Binlerce araç sahibi bilmeden suç ihbarı yapıyor
Çok sayıda ikinci el araç ilanında sigorta şirketlerinden para almak için kullanılan 'şişirilmiş hasar kaydı' ifadesi açıkca yer alıyor. Yasaya göre sigortadan para almak için aldatıcı beyanda bulunmanın cezası iki yıldan başlıyor. Sigorta şirketleri ise tespitini yaptığı suiistimalleri yargıya taşıyarak ciddi sonuçlar almaya başlarken, 2018'in ilk 10 ayında perte çıkarılan araç sayısı da 40 bine yaklaşmış durumda
Sıfır otomobile bütçesi yetmeyen ya da tercihini ikinci elden yanan kullanan tüketicilerin araç ararken baktığı ilanların açıklama kısmındaki bir ifadenin suç teşkil ettiği ortaya çıktı.
Özellikle belli bir hasarın üzerindeki araçlar için uygun görülen 'pert' ve 'ağır hasar' kayıtlı satılık araçlar üzerinden çıkılan ilanların açıklama kısmında 'şişirilmiş hasar kaydı' şeklinde bir ifade yer alıyor.
Suçu ifşa ediyorlar
Bu da aracın normalde 'pert', 'ağır hasarlı' ya da miktarında belirtildiği kadar
hasarının olmadığını ancak sigorta şirketinden para almak için bu şekilde kayıt
tutulduğu anlamına geliyor.
Aracı satılsın diye ya da gerçekten de böyle bir durum olduğu için yazılan bu ifadeler ile araç sahipleri alenen bir suçu da İfşa etmiş oluyor.
Yüzde 10'u tespit edilebiliyor
Sigorta sektörü dünyada olduğu gibi Türkiye'de de haksız kazanç elde etmek isteyenlerin
yoğunlaştığı sektörlerden biri oluyor. Avrupa Sigorta ve Reasürans Federasyonu
(Insurance Europe) verilerine göre ise sigorta şirketleri yaşanan suiistimallerin
sadece yüzde 10'luk kısmını saptayabiliyor.
7 yıl hapis cezası var
Kazalı araçlar üzerinden sigortadan para almak için hasarın gerçek değerinden
fazla bir fiyatlama yapılması Türk Ceza Kanunu'nun 158. maddesine göre suç...
Yasaya göre sigortadan para almak için başvurulan yöntemler nitelikli dolandırıcılığa girip iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılıyor.
REKLAM
Faaliyet durdurma ve ruhsat iptali
Ayrıca 2011 yılında Türk Ceza Kanunu dışında sigortadaki bu tarz oyunlara karşı
mücadele amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından "Yanlış Sigorta Uygulamalarının
Tespiti, Bildirimi, Kaydı ve Bu Uygulamalarla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında
bir de yönetmelik yayımlanmış durumda. Söz konusu yönetmeliğe göre yanlış sigorta
uygulamalarına doğrudan veya dolaylı sebebiyet veren aracılar hakkında öngörülen
yaptırım ise faaliyet durdurma ve ruhsat iptali şeklinde ifade ediliyor.
Vergi kaçakçılığından sonra en yaygın suç
Türkiye Sigortalar Birliği ise analitik modeller ile erken uyarı sistemleri
geliştirilerek sigorta üzerinden oynanan oyunlar ile mücadele ediyor. Birliğe
göre sigorta suiistimalleri birçok ülkede vergi kaçakçılığından sonra en yaygın
ekonomik suç olarak kabul ediliyor.
Tespit edilen aldatıcı işlemler yargıya taşınıyor
Türkiye'de sigorta suiistimalleri ile mücadelenin kanuni alt yapısına dikkat
çeken Türkiye Sigortalar Birliği yetkilileri, araçlar üzerinden yapılan gerçek
dışı ve aldatıcı bildirimlerin Türk Ceza Kanunu'nun 158'inci maddesi kapsamında
suç olarak değerlendirildiğini ve son dönemde şirketlerin tespit ettikleri vakaları
yargıya taşıyarak olumlu sonuçlar aldığını bunun sayısında da ciddi artış yaşandığını
belirtiyor.
Sahteciliğe karşı büro kuruldu
2015 yılında Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi bünyesinde Sigorta Sahteciliklerini
Engelleme Bürosu'nun (SİSEB) kurulduğunu da belirten yetkililer, SİSEB'in kuruluş
amacının sigorta sektörünün suiistimallere yönelik mücadelesine destek vermek
ve bu konudaki finansal kayıplarını engellemek olduğunu dile getiriyor.
Araç sahiplerinin ilanlarda yanıltıcı beyanda bulunması da Türk Ceza Kanunu'na
göre suç olarak sayılıyor.
Eksperlerin de durumunu sorgulatıyor
Kaza sonrası iki süreç yürütülüyor. Araç sahibi hasarı sigortadan karşılamak
için aracını ya anlaşmalı servise götürüyor ya da hasar ufaksa kaskoyu bozmamak
için her hangi bir tamircide hasarı cebinden karşılayarak yaptırıyor. Servis
ise araçtaki hasarı, yapılacakları ve bedelini sigorta şirketine yolluyor. Bunun
üzerine sigorta şirketine bağlı eksper de aracı serviste görüp rapor tutarak
hasar ödeme birimine durumu rapor ediyor. Hasar ödeme biriminden işlemlere onay
çıkması halinde servise ödeme yapılıyor. Tabi bu organizasyon suiistimal olmayacağı
anlamına gelmiyor. Servislerin yüksek bedelli işlemlerine onay verilmesi sigorta
eksperlerinin de durumunu sorgulatıyor. Çok sayıda araç sahibi de çeşitli platformlarda
kaza sonrası yaşanan sürece ilişkin bu yönde iddialar öne sürüyor.
İşçilik ücretleri tramere yansıtılmamalı
Sektör uzmanları ise hasarlı araçta parça değişiminden çok işçiliğe yazılan
ücretlerin yüksekliğine dikkat çekiyor. Tramer kaydına işçilik ücretlerinin
yansıtılmasının yanlış olduğunu çünkü kazada oluşan hasar ve yapılan değişime
karşılık ortaya çıkarılan fiyatlamanın ciddi farklılık oluşturduğunu belirten
uzmanlar bunun da tamamen alınan yüksek işçilik ücretlerinden kaynaklandığını
belirtiyor. Uzmanlar çok basit bir hasara işçilik ücreti ile 4-5 bin TL rakam
çıkarılmasının araç satışında anlatılması güç bir tablo da ortaya çıkarttığını
ifade ediyor.
Mekanik arızaya planlı kaza
Uzmanlar son zamanlarda sigortanın karşılamadığı mekaniksel sorundan kaynakli
araçların planlı bir şekilde kaza yaptırıldığını da belirtirken bu durumun daha
çok kiralık araçlar üzerinden gerçekleştiğini ve tespitlerinin yapılarak hukuksal
süreçlerin de başlatıldığını kaydediyor.
38 bin araç ağır hasarlı
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi verilerine göre 2017 yılında 43,927 adet ağır
hasar(çekme belgeli) ve tam hasar (hurda belgeli) araç bulunuyor. Ekim 2018
tarihi itibariyle bu rakamın ise 38 bini aştığı belirtiliyor.
Tam hasarlı araçlar: Hurda belgeli
Onarım masraflarının zarar gören aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini
aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale
geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılıyor. Bu
durumda, aracın ilgili mevzuat doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda
tescil belgesi sigortacıya ibraz edilmeden tazminat ödenmiyor. Söz konusu belge
kapsamında işlem yapılan araçlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisans
verilen tesislere teslim edilerek bertaraf edilerek bu araçlar bir daha trafiğe
çıkamıyor.
Ağır hasarlı araçlar: Çekme belgeli
Onarım masrafları sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini
aşsın veya aşmasın, ağır hasarlı aracın onarımının mümkün olduğunun eksper raporu
doğrultusunda tespit edilmiş olması durumunda araç ağır hasarlı olarak kabul
edilmiyor. Aracın ilgili mevzuat doğrultusunda trafikten çekildiğine dair "trafikten
çekilmiştir" kaşeli tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine
sigorta tazminatı ödenmiyor. Söz konusu araçlar çekme belgesi ile trafikten
çekildikten sonra onarım masrafları sigorta şirketince ödeniyor ve tekrar trafiğe
çıkabilmesine ilişkin düzenleme Karayolları Trafik Kanunu'nun 41'inci maddesinde
yer alıyor.
Araç alırken hangi parçaların değiştiğine dikkat edin!
Tüketicilerin ağır hasarlı araçları satın alırken öncelikle hangi parçaların
değiştiğine dikkat etmesi gerektiğine vurgu yapan Sigorta Birliği yetkilileri,
''Sigorta şirketlerince trafik ve kasko sigortası kapsamında tazminat ödenen
gerek ağır hasarlı araçların gerekse kısmi hasarlı araçların hasar bilgilerine
Sigorta Bilgi Merkezi'nin mobil telefonlar ve web sayfası üzerinden sunduğu
hizmetlerle ulaşılabiliyor. Tüketiciler ikinci el araç satın almadan önce bu
servisleri kullanabilecekleri gibi güvendikleri bir bakım onarım merkezine giderek
aracı kontrol ettirdikten sonra satış işlemini sonlandırmaları kendi faydalarına
olacaktır. Ancak Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi'nin hizmetinin sadece sigorta
şirketlerince tazminat ödenen araçları kapsadığı da unutulmamalıdır.'' diyor.
Kenan Biter