BDDK karar almasa hukuksuz işlem yapmış olacaktı

Gümrük ve Ticaret Bakanı Canikli, Bank Asya yönetiminin TMSF'ye devrine ilişkin, "BDDK bu kararı almamış olsaydı, hukuksuz bir işlem yapmış olacaktı. Mevduat sahiplerinin haklarını korumamış olurdu" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 05 Şubat 2015 18:14, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
BDDK karar almasa hukuksuz işlem yapmış olacaktı

Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, THY yeni kargo terminalinin açılışında yaptığı konuşmada, imtiyazlı paya sahip ortakların kanundaki şartları sağlaması gerektiğini belirterek, Bank Asya'nın yüzde 63'e sahip olan imtiyazlı pay sahiplerinin kanunun aradığı özellikleri taşıdığını ispat eden belgeleri sunamadığını söyledi.

Bu gibi durumda kanunun BDDK'ya yönetimi geçici olarak TMSF'ye devredebilme hakkını verdiğini anlatan Canikli, kanunların çok net olduğunu kaydederek, "BDDK bu kararı almamış olsaydı, hukuksuz bir işlem yapmış olacaktı. Kanuna karşı yanlış bir adım atmış olurdu. Mevduat sahiplerinin haklarını korumamış olurdu" şeklinde konuştu.

Ekonomide kararlar subjektif gerekçelerle alındığı anda bunun çok büyük bedelleri olacağının farkında olduklarının altını çizen Canikli, ekonominin bugüne kadar hep bu hassasiyetle yönetildiğini, duygusal davranmanın söz konusu olamayacağını dile getirdi.

Ancak atılması gereken zorunlu adımlar varsa, bunu da yerine getirmek zorunda olduklarını anlatan Canikli, "Banka aranan belgeleri gönderirse, bunların da kanunda aranan şartları taşıdığı tespit edilirse ve ayrıca başka ihlaller söz konusu değilse o zaman yönetim hakkı yine imtiyazlı paya sahip olanlara devredilir. Ama tekrar altını çizerek söylüyorum, elbette ilgili mevzuatın başka hükümlerini, mesela mali yapıyı bozacak başka kuralların ihlal edilmemesi şartıyla. Tabi bütün bunlar enine boyuna araştırılacak ve gereği yapılacak" değerlendirmesinde bulundu.

"BDDK otoriteyi kanundan alıyor"

Gümrük ve Ticaret Bakanı Canikli ile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, açılışının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin Bank Asya yönetiminin TMSF'ye devrine ilişkin bir soru üzerine Bakan Şimşek, tamamen hukuki bir süreç olduğunu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da gereken açıklamayı yaptığını kaydetti.

Bankacılık Kanunu'nun 18. maddesinin bir bankanın yönetimine el koyma hakkı verip vermediğine yönelik soruya ise Şimşek, "BDDK böyle bir otoriteye sahip olmasa ve bu otoriteyi de kanundan alıyor, Bunu tabii ki kullanması, adım atması mümkün olmazdı. Yapılan şey teknik, hukuki bir süreçtir. İşin özü budur" yanıtını verdi.

Faizler ve dövizdeki oynaklığın politikalarını etkileyip etkilemediğine yönelik soruya Şimşek, faizlerin 12 yıl önce yüzde 64 civarında olduğunu ifade ederek, şunları anlattı:

"Bugün Hazine'nin borçlanma faizi yüzde 8'in altındadır. Bu hükümetimizin sağladığı istikrar sayesinde gerçekleşmiştir. Enflasyonun 30-40 sonra tek haneye düşürülmesiyle sağlanmıştır. Büyük bir başarı hikayesi söz konusu. Reel olarak da faiz neredeyse eksi düzeyindedir. Gönül ister ki reel sektör, esnafımız, girişimcimiz, hane halkı finansmana daha ucuza, düşük maliyetle erişebilsin. Bu da hükümetimiz döneminde büyük oranda sağlanmıştır. Bütçe disiplinini devam ettirerek, enflasyonu daha düşük seviyelere çekerek, inanıyorum ki orta ve uzun vadede bu kazanımları devam ettireceğiz. Aynı şekilde de faizlerin düşük kalması noktasında gerekeni yapacağız. Faizlerin düşük kalıyor olması bütçe üzerine olumlu etkide bulunuyor ama şunu unutmamak lazım bu uzun vadeli bir çalışmanın sonucunda oldu."

Şimşek, 2002 yılında Türkiye'de her 100 liralık vergi gelirinin yüzde 86'sının faize gittiğini anımsatarak, "Yani eskiden faiz bütçeleri vardı, hizmet bütçeleri yoktu. Şimdi çok şükür AK Parti hükümetleri döneminde geçen sene her 100 liralık vergi gelirinin sadece 13-14 lirası faize gitti. Faiz bütçesinden hizmet, yatırım bütçesine, halkımıza kaliteli hizmet sunma imkanına kavuştuk. Bu kazanımları devam ettirmemiz lazım. Faizin düşük kalması bütçe açısından da tabii ki olumlu etkilere sahiptir. Milli gelire, bütçeye, vergi gelirlerine oran olarak faizler 1980'li yılların en düşük düzeyde. Tabii faiz derken bütçedeki faiz yükünü kastediyorum" şeklinde konuştu.

Şimşek, "Faizlerin bu düzeyde korunması ve daha da aşağı çekilmesi milletimiz açısından büyük bir kazanımdır" dedi.

Doların yükselişine ilişkin bir soruya ise Şimşek, günübirlik piyasa hareketleri üzerine yorum yapmadığını söyledi.

"BDDK böyle karar almamış olsaydı, haklarında soruşturma yapılırdı"

Gümrük ve Ticaret Bakanı Canikli Bank Asya yönetiminin TMSF'ye devrine ilişkin soruya, durumun tamamen hem hukuki hem de teknik bir süreç olduğunu belirterek, şu cevabı verdi:

"Böyle bir kararın alınması zorunlu. Böyle bir noktaya geldikten sonra BDDK'nın imtiyazlı paya sahip olan ortakların yönetim hakkını TMSF'ye devretmemesi açıkça suç ve kanuna aykırılık olur. Bankacılık Kanunu net bir şekilde bu gibi bir durumda ne yapılacağını emrediyor. Eğer imtiyazlı paya sahip olan ortaklarda kurucularda olan şartlar aranıyor. Bunların ispat edilmesi lazım. Bunun banka tarafından sağlanması gerekir ve o şartları taşıdığının banka tarafından belgelendirilmesi gerekir. BDDK bu belgelerin sağlanması için iki kez süre veriyor fakat banka bunu yerine getiremiyor. Böylece sadece yönetim hakkını fon tarafından kullanılması kararını veriyor. Onun dışında hiçbir şekilde subjektif karar söz konusu değildir. BDDK böyle karar almamış olsaydı, haklarında soruşturma yapılırdı."

Canikli, aranan şartlara ilişkin bilgi vererek, "Kanunun aradığı şartlar belirli suçları işlememiş olmasıdır. Ayrıca başka bir bankayı batırmamaları, batan bir bankada hakim ortak, imtiyazlı paya sahip ya da kurucu ortak olarak bulunmamaları gerekiyor. bütün bu aranan şartlar banka gibi hassas kritik kurumların daha iyi yönetilmesi sağlamak amacına matuf, bunu sağlamaya çalışıyor kanun. Bu şartları taşımıyorsa bunlar tarafından bankaların yönetilmemesi gerekiyor. Sonuç itibarıyla parayı yönetiyorlar ve binlerce, on binlerce mudinin yatırdığı parayı işletiyorlar. Yanlış bir karar binlerce mudinin haklarının ihlal edilmesi anlamına geliyor. Bu şartların aranması son derece doğal" şeklinde konuştu.

Gümrükte tahlil yapılan oyuncaklar

Gümrükteki laboratuvarların yoğunluğundan dolayı gelen oyuncakların beyan sahibinin talep etmesi halinde piyasaya girip giremeyeceğine yönelik soruya Canikli, yaklaşık iki ay önce AB dışından gelen oyuncakların tümünün kırmızı hattan geçirilmesi kararını verdiklerini belirterek, "Bütün oyuncaklar tahlile tabii tutulduğu için yığılma meydana geldi. Eşyalar da bekliyor ve koyacak yer bulamıyoruz. Bu kararla tahlilsiz içeriye alınmasını sağlamıyoruz, sadece ithalatçının depolarını kullanıyoruz. Onlar depolarda tutacaklar, piyasaya vermeyecekler, bunu taahhüt ediyorlar, tahlil sonucu geldikten sonra eğer olumluysa ondan sonra piyasaya verecekler. Yani burada herhangi bir risk söz konusu değil" şeklinde konuştu.

Nurettin Canikli, mallar gelmeden önce numuneler üzerinde zaten Ekonomi Bakanlığı tarafından da tahliller yapıldığını anlatarak, buna rağmen hassasiyet nedeniyle tümünü tahlil etme kararını aldıklarını, bunun çok radikal karar olduğunu söyledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber