilmek istenmediği" noktasında da değerlendirildiğini belirtelim.

6 Peki, TIR bütün bu tartışmalardan sonra yoluna devam etti mi? İlk bilgiler, TIR'ın, Reyhanlı'ya geri döndüğü ve Suriye'ye gitmediği yönündeydi. Muhalefet milletvekillerinden de bu yönde bilgiler geldi. Dün konuştuğum kaynaklar ise TIR'ın Türkiye sınırını geçerek Suriye'ye hiç gitmediği yönündeki bilgileri teyit etmiyor.

***

Kırıkhan'da, ihbar üzerine, jandarmanın içinde mühimmat bulunduğu iddia edilen TIR'ı durdurması, savcının olay yerine kadar gelmesine rağmen, MİT personeli olduğu iddia edilen kişi ya da kişilerin "Araç bizim kontrolümüzde" diyerek aramaya engel olması, devreye MİT'in ve valinin girmesi ve TIR'ın aranmadan gönderilmesi başlı başına uzun süre tartışılacak bir olay.

Ancak bilgiler gösteriyor ki olay sadece "Suriye'ye yardım adı altında silah mı taşınıyor" boyutuyla tartışılacak türden değil.

Yeni bir savcı vakası ile de karşı karşıya olmamız büyük ihtimal.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber