Türkiye geleceğine yatırım yapıyor

Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Türk özel sektörü ve bankalarının yaptığı güç birliğinin ülkenin geleceğine yatırım olduğunu söyledi. Büyük bankaların krizlere karşı dalgakıran görevi görmeleri gerektiğini belirten Aydın, "Bankacılık sektörünün 1.6 trilyon lira olan kredisinin %75'i reel sektöre verilmiş. Bu para dipsiz kuyuya atılmış taşlar değil Türkiye geleceğine yatırımdır" dedi.

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 02 Kasım 2016 08:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Türkiye geleceğine yatırım yapıyor
İbrahim Acar

Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, dün akşam Başbakan Binali Yıldırım ile yaptığı görüşme öncesinde İstanbul'da sorularımızı cevaplandırdı. Türkiye'nin son zamanlarda yaptığı finansal tartışmaların temelinde bir kriz olmadığını belirten Hüseyin Aydın, bu algının doğru yönetilmesine ihtiyaç olduğunu söyledi. Aydın, "İçinde bulunduğumuz dönem, kriz dönemi değildir. Asıl olan; darbe girişiminin, Moody's not indiriminin ve sınırlarımızdaki jeopolitik gelişmelerin ardından oluşan bu psikolojinin doğru yönetilmesidir" dedi.

BANKALAR DALGAKIRAN OLMALI

Türkiye'nin iç dinamiklerinin yanısıra küresel gelişmelere de bakmak gerektiğini anlatan Aydın, "Dünyadaki asıl mesele 'büyüyememe' ve bunun neden olduğu sorunlardır. Yatırımı satacak bir ortam bulamayınca dünya ekonomisi sakıntı ile karşı karşıya. Tüm bunlar nedeniyle yavaşlayan büyümeye rağmen, Türkiye büyümede hala OECD ülkeleri içinde ilk sıralarda yer almaktadır. Ancak bizim için yüzde 5-6'lık büyüme lazım" diye konuştu. Türk bankacılık sektörünün bu anlamda önemli bir sınavla karşı karşıya olduğunu belirten Aydın, "Büyük bankaların krize karşı dalgakıran vazifesi görmeleri lazım" diye konuştu.

RAKAMLARA BAKIP NOT VERSELER

Türkiye'nin makroekonomik göstergelerinin oldukça güçlü olduğuna dikkat çeken Ziraat Bankası Genel Müdürü, şunları kaydetti: "Kamu maliyesi yönetimi Türkiye'nin en önemli çıpasıdır. Kamunun borcu, milli gelirinin neredeyse %30'u seviyesinde. Bütçe güçlü. Bu hem kamunun yatırım ve harcama kabiliyetinin hem de teşvikler yoluyla özel sektörün yatırım iştahının yüksek olması için önemli bir manevra alanı sağlamaktadır. Derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin adına değil de rakamlarına bakıp hesap yapsalar çok daha iyi not vermeleri lazım."

GELECEĞİNE YATIRIM YAPIYOR

Türk özel sektörü borcunun da yönetilebilir seviyede olduğunu vurgulayan Aydın, mevcut duruma rakamlarla anlattı: Bankacılık sektörünün yaklaşık 1.6 trilyon lira olan kredi portföyünün %75'i reel sektöre verilmiş kredidir. Bu da yaklaşık 1.2 trilyon liradır. Özel sektörün yurt dışı borcu ise 100 milyar dolar. Özel sektörün toplam borcu yaklaşık 1.5 trilyon liradır." Bu rakamlara bakıp tedirgin olunmaması gerektiğini anlatan Aydın, şu önemli perspektifle konuşmasını sürdürdü: Türkiye geleceğine yatırım yapmaktadır. Bunların karşılığı önümüzdeki dönemlerde alınacaktır. Bu borçlar, dipsiz kuyuya atılmış taşlar değildir. Ülkemiz ağırlıkla yatırım, ara mal ve enerjiye yatırım yapmaktadır. Türkiye'nin kredi rasyosu ekonomiyi asla tehdit edecek durumda değil. 2017 elbette daha iyi geçecek. Bu olumlu gelecek beklentisini şimdiden satın alabiliriz."

YAPILANDARMA 3-4'E KATLANDI

Öncelikle kredi kalitesini ve reel sektörün krediye ulaşımını sürekli hale getirmeyi düşündüklerini vurgulayan Aydın, "Ziraat Bankası'nın toplam nakdi kredilerinin yaklaşık %75'inin reel sektöre kullandırılmış krediler. Konjonktürel nedenlerle yapılandırma ihtiyaçlarına pozitif ayrımcılıkla cevap veriyoruz ve bu tür durumlarda kapımız her zaman açık. Biz ortalama haftada 12 milyon liralık bir yapılandırma yaparken, son haftalarda bu rakam 50 milyon liraya kadar çıktı" diye konuştu.

BİR NEFES VERDİN Mİ DÜZELİR

Güncel olarak 4,6 milyar lira kurumsal kredi ve 750 milyon lira da bireysel kredi olmak üzere toplam 5,4 milyar liralık kredi riskini yapılandırdıklarını anlatan Genel Müdür Aydın, aldığı geri dönüşlere dikkat çekti: "Yapılandırılan kredilerimizin geri dönüş oranları % 90'ları aştı ve başarılı sonuçları görülüyor. Bu rakamlar yeni bir nefes verdiğimizde olumlu dönüşlerin olduğunu gösteriyor. Ama hava güneşliyken de bulutluyken de durumu hiç düzeltmeyenler yeniden yapılandırmadan şikayet ediyor. Yapılandırma yaparken dürüst müşteriyi de cezalandırmamak gerekiyor."

Aydın, zordaki firmalara şu uyarıda bulundu: "Belki bu noktada; firmalara düşen, ihtiyaç halinde eldeki işletme dışı varlıklarının satılarak öz kaynaklarının güçlendirilmesi konusunda daha cesur davranmaktır"

Çanakkale'de liderlik yaparız

Kanal İstanbul ile Çanakkale Köprüsü'nün finansmanında bulunmaktan büyük mutluluk duyacaklarını belirten Aydın, şunları söyledi: "Hatta liderlik yapmak da isteriz. Türk bankacılık sektörünün bunları finanse edecek gücünün de olduğunu biliyorum. Olumlu projelerdir. Biz yapılanın doğru bir yatırım olup olmadığına bakıyoruz. Ağırlıklı üzerinde durduğumuz bu projenin fizibıl olup olmaması, Türkiye'ye bir katma değer katıp katmamasıdır. Çanakkale de gerekiyor, kanal da gerekiyor. Orada bulunuruz, bulunmak isteriz".

Turkcell'de kritik tarih: 19 Kasım

'Turkcell'de gelişmeler nereye gidiyor?' sorusu üzerine Hüseyin Aydın, 19 Kasım tarihinin kritik önemde olduğuna işaret etti. Aydın, "Ülkede yapılan bütün ticaretlere gireriz, bütün ticaretlerden çıkarız. İşimize gelirse gireriz. İyi sektör, kötü sektör ayrımımız yok. Turkcell'de son genel kurul toplanamadı ve temettü duruyor. Biz de alamıyoruz" diye konuştu.

Türk Telekom'da şartlara bakarız

Türk Telekom hisselerinin geleceği ile ilgili soru üzerine Aydın, Türk Telekom'un Türkiye'nin önemli bir aktifi olduğunu belirtti. Aydın, "Bize göre hem talibi çıkar, belki başka bir şey olur. Ama bir ticari işlem olarak yarın alanlar ve satanlar itibarıyla veya işleticiler itibarıyla, bize gelirlerse biz o günkü koşullarda bakarız, çalışmamız uygun olursa çalışırız" dedi.

Hem maliyete hem vadeye can

Kamu bankaları olmaları nedeniyle ülke, banka ve firma arasında gidip geldiklerini dile getiren Hüseyin Aydın, "Ama yeri geldiğinde ülke menfaatini önceliyoruz. Biz de düşük faiz ortamını arzuluyoruz. Çünkü düşük faiz bize de daha çok kazandırır. Merkez Banması faizleri aşağı çekmeye devam ettiği müddetçe bizler de bunu maliyetlere yansıtırız. Çünkü biz ekonominin iyi olmasını önceleriz. Hem vade hem maliyet yönüyle ekonomiye can vermeye devam edeceği."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber