Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'tan muharrem ayı ve Kerbela mesajı

"Kerbela, adaletsizliğe karşı onurlu bir mücadelenin, haksızlık karşısında kıyama duruşun ve hakkaniyetten vazgeçmeyişin bir sembolüdür"- "Muharrem ayı, acı dolu zamanlardan yüreğimize hüzünle akıp geldiğinde, o tarifi imkansız elemi adeta yeniden yaşarız"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 08 Ağustos 2022 11:22, Son Güncelleme : 08 Ağustos 2022 11:34
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'tan muharrem ayı ve Kerbela mesajı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, adaletsizliğe karşı onurlu mücadelenin sembolü olan Kerbela olayının tarifi imkansız eleminin muharrem ayında yeniden yaşandığını bildirdi.

Erbaş, muharrem ayı dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Muharrem ayının, Hz.Muhammed tarafından "Allah'ın ayı" olarak nitelendirildiğini belirten Erbaş, hicri takvimin başlangıcı olması açısından da bu ayın, "Müslümanların bir muştu serinliğinde yeni başlangıçlara doğru hicret yürüyüşünü hatırlattığını" kaydetti.

Muharrem ayının 10'uncu gününün de Aşure Günü olarak idrak edildiğini hatırlatan Erbaş, bu ayın aynı zamanda ehlibeytten Hz.Hüseyin ve arkadaşlarının Kerbela'daki şehadetinin acısını ve hüznünü taşıdığını ifade etti.

Erbaş, şöyle devam etti:

"Muharrem ayı, acı dolu zamanlardan yüreğimize hüzünle akıp geldiğinde, o tarifi imkansız elemi adeta yeniden yaşarız. Müslümanların yüreğini derinden yaralayan bu elim vaka, yüzyıllar boyu, hangi coğrafyadan, hangi ırktan, hangi mezhepten ve hangi kültürden olursa olsun tüm Müslümanlar için aynı acının ve hüznün ortak ifadesi olmuştur.

Elbette, Kerbela hadisesinin, tarihte yaşanmış bir acı olayın ötesinde çağları aşan mesajları vardır. Bu açıdan Kerbela, adaletsizliğe karşı onurlu bir mücadelenin, haksızlık karşısında kıyama duruşun ve hakkaniyetten vazgeçmeyişin bir sembolüdür. Her türlü zulme karşı hak-hakikat adına asil bir yürüyüşün, vefanın ve sözüne sadık kalmanın simgesidir."

- "Müslümanların coğrafyası hüzün diyarlarına çevrildi"

Kerbela'da şehit edilen, adaletin, cesaretin, yiğitliğin ve yüksek ahlakın timsali Hz. Hüseyin ve yakınlarının zulüm karşısında gösterdiği onurlu mücadele ile hak yolunda yürüyenlerin gönüllerinde yer ettiğini belirten Erbaş, onları şehit edenlerin ise insanlık tarihinin karanlık sayfalarında sonsuza dek mahkum edildiğini kaydetti.

"Bugün İslam dünyası bir hüzün mevsimindedir" ifadelerini kullanan Erbaş,İslam dünyasının maruz kaldığı savaşlar, işgaller, yoksulluk ve yalnızlık gibi sıkıntıların Müslümanların coğrafyasını adeta hüzün diyarlarına çevirdiğini belirtti.

Nice canların İslam coğrafyasında fitne, tefrika ve terör ateşinde yanmaya devam ettiğini ifade eden Erbaş, "Bu zor süreçte Müslümanlar hep birlikte Allah'ın ipine, Kur'an'a ve sünnete sımsıkı sarılarak, 'Müminler ancak kardeştirler.' (Hucurat, 49/10.) ayetinin mesajını hayata hakim kılmak zorundadır. Kerbela gibi tarihte vuku bulmuş acı olayları doğru okuyup feraset ve aklıselim ile hareket ederek bugün yaşanan fitneleri bertaraf etmek zorundadır." değerlendirmesinde bulundu.

Erbaş, başta Hz. Hüseyin olmak üzere bütün Kerbela şehitleri ile din, iman, mukaddesat uğruna, hak ve hakikat yolunda canlarını feda edenleri rahmetle andı, muharrem ayının fitne, karmaşa ve kavgaların son bulmasına, barış ve kardeşliğin güçlenmesine vesile olmasını diledi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde gerçekleştirdiği askeri operasyonlarla güvenli geri dönüşlerin önünü açtığını belirterek, "Ancak, PKK/YPG/PYD terör örgütü ve uzantılarının bu istikrar ortamını bozmak ve ayrılıkçı gündemini ilerletmek için ülkemize ve Suriyeli sivillere yönelik saldırıları sürüyor. Milyonlarca Suriyelinin güvenliğine katkı sağlayan ülkemizin, bu saldırılar karşısında hareketsiz kalması beklenemez." diye konuştu.

Çavuşoğlu, Ankara'da düzenlenen 13. Büyükelçiler Konferansı'nın açılışında konuştu.

Türkiye'nin işgal altındaki Azerbaycan topraklarının kurtarılmasını desteklediğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Karabağ'da barışın önündeki işgal engeli yıkılırken Türkiye doğrunun, haklının ve adaletin yanında durdu. Donmuş ihtilaf tabirini sorguladık. Buzun erimesinin her an çatışma demek olduğunu hatırlattık. Çatışma başladığında kahraman Azerbaycan ordusunun işgal altındaki topraklarını kurtarmasını destekledik." ifadelerini kullandı.

Savaşın sona ermesiyle Türkiye'nin bölgesel barış için çabalara yöneldiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Bu sayede bugün işgal altındaki toprakları, yerlerinden edilmiş kişileri, Azerbaycan'ın tabiriyle kaçkın-göçkünleri ve her an patlayacak çatışmayı değil, bölgesel barışı ve iş birliğini konuşuyoruz. Buradan Ermenistan'ı da yeni provokasyonlara girmemesi konusunda tekrar uyarıyoruz." diye konuştu.

- "Milyonlarca Suriyelinin güvenliğine katkı sağlayan ülkemizin, PKK/PYD saldırıları karşısında hareketsiz kalması beklenemez"

Çavuşoğlu, Türkiye'nin Suriye'deki krizin Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliği temelinde bir siyasi süreçle sona erdirilmesi için Astana Süreci dahil tüm çabalara öncülük ettiğini söyledi.

Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu'nun Suriye'nin kuzeyinde düzenlediği harekatların sivillerin güvenliğini temin ederek BM standartlarında güvenli ve gönüllü geri dönüşlerin önünü açtığını kaydeden Çavuşoğlu, "Ancak, PKK/YPG/PYD terör örgütü ve uzantılarının bu istikrar ortamını bozmak ve ayrılıkçı gündemini ilerletmek için ülkemize ve Suriyeli sivillere yönelik saldırıları sürüyor. Milyonlarca Suriyelinin güvenliğine katkı sağlayan ülkemizin, bu saldırılar karşısında hareketsiz kalması beklenemez." değerlendirmesini yaptı.

Çavuşoğlu, Irak'ta yaşanan gelişmelerin de yakından takip edildiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"İstikrarlı, huzurlu, müreffeh ve toprağının her bir karışında tam anlamıyla egemen bir Irak görmek istiyoruz. PKK'nın bu ülkedeki mevcudiyeti de Irak'la ilişkilerimizin önemli bir boyutu. Irak'tan öncelikle malumun ilamını, yani PKK'nın terör örgütü olduğunu açıklamasını ve bu örgüte karşı somut adımlar atmasını bekliyoruz. Bu beklentimiz gerçekleşene kadar ulusal güvenliğimizin zorunlu kıldığı tedbirleri almayı sürdüreceğiz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber