Kronik hastalığı olanların beyanları esas alınmalı!

Bilindiği üzere, Koronavirüs "COVID-19" hastalığı sebebiyle hamilelerin, yasal süt izni kullananların, engelli çalışanların, yönetici pozisyonundakiler hariç 60 yaş ve üzerinde olanların, Sağlık Bakanlığının belirlediği dezavantajlı grupların (bağışıklık sorunu olanlar, kanser hastaları, kronik solunum yolu hastaları, obezite ve diabet, kalp damar hastaları, organ nakli olanlar, kronik hastalar) 16 Mart 2020 tarihinden itibaren 12 (on iki) gün idari izinli sayılması Cumhurbaşkanlığınca kararlaştırılmıştı.

Her geçen gün vaka sayısının artması ile birlikte alınan tedbirlerin dozu da ciddileşmektedir. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının idari izin genelgesinde belirtilen kronik hastalığı bulunanlar hakkında idarelerce yapılacak işlemlerde "beyan esaslı" bir süreç işletilmesi en doğru olanıdır. Maalesef, bu durumu bile şu önemli süreçte suiistimal edecek insanlar olabileceğinden sadece en azından e-devlet üzerinden alınabilecek ilaç raporları istenebilir. Ancak, bunun dışına çıkarak ilave bürokratik kararlar almak suretiyle insanları daha fazla yormak ve tedirgin etmenin doğru olmadığını değerlendiriyoruz.

Diğer taraftan, okul öncesi ve ilköğretimde çocuğu bulunan kadın çalışanların yıllık izin taleplerinin karşılanmasına, yıllık izin hakkı bulunmayanlar için mazeret izinlerinin kullandırılmasına ilişkin hususlar, birebir sosyal teması minimuma düşürmek ve idari faaliyetleri aksatmamak kaydıyla birlikte değerlendirmelidir.

Bu yöndeki planlamalar idarelere ait olup, izin talebinde bulunabilecek potansiyel personelin tümüne izin verildiğinde geriye kalan personel ile idari hizmetlerini yürütülebilecek durumda olanların tüm izin taleplerini olumlu karşılaması gerektiğini düşünüyoruz.

Sağlık Bakanlığı personelinin izinleri, Cumhurbaşkanlığı'nın yayımladığı genelgeden farklı olarak düzenlendi