Kamu Sen, Bakan Coşkun'a sitem mektubu gönderdi

Haber Giriş : 01 Nisan 2005 11:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri Fahrettin Yokuş, geçtiğimiz günlerde memurların çalışmadığını söylediği öne sürülen Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'a "sitem" mektubu gönderdi. Yokuş, Bakan Coşkun'a, çalışmayan memurların kimler olduğunu, bu kimselerin hangi kurumlarda çalıştığını ve bu tespitin kimler tarafından hangi kriterlere dayanarak yapıldığını sordu. Yokuş, mektupta, "Türlü oyunlarla, iftiralarla, memurumuzun Türk milleti nezrinde küçük düşürülmesine ve onuruyla oynanmasına müsaade etmeyeceğimizi tüm gücümüzle haykırıyoruz" dedi.

Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri Fahrettin Yokuş'un Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'a yazdığı mektup şöyle:

"Sayın Ali Coşkun; Hükümetinizin göreve geldiği günden beri, kamu kurumlarına ve kamu çalışanlarına karşı takındığı olumsuz tutum bugün husumet derecesine varmıştır. Son günlerde, Bakanı olduğunuz 59. Hükümet tarafından Türkiye'de kamu çalışanlarına karşı adeta bir karalama kampanyası başlatılmıştır. Özellikle '800 bin memurun çalışmadan maaş aldığı' yönünde yaptığınız açıklama, gerçekleri yansıtmayan, yalan, yanlış ve talihsiz bir demeçtir. Bu tarz konuşmaların temelinde Kamu Personel Rejimi'nde yapmayı planladıkları memur kıyımına kılıf hazırlama, taraftar toplama gayretlerinizin yattığını düşünmekteyiz. Hükümetin bakanı dolayısıyla kamu çalışanlarının amiri konumunda olan bir kişinin durumdan şikayet etmek yerine, çalışmadan maaş aldığını iddia ettiği memurların çalışmasını sağlamak asli görevi olmalıdır. Bizler devletimizden maaş alan hiç kimsenin boş oturmasını kabul edemeyiz. Ancak idarecilerin görevi de emrindeki çalışanları daha verimli ve etkin çalışır hale getirmektir. Siz de bir bakan olarak, şikayet merci değil, icra mercii konumunda bulunmaktasınız. Kamu çalışanlarının verimli çalışmasını sağlayacak kişi de bizzat sizsiniz. Toplum kesimlerini birbirine düşürerek ulaşmak istediğiniz amaç açıktır: Hükümet olarak, istihdam yaratmada, ücret adaletsizliğinde, kayıt dışı istihdam konusunda yaşadığınız başarısızlığı, memurlara fatura etmeye çalışmaktasınız. Ancak ülkemizde hizmet veren memur sayısı bir çok Avrupa ülkesinin gerisinde seyretmektedir. OECD'ye göre her 100 kişiye Finlandiya'da 10, Kanada'da 8, ABD'de 7, İspanya ve İtalya'da 4, Almanya, Yeni Zelanda ve Avusturya'da 6 ve Fransa'da 8 memur hizmet verirken, Türkiye'de her 100 kişiye yalnızca 3 kamu çalışanı düşmektedir."

"140 BİN MEMURA DAHA İHTİYAÇ VAR"

Mektup şöyle devam ediyor:

"Memur sayısının az olmasının yanı sıra, illere göre memur dağılımı açısından da Türkiye'de sorunlar yaşanmaktadır. Hayat pahalılığının daha yoğun hissedildiği, ulaşımın güç ve ev kiralarının yüksek olduğu illerde kadro boşluğunun bulunması, buna rağmen hayat şartlarının daha kolay olduğu bazı bölgelerde ise yoğun bir kadrolaşmanın yaşanması, devletin hizmetlerinde aksamalara yol açmaktadır. Devlet Personel Başkanlığı'na göre İstanbul'un da aralarında bulunduğu taşrada 1 milyon 751 bin memur kadrosundan 340 bini boş durmaktadır. Emniyet Genel Müdürlüğü'ne göre de, Türkiye'de hali hazırda emniyet teşkilatında çalışan memurların iki kat fazlasına ihtiyaç duyulmaktadır. Avrupa ülkelerinde her 200 kişiye 1 polis düşerken, Türkiye'de ortalama 450 kişiye 1 polis düşmektedir. 2002 yılı itibarı ile 199 bin 151 memur kadrosu bulunan İstanbul'da, hayat şartlarının zorluğu ve memur ücretlerinin düşüklüğü nedeniyle 40 bin kadro açığı bulunmaktadır. Nüfusu ve dolayısıyla hizmet götürülecek alanları hızla artan İstanbul'un ihtiyaç duyduğu memur sayısı ise 300 bin civarındadır. Buna göre halen 160 bin dolayında memurun görev yaptığı şehirde, 140 bin memura daha ihtiyaç vardır. İstanbul'da memur açığının getirdiği sıkıntı her alanda kendini hissettirmektedir. 32 devlet ve eğitim hastanesi, 300 sağlık ocağı, 18 semt polikliniği ile il sağlık hizmeti verilen şehirde büyük bir sağlık personeli açığı bulunmaktadır. 12 milyon nüfuslu İstanbul'da ortalama bin 100 çevre sağlığı teknisyenine ihtiyaç duyulurken, bu hizmet yalnızca 144 personelle sağlanmaya çalışılmaktadır. Bin 250 sağlık memuruna ihtiyaç duyulan şehirde, 450 sağlık memuru görev yapmaktadır. Normal şartlarda 30-50 bin nüfusa 1 sağlık ocağı olması gerekirken İstanbul'un bazı bölgelerinde 300 bin nüfusa 1 sağlık ocağı düşmektedir. Toplam kamu çalışanlarının yaklaşık 3'te 1'inin istihdam edildiği eğitim kurumlarında da benzer sorunlar bulunmaktadır. Öğretmen açığı bir türlü kapatılamamaktadır. Diyanet işlerinde de personel sorunları yaşanmakta ve yaklaşık 25 bin caminin imamı bulunmamaktadır. İstanbul'da bir memur 80 kişiye, İzmir'de 40 kişiye hizmet vermektedir. Ankara'da ise her 23 kişiye bir memur düşmektedir. Türkiye ortalamasına göre her 30 kişiye bir memur düştüğü göz önüne alındığında ülke genelinde memur sayısının planlananın gerisinde kaldığı ve ihtiyacın karşılanamadığı görülmektedir. Bütün bu veriler ışığında Türk memurunu hedef alan bu talihsiz demeciniz konusunda tarafınızdan daha detaylı açıklama bekliyoruz. Çalışmadığını iddia ettiğiniz memurlar kimlerdir? Bunlar hangi kurumlarda görev yapmaktadır? Bu kimselerin tespiti kimler tarafından, hangi kriterler göz önüne alınarak yapılmıştır? Sayın bakanımız, sizi bu sorulara acilen cevap vererek kamuoyunu aydınlatmaya çağırıyoruz."

İHA

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber