29 ay süre, faiz yok, dövizli borç TL'ye çevriliyor

Konkordato konusunda uzman olan Avukat Sümer Altay, nakit akışı sorunu yaşayan şirketlerin konkordato teklifinin kendilerine 29 ay süre tanıdığını bu süreç boyunca haciz ve iflas tehlikesi yaşamayacağını belirtti. Ayrıca süreç boyunca faiz ödenmemesinin ve döviz borçların Türk Lirası'na çevrilmesinin büyük avantaj olduğunu söyledi. Habertürk'ten Rahim Ak, konkordato konusunda uzman Avukat Sümer Altay ile konuyu derledi

Kaynak : Habertürk
Haber Giriş : 02 Ekim 2018 08:10, Son Güncelleme : 02 Ekim 2018 15:15
29 ay süre, faiz yok, dövizli borç TL'ye çevriliyor

Son günlerde Türkiye'nin gündeminde olan konkordatoyu "Likidite sıkıntısı olan borca batık şirketlere tanınmış bir kurtulma yolu" ve "İflasla yok olmaması için kanunun lütfettiği bir nimet" olarak tanımlayan konkordato uzmanı Avukat Sümer Altay, özellikle işletmelere tanınan 29 aylık süre ile bu süre boyunca faiz ödenmeyecek olmasının işletmelerin iflastan kurtulması için önemli avantajlar olduğuna dikkat çekti.

Son günlerde konkordatoya başvuran şirket sayısının çoğalmasının doğal olduğunu anlatan Altay, "Çünkü Türkiye'de tek borçtan kurtulma müessesesi konkordatodur. İflas ertelemesi ortadan kalktığı için ödeme güçlüğü içine giren borçlular konkordato istemezlerse iflas tehlikesi ile karşı karşıya kalıyorlar. Bu durumu önlemek ve takiplerden korunmak için konkordatodan başka yol yoktur. Son dönemdeki artışın nedeni ekonomideki ciddi bozulmalardır. Dövizin artması da tuz biber ekti" diye konuştu.

Konkordatonun iflas erteleme gibi kötüye kullanılmasının şimdilik sözkonusu olmadığını anlatan Altay, "Eğer konkordato kötüye kullanılırsa mahkemeler reddeder" dedi.

FAİZ YOK, DÖVİZ YOK

Konkordato teklifinin yapılması için birçok şartın bir araya gelmesi gerektiğini ifade eden Altay, şunları kaydetti: "Öncelikle şirketin malvarlığın ile ödeme projesi ile uyumlu ve orantılı olması gerekiyor. Belli bir harcın yatırılıyor. İşçi alacakları gibi bazı alacaklara mühletten sonra doğan borçların ödenmesi için teminat olarak veriliyor. Kamu alacakları da imtiyazlıdır ancak kamu alacakları takip yapamaz. Ancak onlar da tam olarak ödenir."

Konkordatonun indirimli, vadeye bağlı veya karma konkordato olarak ayrıldığını hatırlatan Altay, uygulamada vadeye bağlı konkordatonun uygulamasının yoğun olarak görüldüğünü açıklayarak "Süre boyunca ödeme ve takip olmuyor. Ödemesiz geçen bir süreden sonra ödemeler plan dahilinde yapılıyor" dedi. İndirimli konkordatoda borç miktarında indirime gidildiğini, karma konkordato ise hem borç miktarının indirildiğini hem de vade yapıldığını kaydeden Altay, tüm bunları alacaklıların kabul etmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Altay konkordato süresi boyunca aksi kararlaştırılmadıkça faiz alınmamasının alacaklılar için büyük imkan sağladığını diğer avantajın ise döviz alacaklarının Türk Lirası'na çevrilmesi olduğunu anlattı. Altay, bu nedenle konkordatonun borçluya büyük bir imkan sağladığının ifade etti. İsteyen alacaklılar daha cazip gelsin ve konkordato teklifini kabul kabul etsinler diye faizli konkordato teklifinde bulunabiliyor.

SÜREÇ 29 AYA KADAR ÇIKIYOR

Altay konkordato sürecini ise şöyle özetledi:

-Borçlu konkordato şartları oluşmuşsa mahkeme tasdiki için asliye ticaret mahkemesine başvurarak istekte bulunulur.

-Alacaklıların yarıdan bir fazlasının bazı hallerde alacaklıların dörtte birinin (ancak bunların alacaklarının miktarı toplamın üçte ikisine denk gelmesi gerekiyor) kabulü ve mahkeme onayı ile bir müessese oluşuyor. Mahkeme konkordatoyu tasdik ediyor.

-Başvuru yaparken belirli mali belgeler gerekiyor. Bunlar ayrıntılı bilanço, gelir tablosu, nakit akış tablosu, defterlerin tasdik listesi, finansal analiz raporu, iflasla arasındaki garame farkı gibi belgeler oluyor.

-Başvuru yapıldıktan sonra mahkeme komiser atayıp, üç ay mühlet veriyor. Bu süre içinde işlemler yetişmemişse mahkeme 2 ay daha mühlet verebiliyor. Geçici mühlet 5 aya çıkıyor.

-İkinci safha konkordatonun başarıya ulaşma süreci varsa 1 yıl kesin mühlet veriliyor. Kararı hakim veriyor. Eğer muameleler yetişmez ise 6 ay daha uzatılabiliyor. Toplamda geçici ve kesin mühlet süresi 23 aya çıkıyor.

-Eğer şirketin borçlarını ödeyebilecek başarıya ulaşma imkanı yoksa alacaklılar veya komiser konkordatonun kaldırılmasını isteyebilir. Bu durumda mahkemeye konkordatonun tasdikini reddeder. Tacirin iflası istenir.

-Tasdikin yetişmeyeceği anlaşılırsa ticaret mahkemesindeki süreç 6 ay daha uzatılıyor. Toplam mühlet 29 aya kadar çıkıyor.

-Eğer konkordatonun kesinleşmesinden sonra belirli bir ödemesiz sürenin geçmesi de öngörülmüş olursa bu sürede de 29 aya ekleniyor. Bu müddet içinde borçlunun iflası istenemiyor, borçlu aleyhine icra takibi yapılamıyor. Ödemeler başladıktan sonra borçlu takvime uygun ödemeleri yapıp bitirirse zor süreçten kurtulmuş oluyor. Eğer belirlenen vadelerde ödeme yapılmadıysa konkordatonun fesli isteniyor. Sonraki süreç ise haciz ve iflas.

OYLAMAYA KİMLER KATILIYOR?

Altay'ın vurguladığı diğer önemli konu alacak listesinin nasıl oluştuğu. Buna göre borçlu ayrıntılı bilançosunda alacaklıların listesini veriyor. Bu alacaklıların bir daha listeye eklenmesine gerek olmuyor. Eğer alacaklı ile borçlunun bildirdiği miktar arasında fark varsa kalan tutar çekişmeli alacaklılar arasına yazılıyor. Oya katılanlar öncelikle ayrıntılı bilançoda yazılarak kabul edilenler ve bir de alacaklı ile borçlu arasında mutabakat sağlanamayan çekişmeli alacaklılar oluyor. Çekişmeli alacaklılara ise mahkeme karar veriyor. Ayrıntılı bilançoda kabil edilen kişilerin alacakları da eğer yazıldığından fazlaysa fazlası çekişmeli alacak olarak yazılıyor. Buna da yine asliye ticaret mahkemesi karar veriyor. Bir ayrıntı olarak adi şirket için konkordato istenemiyor ticaret şirketlerinin konkordato talep etmeleri mümkün.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber