Türkiye'ye dönmek isteyen Osmanlı Aliminin torununa vatandaşlık verilmiyor

Sultan Abdülaziz döneminde Güney Afrika'ya giden Osmanlı alimi Erzurumlu Müderris Seyyid Ebubekir Efendi'nin Türkiye'ye dönmek isteyen torunlarına büyük vefasızlık.

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 03 Aralık 2020 07:05, Son Güncelleme : 03 Aralık 2020 08:35
Türkiye'ye dönmek isteyen Osmanlı Aliminin torununa vatandaşlık verilmiyor

Sultan Abdülaziz döneminde Güney Afrika'ya giden Osmanlı alimi Erzurumlu Müderris Seyyid Ebubekir Efendi'nin Türkiye'ye dönmek isteyen torunlarına büyük vefasızlık. Pretorya Büyükelçisi Elif Çomoğlu Ülgen, vatandaşlık için başvuruda bulunanlara büyük zorluk çıkarırken şimdiye kadar başvuran 112 kişiden sadece 36'sına Türk vatandaşlığı verildi. Vatandaşlık verilenlere de büyük zorluk çıkarılıyor. Aile reisi Hişam Nimetullah'a bile 3 yılın sonunda cevap verildi. Ülgen, ülkede büyük etkisi olan FETÖ'yle mücadelede de etkisiz kalmakla suçlanıyor.

Sultan Abdülaziz Han döneminde Güney Afrika'ya giden Osmanlı alimi Erzurumlu Müderris Seyyid Ebubekir Efendi'nin Türkiye vatandaşı olmak isteyen torunları skandal bir vefasızlığa maruz kaldı. Ülkedeki FETÖ yapılanması ile mücadele konusunda da isteksiz davranan Pretorya Büyükelçisi Elif Çomoğlu Ülgen'in, Ebubekir Efendi'nin torunlarınca yapılan başvuruları yıllarca rafta beklettiği belirtiliyor. Ayrıca torunlardan bazılarının yaptığı başvuruların da yine elçinin keyfi kararı ile reddedildiği bazılarınında da sümenaltı edildiği ifade ediliyor.

BÜYÜKELÇİYLE BİZZAT GÖRÜŞTÜ

Yeni Şafak'ın ulaştığı bilgilere göre ilk olarak Erzurumlu Müderris Ebubekir Efendi'nin torunu olan aile reisi Hişam Nimetullah, 2017 yılında Türk vatandaşlığı için başvurdu. Bizzat Büyükelçi Elif Çomoğlu Ülgen ile de görüşen Nimetullah, vatandaşlık başvurusunun önemini Ülgen'e anlatarak, ilgilenileceği noktasında söz de aldı. Nimetullah, daha sonra belgelerini Büyükelçi Ülgen'e teslim etti ancak aradan geçen süreçte hiçbir gelişme olmadı. Normal şartlarda bir kişi büyükelçilik üzerinden başvuru yaptıktan 2 ay sonra olumlu-olumsuz bir yanıt veriliyor. Ancak Nimetullah'a 3 yıl boyunca hiçbir yanıt verilmedi.

İSİMLERİN ÜSTÜNÜ ÇİZDİ

Türkiye'yle temas eden insanlarla görüşerek bu durumun netleşmesini isteyen Nimetullah'ın çağrısından, 2019 yılında İçişleri Bakanlığı haberdar edildi. Hatta araya bazı Türk yetkililerin girmesi sonucu Osmanlı ailesine ait belgeler Güney Afrika'dan temin edilerek Ankara'ya elden teslim edildi. Büyükelçi Elif Çomoğlu Ülgen'in bu süreci kolaylaştırmaktan çok zorlaştırmak üzere çalıştığı da iddia ediliyor. İçişleri Bakanlığı'nın girişimleriyle Güney Afrika'daki Osmanlı ailesinden ilk etapta 112 kişi başvuru yaptı. Bu başvurulardan 36'sı Büyükelçi Çomoğlu tarafından kabul edildi. Çomoğlu'nun bu süreçte, "Türkiye Cumhuriyeti muz cumhuriyeti değil, herkese vatandaşlık verilemez. Başvuranlar Osmanlı ailesi değil" diyerek, bazı isimlerin üstünü çizdiği iddia edildi.

Fetih Ordusunda dini bir hakim olarak görev yaptığı bilinen Suudi Arabistanlı Abdullah Muhaysini, Türk halkına seslendiği bir video yayınladı. İdlib'de yaşanan gelişmeleri işaret edem ve Suriye'de savaş bölgelerinde yardıma muhtaç insanların beklediğini hatırlatan Muhaysini, 'Kadınları göz göre göre öldürüyorlar. Çocukları diri diri gömüyorlar. Müslümanların minareleri yıkılıyor. Ve Suriye halkı nida ediyor: Ey Osmanlı torunları sizler onlara en yakın insanlarsınız. Onlar sizin komşularınızdır' dedi.

Mirasımıza da sahip çıkmıyor

Büyükelçi Elif Çomoğlu Ülgen ile ilgili iddialar bunlarla da sınırlı değil. Nuru'l-Osmaniye, Hamidiye, Aziziye camileri yanında Kimberley, Port Elizabeth veya Cape Town gibi şehirlerde kurulan Osmanlı miraslarına sahip çıkmadığı öne sürülen Çomoğlu'nun, son Osmanlı başkonsolosu Mehmet Remzi Bey'in mezarının FETÖ'cüler tarafından rehin tutulmasına da ses çıkarmadığı öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre, Osmanlı diplomatı Mehmet Remzi Bey'in cenazesi yüz yılı aşkın süredir defin olduğu Braamfontein kabristanından 2011 yılında alınarak, FETÖ'ye ait caminin bahçesine taşındı. Öte yandan Güney Afrika'da, FETÖ okullarına yönelik hiçbir girişimde bulunulmadığı da öne sürüldü. Görev süresi Ocak 2021'de bitecek olan Büyükelçi Elif Çomoğlu Ülgen'in, geçtiğimiz haftalarda Johannesburg'da yapmış olduğu bir konuşmada, "Türkiye Devleti olarak size tavsiyemiz Süleymancıların UICT adı altında Afrika'da faaliyet gösteren cemaatlerine güvenebilirsiniz" demesi de dikkat çekti. Süleymancıların Güney Afrika'da 36 okulu bulunuyor.

Dede toprağına vizeli giriş

Türk vatandaşlığı için Pretorya'daki Türkiye Büyükelçiliği'ne başvuru yapan aile reisi Hişam Nimetullah, kendisine 3 yıl boyunca olumlu-olumsuz bir yanıt verilmediğini, 3 yılın sonunda vatandaşlık alabildiğini söyledi. Sultan Abdülhamid Han yönetiminden bu yana Güney Afrika'daki Osmanlı neslinin ihmal edildiğini aktaran Nimetullah, "Bizim neslimiz artık bu bölgede yaşayacak durumda değil. Dede toprağına dönmek için en büyük sorunumuz ise vize. Dedemin geldiği toprakları ziyaret etmem için benden vize istenmesi bizler için çok üzücü. Pretorya'daki Türkiye büyükelçiliğine 3 yıl önce vatandaşlık için başvurdum, hiçbir gelişme olmadı. Buna rağmen umudumuzu hiç kaybetmemiştik" dedi.

Nimetullah, dedesinin İslam ilimleri öğretmek ve Müslümanlar arasındaki dini ve içtimai ihtilafları önlemek maksadıyla bölgeye geldiğini söyledi. Ailesiyle birlikte Güney Afrika'ya gelen ve görev yaptığı 17 yıl boyunca ailesiyle birlikte bölgeye kök salan Ebubekir Efendi'nin torunları ise aradan geçen süreçte unutuldu. Yıllarca Türkiye'ye dönmek için mücadele veren torunlar, zorlu bir sürecin ardından Türk vatandaşı oldu. 79 yaşındaki Hişam Nimetullah, karşılaştığı onlarca soruna rağmen elde ettiği vatandaşlık belgesini gözyaşları içinde aldı.

Büyük emekleri var

Ebubekir Efendi, Osmanlı Hilafet makamı tarafından Ümit Burnu'ndaki Müslüman cemaatler arasındaki anlaşmazlığı çözmek için Güney Afrika'ya gönderildi. 1863'te gittiği Güney Afrika'da yaklaşık 17 yıl görev yapan Ebubekir Efendi, Cape Town'a varışının 15'inci gününde bir okul açtı. 20 gün içinde 300'den fazla öğrenci topladı. Kur'an-ı Kerim, Arapça, Türkçe öğretti ve dini kitaplar okuttu.

Öğrencilerine daha iyi eğitim verebilmek için onların anadili Afrikaansca'yı öğrenir ve o dilde yazdığı kitaplarla öğrencilerini yetiştirdi. Ebubekir Efendi özlem duyduğu memleketi Erzurum'a tekrar dönemeyeceğini anlayınca Ümit Burnu'nda satın aldığı bir evine "Erzurum Taş Konak" adını verdi. Bu ev gibi ondan kalan birçok bina, zamanla fakirleşen ailesinin elinden çıkmış olsa da halen tarihi dokusunu korumaktadır.

Aybike Eroğlu

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber