Erdoğan: Her olay polise fatura ediliyor

Kaynak : NTV
Haber Giriş : 21 Aralık 2012 22:43, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, NTV ve STAR'dan canlı yayınlanan programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Oğuz Haksever yönetiminde Nermin Yurteri, Mehmet Barlas, Nazlı Öztarhan'ın sorularını yanıtlayan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Bu gerçeği 75 milyonun benden dinlemesini istiyorum. Türkiye'de kuvvetler ayrılığını en güçlü savunan partinin lideriyim. Bu konuyu bir defa daha altını çizerek güçlü bir şekilde ifade edeyim. Kimse bunu eğip büküp sağa sola çekmesin.

Biz içerikle ilgili sıkıntılarımızı dile getirdik. Ben Başbakan olarak ülkem adına konuşuyorum. Kuvvetler ayrılığı dediğimiz yasama, yürütme, yargının hareket alanı vardır. Birbirlerinin alanına giremezler. Hepsinin alanı bellidir.

367 ÖRNEĞİ

Ama ülkemizde öyle olaylar yaşandı ki... Yargı, yasamanın da yürütmenin de alanına girmiştir. Özellikle 367 olayında yargı, yürütmenin alanına müdahil oldu. Yargının yerindelik değerlendirmesi yapması doğru değildir.

Biz hükümet olarak adım atıyoruz. Galataport'un satışı olayını yargı engelledi. Bizim yapmamızı engelleyen yasama maddesi yoktu.

'YETKİ İHLALİNE KARŞIYIZ'

Bu engellemelerde kaybeden millet oluyor. Bizim burada karşı olduğumuz yerindelik kararıdır. erkler arası yetki ihlaline karşıyız. Biz kuvvetler ayrılığını en güçlü savunan ülkeyiz. Çünkü bunun bedelini ağır ödedik.

Yargının yasalara aykırı olduğu karar varsa denetim hakkı vardır. Kent hastaneleri diye projemiz var. 5 yıldır bunu bürokratik engellemeler nedeniyle hayata geçiremiyoruz. Konya'daki konuşmamda ben bu sıkıntıları dile getirdim.

Bu engellemeler maliyetleri artırıyor, önemli projeleri hayata geçirmemizi engelliyor, kredi kuruluşlarının kredi vermesinin önüne geçiyor.

Bu her zaman olmuyor ama zaman zaman olması bile bize çok şey kaybettiriyor. Muhasır medeniyetler seviyesine ulaşmadaki yarışta geri bırakıyor.

'GÜNDEM OLUŞTURMALIYIM'

Başbakan olarak öyle bir başlık oluşturmam gerekir ki bu gündem oluşturmalı. Bu tartışmalar olmazsa ben Başbakan olamam. Gündem başkalarının elinde kalırsa olmaz.

'TUTUKLAMA SAYISI ARTMAYA BAŞLADI'

Şu anda cezaevlerine giriş tutuklama sayısı artmaya başladı. Bunun nedeni, adalet sisteminin hız kazanmasıdır.

BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI

Başkanlık sisteminde kuvvetler ayrılığı kalkmıyor. ABD'ye baktığınızda inceleme sistemi çok güçlü. Atatürk döneminde yetki Meclis'e bağlanmıştı. Gazi o zaman kuvvetler ayrılığından bahsetmiyor. Kuvvetler birliğinden bahsediyordu. Belki bunu savaş şartları nedeniyle yaptı ama uzun süre kullanıldı.

Benim arzum parlamentonun gücünü daha da artırmak. Referanduma daha da açık yapıyı güçlendirmemiz lazım.

'KANI KANLA TEMİZLEYEMEZSİNİZ'

Ben herkesin yerli yerinde bazı kanaatlerini sergilerken, eğip bükmeden bunları konuşmamız lazım. Yani terör konusunda, terörle mücadelede ittifak sağlayamıyorsak bu bizim için büyük bir açıktır. Burada bir kan varsa kanla temizleyemezsiniz.

ARINÇ'A GÖNDERME

Biz, terörle mücadeleye devam edeceğiz ama Meclis içerisindeki uzantılarıyla müzakere de ederiz. Bizim derdimiz terörle mücadelede milletimizi refaha nasıl ulaştırırız. Ama Meclis'te etkinliği olmayan uzantılarla görüşmeyiz, teröristleri kucaklayanlarla görüşmeyiz. Yani bizim yolumuz 'bana da işkence yapılsaydı dağa çıkarımdım' değil. Dağa çıkışı engelleyebilirsek ne mutlu bize.

Dokunulmazlık denen olay nasıl kalkar? Bu yasalarla belirlenmiştir. Bununla ilgili yargının attığı adımlar var. Bu fezleke olarak Meclis'e geldiğinde bu konularla ilgili olarak biz grup olarak çalışırız.

ULUDERE OLAYI

Biz AK Parti olarak biz yaşatmanın gayreti içerisindeyiz. Uludere'nin soykırım olduğunu söyleyen kişi; Başbağları konuşmuyor, Yeditepe'yi, Bingöl'ü konuşmuyor. Buralarda askerlerimiz topluca şehit edildi.

TSK İMTİHANLARDAN GEÇTİ

Bu ülkede TSK bazı imtihanlardan geçti. Yeditepe'yi yaşayan komutanla dalga geçtiler. Uludere'ye ilişkin görüntülerde sadece hareketler görünüyor. Burada iki geçek var; bir kaçakçılığı meşrulaştıralım, iki terör adına yapılıyorsa buna göz yumalım.

'DERSİM YANLIŞINA DÜŞMEK İSTEMEDİK'

Uludere'yi bu kadar basite indirgemeyelim. Sonuçta terörist de sivildir. Biraz sabredelim ölen 34 kişiyle ilgili yargı kararını bekleyelim. Sürekli sivil denmesini bir beyin yıkama hamlesi olarak görüyorum. Uludere konusunda biz adım attık, Dersim yanlışına düşmek istemedik.

Daha netice ortaya çıkmadan terör örgütü ve uzantıları kalkıyorlar bize 'illa özür dileyeceksin' diyorlar. Gerekirse özür dileriz.

Bir Dersim olayını yaşamış olan CHP'nin oralı olan başkanı yaşananları neden konuşamıyor? Dersim olduğu zaman onlar tek partiydi alternatifleri bile yoktu.

'ULUDERE'DE İSTİSMAR VAR'

Uludere olayının olduğu günün sabahında ROJ TV'nin bu olayı ağlayarak vermesi kuşku verici şeyler. İstismarın boytularını açıkça gösteriyor. Bu istismarlara karşı elele vermemiz gerekiyor.

Bir Güngören olayını düşündüğünüz de bu sıradan bir olay değildi. Konutların iş yerlerinin olduğu yerde terör vatandaşlarımızı vurdu. Onlarca kişi şehit oldu. Bunlar hiç konuşulmuyor. Varsa yoksa Uludere. Bizim buradaki yöntemimiz yargıdır. Genelkurmayımız görevinin gereğini yaparak askeri yargıyı devreye soktu. Aynı şekilde savcılık da olayla ilgili devreye girdi.

ERGENEKON SORUŞTURMASI

Ben sayın Kılıçdaroğlu kadar cesur değilim. Anayasanın ilgili maddesini göz göre göre çiğneyemem. Yargıya müdahale edemem. Silivri cezaevi en uygun şartlarda yapılmıştır. Silivri bir açık hava hapishanesi değildir. Konuyla ilgili yargı ne karar verirse ona saygı duyarız. Yüce divan kararının Ergenekon'a emsal teşkil etmesi mümkün değil.

'TUTUKLU VEKİLLER İÇİN SÖZ VERMEDİK'

Biz tutuklu vekillerin tahliyesi yönünde bir söz vermedik. CHP Genel Başkanı verilmemiş bir sözü verilmiş gibi yaparak bizi zan altında bırakıyor. Bu insanlar seçildiklerinde tutuklu muydu, değil miydi? Siz dışarda hiç mi aday bulamadınız da bunları aday gösterdiniz? Bu CHP ve MHP'nin mantığını ters çalıştığını gösterir.

'DERİN DEVLET TEMİZLENDİ DİYEMEM'

Devletteki derin yapı tamamen temizlendi diye bir iddia içinde olmadık. O kadar büyük bir iddiada bulunamam. Derin yapının sıfırlandığı bir ülke yoktur. Her ülkede bu tür yapılanmalar vardır.

Önemli olan bu tür yapılanmaların darbelere neden olup olmadığıdır. Biz bu yapıların zararını en aza indirdik. Biz yolsuzlukla mücadelede başarılı olduysak bu çetelerle mücadelede başarılı olduğumuz içindir.

'BEN DE DİNLENDİM'

Hozat'taki fişlenme iddiaları üzerine başlattığımız takip devam ediyor. Devletin bazı kurumlarında 'derin devlet'ten kalma kötü alışkanlıklar var. Ben dahil bu dinlemeler bitmemiştir. Evimin altındaki ofisimde dinleme cihazı bulundu. Derin devlet denen olay boş durmuyor.

Deniz Baykal'la ilgili kaseti de kimin yaptığı bulunamadı. Olayı duyduğumda Meclis'te kulisteydim, Bakan Yıldırım'a talimat verecek yayını kestik. Ama Deniz Baykal bu konuyla ilgili hassasiyetimi anlayamadı.

ODTÜ'DEKİ OLAYLAR

Ben bu üniversitenin yönetimini anlayabilmiş değilim, bunlar samimi değiller. Yine aynı şekilde bir toplantı sırasında, öğrenciler toplantı mahaline gelerek taşlamaya başladılar. Bu son olay ise bunun çok çok ötesinde. Polis oraya neden geldi? Kampüse sırt çantalarında bulunan molotoflarla gelen kişiler, eylem sırasında bunları yaktılar ve bunun üzerine polis destek istedi.

'YETİŞTİRDİĞİMİZ ÖĞRENCİLER BUNLARSA TÜRKİYE BATMIŞ'

Siz nasıl bir üniversitesiniz. Sizin yetiştirdiğimiz öğrenciler bunlarsa Türkiye batmıştır. Bu öğrenciler uydumuz fırlatılırken gururlanacağı yerde lastik yakıp eylem yapıyor. Sonra neymiş protesto için derse girmiyorlarmış. Böyle üniversite öğretim görevlisi olsa ne olur olmasa ne olur.

POLİSİ SAVUNDU

Sonra bakıyoruz medya bu insanları sahipleniyor. Her olay polise fatura ediliyor. Orada lastik yakılmamış olsa molotof atılmamış olsa polis oraya neden girsin?

GÜL'E DAVET POLEMİĞİ

TÜBİTAK keşke Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü davet etmeyi atlamamış olsaydı. Medya bunun faturasını yine bize kesti ama organizasyon tamamen TÜBİTAK'a aittir.

'CUMHURİYETLE HESAPLAŞMA İÇİNDE DEĞİLİZ'

Biz son 10 yılın 79 yılla kıyaslamasını yapıyoruz. Biz, bu nedenle Cumhuriyet'le hesaplaşmakla suçlanıyoruz. Biz 79 seneyi bütün olarak alıp son 10 senede nereye geldiğimizi gösteriyoruz. Devletin borçlanması, nerelerden nerelere geldi. Merkez Bankası döviz rezervi 121 milyar doları aştı. IMF'ye borcumuzu da Mayıs ayında sıfırlıyoruz.

IMF'ye 5 milyar dolar borç verecek duruma geldik. Bankalarımız iflas ediyordu, biz kamu bankalarının borçlarını ödedik. KEY denilen ödemeleri yaptık. Bunları anlatmayalım, anlatınca Cumhuriyet'le hesaplaşıyorlar deniliyor. Bizim cumhurun sahibiyle bir alıp veremediğimiz yok.

'HALA MUHAFAZAKARIM'

Muhafazakarlaşma konusunda ise ben hala muhafazakarım, bunda değişen bir şey yok.

ZENGİNDEN DAHA ÇOK VERGİ

Zengin olandan daha fazla vergi alacağız. Bu gelişmiş ülkelerde de böyle. Çok kazananlar da bundan rahatısız olacaklar ama rahatsız olmasınlar. Sonuçta kazanan bu ülke olacak.

'DERECELENDİRME KURULUŞLARIYLA BARIŞMAM'

Kredi derecelendirme kuruluşlarıyla barışmam mümkün değil. Bunlar tamamen siyasi. Yunanistan batmış durumda 6 puan birden yükseltiyorlar. Türkiye'nin puanını gıdım gıdım yükseltiyorlar. Bunlar samimi değiller. Adalarını satan ülkenin kredi puanını hala 6 basamak yükseltiyorlar.

'KADINA ŞİDDET ARTMIYOR'

Kadına şiddet oran itibarıyla aslında artmıyor. Geçmişte medya bunları takip etmiyordu. Algılamada bir sıkıntı yaşanıyor. Eskiden bunların istatistiki verileri yayınlanmıyordu. Şimdi hepsini takip ediyoruz. Bizim dinimizde kadına kalkıp da vuramazsın, kadın da erkeğe vuramaz. Bunu yapıyorsan burada hukuk devreye girer.

ASKER İNTİHARLARI

Kışlada intihar genelde er ve erbaşlar arasında oluyor. Bu tür olaylarda ABD bir numara. Bu tür olayları A'dan Z'ye inceletiyoruz. Bu olayların son yıllarda yarı yarıya azaldığını görüyoruz. Kontroller sayesinde bu azalma sağlandı.

Askerin içerisinde intihar oluyorda dışarıda olmuyor mu? Birilerine fatura kesmek doğru değil. Yazılı ve görsel medayadan ricam bu konuda daha hassas olmasıdır.

'OTOYOL ÖZELLEŞTİRMESİNDE FİYAT İYİ'

Otoyol ve köprü özelleştirmesinde, fiyat tabii daha iyi olabilirdi ama günümüz şartlarına göre iyi olduğu söyleniyor. Geçiş ücretlerine istenildiği gibi zam yapılamayacak. 'Bunlar özel sektör istenildiği gibi zam yaparlar' gibi bir anlayış söz konusu değil. Zamlar konsunda enflasyon kriter olacak. Ama bakım onarım işlerinde taviz yok.

'ESAD İÇİN SÜRE VERMEDİM'

Suriye'nin geleceğiyle ilgili olarak Esad'ın siyasi ömrüyle ilgili süre vermedim ama gidicidir. Halk sizi istemiyorsa er veya geç gidecektir. Esad işi mezhep savaşına getirmiştir. Suriye'de azınlığın çoğunluğa tahakkümü vardır. Esad'ın karada bir hakimiyeti kalmamıştır.

'GERİ ADIM YOK'

Suriye politikasında geri adım atmayacağız. Esad'ın en büyük destekçisi İran'dır. BM Güvenlik Konseyi'nden beklenen kararın çıkmaması Esad'ı güçlendirmiştir. Batı destek veriyor Esad'a karşı ama beklediğimiz destek değil.

'IRAK SURİYE OLABİLİR'

Irak'ta da bir mezhep savaşı var ve Suriye'ye dönüşebilir. Bağdat hükümeti orada azınlık hükümeti halindedir. Irak'ın bölünmesi konuşuluyor ama benim temennim bunun gerçekleşmemesidir. Orada halka dayalı bir sistemin oturtulması gerekmektedir.

'İRAN GENELKURMAYI SAÇMALIYOR'

Patriotlar yerleştirilirse 3. dünya savaşı çıkar diyen İran Genelkurmay Başkanı saçmalıyor. Gereksiz bir şey. Genelkurmay Başkanı önce kim adına konuşuyor, ne adına konuşuyor?

Biz cumhurbaşkanı ile konuştuğumuz zaman 'o kendi düşüncelerini söylüyor, bizim öyle bir düşüncemiz yok' diyor. Bakıyorsunuz sonra bir başkası çıkıp başka konuşuyor. Yani İran'da kim kim adına konuşuyor ne adına konuşuyor, orada söylem kimdedir, böyle devam edip gidiyor.

Biz kendi kararımızı kendimiz veririz. Gerçi kendi ülkemin muhalefeti bile bizi anlayamıyor ve topraklarımızı NATO'ya devrettiğimizi söylüyor. NATO'nun amir hükmünde üye ülkelerin topraklarının savunucusu NATO'dur hükmü var.

İran'da herkes konuşuyor. Patriotlar, Adana, Gaziantep ve Kahramanmaraş'a yerleştirilecek."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber