Kaynak Holding yöneticilerine iddianame hazırlandı

Kaynak Holding'in yöneticilerine yönelik FETÖ soruşturması sonunda, aralarında darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde olan "sivil imamlar" Kemal Batmaz ve Harun Biniş ile "Başyüceler Şurası Başkanı" Mustafa Özcan, eski Yönetim Kurulu Başkanı Naci Tosun'un da bulunduğu 36'sı firari 47'si tutuklu 97 sanık hakkında dava açıldı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 20 Mart 2018 10:49, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Kaynak Holding yöneticilerine iddianame hazırlandı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) finans merkezi olduğu gerekçesiyle kayyum atanan Kaynak Holding'in yöneticilerine yönelik soruşturma sonunda, aralarında darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde olan örgütün "sivil imamları" Kemal Batmaz ve Harun Biniş ile örgütün sözde ''Başyüceler Şurası Başkanı'' Mustafa Özcan, eski Yönetim Kurulu Başkanı Naci Tosun'un da bulunduğu 36'sı firari, 47'si tutuklu 97 sanık hakkında dava açıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca, FETÖ'nün finans merkezi olduğu gerekçesiyle kayyum atanan Kaynak Holding'in yöneticilerine yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı.

Soruşturma sonucunda hazırlanan ve gönderildiği İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen 732 sayfalık iddianamede, aralarında darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde olan örgütün "sivil imamları" Kemal Batmaz ve Harun Biniş ile örgütün sözde ''Başyüceler Şurası Başkanı'' Mustafa Özcan, holdingin eski Yönetim Kurulu Başkanı Naci Tosun'un da bulunduğu 36'sı firari, 47'si tutuklu 97 sanık yer alıyor.

Mahkeme heyeti, ilk duruşmanın 25 Haziran'da Bakırköy Adliyesi'nde yapılmasına ve duruşmaların 26-27-28 ve 29 Haziran'da da sürdürülmesine karar verdi. Heyet, 47 sanığın da tutukluluk halinin devamına hükmetti.

İddianamede, sanıklar Kemal Batmaz, Harun Biniş, Mustafa Özcan, Naci Tosun hakkında ''anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'' suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile ''silahlı terör örgütü yönetici olmak'' suçundan 15 yıldan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası istendi.

İddianamede, 39 sanık hakkında da ayrı ayrı "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile ''silahlı terör örgütü yönetici veya üyesi olmak'' suçundan 7,5 yıldan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer 54 sanığın benzer suçlardan 7,5 yıldan 30'ar yıla kadar değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması öngörüldü.

- İddianameden

İddianamede, Kaynak Holding ve baglı sirketlerin, olagan ticari faaliyetlerini yuruturken kurdukları ile orgute baglı tum sirketlerinin para trafiginin kesisim noktasında bulundugu belirtilirken, bu sayede orgut adına sisteme sokulması planlanan paraların FETO/PDY silahlı teror orgutunun kontrolunde olan ulke icerisindeki ve yurt dısındaki vakıf, dernek ve egitim kurumları uzerinden finansının saglandıgı vurgulandı.

Gorunen ticari faaliyetleri dısında FETO/PDY teror örgutunun finansmanı kapsamında faaliyetlerde bulundukları, sirket icerisinde kayıt dısı, burs, kurban, bilet, zekat, fitre adı ile duzenli para toplandıgı anlatılan iddianamede, sirket calısanlarının ''Rehberlik'' adı verilen yapılanma adı altında, kurum kulturu anlayısı ile orgutsel olarak yetistirildikleri, sirketlerin genel yonetimlerin, bizzat orgut elebasının talimatları, kitaplarında ve dergileri ile internet uzerinden yayımlanan mesajları ile surekli motive edildikleri kaydedildi.

İddianamede, bu anlayıs ile birinci hedefin orgutun toplumda gorunen, kamuflaj yapılanması olan ''hizmet hareketi'' adı altında sozde dinsel bir yapılanma ile faaliyet yuruttukleri ve tum talimatların dogrudan orgut elebasından geldigi kaydedilirken, sirket icerisinde orgutün kriptolu programlarının kullanıldıgı, orgutun kendisini sadece insanlıga ve dine hizmet eden bir yapı gibi gosterme cabasında oldugu ancak orgutun yapılan sorusturmalarla acıga cıkarılan yapısında teror orgutlerinde oldugu gibi hucre yapılanmalarının oldugunun tespit edildiği aktarıldı.

''Islami gercekliginden uzak olarak orgut icerisinde eleman kazandırılan hucre evlerinden sorumlu olanlarla, kamu kurumunda bulunan orgut mensuplarından sorumlu olan orgut yoneticilerinin 'Kod adı' kullanmaları goz onunde bulundugunda orgutun kendini gizleme politikası oldugu'' belirtilen iddianamede, 15 Temmuz 2016'da gerceklestirilmeye calısılan darbe girisimi ile birlikte orgutun tum amacının Turkiye Cumhuriyeti Devleti'ni tum organları ile ele gecirmek oldugunun anlaşıldığı kaydedildi.

İddianamede, Kaynak Holding ve baglı sirketlerinde tum is ve islemlerin orgutsel olarak planlandıgı, orgut liderinin tum soylemlerinin hassasiyetle takip edilerek tum calısanlar uzerinde baskı kurularak aidiyet duygularının gelistirilmeye calısıldıgı anlatılarak, orgutun yayın organlarına zorunlu abonelikler, surekli himmet ile orgute finans saglandıgı, orgutun tum alanlarda gosterdiği faaliyetlerin bizzat holding merkezinde ve yoneticileri tarafından takip edilerek orgutun nihai amacına ulasılması icin her imkanın kullanıldıgının yurutulen sorusturma ve elde edilen dijital verilerdeki bilgi ve belgeler ile tespit edildiği vurgulandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber