Gündüz devriye akşam sevkiyat
Suriye'deki tüm stratejisini terör örgütü PKK/PYD'yi korumak üzerine kuran ABD, yeni güvenli bölge anlaşmasında da "Münbiç tiyatrosunu" tekrarlıyor. Pazar günü sabah saatlerinde Fırat'ın doğusunda Mehmetçik ile 3 saatlik devriye gerçekleştiren ABD'liler akşam ise PKK'ya 55 TIR silah gönderdi.

ABD ile Fırat'ın doğusuna müşterek kara devriyelerinin ilki önceki gün yapılırken, devriyenin planlaması ve şekli, "Münbiç tiyatrosu tekrarlanıyor" dedirtti. ABD bu defa da Münbiç devriye örneğiyle Türkiye'yi oyalamaya çalıştı. Devriyenin planlaması ve şekli askeri harekat planlamaları nezdinde karşılık bulmadı. Harekat konseptlerine uymayan o ayrıntılar şöyle:
Mayınların temizleneceği sözünü veren ABD'nin konvoya mayın tarama aracıyla
katılması, bunun da gerçekleşmediğini ortaya koydu.
HANİ MAYINLAR TEMİZLENMİŞTİ!
Türkiye'nin güvenlik endişeleri karşısında ABD, bölgedeki terörist unsurların
Türkiye'ye güvenlik kaygısı oluşturmayacağına dair tedbir alacağı sözler vermişti.
Bunlardan biri de sınır boyunun mayın ve tuzaklamalardan temizleneceğiydi. Oysa
pazar günü yapılan kara devriyesinde bu endişenin giderilmediği görüldü. ABD,
müşterek devriyeye iki mayın tarama aracıyla katıldı.
PKK ÇEKİLDİYSE KORUMA NİYE?
ABD, PKK'lı teröristlerin ve silahların bölgeden çekildiğini söylemiş ve gerek
İHA keşifleri, gerekse kara devriyeleri öncesi helikopterlerle yapılan kontrollerle
bu sözünü tuttuğunu kanıtlamaya çalışmıştı. Müşterek kara devriyesi de güvenli
olduğu sözü verilen bir noktadan başlatıldı. Buna karşın konvoyların silahlı
helikopterlerce korunması dikkat çekti.
GÖSTERMELİK APAÇİ UÇUŞU
Konvoyları koruyan silahlı savaş helikopterlerinin harekat stratejilerine uymayan
görüntüleri de bir diğer ayrıntıydı. Bir harekat anında helikopterlerin konvoyun
birkaç kilometre ilerisinden giderek yolun güvenliğini kontrol etmesi gerekiyordu.
Ancak Amerikan Apaçi helikopteri konvoyun üzerinden uçtu. Bu haliyle hava desteği,
tamamen göstermelik olarak yorumlandı.
MUTABAKATA UYULMADI
Kara devriyesine yönelik en önemli ayrıntı ise yaklaşık 2,5 saat süren devriyenin
ardından sınır ötesinde herhangi bir güvenlik veya kontrol noktası kurulmaksızın
askerlerin geri dönmesi oldu. Askeri konvoy sınırdan girdi, güvenliği kontrol
etti. Ancak kontrolü sağlanan alanda ne bir gözlem noktası, ne de üs bölgesi
inşa edilmedi. Oysa 7 Ağustos'ta imzalanan mutabakat metninde bu bölgede güvenli
bölge inşa edileceği ve bir barış koridoru kurulacağı, sivillerin geri dönmesi
için hazırlık yapılacağı net olarak vurgulanıyordu. Bunun gereği yapılmadığı
gibi, bu tedbirlerin ne zaman alınmaya başlanacağına dair belirsizlik daha arttı.
İKİNCİ AŞAMAYI ÖNE ÇEKTİLER
Normal şartlarda bir harekat planlaması içerisinde Müşterek Harekat Merkezinin
kurulması, iki ülke askeri birliklerine müşterek çalışma kabiliyetlerinin kazandırılması,
İHA'larla keşif faaliyeti ve bu keşif bilgilerinin helikopterlerle kontrolü,
kara birliklerinin harekatı öncesi ilk aşama hazırlık faaliyetleri iken, karadan
birliklerin girmesi ise ikinci safha olarak adlandırılıyor. Ancak, müşterek
kara devriyesi de ilk aşama faaliyeti içine sokuldu.
PKK'ya 55 Tır'lık sevkiyat
Son beş yıldır ABD korumasındaki bir bölgeye Türk askerinin girmiş olması önemli
bir diplomasi başarısı olarak görülse de; bunun oyalamaya ya da oldu-bittilere
dönüşmemesi gerektiği vurgulanıyor. Terörist örgüt PKK'ya angajmanını kesmeyen
ABD'nin, "Burada Türkiye'ye PKK tehdidi yok" diyebileceği göstermelik bir kara
devriyesi planlaması, PKK'yı koruma çabasının devamı olarak görüldüğü gibi,
güvenli bölge planlamalarını da zora sokuyor. Yerel kaynaklar ABD'li askerlerin,
8 Eylül'de Türkiye ile yaptığı müşterek kara devriyesinin ardından PKK'lılarla
4 ayrı noktada devriye attığı bilgisini verirken; sözde müttefikimiz ABD'nin
Fırat'ın doğusuna silah ve malzeme desteği de hala devam ediyor.
HEM DE DEVRİYENİN BAŞLADIĞI AKŞAM
Suriye'de terör örgütü YPG/PKK işgalindeki bölgeye Irak sınırındaki Simelka
kapısından 55 TIR'lık yeni sevkiyat yapıldı. Sözde ortak kara devriyesinin başladığı
8 Eylül akşamı gerçekleşen sevkiyatta Ayn İsa ve Şeddadi bölgelerine giden TIR'larda
kapalı kasalar, dört çeker araçlar ve iş makineleri yer aldı. ABD, 4 Eylül'de
de bölgeye içinde geniş araçlar, iş makinaları, yakıt tankerleri ve jeneratörlerin
bulunduğu 60 TIR sokmuştu. ABD'nin terör örgütüne yardımları sürerken, YPG/PKK
da Türkiye sınırında tünel ve mevzi yapımını sürdürüyor. Teröristlerin faaliyeti,
Şanlıurfa'ya bağlı Akçakale karşısındaki Tel Abyad'a 20 km mesafede bulunan
Suluk'ta sürüyor. PKK'nın 5 Eylül'de de halihazırda Ayn el Arab, Tel Abyad ve
Sırrin'de tüneller kazdığı görüntülenmişti.
Çocukları canlı kalkan yaptılar
PKK/YPG'li teröristler çocukları sıraya dizip yürüttüler.
Suriye'nin kuzeyindeki ortak kara devriyesinin ardından Telabyad'taki PKK/YPG'li
teröristler konvoy halinde ilerlerken görüntüledi. Gazetecilerin konvoydan görüntü
aldığını fark eden teröristler çocukları sıraya dizip yürüterek bölgede sadece
sivillerin olduğunu izlenimi vermeye çalıştı. Yürümek istemeyen çocukların yaşadığı
korku ve tedirginlik hareketlerine yansıdı.
DERİNE İNİLMEDİ
Müşterek kara devriyesinin yer seçimi dikkat çekti. Zaten boş olan Haşişi köyü
çevresinde hareket edildi. Harekatın meskun mahallerden başlatılmaması, buralarda
güvenliğin sağlanmadığını ortaya koydu. Kara devriyesi en sorunsuz yerden başlatılırken,
önümüzdeki günlerde devam edecek devriyelerde Kamışlı, Ayn el Arab (Kobani)
gibi alanlara da girilip girilmeyeceği merak ediliyor. Devriye faaliyetinde
bu kadar kısa sürede zırhlı araçlarla ancak 10 km derinlikte bir alanın kontrol
edilebileceği değerlendiriliyor. Bu kapsamda düşünüldüğünde derinlik de yetersiz
kaldı.
Kara devriyesi, planlaması ve şekliyle ne Türkiye'nin isteklerini, ne de mutabakatı
karşılayabildi. ABD, Türkiye'yi oyalama çabasında olduğunu bir kez daha gösterirken,
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anlaşılan o ki müttefikimiz, bizim için değil, terör
örgütü için güvenli bir bölge oluşturmanın peşinde. Böyle bir anlayışı reddediyoruz.
Bu iş öyle 3-5 helikopter uçuşuyla, 5-10 araç devriyesiyle, göstermelik birkaç
yüz askerin bölgede bulunmasıyla olacak iş değildir" sözleriyle Türkiye'nin
beklentilerinin karşılanmadığını net şekilde ifade etti. Fırat'ın doğusu için
atılacak somut adımlara ilişkin gözler ise Erdoğan ile ABD Başkanı Trump'ın
görüşmesine çevrildi. İki liderin New York'ta BM Genel Kurulu toplantılarında
bir araya gelip konuyu değerlendirmesi bekleniyor.