'Oğlunuz intihar etti fişek ücreti lütfen!'

BURCU KARAKAŞ Ankara

Muş'ta intihar ettiği iddia edilen er Uysal Doğan'ın ailesi, evlerine gönderilen askeri mahkemenin kararındaki "hazine zararı" ibaresiyle şaşkına döndü. Askeri savcılık tarafından gönderilen kovuşturmaya yer olmadığına dair takipsizlik kararında, Doğan ailesinden 1,11 liralık G-3 piyade tüfeğinin fişek bedeli istendi.

Barut nasıl bulaştı?

Muş Hasköy Gökyazı Jandarma Komutanlığı'nda zorunlu askerlik hizmetini yerine getiren Uysal Doğan, 9 Aralık 2012 tarihinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Doğan ailesine, oğullarının intihar ettiği söylendi. Kara Kuvvetleri Komutanlığı 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı, 20 yaşındaki Doğan'ın ölümü hakkında "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verdi. Askeri mahkemenin Doğan ailesinin evine gönderdiği 15 Mayıs 2013 tarihli takipsizlik kararında, Uysal Doğan'ın, "ateşli silahla yaralanma sonucu" hayatını kaybettiği belirtildi. Ayrıca, söz konusu kararda, aileden "hazine zararı" ibaresi altında, 1 adet G-3 piyade tüfeğinin fişek bedeli olarak gösterilen 1.11 TL talep edildi.

Uysal Doğan'ın babası Rıza Doğan, oğlunun intihar ettiğine inanmadığını belirterek, şunları söyledi:

"Bize ilk haber verdiklerinde şüpheli ölüm, sonra intihar dediler. Kullanılan silah başkasına aitti. Savcı doyaya takipsizlik verdi. Askeri mahkeme delil toplama gereği bile duymadı. Bir üst mahkemeye dava açtık. Kararı bozdular. Süreç devam ediyor. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Genelkurmay Başkanlığı ve Adalet Bakanlığı hakkında suç duyurusunda bulunduk. Ben oğlumun intihar ettiğine inanmıyorum. Silahın sahibi aşçı. Aynı saatlerde yemek dağıtımında olduğunu söylendi ama elinde barut izi saptandı. İfadelerine yemek dağıttığını söylüyor, peki o zaman nereden bulaştı eline bu barut?"

'Askere göndermeyeceğim'

Hazine zararı talebine tepki gösteren baba Uysal, askeri yargıya güveninin kalmadığını vurgulayarak şöyle devam etti: "Karar elimize birkaç ay önce ulaştı. Ailece dağıldık gittik, düzenimiz yok. Askeri mahkemeye güvenmiyoruz. Dosyanın sivil mahkemeye taşınmasını istiyoruz. Bir oğlum daha var. Eğer bu dava böyle giderse, ona vicdani ret ilan ettireceğim. Oğlumu askere göndermeyeceğim."

Öte yandan BDP Bingöl Milletvekili İdris Baluken, önceki gün Doğan'ın şüpheli ölümünü Meclis gündemine taşıdı. Baluken, Meclis'e sunduğu önergede, "Doğan'ın ölümünü intihar olarak nitelendirecek somut deliller nelerdir", Er Doğan'ın ölümüne neden olan mermiyi hazine zararı olarak nitelendiren gerekçeler nelerdir" sorularına yer verdi.

'Biraz havaya, biraz kendine sıkmış!

Muş Hasköy İlçe Jandarma Karakolu'nda 2012 yılında zorunlu askerlik görevini yaparken 21 yaşında hayatını kaybeden Abdurrahmam Çiftçi'nin ailesinin başına da benzer bir olay geldi. Ağabey Eşref Çiftçi yaşadıklarını şöyle anlattı: "Askeri yetkililer bize intihar etti dedi, tanıklar ise kavga oldu dedi. Silah başkasına aitti. Karakolda 6 kamera varmış, kamera görüntülerini istedim vermediler. Hakim, 'Kamera yok' dedi. Tanık getireyim dedim, getiremezsin dedi. Kardeşimin dizinde darp izi vardı, bu iz dosyada yer almadı. Takipsizlik kararı sonucunda hazine zararı olarak 11 lira 65 kuruş çıkardılar. 10 kadar merminin ücretiymiş. İntihar eden kardeşim bu mermilerne bir kısmını havaya, geri kalanını ise kendine sıkmış!"