'Türkiye 'Afrin' konusunda kendi bildiği yoldan geri dönmez'

Esed eğer PYD-YPG'ye karşı bir mücadele için Afrin'e geliyorsa eyvallah ama PYD-YPG güçlerine destek için Afrin'e geliyorsa Türkiye bu konuda kendi bildiği yoldan geri dönmez, gerekeni yapar

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 22 Şubat 2018 15:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Türkiye 'Afrin' konusunda kendi bildiği yoldan geri dönmez'

- Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, "Esed eğer PYD-YPG'ye karşı bir mücadele için Afrin'e geliyorsa eyvallah ama PYD-YPG güçlerine destek için Afrin'e geliyorsa Türkiye bu konuda kendi bildiği yoldan geri dönmez, gerekeni yapar." dedi.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Batman'a gelen Başbakan Yardımcısı Işık, Valiliği ziyaret etti.

Vali Ahmet Deniz ile görüşen Işık, burada yaptığı konuşmada, Batman'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Güneydoğu'daki kamu hizmetlerinin ve kamu yatırımlarının koordinasyonu görevi kapsamında bölgedeki illeri tek tek ziyaret ettiğini ifade eden Işık, vali, kaymakam ve kamu yöneticileri ile görüşerek talep ve değerlendirmelerle ilgili görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirtti.

Işık, bölgenin uzun yıllar terör örgütünün uyguladığı baskı ve şiddetten dolayı acılar çektiğine işaret ederek, şöyle konuştu:

"Can güvenliği endişesiyle yapılması gereken özel sektör yatırımları maalesef uzun süre yapılamadı. Bundan dolayı da bölge Türkiye'nin diğer bölgelerine göre arzu edilen ekonomik sıçramayı maalesef gerçekleştiremedi. Bunun birinci derece sorumlusu, terör örgütü ve maalesef terör örgütünün uzantılarıdır. Ancak son dönemde terörle çok yoğun mücadele ederek bir huzur ve sükunet ortamı sağlanmış oldu."

- "35 yıllık süreçte en başarılı terörle mücadele dönemini yaşıyoruz"

"Terör örgütünü güvenlik güçlerimiz artık bölgede kıpırdayamaz hale getirdi. 35 yıllık süreçteki en başarılı terörle mücadele dönemini yaşıyoruz." diyen Işık, asker, polis ve güvenlik korucuları ile güvenlik güçleri, valiler ve ilgili kamu yöneticilerinin koordinasyonuyla terörle mücadelenin son derece başarılı şekilde yürütüldüğünü dile getirdi.

Fikri Işık, terörle mücadelenin güvenlik boyutu tek başına yeterli olmadığına dikkati çekerek, güvenlik boyutunun yanı sıra ekonomik, sosyal, manevi ve diğer tüm boyutlarının da en az güvenlik boyutu kadar önemsenmesi ve gerekli çalışmaların yapılmasının önemli olduğunu vurguladı.

- "PYD-YPG'nin tamamen def edilmesi bölgenin olmazsa olmazı"

Işık, Türk Silah Kuvvetleri'nin (TSK) bölgenin terörden tamamen temizlenmesi ve bölgenin huzur bölgesi olması için kararlı bir şekilde operasyonlarına devam ettiğini söyledi.

Daha önce Fırat Kalkanı Harekatı'yla 2 bin kilometrekareden fazla bir alanın DEAŞ terör örgütü başta olmak üzere diğer terör örgütlerinden temizlendiğini ifade eden Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bölgemizde terör örgütü sadece bir tane değil. Sadece DEAŞ terör örgütü bölgenin güvenliğini ve istikrarını tehdit eden bir örgüt değil. Bunun yanında PYD-YPG terör örgütünün ve artık bugüne kadar hep özellikle batı ülkelerinin ve batı medyasının söylemekten imtina ettikleri ama saklayamadıkları terör örgütü PKK'nın Suriye'deki kolu olduğunu hepimiz biliyoruz. PYD-YPG'nin bölgeden tamamen def edilmesi sadece Türkiye'nin milli güvenliği için olmazsa olmaz değil aynı zamanda bölgenin istikrarı, huzur ve barış içinde olması için de olmazsa olmazdır."

- "Adım adım Afrin'e doğru ilerleyiş sürüyor"

TSK'nin Afrin bölgesinde yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı'na değinen Işık, harekatın orada yaşayan insanları PYD-YPG terör örgütünün zulmünden kurtarmak için yapıldığının altını çizdi.

Başbakan Yardımcısı Işık, harekatın planlandığı şekilde yürütüldüğünü aktararak, şu değerlendirmede bulundu:

"Evet daha hızlı gidebilir miydi? Gidebilirdi. Ancak özellikle en fazla dikkat ettiğimiz konu orada sivillere zarar vermemek. Sivillerin zarar görmesini engellemek. Tabi ki askerimiz de özellikle çok dikkatli ve çok planlı bir harekat yürütüyor. Şu ana kadar önemli miktarda köy ve yerleşim yeri terör örgütünden temizlendi. Adım adım Afrin'e doğru ilerleyiş sürüyor. İnşallah askerimizin dikkati, gayreti, bölge halkının özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Özgür Suriye Ordusuna gösterdiği destek, yardım inşallah bu harekatın başarıyla sonuçlanmasına vesile olacak."

- "Türkiye bildiğini yapar"

"Esed rejimi kendi halkını huzurunu barışını düşünmüş olsaydı, Suriye meselesi zaten ortaya çıkmayacaktı." ifadesini kullanan Işık, rejimin, halkın demokratik taleplerine cevabı meşru zeminde vermek yerine kafalarına bomba yağdırarak verdiğini aktardı.

Suriye'nin ve bölgenin karmaşa içine sürüklenmesine Esed'in sebep olduğunu belirten Işık, şöyle devam etti:

"Onların şimdi kalkıp 'Afrin'i savunacağız, yok Afrin'de PYD-YPG'ye destek vereceğiz' gibi ifadeleri bizim açımızdan bir anlam ifade etmez. Burada Esed eğer PYD-YPG'ye karşı bir mücadele için Afrin'e geliyorsa eyvallah ama PYD-YPG güçlerine destek için Afrin'e geliyorsa Türkiye bu konuda kendi bildiği yoldan geri dönmez, gerekeni yapar. Bu noktada bölgenin daha fazla acı çekmemesi için, bölgenin daha fazla sıkıntı yaşanmaması için Esed rejiminin kesinlikle PYD-YPG terör örgütüne arka çıkan pozisyona gelmemesi aksine bölgeden bu terör örgütünün temizlenmesine yönelik çalışmalara en azından katkı vermesi beklenir. Bunu yapmazsa Türkiye bildiğini yapar."

- "Tüm tedbirler kararlılıkla alınacak"

Bir gazetecinin "Cinsel istismar olaylarına yönelik yasal düzenleme olacak mı?" sorusu üzerine Işık, konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığındaki Bakanlar Kurulunda çok kapsamlı değerlendirmeler yapıldığını anımsattı.

Konuyla ilgili yasal düzenlemeler başta olmak üzere, olayın psikolojik, sosyolojik boyutu gibi tüm yönlerinin masaya yatırılacağını belirten Fikri Işık, "Gerçekten bu olay hepimizin yüreğini kanatan, hiç birimizin kabul edemeyeceği olaylardır. Türkiye bu konuda net bir duruşa sahip. Bu ruh hastalarının, bu psikopatların özellikle toplumdan izole edilmesi ve bir daha böyle bir olayın yaşanmaması için alınması gereken tüm tedbirler kararlılıkla alınacak." diye konuştu.

- "İttifaklar açık ve şeffaf şekilde seçimden önce oluşacak"

Bir gazetecinin "Yeni seçim yasasıyla ilgili oluşacak parti blokları" hakkında görüşlerini sorması üzerine Işık, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilince barajın fiilen yüzde 50 artı 1'e çıkacağını vurguladı.

Herhangi bir adayın ilk turda yüzde 50 artı 1'e ulaşamadığı takdirde ikinci tura geçileceğini dile getiren Işık, ittifakların artık seçimlerden önce oluşması, kamuoyuna duyurulması ve ittifaka girecek partilerin bu birlikteliklerini seçim pusulalarında yansıtmasının demokratik açıdan son derece doğru olduğunu bildirdi.

Işık, şunları kaydetti:

"Türkiye daha önce çok yaşadı. Seçimlerden önce partiler birbirlerine söylemediğini bırakmıyordu ama seçimlerden sonra birbirine en ağır ifadelerle yüklenen partiler bir bakıyorsunuz koalisyon ortağı olmuş. Halk 'A, B ve C hükümet kursun' diye oy verirken bir bakıyorsunuz D ve E hükümeti kurmuş. Şimdi cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde bunların tamamen önüne geçiliyor. İttifaklar açık ve şeffaf şekilde seçimden önce oluşacak ve seçimde halk kimin cumhurbaşkanı olacağını ve nasıl bir hükümetin kurulacağını seçimden önce bilecek. Yani hiçbir şey sürpriz olmayacak."

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bir takım ittifakları zorunlu kıldığına değinen Fikri Işık, sistemin hayırlı olması temennisinde bulundu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber