Bakan Çubukçu: Yurt bahçesinde 2 kıza tecavüz haberi tamamen yalan. TV yöneticisi babalar, bu çocukları kendi çocukları yerine koysun

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 05 Şubat 2007 17:49, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, "yurt bahçesinde iki kıza tecavüz edildiği" yönündeki iddiaların "tamamen asılsız ve yalan" olduğunu belirtti.

Çubukçu, bir gazetenin bugünkü sayısında "Yurt bahçesinde 2 tecavüz oldu" başlıkla haberle ilgili yaptığı yazılı açıklamada, "habere kaynak gösterilen kızın özel durumu ve psikolojik sorunları nedeniyle, gerçeği yansıtmayan, hatta iftira niteliği taşıyan sözlerinin, araştırılmadan, doğruluğu kanıtlanmadan bütün çocukları, çalışanları ve şahsını hedef alarak gazete manşetlerine taşınmasının kendisini derinden yaraladığını" ifade etti.

Bakan Çubukçu, şunları kaydetti:

"Her şeyden önce, yurt bahçesinde iki kıza tecavüz edildiği, hamile kız çocuklarının kürtaj edildiği iddiası tamamıyla asılsız ve yalandır. Haberde yer alan 'ağlamasınlar diye küçücük kızlara ilaç veriyorlar' şeklindeki iddia ise ispatlanması gereken, kuruluş çalışanlarını zan altında bırakan, güç koşullarda verilen bu hizmeti hiçe sayan çirkin bir iftiradır."

"CEZA İNFAZ SİSTEMİNE GÖRE ÇALIŞMIYORLAR"

Yurtların ceza infaz sistemine göre çalışmadığını belirten Çubukçu, açıklamasında şunları bilgileri aktardı:

"Çocuklarımız yaş ve öğrenim durumlarına göre eğitimlerine devam etmekte, anne-baba ve yakınları ile görüşebilmektedirler. Dolayısıyla kuruluşlarımız ceza infaz sistemine göre çalışmamaktadır.

Ayrıca, Bakanlığım süresince aldığım en ağır iddia 'Bakan beni tehdit etti' karşısında duyduğum derin üzüntüyü tarif edemem. İddia sahiplerine, bu ağır ithamı yargı önünde ispatlama hakkı tanıyacağımı özellikle belirtmek isterim.

Yılbaşı günü kızlarımıza moral vermek için gittiğim yurtta, çocukları tehdit etmek gibi aşağılayıcı bir tutum sergilemediğim gibi, kimlerin Sayın Turhan Çömez ile konuştuğu sorgulama konusu bile yapılmamıştır.

A.Y, 23 yaşında olmasına rağmen, reşit olma durumu gözetilmeksizin kız çocuğu olması ve güç durumda kalmaması için devletin koruyucu himayesi altında halen yurtta kalmasına ve devletin imkanlarından faydalanmasına izin verilen yetişkin bir kızımızdır. A.Y'nin iddia ettiği ve milletvekili Turhan Çömez'in daha önce kamuoyu ile paylaştığı rapordaki çocukların durumları Bakanlığımca tek tek araştırılmıştır. Ancak, haberde kuruluş adı belirtildiğinden, çocukların isimlerinin kısaltılarak verilmesi bile özel hayatlarının deşifre edilmesine neden olacağından çocuklarla ilgili hiçbir açıklama yapılmayacaktır.

Kurum bakımı altındaki bir çocuğun psikolojik durumu tahlil edilmeden, göz önüne alınmadan, neredeyse tüm öğretmenlerini ağır şekilde suçlayan yayın tek taraflı maksatlı ve kasıtlıdır.

Kuruluş gönüllüleri hakkındaki ağır ve haksız ithamlar bu hizmet gönüllülerini caydıracak, toplumsal paylaşım esasına ve gönüllü desteğine ihtiyaç duyan çocuklarımıza ağır bir darbe indirecektir." SHÇEK'in her basın kuruluşuna açık ve şeffaf bir kurum olduğunu belirten Çubukçu, kurum hakkında "topluma kapalıymış gibi hayali unsurlarla" haber yapılmasının "düşündürücü bulduğunu" ifade etti.

"REYTİNG İSTİSMARINDAN UZAK TUTMAYA ÇALIŞMAK"

Bu çocukların herkese emanet edildiğinin unutulması gerektiğini belirten Çubukçu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Herkesin hassasiyetle koruması gereken bu kurumlarda kalan çocuklarımız elbette çok iyi koşullardan gelmiyor. Kontrolsüz sosyal çevre istismar, taciz, şiddet gibi sebepler çocuklar hakkında korunma kararı verilmesi gerekçelerinden sadece bazılarıdır. Bu durumda zaten örselenmiş çocukların geçmiş hikayelerini deşifre etmekte ne tür bir kamu yararı gözetildiği tartışılmalıdır.

Bakanlığımız ilk günden beri korunma altındaki çocuklarımızı siyasi tartışmalardan ve reyting istismarından uzak tutmaya çalışmaktadır. Amacımız bu ülkenin şanssız ve mağdur kabul edilen çocuklarını ülkenin en şanslı çocukları haline getirmeye çalışmaktır. Medya yöneticilerinin her şeyden önce bu çocukları kendi çocukları gibi görmelerini, aynı titizlikle korunmalarını istemek siyasi değil insani bir taleptir.

Gazete, televizyon yöneticisi babalara seslenmek istiyorum; lütfen bu çocukları kendi çocuklarınız yerine koyun ve empati yapın. Sebebiyet verdiğiniz yıkıcı etkiyi kolaylıkla hesaplayabilirsiniz. Eğer amacınız iyi niyetli, bu çocuklara faydalı bir sonuçsa gelin bunun yöntemini birlikte tartışalım. 31.01.2006 tarihinde sizlere gönderilen mektup çerçevesinde bir adım atalım" .

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber