İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Büyükada Eski Rum Yetimhanesi havadan fotoğraflandı

Avrupa'nın en büyük, dünyanın ikinci büyük ahşap yapısı Büyükada eski Rum Yetimhanesi, tehlike altındaki 7 kültürel miras alanından birisi olarak seçildi. Böylece, çökme tehlikesiyle karşı karşıya kalan 120 yıllık tarihi yapının yeniden hayata döndürülmesinin yolu açıldı.

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 17 Mart 2018 18:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Büyükada Eski Rum Yetimhanesi havadan fotoğraflandı

Europa Nostra ve Avrupa Yatırım Bankası, 2018 yılı için Avrupa'nın tehlike altındaki kültürel miras alanlarını belirledi. 30 Haziran 2017 tarihinde yapılan başvuruyu değerlendiren seçici kurul, geçtiğimiz ocak ayında "Tehlike Altındaki 12 Kültürel Miras" alanlarından biri olarak listede Büyükada eski Rum Yetimhanesi'ni de aday gösterdi. Tarihi yapı, 15 Mart'ta açıklanan karar ile "7 kültür varlığı" nihai listesine alındı.

YENİDEN HAYATA DÖNDÜRÜLEBİLİR

Europa Nostra, Arnavutluk, Avusturya, Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Birleşik Krallık ve Türkiye'den toplam 7 tarihi yapıyı tehlike alanındaki kültürel miras alanı olarak gösterdi. Kültürel miras alanları arasında Türkiye'den Büyükada Rum Yetimhanesi seçildi.

Europa Nostra'dan yapılan açıklamada, "Kültürel mirasının bu kıymetli örneklerinin bazıları bakımsızlıktan veya yetersiz yatırımlardan, bazıları uzman ve kaynak yoksunluğundan dolayı ciddi tehlike altındalar. Europa Nostra ve Avrupa Yatırım Bankası, programın diğer ortakları ve aday gösterenler, önümüzdeki aylarda seçilen 7 alanı ziyaret edecek ve paydaşlarla görüşecek. Çeşitli disiplinlerden uzmanlardan oluşan ekipler teknik tavsiyelerde bulunacak, bu alanların kurtarılmasına destek olacak olası maddi kaynakları belirleyecek ve geniş bir desteği harekete geçirecek. Uzmanlar, seçilen alanlarda uygulanabilir eylem planlarını bu yılın sonuna kadar oluşturacaklar" denildi.

1964'E KADAR YETİMHANE OLARAK KALDI

Dönemin toplum yapısını yansıtması açısından da önemli olan yetimhane, 1903'te Sultan 2. Abdülhamid'in yapının orijinal işlevine izin vermemesi üzerine, yapı önde gelen bir Yunan bankerin eşi tarafından satın alınıp yetimhane olarak kullanılması şartıyla İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi'ne bağışlandı. 1964'te kapanana kadar bu işlevini sürdürdü. O zamandan beri ihmal edilmiş olan yapı giderek yıprandı. Mülkiyetine ve kullanım biçimine dair çözümsüzlükler, yapının bakımı hakkında belirsizliklere sebep oldu. Son olarak, mülkiyet konusunda bir anlaşmaya varıldı. Yapının korunması yönünde yapılacak çalışmaların önündeki engeller kalktı.

ÇÖKME TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA

1980'deki yangın ile zarar gören yapı bugün olumsuz hava şartlarına tümüyle açık durumda. Denize yakın oluşu durumunu daha da kötüleştirmekte. Çatının bazı bölümleri ve köşe dikmeleri düşmüş durumda ve yetimhane bütünüyle çökme tehlikesi ile karşı karşıya. Güvenlik ve erişilebilirlik sorunları, yapı için uygun bir yeniden kullanım işlevi bulmayı zorlaştırıyor. Olumsuz hava koşullarından korumak üzere acilen önlemler alınması için çalışmaların bir an önce başlaması gerekiyor.

YAPI TAMAMEN ÇÖKME RİSKİYLE KARŞILAŞILABİLİR

Europa Nostra Türkiye Genel Sekreteri Barış Altan, DHA'ya yaptığı açıklamada, "Yapıya acil müdahalelerin yapılması gerekiyor. Geri dönüşü olmayan bir yola girildi. Yapı çok hızlı bir şekilde yıpranıyor. Birkaç kış daha geçirdikten sonra tamamen çökme tehlikesiyle karşılaşabilir. Güncel fotoğraflarından da görmüşsünüzdür, yapı şu anda tehlike altında. Neredeyse çökmüş durumda. Büyük problemler var. Yapının bir an önce sağlamlaştırılması lazım. İçine girmek oldukça tehlikeli" dedi.

RESTORASYON İÇİN AYRILMASI GEREKEN KAYNAK OLDUKÇA BÜYÜK Tarihi yapının restorasyonu için büyük bir kaynak ayrılması gerektiğini belirten Altan, "Avrupa Yatırım Bankası ve Europa Nostra'dan oluşan bir heyet, önce bu geniş listeyi 12 yapıya indiriyor. Sonra da Europa Nostra'nın yönetim kurulu bu 12 yapı arasından 7 yapıyı seçiyor. Büyükada Rum Yetimhanesi ilk olarak burada gündeme geldi. Bu, yapının doğrudan restorasyonu için bir kaynak ayrılması anlamına gelmiyor. Kapsamlı bir restorasyon için kaynak bulmak gerekecek. Bahsettiğimiz kaynak oldukça büyük. Herhangi bir kurumun tek başına kalkabileceği bir bütçe gibi görünmüyor. İlgili paydaşlarla bir araya gelip bir yol haritası çizmeye çalışacağız" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber