MEB, proje okulu uygulamasını kaldırmalı

2014 yılının bakanı ve bürokratlarının projesi olarak ortaya çıkan proje okulları sistemin sorunu olmaya devam ediyor

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 26 Mart 2019 10:03, Son Güncelleme : 25 Mart 2019 18:08
MEB, proje okulu uygulamasını kaldırmalı

MEB Proje Okulu Uygulamasını Kaldırmalıdır.

2014 yılının bakanı ve bürokratlarının projesi olarak ortaya çıkan proje okulları sistemin sorunu olmaya devam ediyor.

Sürece ve Sorunlara bakalım:

1- Proje Okulu Tanımından ve Amaçtan Uzak Bir Şekilde Sayısının Artmış Olması

Konuyu daha önce "Bakan Ziya Selçuk Proje Okullarına Ne Zaman El Atacak" başlığıyla ele almıştık.

O Yazımızda;

"2014 yılında proje okulu düzenlemesi yapıldığında sadece elle sayılır sayıda okul, proje okulu idi. Bunlar da eğitim sistemimize damga vurmuş okullardı.

Sonra tüm Fen ve Sosyal Bilimler Liseleri de eklendi. Daha sonra bir kısmı çıkarıldı derken tematik okullar eklendi.

2018'de ise sınavla öğrenci almak proje okulu olmak için kriter oldu. Hiçbir başkaca özelliği olmayan sadece öğrenciyi sınavla aldığı için proje okulu yapılan okullar var.

Oysa ki ulusal ya da uluslararası proje uygulayan okullar için düzenlenmişti kanun..."

Demiştik. https://www.memurlar.net/haber/805091/bakan-ziya-selcuk-proje-okullarina-ne-zaman-el-atacak.html

2018 yılında TEOG'un kaldırılması nedeniyle sadece sınavla öğrenci aldığı için proje okulu ilan edilen kurumlar var.

2018'de açıklanan ilk sayılara göre;

İdi. Tabii ki bu sonradan değişti.

Örneğin Meslek Liselerinde 9. Sınıfa beş şube öğrenci alınmışken sadece bir şubesi sınavla öğrenci alıyor diye proje okulu ilan edilmiş kurumlar var.

Bu yıl durum ne olacak belli değil.

2- Öğretmen ve Yönetici Atamaları

Okul proje okulu olunca öğretmen ataması da keyfi olarak kayırma ile olabiliyor.

Süreç başladığında tamamen keyfi olan atamalar bu okullarda çalışan öğretmenlerin görevlerine keyfi olarak son vermeler bir birini izledi. Nikah masasında söylenen "Belediye Başkanının bana verdiği yetkiye dayanarak cümlesi" 652 sayılı KHK'nın 37.maddesinin 9. Fıkrasının bana verdiği yetkiye dayanarak sizi bu okuldan alıyorum ya da bu okula atıyorum." oldu.

3- Yönetmelik süreci

1 Eylül 2016 da yönetmelik düzenlemesi yapıldı. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program Ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği.

Düzenleme hem proje okulu olma kriteri hem de öğretmen atama ve yönetici görevlendirmelerini düzenliyordu. Bu kurala dahi uyulmaksızın uygulamalar yapıldı. Köklü okulların içleri boşaltıldı. Adamını bulan bu okullara öğretmen oldu yönetici oldu.

4- Yargıya giden öğretmenler

Yönetmeliğin geçici maddesine göre 01.09.2016 itibariyle bu okulda 4 yılını dolduran öğretmenlerin görevi sona erecekti. Madde şu şekildeydi.

"GEÇİCİ MADDE 1 - (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte valiliklerce ataması yapılmış olan öğretmenler ile görevlendirilmesi yapılmış yöneticilerden dört veya sekiz yıllık görev süresini tamamlayanların görevleri sona erer. "

Oysa ki bu okullarda görev yapan öğretmenlerin bir kısmının kararnamesi valilikçe değil bakanlıkça düzenlenmişti. Bu öğretmenler bu noktadan yargıya gidince davayı kazandılar. Bir çoğunu istinaf da onayladı. Bir karar örneği için tıklayın

5- İlk Danıştay Kararı

Ayrıca Danıştay'dan yönetmelikle ilgili çıkan karar gereği bu maddede değişikliğe gidilmek durumunda kalındı. Aynen şu şekilde düzenlendi 6/7/2018 tarihinde.

"Mevcut öğretmenlerin görev süresi

GEÇİCİ MADDE 3 - (Ek:RG-6/7/2018-30470)

(1) Proje okullarında görev yapmakta olan öğretmenlerin görev süreleri, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle başlar."

Ama atı alan Üsküdar'ı geçmişti. Görevine son verilenler geri iade edilmediği gibi yeni atananlar da yerlerinde kaldı.

Bu düzenleme sonrası yargı kararının ve düzenlemenin kendisine uygulanmasını isteyen (2016 sonrası görevden alınan) öğretmenlerin yargıda mücadelesi sürüyor. Bir kısmı dava da kazandı.

6- İkinci Danıştay Kararı

Bir Danıştay kararı da duyuru yapılmaksızın atama yapılamayacağı noktasında geldi.

https://www.memurlar.net/haber/801917/danistay-dan-proje-okullariyla-ilgili-yurutmeyi-durdurma-karari.html

Bu Danıştay kararına rağmen MEB yönetmelikte düzenlemeye gitmiş değil. Sorun olarak bekleyen alanlardan biri de bu.

7- Yargı kararlarının uygulanma şekli

İdari yargı kararları o idari işlem hiç yapılmamış gibi geriye dönmeyi gerektirdiği halde uygulamada bu şekilde olmamaktadır. Bu da hukuk devleti ilkesine aykırılığı ve devlete güven sorununu gündeme getirmektedir.

Danıştay kararları sonrasında yürürlükten kalkan hükme göre yapılan işlemler geri alınması gerekirken maalesef idare bu noktada direnmektedir.

8- Norm Kadro Sorunları

Proje okullarında son dönemde en çok yaşanan sorunlardan bir tanesi de norm kadro sorunu. Norm kadroların belirlenmesinde mevcut mevzuat hükümleri uygulanmaktadır fakat norm kadroyu ilgilendiren diğer konularda uygulamada sorunlar vardır.

a- Bir öğretmen yukarıda belirtildiği üzere mahkeme kararı ile geri dönerse kimin norm fazlası olacağı konusunda uygulamada sorunlar yaşanmaktadır. Oysa ki yargı kararı ile dönen eski (bu okuldaki görevine son verilmeden önceki) durumu göz önüne alınarak uygulama yapılması gerekir.

b- Okulda norm fazlası öğretmen ortaya çıktığında (ders kapanması ya da ders saati azalmasından... kaynaklı) norm fazlası öğretmenlerin (Manisa örneğinde olduğu gibi) İl/ilçe emrine atanması uygulaması yanlıştır. İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin öğretmen norm kadrosu yoktur. Kadro olmayan kuruma atama yapılamaz.

c- Bu şekilde il/ilçe emrine atama yapılması bu öğretmenlerin 4 yıl proje okulunda kalabilme haklarını da ellerinden almaktadır. Okulda emeklilik, tayin... nedeniyle norm açılsa bile geri dönmeleri mümkün olmadığından mağduriyet oluşmaktadır.

d- Proje okullarına ilişkin "Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği"nde norm fazlası öğretmen bulunması durumunda izlenecek yol bulunmadığı gibi bu durumda izlenecek yola ilişkin atıfta da bulunulmuş değil.

e- Bu durumda okulda norm fazlası öğretmen bulunduğu halde dersler norm fazlasına dahil eşit dağıtılıyor ve 21'den eksik kalan kısmı için her öğretmen başka okula görevlendiriliyor. Oysa ki normal şartlarda norm fazlası öğretmen boş olan yere görevlendirilmelidir.

f- Uygulama birliği de yok. Her il farklı uygulamalar yapabiliyor.

9- Son olarak;

Proje okulu uygulaması amaç açısından da, kanunun çıkarılış gerekçeleri yönünden de, uygulama yönünden de sorunlar yaratmaktadır. MEB proje okulu uygulamasına son vermelidir. Sayın bakanın tüm okulları eşit hale getirmek ilk hedefimiz söylemlerine de aykırı olan bu uygulama son bulmalıdır.

Eğer uygulama devam edecekse kısıtlı sayıda okullar için uygulama yapılmalı, atamalar objektif kriterlere göre liyakat esasına göre gerçekleştirilmelidir.

Ülkemizde geçmişten bugüne;

- Fen

- Sosyal Bilimler,

- Anadolu

- Anadolu Öğretmen

- ...

Gibi kurumlara ( dönemlerinde sayılı miktarda olan zamanla arttırılan ve anlamsızlaşan) atama şekilleri söz konusu olmuştur. Bu konuda bakanlığın bir hafızası da tecrübesi de vardır fakat bugün karşı karşıya olunan proje okulu uygulaması çok farklı bir şekilde işlemektedir. Kaldı ki sayı arttıkça keyfiyet, kayırma artmakta, iş barışı, güven azalmaktadır.

Yanlışlıkta ısrar bu sorunu büyütmeye devam edecektir. Her yıl on binlerce öğretmeni ilgilendiren sorunlarla uğraşmak, kuralsızlık içinde çözüm aramak, öğretmenlere ve öğrencilere gelecek kaygısı yaşatmak eğitime yarar değil zarar verir.

Sınavla öğrenci almak proje okulu olma kriteri olarak görülen hatta sadece bir sınıfı sınavla öğrenci alıyor diye tüm okulun proje okulu ilan edildiği sistemin bilimsel bir açıklaması olamaz. Bu yönüyle bile bu sistemden vazgeçilmesi gerektiği açıktır.

Maksut BALMUK

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber