Erdoğan: Niye kaçtın, niye gelmiyorsun?

Sene 99, Pensilvanya'ya git, bazı tohumlar at. Türkiye devletini nasıl ele geçiririz. Niye kaçtın, niye gelmiyorsun, birileri koruma altına mı aldı seni, gel. Zaten bunlarda imam çokmuş. Hepsi de kaçıp gidiyor.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 10 Nisan 2016 15:43, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Erdoğan: Niye kaçtın, niye gelmiyorsun?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2002 yılına kadar parası ve sigortası olmayanlar için sağlığa erişimin adeta bir hayal olduğunu belirterek, "Şu anda ana muhalefetin başında olan zatın, Sosyal Sigortalar'ın başında olduğu dönemi lütfen bir araştırın, hastanelerimizin hali neydi onu bir öğrenin. Böyle bayanlara hakaret etmekle prim yapmıyor siyaset, hizmetle yapıyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Ek Hizmet Binası açılış töreninde, Türkiye'ye kazandırılan sağlık tesislerinin hayırlı olmasını diledi.

Açılışını yaptıkları tesislerden biri olan Anadolu Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinin 115 trilyon liralık çok önemli bir yatırım olduğunu belirten Erdoğan, 836'ya ulaşan yatak kapasitesi, 115 yoğun bakım yatağı, 23 ameliyat masası, 178 poliklinik odasıyla hastanenin devasa bir sağlık merkezi, şifa kaynağı olduğunu aktardı.

Erdoğan, aynı şekilde bugün açılışını yapacakları ikinci sağlık tesisinin Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Validebağ Hizmet Kampüsü olduğunu ifade ederek, yaklaşık 10 trilyon liralık bir yatırımla kurulan bu kampüsün, Numune Hastanesinin yatak kapasitesinin 100 ilaveyle 617'ye çıkmasını sağladığını söyledi.

Açılışını gerçekleştirmekte oldukları üçüncü sağlık tesisinin Zeynep Kamil Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yeni binaları olduğunu belirten Erdoğan, 30 trilyon liralık bir yatırımla bu hastaneye hem 171 nitelikli yatak ilave ettiklerini, hem de 80 yoğun bakım yatağının nitelikli hale getirilmesini temin eden kadın ve çocuk bloklarını kazandırdıklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sağlık tesislerinin tamamının İstanbul'un depreme ve acil durumlara hazırlık projeleri kapsamında inşa edildiğini vurgulayan Erdoğan, böylece bir yandan depreme dayanıksız hastane binalarını yıktıklarını, bir yandan hem kapasite genişlemesi hem modernizasyonla şehre her biri kendi alanında Avrupa, hatta dünya çapında sağlık tesisleri kazandırdıklarını vurguladı.

Kanuni Sultan Süleyman'ın "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" sözünü anımsatan Erdoğan, "Yeter ki sağlıklı bir nefes, olmasın devlet. Bu kadar önemli bu iş onun için de bu eserlerin yapımına çok büyük önem veriyoruz." diye konuştu.

- "Biz seni çok iyi tanırız, cemaziyelevvelini çok iyi biliriz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlığın, kıymeti ancak kaybedildikten sonra anlaşılan nimetler arasında yer aldığını belirterek, şunları kaydetti:

"Ecdadımızın dünyada sağlıktan daha büyük mutluluk olmadığına dair çok veciz ifadeleri var. Bunun için 2002 kasımından sonra ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde, önceliklerimiz arasına bir eğitim dedik, iki sağlık dedik, üç adalet dedik, dört emniyet dedik. Yola böyle çıktık ve hamdolsun çok ciddi adımlar attık. Ardından ulaşım, enerji, tarım, gıda dedik ve bu alanlarda büyük adımlar attık. Bugün geriye dönüp baktığımızda en çok başarılı olduğumuz, vatandaşımızı en çok memnun ettiğimiz hizmetlerin başında sağlığın, eğitimin geldiğini görüyoruz. Şunu da unutmayalım; hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Gerçekten de insanoğlu çabuk unutuyor. Bilhassa yaşı 30'un altında olanlar, 2002 öncesi Türkiye'sini, o dönemde sağlık hizmetlerinin ne durumda olduğunu pek bilmezler. "

Erdoğan, Türkiye'de, 2002 yılına kadar parası ve sigortası olmayanlar için sağlığa erişimin adeta bir hayal olduğunu belirterek, "Şu anda ana muhalefetin başında olan zatın, Sosyal Sigortalar'ın başında olduğu dönemi lütfen bir araştırın, hastanelerimizin hali neydi onu bir öğrenin. Böyle bayanlara hakaret etmekle prim yapmıyor siyaset, hizmetle yapıyor. Acil servislerde insanların nasıl can çekiştiğini o dönemde çok iyi biliriz. Vatandaşın, doktorun verdiği ilacı alamadığı dönemi çok iyi biliriz. Bırakın odalarda tuvaleti, katta tuvalet hepsi kan revan içinde. O dönemi çok iyi biliriz. Kimdi o zaman genel müdür? Bu beyefendi. Biz seni çok iyi tanırız, cemaziyelevvelini çok iyi biliriz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sağlıkta ve diğer alanlarda hedeflerimiz doğrultusunda kararlı adımlarla ilerliyoruz, ilerlemeye de devam edeceğiz. Hem terörle mücadele edeceğiz hem bölgemizdeki krizler karşısındaki insani duruşumuzu muhafaza edeceğiz hem de 2023 hedeflerimize ulaşacağız." dedi.

Erdoğan, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Ek Hizmet Binası açılış töreninde yaptığı konuşmada, geçmişte hastalara senet imzalatıldığı, senedi ödeyemeyenlerin hastanede rehin kaldığını dile getirdi.

Ölülerin dahi morglarda rehin tutulduğu bir dönemin yaşandığını aktaran Erdoğan, "Öldü değil mi? Ölü bile, eğer parası ödenmezse morgda rehin tutulurdu. Bu ülke o dönemleri gördü. Öyle herkes istediği hastaneye gidemezdi. İşçinin ayrı, memurun ayrı, kurumların, meslek kuruluşlarının ayrı hastaneleri vardı. Hiçbirinde de adam akıllı bir hizmet yoktu. Bunu tabii 30 yaş altı bilmez. Cihazı olan da doktor bulamazdınız. Doktoru olanda tetkik yaptıramazdınız. Çoğunda hiçbirini başaramazdınız. Öyle aile hekimliği falan görülmüş, duyulmuş yerler değildi. Hastaneye gitmek ayrı dert, gittin diyelim, doktor bulup muayene olmak ayrı sıkıntı. Oldun diyelim, tetkiki, tahlili ayrı bir macera, hadi hepsi bitti, ilaçları alabilmek çok daha ayrı bir sorundu." diye konuştu.

Rahmetli Nida Tüfekçi'nin derlediği türküde "Hastane önünde incir ağacı/Doktor bulamadı bana ilacı/Baştabip geliyor zehirden acı/ Garip kaldım yüreğime dert oldu/Ellerin vatanı bana yurt oldu" dediğini hatırlatan Erdoğan, Türkiye'nin, doktorlar ilacı bulsa dahi, o ilacın alınamadığı günleri yaşadığını söyledi.

Herkesin o yıllara dair acı bir tebessümle hatırladığı hastane maceralarının muhakkak olduğunu ifade eden Erdoğan, "İşte Türkiye o günlerden bugünlere geldi. Sadece birkaç karşılaştırma dahi yaşadığımız büyük dönüşümü göstermeye yetecektir. Son 13 yılda ambulans sayımızı 617'den, 5 bin 855'e çıkardık. Ayrıca uçağından helikopterine... Bizim uçak ambulansımız, helikopter ambulansımız yoktu. Şimdi bunlar var. Bitmedi, böyle karda, kışta dağlara tırmanacaksın nerede. Şimdi karda çıkabilmek için paletli ambulanslarımız var. Daha da ileri gidiyorum, terör bölgelerine yönelik zırhlı ambulanslarımız var. Her durum ve her ihtiyaç için ambulanslarımız mevcut." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, cumhuriyet tarihinde 2002'ye kadar sağlık tesisi sayısının bin 78 olduğunu anlatarak, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biz, 13 yılda ülke genelinde, toplam bu sayıya 3 bin 228 sağlık tesisi daha inşa ederek, milletimizin hizmetine sunduk. Hastanelerimizdeki odaları, koğuş sisteminden çıkarıp tek, çift, bazı yerlerde 3... Banyosu tuvaleti içinde olan, cihazları içinde olan televizyonuyla konforuyla odalara dönüştürdük ve buna devam ediyoruz. Ülkemizin dört bir yanında yeni sağlık yatırımları sürüyor. Şimdi, hayalim gerçekleşiyor. Neydi o hayalim biliyor musunuz? Şehir hastaneleriydi. Hamdolsun, gecikmeli de olsa şimdi bu şehir hastanelerimizi yapıyoruz. Şu anda 18 farklı şehirde, 23 katrilyon lira yatırım maliyeti olan şehir hastanelerimizin inşası süratle devam ediyor. Bu hastanelere girdiğiniz zaman hastanede yok yok... Girecek bütün her şey, tetkik tedavi her şey orada yapılıp oradan çıkacaksınız. Bundan sonra adres Amerika'nın Cleveland'ı değil her şehrin bir merkezinde bir şehir hastanesi olacak."

- "Hepsinden öte vizyon var"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Anadolu yakasında da şehir hastanesinin hizmete alınacağını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çekmeköy'de, o bölgede devasa bir, uçak pistinin alanın olduğu yere inşallah, şehir hastanemizi kuruyoruz. Avrupa yakasında yine aynı şekilde İkitelli'de o da başladı, inşaat hızla devam ediyor. Bunlar devam edecek. Neden? Dedik ki ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız, bunları yapacağız. İhale süreçleri devam eden şu anda 14 adet şehir hastanemizin de en kısa sürede yapımına başlayacak. İnşallah onları da 2018 yılında tamamlayacağız. Bugün Türkiye kendi vatandaşlarımızla birlikte yakın coğrafyamız başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından gelen hastalara da sağlık hizmeti veriyoruz. Eskiden bizim insanlarımızdan imkanı olanlar teşhis ve tedavi için yurt dışına giderdi, şimdi yurt dışından buraya geliyorlar. Hamdolsun alan el olmaktan çıktık, veren el haline geldik. Sağlık alanında da hizmet talep eden durumundan hizmet veren konumuna ulaştık. Dünyanın pek çok yerinden heyetler ülkemize gelip hem sağlık sistemimizi, hem de verilen hizmetleri inceliyorlar. 'Siz bu sağlık reformunu nasıl yaptınız?' diyorlar. Arkadaşlarımız da bunu kendilerine anlatıyor. Sağlık Bakanlığımız çok sayıda ülkeye, kendi alanıyla ilgili danışmanlık hizmeti veriyor. Örnek çalışmalar gerçekleştiriyor. Bunların hiçbiri kendi kendine olmadı, durup dururken olmadı. Hepsinin gerisinde emek var, alın teri var, fedakarlık var ama hepsinden öte vizyon var, vizyon."

- "Suçsuzsan buraya gel"

"Türkiye birilerinin göstermek istediği veya terörle perdelenmeye çalışıldığı gibi krizlerin pençesinde kıvranan bir ülke değildir, olmayacaktır." diyen Erdoğan, sağlıkta ve diğer alanlarda hedefler doğrultusunda kararlı adımlarla ilerlediklerini, ilerlemeye de devam edeceklerini aktardı.

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Hem terörle mücadele edeceğiz hem bölgemizdeki krizler karşısındaki insani duruşumuzu muhafaza edeceğiz hem de 2023 hedeflerimize ulaşacağız. Bunların hiçbiri diğerinin alternatifi değildir. Türkiye, bunların her birini ayrı ayrı yürütecek güce, dirayete, kararlılığa sahiptir. Yeter ki birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlü tutalım. İşte bunun için ne diyoruz? Tek millet, Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Roman'ıyla, Arap'ıyla, Boşnak'ıyla tek millet... 80 milyon, tek millet. İki, tek bayrak, bayrağımızın rengi, şehidimizin kanı. Hilal, bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız, şehidimizin ta kendisi. Evet... Bayrağımızın alternatifi, yoktur. Kardeşlerim, 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğurunda ölen varsa vatandır.' Ne dedik? Tek vatan, 780 bin kilometrekareyle tek vatan, bu vatanın üzerinde kimse operasyon düşünmesin. Düşünen, bedelini işte şu anda ödediği gibi öder, ödemeye de devam edecektir. Kardeşlerim, Rabiamızın dördüncüsü ne? Dördüncüsü de tek devlet, tek devlet... Devlet içinde devlet olmaz. Neymiş o paralel devlet. Nereden çıktı bu ya? Sene 99, kaç Pensilvanya'ya git, orada bazı tohumlar at. Kendini gizle, Pensilvanya'dan... 'Acaba Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni nasıl ele geçiririz.' Niye kaçtın? Ne işin var orada? Gel o zaman, Türkiye'ye gel. Niye gelmiyorsun, suçsuzsan buraya gel, niye gelmiyorsun? Birileri koruma altına mı aldı seni? Ne işin var orada gel... Şimdi zaten bunlarda imam çokmuş. Hepsi de kaçıp gidiyor. Değerli kardeşlerim, bir kısmı zaten cezaevinde. Bir kısmı değişik ülkelerde dolaşıyor. Ne demiştik? İnlerine gireceğiz. Girdik, giriyoruz, girmeye devam edeceğiz ve tek devlet, bizim devletimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Başka bir devlet tanımıyoruz. Legal görünüm altında illegal terör örgütlerine, illegal terör yapılanmalarına bu ülkede müsaade edilmez, edilmeyecektir."

Millete en üst standartta sağlık hizmeti sunabilmek için gece gündüz çalışan sağlıkçıların her türlü teşekkürü ve takdiri hak ettiğini kaydeden Erdoğan, "Ben de kendilerine teşekkür ediyorum. Her yerde olduğu gibi bu büyük camia içinde de yanlış yapılanlar olabilir. Yanlış yapanlar da olabilir. Bu tür yanlış yollara tevessül edenlere, amirlerinden güvenlik güçlerinden, adaletten önce camianın kendisinin hesap sorduğuna inanıyorum ama daha önemlisi zaman zaman sizlere yanlış yapıldığını duyuyoruz, takip ediyorum. Acil servislerde, polikliniklerde, kliniklerde doktorlarımıza, hemşirelerimize, idari personelimize yönelik sözlü ve fiili saldırılar asla kabul edilemez. Bunlarda insani değildir. Bunlar vicdani değildir. Onun için de bu tür yanlış yollara sapanları, özellikle uyarmak istiyorum. Hiçbir gerekçe insanlara sağlık hizmeti vermek için canını dişine takan bu kardeşlerimize yönelik saldırıları mazur gösteremez." ifadelerini kullandı.

- Sağlık çalışanlarına teşekkür

Erdoğan, sağlık çalışanlarının özellikle terörle mücadelenin yoğun olarak sürdüğü ve tabiat şartlarının zorlu olduğu bölgelerde büyük başarılar gösterdiklerine dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Cizre'de 13 kez roketle, defalarca silahlı saldırıya uğrayan hastanemiz ki açılışını bizzat kendim yaptım, orada görev yapan personelimiz, hizmetlerine hiç ara vermeden devam etmişlerdir. 'Burası roket yedi' demediler, yine devam ettiler. Sur'daki hastanemiz, benzer şartlarda hizmetlerini sürdürdü. Şırnak'ta, Nusaybin'de, Yüksekova'da ve diğer bölgelerimizde, kendi hayatlarını tehlikeye atarak hayat kurtarma mücadelesi veren kahraman sağlıkçılarımıza, bu vesileyle bir kez daha sevgilerimi, saygılarımı iletiyorum. Aynı şekilde gerek ülkemiz içindeki kamplarda ve gönüllü kuruluşlarımızın organizasyonlarında gerekse yurtdışında mağdurlara ve mazlumlara hizmet etmek için çırpınan, koşturan, mücadele eden doktorlarımız ve sağlık personelimiz var. Onlara da insanlığın ortak vicdanı adına gösterdikleri fedakarlık için teşekkür ediyorum. Bununla birlikte İstanbul gibi 15 milyon nüfusa, dünyanın dört bir yanından sığınmak için, eğitim için, daha iyi ve güvenli bir hayat için gelen yüzbinlerce misafire sahip aynı zamanda diğer 80 vilayetimizle de kesintisiz irtibatı olan bir şehre sağlık hizmeti sunmak, inanın bana çok büyük bir başarıdır. İstanbul'un güzellikleri yanında zorlukları da olduğunu en iyi burada yaşayanlar, burada çalışanlar bilir. Bununla birlikte İstanbul'da bu kutlu şehirde yaşamak da çalışmak da bir ayrıcalıktır. Bugün hizmete açtığımız hastane binalarımızla sizler bu ayrıcalığı çalıştığınız yerlerin sağladığı imkanlar itibarıyla çok daha ileri düzeye taşımış oluyorsunuz. Bir kez daha yeni hastane binalarımızın hayırlı olmasını diliyorum. Buralarda görev yapan, görev yapacak olan personelimize başarılar diliyor, sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyor, emeği geçenleri kutluyorum, hastalarımıza Rabbimden şifalar temenni ediyorum."

- Notlar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ümraniye'de büyük coşkuyla karşılandı.

Hastanenin ek binasının açılışına, Erdoğan ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun yanı sıra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, milletvekilleri ve belediye başkanları katıldı.

Kurdele kesiminden sonra, Erdoğan ve beraberindekiler, hastaneyi gezdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber