Cumhurbaşkanı nasıl görünecek?

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 20 Eylül 2015 15:22, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Cumhurbaşkanı nasıl görünecek?

Seçim sath-ı mailinde gündeme gelen en önemli sorulardan birisi, Cumhurbaşkanı Erdoğanın önce meydanlara çıkıp çıkmayacağı, sonra da meydanlarda nasıl yer alacağı hususu ile ilgili.

7 Haziran seçimlerinde sayın Cumhurbaşkanı meydanlara çıktı ve halktan 400 milletvekili istedi. Ta ki anayasa değiştirilsin ve halkın seçtiği cumhurbaşkanının statüsü ile parlamenter sistem arasındaki çelişki giderilsin, daha açıkçası, sistem, halkın seçtiği cumhurbaşkanına, yani başkanlık - yarı başkanlık sistemine göre yeniden tanzim edilsin.

Cumhurbaşkanı Ben parti ismi vermedim diyor ama, sayın Cumhurbaşkanının 400 milletvekilini, kendisinin de önerisi olan başkanlık - yarı başkanlık sistemini getirecek olan partiye verilmesini istediğini anlamanın fazla bir zeka gerektirmediği açık.

Peki sayın Cumhurbaşkanının
7 Haziran seçimlerinde meydanlara çıkması Ak Parti oylarını nasıl etkiledi? İki ihtimalden söz ediliyor: Bir, başka sebepler yanında oy kaybında bunun da etkisi oldu. İki, Ak Partinin oyları daha fazla düşüyordu, Cumhurbaşkanı çok dramatik bir düşüşü engellemek için meydanlara çıktı ve mevcut oy oranı da onun meydana çıkması ile sağlandı. Acaba hangi yaklaşım doğru? Ben, Cumhurbaşkanının meydanlara çıkışının, Onsuz Ak Parti olmaz diye düşünen çevreleri tahkim ettiğini, Ak Partiye oy vermekle birlikte Cumhurbaşkanının tarafsızlığı konusunda duyarlı olan ve yoğun Erdoğan düşmanlığının etkisinde kalan kesimleri de tereddüde düşürdüğü kanaatindeyim.

Bu seçimlerde ne olacak?

Cumhurbaşkanı, önce sanki biraz mütereddit kaldı, sonra meydanlara çıkacağını ifade etti.

Sevenleri de Cumhurbaşkanı halk oyu ile seçildi, milletten kopması söz konusu olamaz, onun milletle her fırsatta birlikte olması asla yadırganmamalı argümanları ile, meydanlara çıkış kararını içselleştirmeye yöneldi.

Halen Erdoğanın çok yönlü bir saldırıya maruz kaldığı bir gerçek. Onun Ak Parti ile etkin ilişkisi bizzat muhalifler tarafından canlı tutuluyor, bununla da bir yandan, halkta hala Partili Cumhurbaşkanından daha çok alıcısı bulunan Tarafsız Cumhurbaşkanı profiline aykırı görüntü verildiği, diğer yandan da, parti yönetiminde hala tek belirleyici olduğu gerekçesiyle yıpratılmak isteniyor.

Muktedir den başlayıp çok daha kötülerine kadar uzanan sıfatlar, hep Erdoğan negatifi üretmek amacıyla gündemde tutuluyor.

1 Kasım öncesinde Erdoğan karşıtlığının aynı dozda devam edeceği muhakkak.

Olay, sadece Erdoğanla sınırlı olmadığı için, karşıt stratejinin de, Erdoğan - Ak Parti birlikteliği ile belirlenmesi kaçınılmaz.

Belli ki Ak Partinin söylemi Erdoğanın pozisyonunu etkileyecek, Erdoğanın pozisyonu Ak Partinin duruşunu.

Bu noktada akla gelen soru: Erdoğanın meydanlarda sergileyeceği performans ile Ak Partinin seçim stratejisinin senkronize edilip edilemeyeceği hususu.

Bir ortamda, Erdoğanın karşı karşıya kaldığı saldırıların mahiyetini okuyan, onun temsil ettiği siyasi misyonun Türkiye için anlamını bilen, onu seven ve onun ayağına taş değmesini istemeyen, hatta o taşın gerçekte Türkiyeyi vurma amacı taşıdığından emin olan insanlara şöyle bir soru sordum:

- Acaba, dedim, halktan yüzde 52 oy alıp, böyle partisi ile ilişkisini çok diri tutan ve onun için meydanlara çıkan bir Cumhurbaşkanı Erdoğan mı Ak Parti için pozitif katkı sağlar, yoksa, toplumun her kesimini kucaklayan bir Cumhurbaşkanı Erdoğan profili mi?

Sizce hangisi?

Benim aldığım cevap hemen herkesin ikinciyi seslendirmesi oldu. Bence karar için kılı kırk yaran bir analize ihtiyaç var.

Ahmet Taşgetiren

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber