Özel sektördeki sigortalı sürelere kıdem tazminatı ödenmemiş olsa dahi emekli ikramiyesi ödenir mi?

Memurların kamu işyerlerinde geçen sigortalı sürelerine iş kanunu hükümleri şartları taşınmak kaydıyla emekli ikramiyesi ödenir. Özel sektör sigortalı sürelere kıdem tazminatı ödenmemiş olsa dahil emekli ikramiyesi ödenmez. Bu süreler SGK kesintilerine tabi tutulsa da emekli ikramiyesi ödemesi şartları oluşmadan ödenmez.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 13 Şubat 2021 13:24, Son Güncelleme : 05 Şubat 2021 13:25
Özel sektördeki sigortalı sürelere kıdem tazminatı ödenmemiş olsa dahi emekli ikramiyesi ödenir mi?

SORU: Sigortalı çalışmaları olan memurlar emekliliklerinde bu sürelerine emekli ikramiyesi alabilirler mi? Bu süreler SGK kesintilerinde değerlendirilmekte, ancak emekli ikramiyesinde neden değerlendirilmemektedir? Sorunuz özelinde konuyu değerlendirmekteyiz.

CEVAP: 2829 sayılı Kanun, sigortalı ve/veya bağ-kurlu, devlet memuru şeklinde değişik statülerde çalışmaları olanların bu çalışmalarının bütünleşmesini sağlamaktadır.

2829 sayılı Kanun Madde 12 hükmünde zaman içerisinde yapılan kanun değişiklikleri ile kamu işyerlerinde geçen sürelere karşılık emekli ikramiyesi ödenebilmesi için; mutlaka işçilikten ayrılmanın kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olması ve bu sürelerine karşılık herhangi bir ödeme alınmaması şartı getirilmiştir.

Yine zaman içerisinde tüm bu konuları da bir arada toplayan şartlar 5434 sayılı Kanun Madde 89 hükmünde belirlenmiştir.

Madde 89 hükmünde de işçilikten ayrılmanın 1475 sayılı Kanun Madde 14 hükmüne göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona eren geçmiş hizmet süreleri ve her ne suretle olursa olsun evvelce iş sonu tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir adla tazminat ödenen süreleri ile kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi ödenmiş olan sürelerin dikkate alınmayacağı şart olarak belirtilmiştir.

Bu nedenle, memurların emekli aylığı bağlandığı esnada kamu işyerlerinde işçi olarak çalışılan sürelere 5434 hükümleri uygulanmak suretiyle emekli ikramiyesi ödenebilmesi için işçinin sigortalı olarak çalıştığı işyerlerinden 1475 sayılı Kanun Madde 14 hükümlerini taşımaları gerekmektedir. Bu durumlar da şöyledir;
- İşçinin haklı sebeplerle işinden ayrılması veya işverenin haklı sebepleri dışında bir nedenle işveren tarafından işine son verilmesi,
- Emeklilik nedeniyle veya toptan ödeme yapılmak üzere işinden ayrılması,
- Askerlik nedeniyle ayrılmış olması,
- Kadınların evlenmesi halinde evlendiği tarihten 1 yıl geçmeden işinden ayrılması,
- 8 Eylül 1999 tarihinden önce çalışmaya başlamış olanlar için bu tarihten sonra 15 yıllık sigortalılık süresini tamamlayıp ve toplamda da 3600 gün primli çalışması olduktan sonra işinden ayrılması,
- 8 Eylül 1999 sonrası çalışmaya başlayanlarda ise şart biraz daha ağırlaştırılmış olup, bu durumda olanların 7000 gün primli hizmetleri dolduktan sonra veya 25 yıllık sigortalılık süresi + 4500 gün primli hizmetleri dolduktan sonra işinden ayrılması,
hallerinde kıdem tazminatı ödemesine hak kazanabilmektedirler. Bunlar dışında bir hak elde edememektedirler.

Sonuç bağlamında, bugün için yürürlükte olan hükümler hem 2829 sayılı Kanun Madde 12 hükmü, hem de 5434 sayılı Kanun Madde 89 hükmüdür.

Bu durumlar tamamıyla kamu işyerlerinde geçen sigortalı çalışmalarla ilgili olup, özel sektör sigortalı sürelere memurluktan emeklilikte emekli ikramiyesi ödenmez.

SGK kesintisine tabi tutulma hususu ise tamamıyla farklıdır. SGK kesintisine tabi tutulma olayı 5434 sayılı Kanun ek madde 18 hükmü gereğidir. Yani kesinti ve ikramiye konusu tamamıyla farklıdır.

Açıklamalarımız bağlamında durumunuzu değerlendirmemiz;

Şayet işçilik çalışmalarınızdan ayrılmanız kıdem tazminatı ödemesine hak kazanma şeklinde olup, bu ayrılma halinde de herhangi bir tutar almamış iseniz emekli olduğunuzda bu süreler emekli ikramiyesinde uygulanır.

Ancak, işçilik süreniz kıdem tazminatı almaya hak kazanmayacak şekilde bitmişse, emekli olduğunuzda bu sürelerin emekli ikramiyesi hesaplama tutarı dışında kalacağını, değerlendirmekteyiz.

Emekli ikramiyesi ve kıdem tazminatı konusunda kısa genel değerlendirmemiz:

Sigortalı çalışanlar ile devlet memuru olarak çalışanlara ödenen kıdem tazminatı ile emeklilik ikramiyesi hesaplama sistemi farklıdır.

Sigortalı olarak çalışanlarda uzun vadeli sigorta kollarına tabi yatırdıkları prim -almakta oldukları ücretlerin tamamı üzerinden- esas alınmakta,

Memur olarak çalışanlarda ise emekli keseneklerine esas aylıklar üzerinden kesilen kesenek ve karşılık tutarları esas alınmaktadır.

Devlet memurları için yapılan bu hesaplamada yalnızca intibakları, taban aylığı, kıdem aylığı, en yüksek devlet memuru aylığına karşılık gelen ek göstergeler itibariyle belirli oranları dikkate alınmakta, ancak görevde iken alınan diğer ödeme ve yardımlar -görev ücretleri- esas alınmamaktadır.

Bu durum ise devlet memurları aleyhine olan bir resmi ortaya çıkarmakta, devlet memurunun 30 yıl üzerinden alacağı emeklilik ikramiyesi parası ile kamu işçisinin 30 yıla karşılık alacağı kıdem tazminatı parası arasında azımsanmayacak derecede farklı bir meblağ oluşmaktadır.

Bu nedenle; günümüz şartlarına göre, kamu görevini yürütmekte olan bir devlet memuruna ödenecek olan emeklilik ikramiyesi tutarında esas alınacak hesaplama sisteminin değiştirilmesi ve görevde alınan ücretin karşılığı bir ödeme yapılmasının, Emeklilik ikramiyesi hesaplamasında ay küsuratlarının da dahil edilmesinin,

Doğru ve haklı bir değerlendirme olacağını düşünmekteyiz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber