Davutoğlu: HDP, MHP'ye pas veriyor

Başbakan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını eleştirerek, "Sen sandığı bulamayan Kılıçdaroğlu, iki üç saatte nereden buldun suçluyu" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 18 Mayıs 2015 18:43, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Davutoğlu: HDP, MHP'ye pas veriyor

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Demokrasimizi 28 Şubat'la yıktılar. Zulümler yaptılar, başörtülü bacılarımıza ikna odalarına sokmaya çalıştılar. İmam hatipleri kapatmaya çalıştılar. Eşi başörtülü diye memurlara ızdırap çektirdiler. Demokrasiyi defaatle yıktılar. 27 Mayıs'ta yıktılar, 12 Eylül'de yıktılar. 28 Şubat'ta yıktılar" dedi.

AK Parti'nin Cacabey Meydanı'ndaki mitinginde konuşan Davutoğlu, kendisini dinleyen Kırşehirlileri, "Selam olsun, medeniyetimizin tohum şehrine selam olsun. Ahlakımızın, irfanımızın tohumlarını Anadolu'ya atan Ahi Evran'a selam olsun. İlmimizin tohumunu, Horasan'dan gelen buraya atan huzurunda bulunduğumuz Caca Bey'e selam olsun. Sabahleyin Karamandaydık. Yunus Emre diyarında güzel Türkçemizin edebiyatımızın piri Aşık Paşazade'ye selam olsun. Selam olsun bu tohumu bu topraklara atıp, bu topraklardan bir fidan, fidandan çınar yetiştiren ecdada selam olsun. Musikimizin üstadı Neşet Usta'ya selam olsun" diye selamladı.

Halk ozanı merhum Neşet Ertaş'ın, "Anavatanımsın, baba yurdumsun, ozanlar diyarı şirin Kırşehir" sözleriyle konuşmasını sürdüren Davutoğlu, "Kırşehir'i hep bağrımıza bastık. Buraya ilk geldiğimde Dışişleri bakanı olarak daha önce çok geldim, akademisyen olarak çok geldim. Cacabey'i, Ahiliğin bu diyarını, bu diyarın kokusunu almadan Hoca olmak mümkün mü? Kırşehir'in tohumunu hissetmeden devlet adamı olmak mümkün mü? Devlet ahlakını öğrenmek isteyen Kırşehir'e gelecek. Piyasa ahlakını öğrenmek isteyen Kırşehir'e gelecek. Esnaf ahlakı öğrenmek isteyen Kırşehir'in huzuruna gelecek. İşte huzurunuza geldim" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, Ahi Evran Haftası'ndan hemen sonra Kırşehir'de olmayı özellikle istediğini belirtti.

Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Özellikle Ahi Evren Haftasını mütekabil Kırşehir'e gelelim dedim. Ahilerle buluşalım istedim. Bacıları unutmak mümkün mü? Bacıyane ( Anadolu Kadın Birliği dünyada bilinen ilk kadın örgütü) kuran Fatma Bacı'ya selam olsun. Ahi yağmurum burda mısın? Bacı yağmurum burda mısın? Yeni bir medeniyete yürümeye hazır mıyız? Ahi yağmurum, Bacı yağmurum yeni bir ahlak medeniyete yürümeye hazır mıyız? Yeni bir devlet inşa etmeye, güçlü bir devlet inşa etmeye, yeni bir Türkiye inşa etmeye var mıyız? O ahiler toplanmış bacılar toplanmış yarenler toplanmış biz engel tanır mıyız? Tuzak kuranların tuzağını başına çalar mıyız?"

Ahiliğin yıkan değil yapan olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Şimdi 7 Haziran'a giderken gerçekten iki parti var aslında. Bir tarafta dağıtanlar, parçalayanlar milletimizi asil milletimizi etnik ve mezhep temelli parçalamaya çalışanlar. Diğer taraftan toparlayan, Ahiliğin partisi hangi parti? Toparlayan kim? Milli birliği sağlayan kim? Ahilik ile tohumdan çınar çıkarmaya çalışan kim?" dedi.

- "Demokrasimizi 28 Şubat'la yıktılar"

"Demokrasimizi 28 Şubat'la yıktılar" diyen Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

"Zulümler yaptılar, başörtülü bacılarımıza ikna odalarına sokmaya çalıştılar. İmam hatipleri kapatmaya çalıştılar. Eşi başörtülü diye memurlara ızdırap çektirdiler. Demokrasiyi defaatle yıktılar. 27 Mayıs'ta yıktılar, 12 Eylül'de yıktılar. 28 Şubat'ta yıktılar. Yıkılan demokrasiyi yeniden yapan Ahi partisi hangi parti? Demokrasiyi kim yeniden inşa etti. Onlar yıkarlar biz yeniden inşa ederiz. Onlar yıkarlar AK Parti yapar. Onlar dağıtırlar AK Parti toplar."

12 yıldır gece gündüz çalışarak "dağılan eski Türkiye'yi toparladıklarını" ifade eden Davutoğlu, "Doğuyu Batıyla, Kuzeyi Güneyle kardeş kıldık, her yere gittik Ahiliğin felsefesini anlattık, 'Bakmayın bölücülere bu millet kardeştir' dedik. 'Sultan Alparslan'ın ordusunda kardeşti, Selahattin Eyyubi'nin ordusunda kardeşti, Fatih Sultan Mehmet'in ordusunda kardeşti, Çanakkale'de kardeşti, Sarıkamış'ta kardeşti' dedik. Döndüler hep biz derken bir etnik ya da mezhebi kastettiler hep parçalamaya çalıştılar. Biz toparlamaya geldik, milli birlik beraberlik derken bunu yapıyoruz" diye konuştu.

-"Ahiliğin felsefesiyle biz bütün Türkiye'yi topluyoruz"

Başbakan Davutoğlu, Kırşehir'de düzenlenen mitingin kendisinin 44. mitingi olduğunu ve 81 vilayete de gideceğini söyledi.

Davutoğlu, "Ama onlara bakın Kılıçdaroğlu sahillerde dolaşıyor, Orta Anadolu'ya gelirken işte biraz dostlar alışverişte görsün diye geliyor, Bahçeli Orta Anadolu'da dolaşıyor. Demirtaş, HDP Eşbaşkanı Doğu'da Güneydoğu'da. Dikkat edin hep dağıtıyorlar, 'doğu, iç, orta, kıyı' diye. Peki Doğuyla Batıyıkuzeyle güneyi toplayan Ahi partisi hangi parti? Ahilik dağıtır mı? Dağıtmaz, Ahiliğin felsefesiyle biz bütün Türkiye'yi topluyoruz, her yerde AK Parti ve al bayrağı dalgalandırıyoruz. Hakkari'de de varız, Edirne'de de, Ağrı'da da varız, Muğla'da da ve bugün bizi böyle muhabbetle bağrına basan Kırşehir'de de varız, var olacağız" ifadesini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Hiç şüpheniz olmasın Türkiye'de kim kamu düzenini bozmak isterse karşısında bizi bulur" dedi.

AK Parti'nin Kırşehir'de Cacabey Meydanı'ndaki mitinginde konuşan Davutoğlu, Erzurum'da kendisine "Dadaş", Sivas'ta "Yiğido", Çankırı'da "Yaren", Osmaniye ve Mersin'de "Yörük", Aydın ve Muğla'da "Yörük", Rumelide "Evlad-ı Fatihan", Kafkasya'da "Şeyh Şamil'in Torunu" denildiğini anımsattı. Başbakan Davutoğlu, Kırşehir'de de kendisine "Ahi Ahmet" denilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kendisini bu ünvanlar konusunda eleştiren Bahçeli'ye seslenen Davutoğlu, "Biz her ilimizde, her bölgemizde milletle beraber olduğumuz için milletin ünvanını kullanıyoruz, sen ise 'Devlet' olarak kal Ankara'da sadece devlet ol, biz milletiz" dedi.

Davutoğlu, AK Parti iktidarından önce devletin ve ekonominin dağıtıldığını, IMF'den borç alındığını, piyade tüfeği dahi yapamadığını anımsattı ve milleti devletle barıştıran ve kuvvetli kılanın "Ahi Partisi"; AK Parti olduğunu vurguladı. Davutoğlu, Türkiye'nin artık kendi tankını, helikopterini ve savaş gemisini yapabildiğine, uzay ajansı dahi kurduğuna işaret etti.

MHP'nin eski Ulaştırma Bakanı'nın o dönem hızlı tren projesi önüne getirildiğinde "Bu hızlı treni biz değil, çocuklarımız değil, torunlarımız bile zor görür" dediğini ifade eden Davutoğlu, "Bunların vizyonu bu kadar" diye eleştirdi. Davutoğlu, 12 yılda hızlı treni Türkiye'ye getirdiklerine dikkati çekerek, hızlı trenin Kırşehir'den de geçeceğini müjdeledi.

- "Biz bu maskeleri indiririz"

"Geziciler yıkmaya kalktılar o zaman bunlar sustu" diyen Ahmet Davutoğlu, şunları söyledi:

"Şimdi medyaya sesleniyorum; bakalım medya yarın nasıl çıkacak. Hemen bu üçlü çete anlaştı diye AK Parti'yi mi suçlayacaklar bu saldırılardan, yoksa nasıl çıkacaklar göreceğiz. Geziciler yıktılar uluslararası medyada bu çeteler de sustu. 6-7 Ekim olayları oldu. Bu HDP Eşbaşkanı tahrik etti, şehirlerimizi yaktılar, yıktılar kimse onlara yüklenmedi. Şimdi 13 yıl şahit, onlar ne zaman yıkmaya kalktıysa karşılarında AK Parti'yi buldular.

Şimdi de hiç şüpheniz olmasın Türkiye'de kim kamu düzenini bozmak isterse karşısında bizi bulur. Ayrıca biraz önce söylediğim şeyi dikkatle takip edin; bir anda üçü birden aynı ağızı kullandı. Bir daha ne zaman yapmışlardı bunu biliyor musunuz; hani 6-7 Ekim olayları oldu Diyarbakır'da, Siirt'te, Batman'da, Mardin'de bir sürü şiddet olayları yaptılar. 16 yaşındaki Yasin Börü'yü şehit ettiler arkadaşlarıyla.

O zaman bunlara ses çıkarmayanlar daha sonra biz bir daha böyle olaylar yaşanmasın diye İç Güvenlik Reformu için Meclis'e gittik. Bir baktık hepsi bizim karşımızda birleşti. 'Molotof kokteyli attırılmayacak cezası var' dedik, baktık HDP ile MHP yan yana İç Güvenlik Reformu'na karşı çıktılar. Bir daha kimse gösterilerde şiddet kullanamayacak dedik, İç Güvenlik Reformu yaparken CHP-HDP-MHP birlikte hareket etti. Yüzlerine maskeler taktılar. Şimdi söylüyorum ahiler, biz bu maskeleri indiririz, indiririz. İşte maskeler iniyor. MHP ve HDP güya karşı cephedeler. Bir bakıyorsunuz HDP, MHP'ye pas veriyor, bir bakıyorsunuz MHP Meclis'te yüzlerini kapatan maskeli HDP'liler ile birlikte İç Güvenlik Reformuna hayır diyor. O zamanki cephenin adı 'molotof cephesiydi', hep beraber molotofu savundular. Şimdiki cephenin adı da 'paralel cephesi', hep beraber paralelin tavsiyesini yapıyorlar"

- "Hepimiz, Mursi'nin yanındayız"

"Hepimiz, özgürlüğün, demokrasinin, Mursi'nin yanındayız" diyen Davutoğlu, seçilmiş Cumhurbaşkanı'na karşı darbe yapıldığını ve Türkiye'de sadece AK Parti'nin bu darbeye dimdik karşı durduğunu anımsattı. Üç partinin darbecileri hoş görüp kendilerini eleştirdiğini ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:

"Kılıçdaroğlu adam gönderdi darbecilere, şimdi de soruyor 'Bizim Mısır'da niye büyükelçimiz yok' diye. Kendisi 27 Mayıs zihniyetiyle devam ettiği için darbecilerle dost olmayı marifet sayıyor. 'İsrail'de niye büyükelçimiz yok' diyor. Behey gafil Miraç gecesinin üzerinden 2 gün geçti. Biz Mescid-i Aksa'ya postallarla girenlerle dost olmayız. Öbür tarafta HDP Eş Genel Başkanı tutuyor 'Kudüs Yahudilerin kutsal mekanıdır' diyor.

Ahiler, bunlara bir ders verecek misiniz? 'Kudüs Miraç makamıdır, müslümanlarındır, müslümanların kalacaktır' diyecek misiniz?"

İsrail'in zulmüne, Mısır'da Sisi'ye ve Suriye'de Esed'e karşı çıktıkları için üzerlerine gelindiğini vurgulayan Davutoğlu, "Zannettilerki biz boyun eğeriz, ey ahiler, ahiler boyun eğer mi?" diye sordu. "Batı'ya seslenen Davutoğlu, Gezi olaylarında Türkiye'ye ders vermeye kalkanların Mısır'a neden ses çıkarmadığını sordu. Davutoğlu, Batı'nın hem kendi hem de İsrail'in çıkarlarını savunduğunu söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP'nin Adana ve Mersin'deki binallarına yönelik saldırıya ilişkin, "CHP Genel Başkanı da tutmuş öğleden sonra açıklama yapmış 'Muhtemelen bu saldırıların arkasında iktidar partisi var' diye. Sen Kılıçdaroğlu, sandığı bulamayan Kılıçdaroğlu, iki üç saatte nereden buldun suçluyu?"

Davutoğlu, partisinin Kırşehir'de düzenlediği mitingde, ahilerin ak gençliğinin, ak ahilerin kendileriyle birlikte olduğunu söyledi. "Ak alınlı, ak yüzlü, ahiyanı rum, bacıyanı rum, yürümeye hazır mıyız? Kutlu bir kervanla, ileri bir menzile yürümeye hazır mıyız? Yola çıkmaya hazır mıyız? Menzil 7 Haziran, 7 Haziran'da menzile varmaya hazır mıyız? Ahiler huzura gelmiş, iki sıfır yapmaya hazır mıyız? Dağıtanlara bir ders vermeye hızır mıyız? Toplamaya hazır mıyız? Yıkanlara karşı inşa etmeye var mıyız?" diye soran Davutoğlu, alandakilerden "Evet" karşılığını aldı.

Gezicilerin, paralelcilerin, darbe meraklılarının daha önce tek tek karşılarına geldiğini ancak hiçbirinin AK Parti'yi durduramadığını belirten Davutoğlu, HDP'nin Adana ve Mersin'deki binalarına yönelik saldırıları hatırlatıp, Karaman'da duyar duymaz olayı lanetlediğini ve sorumluların yakalanması için talimat verdiğini söyledi.

Başbakan Davutoğlu, Erzurum'dan yola çıkarken, ilk mitinginde kimsenin şiddete başvurmaması için uyarıda bulunduğunu, AK Parti teşkilatlarına da talimat gönderip, kendilerini tahrik edenlere karşı hikmetle davranmalarını istediklerini bildirdi.

Partisinin Siirt ve Van adaylarının arabasına saldırıda bulunulduğunu, Ağrı adayının tehdit edildiğini, Siirt'te bir muhtarın öldürüldüğünü ifade eden Davutoğlu, "Şiddeti yaygınlaştırmaya çalıştılar. Biz hep hikmetle davrandık, hep hikmetle davranacağız. Şimdi HDP'nin binalarına saldırı yapılınca gereken şekilde hemen lanetledik" diye konuştu.

Davutoğlu, HDP binalarına yönelik saldırıların ardından, kendilerinin iyi niyetli beyanlarına rağmen, 3 partinin aynı dili kullandığına değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"HDP'liler daha ortada suçlu kim, ne olduğu belli değilken, bir ses bombasının üzerinden döndüler bunu AK Partililer yaptı diye iftira attılar, atıyorlar. İşte buradan sesleniyorum. Biz Van'da, Siirt'te, Ağrı'da saldırıya maruz kalırken susanlar... Bugün HDP'liler hemen fırsat bu deyip bu tahrikleri kim yapıyorsa onlara yönelmektense AK Parti'yi suçlamaya kalktılar. Şaşırtıcı olan ne biliyor musunuz? Hemen MHP'li bir genel başkan yardımcısı veya bir milletvekili cevap verdi, 'Bu saldırıların arkasında biz yokuz, AK Parti var' diye. HDP sordu, biz dedi 'MHP'nin yaptığına inanmıyoruz.' Çıksınlar söylesinler diye MHP'ye bir pas verdi. MHP'liler havadan gelen topu aldılar, hemen 'Bunu AK Parti yaptı' dediler. İş birliğini görüyor musunuz? HDP ile MHP'nin iş birliğini görüyor musunuz? Orta Anadolu'ya gelip 'Bölücü terör örgütüne karşıyım' diyeceksin, sonra HDP'nin kaldırdığı topu göğsünde durdurup AK Parti'ye saldıracaksın böyle fırsatçılık olur mu?"

-"Niyetleri dağıtmak"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "muhtemelen bu saldırıların arkasında iktidar partisi var" değerlendirmesini de eleştiren Davutoğlu, "Sen, yolunu bilemeyen Kılıçdaroğlu, sandığı bulamayan Kılıçdaroğlu, iki üç saatte nereden buldun suçluyu? Belediye başkanı adayıydı, gitti yolunu bulamadı. Kendisi için oy kullanamadı oy. Böyle bir zavallı. Kağıthane'ye kağıttepe der. Sandığa gideceğim diye başka yerlere gider. Yürüyen merdivene ters biner. Nasrettin Hoca olsa bir ders verirdi buna ama... Rahmetli ona bile tenezzül etmez" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, üç partinin saldırıların ardından birlikte hareket ettiklerini belirterek, şunları ifade etti:

"Bakın üçü birden bakın bir ses bombası üzerinden... Orada yaralılara da şifa diliyorum. Onlar bizim vatandaşımızdır. HDP'li de olsa, MHP'li de olsa, CHP'li de olsa her vatandaşımız bizim için azizdir. Ama şimdi bu saldırı üzerinden tutup üçü birden aynı yerden talimat almışcasına AK Parti'yi suçlamaları neyi gösteriyor? Şunu, karşımızda bir çete var. Arkasında da bir ortak akıl var. İstiyorlar ki AK Parti'yi durdursunlar. AK Parti ile birlikte yükselen yeni Türkiye'yi durdursunlar. Ey Ahiyan, ey baciyan, siz buna izin verir misiniz? Günlerdir söylüyorum, diyorum ki biz milletle yürürüz. Milletle yürüdüğümüz için de kendimize güveniriz. Eğer birinci parti olmazsak, eğer bu seçimi kazanamazsak ben bu makamı başkasına devrederim, sen devreder misin Kılıçdaroğlu diyorum, çıt yok. Bahçeli diyorum, çıt yok. Demirtaş diyorum, çıt yok. Aradan günler geçiyor, sonra birer birer dökülüyorlar. Kılıçdaroğlu diyor ki 'Oyun düşmezse ben istifa etmem.' Yani yüzde 20, 23, 24'e razı. İktidar olmaya niyeti yok. Bahçeli aynı şeyi söylüyor. HDP 'Barajı geçmezsem' diyor. Ya bunların tek tek iktidar olmaya niyeti yoksa niyetleri ne? Niyetleri dağıtmak, dağıtmak. Toparlanan Türkiye'yi dağıtmak. Hep beraber bir araya gelecekler, arkalarında da paralele dörtlü bir çete. AK Parti'nin yaptıklarını dağıtmaya çalışacaklar. Öğrenci genç arkadaşlarım hani üniversite sınavlarında 4 yanlış bir doğruyu götürürya. Bunlara bir aklı evvel demiş ki dördünüz bir araya gelin, CHP, HDP, MHP ve paralel şu doğruyu götürün. Halbu ki biz ahiyiz. Bizim bir doğrumuz 4 yanlışı götürür. Şimdi söyleyin bir doğruyla, elif gibi bir doğruyla 4 yanlışı götürmeye var mısınız? 7 Haziran'da bunların hepsini süpürüp tarihe gömecek miyiz? Elif gibi doğruyu, AK Parti'yi iktidar yapacak mıyız? İki sıfır yapacak mıyız? Yapacağız değil mi? Allah'ın izniyle Kırşehir dedi mi yapar."

-"Kılıçdaroğlu bu hesapları bilmez"

AK Parti'den önce esnafın kazanamadığını, ülkenin IMF'den borç dilendiğini anımsatan Davutoğlu, "2002'de iktidarda kim var? MHP var. Başbakan Yardımcısı Sayın Bahçeli. Kim var? DSP var. CHP'nin ikiz kardeşi. Kim var? ANAP var. Dağıldı zaten o. Bir de Kemal Derviş var. 3 parti bir de Kemal Derviş. Aynen bugün gibi. Üç parti bir paralel, Kemal Derviş de o zaman ayrı bir çizgide devam ediyor" diye konuştu.

Davutoğlu, alandakilerin tezahüratları üzerine, "Ahiler konuşunca diğerlerine dinlemek düşer. Ahiler meydana çıkmış. Meydandan hiç kaçtık mı biz. Meydana çıkmışız. Bir defa ahi meydana çıktı mı diğerlerine susmak ve dinlemek düşer" değerlendirmesini yaptı.

Gençlerin AK Parti öncesini hatırlayamayacağını ifade eden Davutoğlu, AK Parti neslinin demokrasiyi ve refahı gördüğünü vurguladı.

Orta yaşlı ahilerin AK Parti öncesini hatırlayacağını bildiren Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir esnaf Başbakanlık binası önünde, hani Bahçeli'nin Başbakan Yardımcısı olduğu günlerde, aldı eline yazar kasayı Başbakanın önüne attı, fırlattı. Çünkü bereket kalmamıştı, çünkü TÜrkiye IMF'ye borç dileniyordu. Çünkü Türkiye'de hortumlar vardı, çeteler mafyalar vardı. Bankaları hortumlayanlar vardı. Her gün bir banka batıyordu. Gazete başlıklarına baksanız, bugün şu banka, diğer gün şu banka, bir geceli faiz yüzde 7 bin 250 olmuştu. Esnaf bu haldeydi. Peki bu esnafın kaderini kim değiştirdi? Esnafın o zaman üst kredi limiti 5 bin liraydı. Biz onu 150 bin liraya çıkardık. Kendisini hesap uzmanı zanneden Kılıçdaroğlu bu hesapları bilmez."

Davutoğlu, Ahiler Bayramı dolayısıyla daha önce geldiği Kırşehir'de esnafa verdikleri sözleri tuttuklarını, 3 yıllık ustalık belgesi olan esnafa dükkan açmak istediğinde, kaybolmaya yüz tutmuş ata yadigarı mesleklerde esnafa faizsiz kredi verildiğini belirtti.

Davutoğlu, perakende Kanunu ile alışveriş merkezlerinde esnafa özel kota uygulanacağını ve o alışveriş merkezlerinin esnafı ezemeyeceğini kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber