İnfaz düzenlemesi TBMM Genel Kurulu'nda

MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül, infaz düzenlemesi ile ilgili kanun teklifine ilişkin, "Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar, uyuşturucu imal ve ticaretine ilişkin suçlar, terör suçları, devlet ve anayasal düzen aleyhine işlenen suçlar hiçbir şekilde infaz indirimine tabi değildir." dedi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 08 Nisan 2020 00:42, Son Güncelleme : 08 Nisan 2020 00:44
İnfaz düzenlemesi TBMM Genel Kurulu'nda

MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül, infaz düzenlemesi ile ilgili kanun teklifine ilişkin, "Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar, uyuşturucu imal ve ticaretine ilişkin suçlar, terör suçları, devlet ve anayasal düzen aleyhine işlenen suçlar hiçbir şekilde infaz indirimine tabi değildir." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, AK Parti ve MHP gruplarının ortak hazırladığı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmelere başlandı.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, söz konusu düzenlemenin, "af kanunu" niteliği taşıdığını iddia ederek, Genel Kurulda beşte üç çoğunluğun aranması gerektiğini öne sürdü.

Bu konuda açılan usul tartışmasının ardından, oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Levent Gök, tutumunda bir değişiklik olmadığını belirterek teklifin görüşmelerine geçileceğini söyledi.

- "AK Parti döneminde tutuklu ve hükümlü sayısı arttı"

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, AK Parti döneminde 178 cezaevi açıldığını ve AK Parti 2002'de iktidara geldiğinde 60 bin olan tutuklu ve hükümlü saysının bugün yaklaşık 300 bini bulduğunu bildirdi.

"Bir ülkede hapisteki insan sayısı hızla artıyorsa iki nedeni vardır. Birincisi, iktidar suç oranının artmasına neden olan politikalar üretiyor, ikincisi de iktidar yeni suçlar icat ediyor demektir. Bizde nasıl? Bizde ikisi de var." diyen Türkkan, sorunun aslının görmezden gelindiğini ve esas sorunların çözülemediğini ileri sürdü.

Düzenlemeyle yaklaşık 90 bin hükümlünün koşullu salıverilme veya denetimli serbestlikten yararlanmasının öngörüldüğünü ifade eden Türkkan, bu tip kanun hazırlıkları arasına bazı cezai indirimlerin gizlenebileceğini ve bu yüzden bu düzenlemeyi iyi tahlil etmek gerektiğini söyledi.

Türkkan, teklif kanunlaştığı andan itibaren açık cezaevindeki hükümlülerin geçici süreyle de olsa tahliye edileceğini ifade ederek, "Karısının yüzüne kezzap atmış, kızına cinsel saldırıda bulunmuş, öğrencisine cinsel istismar yapmış tutuklular elini kolunu sallayarak dışarıda gezecek." ifadesini kullandı.

Teklife göre açık cezaevinde bulunan tüm hükümlülerin koronavirüs sebebiyle izinli sayılacağını belirten Türkkan, bu kapsama cinsel suçlar ve kasten öldürmeden mahkum olanların eklendiğini de söyledi.

Türkkan, düzenlemeye göre Terörle Mücadele Kapsamında bir suç işleyen, bir gösteri veya yürüyüşe katılan, kitap yazan veya tweet atan kişinin indirimlerden yararlanamayacağını da ileri sürerek, sadece AK Parti'ye ve sisteme muhalif diye cezaevine atılan insanlar bulunduğunu iddia etti.

Lütfü Türkkan, şöyle devam etti:

"Asıl çare, toplumda net, sürekli değişime izin vermeyen düzenlemeler yapmaktır. Adalet, onu sağlayacak yargı sistemi, iktidarın kendi bekasını korumak için kullanacağı bir araç değildir. Bu sistem, güçlüler karşısında güçsüzlere güç vermek içindir. Yargı bağımsızlığı, yargıçlık teminatı, ceza hukukunun temel ve evrensel prensipleri, hukuk devleti, erkler ayrılığı, makul sürede yargılanma gibi yargı erkinin yapısal sorunları temele alınarak, bunlardan kaynaklanan uygulamaların bir an önce çözülmesi gerekmektedir."

- "Yeni ve yerinde düzenlemeler"

MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, 70 maddeden oluşan kanun teklifinde infaz hukukuna ilişkin birçok yeni ve yerinde düzenlemeler bulunduğunu kaydetti.

Teklifle, süreli hapis cezaları için öngörülmüş olan iki bölü üçlük koşullu salıverilme oranının, istisnalara hariç olmak üzere bir bölü iki oranına indirildiğini belirten Bülbül, şöyle konuştu:

"TCK'nın 102. maddesinin ikinci fıkrasında tanımlanan cinsel saldırı suçundan mahkum olan yetişkinler, 103. maddesinde tanımlanan çocukların cinsel istismarı suçundan mahkum olan yetişkinler, 104. maddesinin ikinci ve üçüncü fırkasında tanımlanan reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkum olan yetişkinler, 188. maddede tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı imal ve ticareti suçunu işleyen yetişkinler, terör suçlarından mahkum olan yetişkinler açısından koşullu salıverilme oranı üç bölü dört olarak muhafaza edilmiştir.

Burada ciddi birtakım çarpıtmaların olduğunu görmekteyiz. Bu kanunla hiçbir şekilde bahsettiğimiz şekilde cinsel suçlardan, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar, uyuşturucu imal ve ticaretine ilişkin suçlar, terör suçları, devlet ve anayasal düzen aleyhine işlenen suçlar hiçbir şekilde infaz indirimine tabi değildir ve aynı zamanda denetimli serbestlik sürelerinin 3 yıla çıkması imkanından faydalanamayacaklardır. Bunun dışında yapılan her açıklama kanun teklifine aykırıdır, kanun teklifine iftira atan ifadeler olacaktır."

Kovid-19 salgını nedeniyle açık ceza infaz kurumunda kalanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumuna ayrılmaya hak kazananların 31 Mayıs'a kadar izinli sayılacaklarını, bu sürenin Adalet Bakanlığınca iki ayı geçmemek üzere üç kez uzatılabileceğini anlatan Bülbül, açık cezaevinde bulunan hükümlülerin zaten üç ayda bir 7 gün izin hakkına sahip olduğunu, bu kişilerin elektronik kelepçe, imza mecburiyeti gibi yükümlülüklere tabi olmadığını kaydetti.

Bülbül, bu kişilerin yılda bir ay izin hakkı bulunduğunu ve zaten topluma karıştıklarını vurgulayarak, salgın nedeniyle izin imkanlarının iki aya çıkarıldığını, onların izin imkanından faydalanmayan kişiler gibi gösterilmesinin de haksız değerlendirmelere neden olduğunu belirtti.

Cezaevlerinin mevcut durumunun sürdürülebilir olmadığını vurgulayan Bülbül, şöyle konuştu:

"Sanki cezaevlerinden bir kısım insan kurtarılacak, cezaevleri sanki habis bir şekilde virüsün kol gezdiği ve insanların ölüme terk edileceği bir yermiş algısı yaratılmasını da oldukça haksız ve yanlış bulmaktayız. Belki cezaevinden çıkanlar salgın hasatlığa yakalanıp zarar görecek. Belki yoğunluğun azalması nedeniyle cezaevinde kalanlar sağlıklı şekilde hayatlarına devam edecektir. Bunu bilemeyiz. Sanki cezaevlerinin bir virüs yuvası gibi gösterilmesi yanlıştır. Burada ihtiyaç ve acil olan şey cezaevlerindeki yoğunluğun düşürülmesi ve temas ihtimalinin azaltılması."

- Tartışma

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, suça göre değil suçluya göre adil bir infaz yasasının olması gerektiğini hep anlattıklarını söyledi. Özel, "Biz diyoruz ki bir kişi rüşvetten altı yıl almışsa çıkacak ama rüşveti haber yapan gazeteciye, bir aklıevvel majestelerinin yargıcı demişse 'sen bunu devletimizi yıpratmak, filanca terör örgütüne destek sağlamak için yaptın', o içeride 3,5 sene yatacak. Gazetecinin, aydınların, hukukçuların, avukatların içeride tutulmasını sağlayan anlayışın Meclis kayıtlarına geçmesi ibretlik olmuştur." diye konuştu.

Özel, tercih ettikleri özenli dile karşı "saldırgan ve özensiz" dili kınadığını söyledi.

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise özenli üslubun, bu ülkenin hakim ve savcılarına, "majestelerinin yargısı" demek olamayacağını söyledi. Zengin, eleştirilerin ciddiyet içinde yapılmasını istedi.

Özgür Özel de CHP'nin tavrının adaletten, haktan, hukuktan yöne olduğunu vurgulayarak, bütün hakim ve savcıları eleştirmediğini ifade etti.

MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül, Özel'in ifadelerine karşı konuşmasında özenli bir dil kullandığını dile getirerek, mevcut durumda siyasi uzlaşmanın temin edilmesinin imkansız olduğu bir ortamda, görüşmelerin uzaması ve akamete uğramasının hiç kimseye, özellikle tutuklu ve hükümlülere hizmet etmeyeceğini ifade ettiğini kaydetti.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise salgın sebebiyle ilk günden beri bütün mahkumların serbest bırakılmasını, bazı suç tipleri açısından da önlem alınmasını istediklerini belirterek, "Bu uzarsa birileri cezaevinde kalmaya devam edecek" denmesini gerçekleri çarpıtma olarak gördüklerini söyledi. Beştaş, "Biz yaşatma siyasetinin sahibiyiz, yaşam siyasetinin sahibiyiz. Onlar ise ölüm ve öldürme üzerine bir siyasetin sahibi olarak konuşuyorlar." dedi.

MHP Grup Başkanvekili Bülbül, hayatları boyunca ölümün yanında olan, ölümü kusturan, bu millete zulmeden, milletin kanına girenlere karşı bir kınamada bulunmayanların, ölümün yanında olarak kendilerini ifade ediyor olmasının kabul edilemeyeceğini kaydetti.

Meclis Başkanvekili Levent Gök, verilen aranın ardından birleşimi saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber