MEB, güvenlik soruşturmalarındaki yargı kararlarını uygulamıyor

Milli Eğitim Bakanlığı, güvenlik soruşturmasının olumsuz olması nedeniyle atamasını iptal ettiği öğretmenlerin, yargıda lehlerine çıkan yargı kararlarını uygulamıyor.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 20 Nisan 2020 09:04, Son Güncelleme : 18 Nisan 2020 16:48
MEB, güvenlik soruşturmalarındaki yargı kararlarını uygulamıyor

Bilindiği üzere, Anayasa Mahkemesi, 657 sayılı Kanunda yer alan ve güvenlik soruşturması yapılmasını öngören hükmü, detaylar kanunda gösterilmediği için, iptal etmişti. Çok fazla mağduriyet yaratan uygulama farklılıkları nedeniyle, bu iptal düzenlemesi, memnuniyet yaratmıştı.

Anayasa Mahkemesinin bu iptal kararı sonrasında ise yürütme ve yargı organları yeni bir yasal düzenleme yapmamıştır.

Ancak, Milli Eğitim Bakanlığı, ataması iptal edilen adayların yargı organlarında açtığı davalarda lehlerine çıkan kararları uygulamamaktadır.

Bakanlık, "yeni bir yasal düzenlemenin beklenilmesi" gibi ucu açık bir düzenlemeyle mahkeme kararlarını uygulamamaktadır. Bu ise bir çok adayın haftalar veya aylar boyunca atanamaması demektir.

Oysaki , Anayasanın 138. maddesinin son fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğunu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiç bir surette değiştiremeyeceğini ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceğini açıkça belirtmiştir. Ayrıca bu düzenleme, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesinin 1. fıkrasında daha da somutlaştırılmıştır. 2577 sayılı Kanunun 28/1 fıkrası şu şekildedir:

"Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare ve Vergi Mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare gecikmeksizin işlem tesisi etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiç bir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez..."

Ek bir husus olarak şunu belirtmek istiyoruz, yargı kararlarında diğer tüm kurumlar direkt olarak göreve başlatmaktadır. Sadece Milli Eğitim Bakanlığı bu türden bir işlem yapmaktadır.

Anayasa ve Kanun hükümleri bu kadar açıkken, sorumluluğu Bakan Ziya Selçuk'un omuzlarına yükleyerek işlem tesis edilmesi uygun değildir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber