Çözüm sürecinin sahibi TBMM oluyor

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, çözüm sürecine yönelik yasa tasarısının, sadece devlet ve hükümet nezdinde değil Meclis'in de katılımıyla yürütüleceğini belirterek, "Milli iradenin tecelli ettiği TBMM, bu sürecin sahibi, hükümet ise lokomotifi olacaktır. Yeter ki TBMM’de grubu olan partiler bu meseleye siyaset üstü ve sağduyulu olarak yaklaşsın. Yeter ki mesele günlük siyasi çıkarlara malzeme olarak kullanılmasın" değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 28 Haziran 2014 13:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Çözüm sürecinin sahibi TBMM oluyor

Kapusuz, yaptığı yazılı açıklamada, çözüm süreciyle ilgili Meclis'e sevk edilen kanun tasarısının AK Parti iktidarının çözüm noktasında ne kadar kararlı olduğunun açık bir göstergesi olduğunu belirtti.

Bu kanun tasarısıyla Türkiye'nin, 30 yıllık terör sorununu kendi yol haritası ve kendi yöntemleriyle barışçıl bir şekilde çözmeye bir adım daha yaklaştığını vurgulayan Kapusuz, "Bu tasarıyla çözüm süreci, sadece devlet ve hükümet nezdinde değil Meclis'in de katılımıyla yürütülecektir. Milli iradenin tecelli ettiği TBMM, bu sürecin sahibi, hükümet ise lokomotifi olacaktır. Yeter ki TBMM'de grubu olan partiler bu meseleye siyaset üstü ve sağduyulu olarak yaklaşsın. Yeter ki mesele günlük siyasi çıkarlara malzeme olarak kullanılmasın" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Hükümete sınırsız yetkiler verilmiş ve tasarıda muğlaklık var" ifadelerinin de gerçeği yansıtmadığını belirten Kapusuz, hükümetin terörün bitirilmesi için hangi yasal düzenlemeyi yapacaksa bunu TBMM'ye sunacağını, dolayısıyla TBMM'deki muhalefet partilerinin sürece doğrudan müdahil olacaklarını ifade etti.

Salih Kapusuz, açıklamasında şunları kaydetti:

"Kaldı ki Kılıçdaroğlu, daha geçtiğimiz hafta Diyarbakır seyahati esnasında çözüm sürecinin yasal zemine oturtulması gerektiğini ifade etmişken bugün neden çark etmiştir? Sebebi açıktır; Kılıçdaroğlu terör meselesini AK Parti iktidarının çözmesini istememektedir. Diyarbakır'da söylediğini Ankara'da inkar ederek çözüme katkı sunmayı reddetmiştir. Kılıçdaroğlu, ayrıca tasarının seçim öncesine denk geldiğini ifade ederek zamanlamasını da manidar bulduğunu ifade etmiştir.

Kılıçdaroğlu'nun 'muğlaklık ve gizlilik' eleştirilerine en güzel cevap ise bu tasarıda yer alan 'Yapılan çalışmalar ile alınan tedbirlere ilişkin kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesi' ifadesidir. Tasarıdaki bu gibi ifadeler ile hükümet, sürecin her aşamasını kamuoyuyla paylaşacağını belirterek 'şeffaf' bir süreç yürüteceğini ifade etmiştir. CHP'nin Doğu ve Güneydoğu'da tabela partisi olmasının tek nedeni bu ilkesiz politikalardır."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber